ASHAB-I KİRAM HAKKINDA BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?-58

*Ashab’tan bazılarının şöyle dediğini; “Allah’ın bize en büyük lutfu sayılabilecek nimeti, Kur’an’ı hep birden indirmemesidir. Çünkü biz hepimiz müşrik idik. Eğer ilahi hükümlerin hepsi birden bize teklif edilseydi, pek ağır gelirdi. Bu yüzden Müslümanlığı kabul etmemeye bütün yanaşmazdık. Fakat Hz. Peygamber önce yalnız şehadet kelimesine davet ederek, onu kabul edip imanın zevkini tattığımız zaman, yavaş yavaş gelen Kur’an ayetleriyle, emredilen hükümleri Allah’ın lütuf ve yardımıyla birer birer kabul etmek bize pek kolay geldi. Böylece Müslümanlığa tamamen bağlanabildik.”


Salih Okur

nedevideobendi@gmail.com

2015-09-22 08:45:07

*Ashab'tan bazılarının şöyle dediğini; "Allah'ın bize en büyük lutfu sayılabilecek nimeti, Kur'an'ı hep birden indirmemesidir. Çünkü biz hepimiz müşrik idik. Eğer ilahi hükümlerin hepsi birden bize teklif edilseydi, pek ağır gelirdi. Bu yüzden Müslümanlığı kabul etmemeye bütün yanaşmazdık. Fakat Hz. Peygamber önce yalnız şehadet kelimesine davet ederek, onu kabul edip imanın zevkini tattığımız zaman, yavaş yavaş gelen Kur'an ayetleriyle, emredilen hükümleri Allah'ın lütuf ve yardımıyla birer birer kabul etmek bize pek kolay geldi. Böylece Müslümanlığa tamamen bağlanabildik."

*Abdullah bin Mesud'un(r.a) künyesinin Abdurrahman olduğunu.

*Bir şairin dört halifenin en mümeyyiz vasıflarını bir mısrada şöyle birleştirdiğini;

"Be sıdk Ebubekir ve adl-i Ömer

Be âzerm-i Osman ve ilm-i Ali"

"Ebubekir'in sadakati, Ömer'in adaleti, Osman'ın hayâsı ve Ali'nin ilmi"

*Hz. Ebubekir'e(r.a) "sen hiç cahiliye devrinde içki içtin mi" diye sorduklarında onun şöyle cevap verdiğini; "Hâşâ. Ben namusunu korumasını bilen, insanlığın şerefini tanıyan bir adamım. İçki içen bunları zâyi eder."

*Tarihçilerimizin, İslam tarihinde iki şahsın ezici ve nazik durumlarda kaldıklarını fakat Allah'ın inayetiyle bu çetin imtihanları aştıklarını kaydettiklerini; İrtidat(dinden dönme) hadiseleri karşısında Hz. Ebubekir ve Halk-ı Kur'an meselesinde İmam Ahmed bin Hanbel.

*Hz. Ömer(r.a)'in hilafeti devrinde bir yere bir vali gönderirken o zattan maş beyannamesini istediğini, vazifeden ayrılırken mal varlığında artışta bulunanlara; "sizi ticaret yapmaya değil millete hizmete gönderdik" diyerek, fazla malların müsadere ettiğini.

*İbn-i Sad'ın rivayetine göre Hz. Ali(r.a)'nin şöyle dediğini; "bir ayetin nerede, ne hakkında ve ne zaman indiğini bilirim. Rabbim bana belleyen bir kalb ve söyleyen bir lisan nasip etti."

*Tabiinden Atâ hazretlerine "Ashab arasında Ali'den daha bilgili bir kimse var mıydı" diye sorduklarında, müşarunileyhin; "Hayır öyle birini bilmiyorum" cevabı verdiğini. Hz. Aişe'nin(r.a) de Hz. Ali'nin(r.a) "sünneti en iyi bilen" olduğunu söylediğini..

Kaynaklar

1-Hüseyin Cisri, Risale-i Hamîdiyye, terc. Manastırlı İsmail Hakkı, sad. Ahmet Gül, Bahar Neşriyat, İst. 1973

2-Hilmizade İbrahim Rıfat, Meşhur Ashab Ve Fukaha, haz: Ramazan Yıldız, Beyhan Yayınları, İst. 1968

3-Osman Keskioğlu, Hulefâ-i Raşidin, Kılıç Kitabevi, Ankara, 1976

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

O gün ne mal fayda verir, ne de evlat. Ancak Allah'a selim bir kalb ile gelenler (fayda görürler.)

Şuara, 88-89

GÜNÜN HADİSİ

Hiç bir vâli yoktur ki, o, müslüman ahâli üzerinde icrâ-yı velâyet ederken zulüm ederek ölür, muhakkak Allah Cennet kokusunu ona haram kılacaktır.

Ma'kıl İbn-i Yesâr (r.a)'dan rivayet olunur.

TARİHTE BU HAFTA

*Prut Barış Antlaşması (Osmanlı-Rusya) 22 Temmuz 1711 *İkinci Meşrutiyet'in ilanı 23 Temmuz 1908

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI