ASR-I SAADET HATIRALARI-52

PEYGAMBERİMİZİN EŞİNİ TALTİFİ Hz. Aişe(r.a) validemiz anlatıyor; “Rasulullah(sallallahu aleyhi ve sellem) hazretlerini ayakkabısını tamir ediyor, dikiyordu. Baktım ki mübarek alnı terlemiş, ter akan alnından nurlar saçıyor. Hayran hayran bakakalmışım. “Ne oldu, dalmışsın” buyurdu. “Ya Rasulullah! Alnın terlemiş, terinden nurlar peyda oluyor. Ebu Kebirü’l Hezli seni böyle görseydi, söylediği şiirin sana layık olduğunu anlardı” dedim. “Ebu Kebirü’l Hezli ne diyor” diye sordu.


Salih Okur

nedevideobendi@gmail.com

2015-08-23 09:38:26

PEYGAMBERİMİZİN EŞİNİ TALTİFİ

Hz. Aişe(r.a) validemiz anlatıyor; "Rasulullah(sallallahu aleyhi ve sellem) hazretleri ayakkabısını tamir ediyor, dikiyordu. Baktım ki mübarek alnı terlemiş, ter akan alnından nurlar saçıyor. Hayran hayran bakakalmışım. "Ne oldu, dalmışsın" buyurdu. "Ya Rasulullah! Alnın terlemiş, terinden nurlar peyda oluyor. Ebu Kebirü'l Hezli seni böyle görseydi, söylediği şiirin sana layık olduğunu anlardı" dedim. "Ebu Kebirü'l Hezli ne diyor" diye sordu.

Şu iki beyti okudum;

"O, her türlü hayız kalıntısından, emzirme bozukluğundan hamile iken emzirmekten(yahut zor doğumdan) tamamen uzaktır. Yüzünün çizgilerine baktığın vakit, parlak yanağı şimşeğin ışığı gibi parlar."

Bunun üzerine kalkıp gözlerimin arasından öptü ve "Ey Aişe! Allah sana hayırla mükâfat versin. Bugünkü gibi hiç sevinmemiştim" buyurdu. 

ÇİN İMPARATORUNUN ASHAB HAKKINDAKİ SÖZÜ 

Son İran şahı Yezdicerd, İslam orduları karşısında aldığı ağır yenilgiler üzerine Çin imparatorundan yardım istedi. Çin imparatoru, İran elçisine;

"Komşu hükümdarların birbirlerine yardım ettiğini biliyorum. Yenilen bir hükümdara yardım etmek gelenektir. Sizi memleketinizden çıkaran adamların vasıflarını anlat da nasıl insanlar olduklarını öğreneyim. Çünkü onların az oldukları halde, sizin gibi büyük bir devleti bu şekilde perişan edip yurdunuzdan çıkarmasında bir hikmet olsa gerek. Herhalde onların iyi, sizin ise kötü bir tarafınız vardır ki, böyle oluyor" dedi.

Sonra Çin imparatoru, elçiye;

"Sözlerinde duruyorlar mı?" diye sordu. Elçi;

"Evet" dedi. İmparator;

"Savaşa başlamadan önce size ne teklif ediyorlar" dedi. Elçi;

"Bizi üç şeyden birini seçmeye davet ediyorlardı: Ya dinlerini kabul etmeye, ya cizye vermeye, ya da savaşmaya. Dinlerine girseydik, onlardan biri gibi olacaktık. Cizye vermeyi kabul etseydik, bizi himayelerine alıp herkese karşı koruyacaklardı" dedi. İmparator;

"Emirlerine( idarecilerine, kumandanlarına) itaatleri nasıldır? diye sordu. Elçi;

"Onlar kadar emirlerine itaat eden kimse görmedim" dedi. İmparator;

"Onların dininde neler haram, neler helâl?" diye sordu. Elçi bunları da anlattı. İmparator;

"Helâlleri haram, haramları helâl sayarlar mı?" dedi. Elçi;

"Hayır" dedi. İmparator;

"Haramlarını helâl, helâllerini haram saymadıkça hiç bir toplum helâk olmaz" dedi.

Sonra kıyafetleri hakkında sordu. Elçi bunu da tarif etti. Bineklerini sorunca, elçi "Cins Arap atlarıdır' diyerek atların özelliklerini anlattı. İmparator;

"Bu özellikte olan atlar, kale gibidir" dedi. Elçi develerini ve develerin ağır yük altında uzun mesafeler kat ettiklerini de anlattı. İmparator;

"Boynu uzun hayvanlar böyle olurlar" dedi ve İran Şahına şu mektubu yazdı:

Sana, başı Merv'de(Horasan'da bir şehir) sonu Çin'de olacak kadar büyük bir ordu göndermem gerekir. Böyle yapmak gerektiğini biliyorum. Ancak senin elçinin bana anlattığı kavim eğer dağları verinden sökmek isterlerse, bunu yapabilirler. Eğer onlarla bizim aramızda siz olmasanız, böyle vasıflara sahip oldukları müddetçe benim saltanatımı da elimden alırlar. Beni dinlersen onlarla barış ve himayeleri altına girmeye razı ol. Onlar sana dokunmadıkça da sen onlara dokunma."

Kaynak

 1-Tahir'ül Mevlevi, Müslümanlığın Medeniyete Hizmetleri, sad. Abdullah Sert, Bahar Yayınları, İst. 1974

2-Muhammed Yusuf Kandehlevi, Hayatu's-Sahabe, Cilt: 4, terc. Ali Arslan, Akçağ Yayınları, İst. 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur'an'ın indirildiği aydır.

Bakara, 185

GÜNÜN HADİSİ

"Haramla beslenmiş vücut cennete giremez."

Taberânî.

TARİHTE BU HAFTA

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI