ŞEYH MEHMET CELALÎ’NİN TORUNU: İBRAHİM BARIŞ
İBRAHİM BARIŞ 1938 yılı Doğubayazıt doğumlu olup, Molla Said’in Doğubayazıt’ta üç ay ders aldığı Şeyh Mehmet Celalî’nin torunudur. İbrahim Ağabeyin babası Hoca Sıddık da Molla Said’le beraber kendi babası Şeyh Mehmet Celalî’den ders almıştır. İbrahim Ağabey halen Doğubayazıt’ta esnaflık yapmaktadır. Babasından dinlediği o devre ait hatıraları kendisinden dinledik. Hatıraların daha iyi anlaşılabilmesi için, Şeyh Mehmet Celalî, Doğubayazıt ve Ahmed-i Hani Hazretleri hakkında kısaca şu malumatı vermekte fayda var.
İBRAHİM BARIŞ 1938 yılı Doğubayazıt doğumlu olup, Molla Said'in Doğubayazıt'ta üç ay ders aldığı Şeyh Mehmet Celalî'nin torunudur.
İbrahim Ağabeyin babası Hoca Sıddık da Molla Said'le beraber kendi babası Şeyh Mehmet Celalî'den ders almıştır. İbrahim Ağabey halen Doğubayazıt'ta esnaflık yapmaktadır. Babasından dinlediği o devre ait hatıraları kendisinden dinledik.
Hatıraların daha iyi anlaşılabilmesi için, Şeyh Mehmet Celalî, Doğubayazıt ve Ahmed-i Hani Hazretleri hakkında kısaca şu malumatı vermekte fayda var.
Şeyh Mehmet Celalî Hazretleriyle üç aylık tahsil
Tarihçe-i Hayat'ta Şeyh Mehmet Celalî Hazretleriyle üç aylık tahsil meselesi şu şekilde izah edilmektedir:
"…Birkaç gün sonra Vastan kasabasına gitti ise de, orada tebdil-i hava için ancak bir ay kadar kaldı, bilâhare Molla Mehmet isminde bir zâtın refakatinde Erzurum vilayetine tâbi Bayazıt'a hareket etti. Hakikî tahsiline iÅŸte bu tarihte baÅŸlar. Bu zamana kadar hep sarf ve nahiv mebâdileriyle meÅŸgul olmuÅŸtu ve Ä°zhar'a kadar okumuÅŸtu.Â
Bayazıt'ta Şeyh Mehmet Celalî Hazretlerinin nezdinde yaptığı bu hakikî ve ciddî tahsili, üç ay kadar devam etmiştir. Fakat pek gariptir. Zira Şarkî Anadolu usul-ü tedrisiyle, Molla Cami'den nihayete kadar ikmal-i nüsah etti. Buna da her kitaptan bir veya iki ders, nihayet 10 ders tederrüs etmekle muvaffak oldu ve mütebakisini terk eyledi. Hocası Şeyh Mehmet Celalî Hazretleri niçin böyle yaptığını sual edince, Molla Said cevaben: 'Bu kadar kitabı okuyup anlamaya muktedir değilim. Ancak bu kitaplar bir mücevherat kutusudur, anahtarı sizdedir. Yalnız sizden şu kutuların içinde ne bulunduğunu göstermenizin istirhamındayım; yani bu kitapların neden bahsettiklerini anlayayım da, bilâhare tab'ıma muvafık olanlara çalışırım' demiştir." (Tarihçe-i Hayat, 33-34)
Doğubayazıt ve Ahmed-i Hani Hazretleri
Bugünkü Doğubayazıt, ovaya inmiş vaziyette. Aslında Yukarı Bayazıt, yani Üstad'ımızın ders aldığı medresenin de bulunduğu Eski Bayazıt, meşhur İshak Paşa Sarayı ile Ahmed-i Hani[1] Hazretlerinin türbesinin bulunduğu aynı yamaçtadır. Bunlar birbirlerine bir-iki yüz metre kadar yakınlar. Ovada kurulan şimdiki Bayazıt'tan ise yedi-sekiz kilometre uzaktalar...
Ahmed-i Hani Hazretlerinin türbesi, yamaçtaki eski Bayazıt'ın en yukarısında, çok mübarek veli zatların mezarlarının tam ortasında, sarp dağların arasında kalıyor. Fakat 90'lı yıllarda belediye Ahmed-i Hani Hazretlerinin türbesini de kapsayacak şekilde buraya bir cami yapmış ve etrafını yeşillendirerek piknik yerleri hazırlamış. Yerli halk Hani Baba diye tesmiye ediyor. Eski Bayazıt'tan günümüze ayakta tek bir ev bile kalmamış...
Tarihçe-i Hayat'ta şu şekilde bahis vardır:
"Salisen: Nadir konuÅŸuyordu. Kürtlerin edip dâhilerinden Molla Ahmed Hani Hazretlerinin, gündüzleyin bile havf ile girilen kubbe-i saadetine kapanır, bazen geceleyin de orada kalırdı. Bundan dolayı ahali, Bediüzzaman'a, 'Ahmed Hani Hazretlerinin feyzine mazhar olmuÅŸtur' diyordu. Bu hali, müşarünileyhin kerametine hamlederlerdi. O vakitlerde kendisi 13-14 yaÅŸlarında idi." (Tarihçe-i Hayat, 35)Â
Molla Said, Hani Baba'dan geceleyin kabrinde ders alıyor
İbrahim Ağabeyin babası Hoca Sıddık, Üstad'ımızla beraber üç ay bu tederrüs sırasında bulunmuş. Sıddık Hoca, Molla Said ile babası arasında geçen hatıraları çocuklarına anlatmış. Bu hatıralarla ilgili İbrahim Ağabeyden şunları dinledik:
"Babam Hoca Sıddık 1956 senesinde vefat etti. Bediüzzaman Hazretleri, DoÄŸubayazıt'ta dedem Åžeyh Mehmet Celalî'den üç aylık ders aldığı sırada, oÄŸlu, yani babam Sıddık Hoca da varmış. Yalnız babamın yaşı daha küçükmüş...Â
"Pederimin bana anlattıklarına göre, Bediüzzaman Hazretleri geceleri ortadan kayboluyormuş. Diğer talebeler bunu dedeme sormuşlar:
'Hocam! Said geceleri kayboluyor, bu hoÅŸ bir ÅŸey deÄŸil; acaba nereye gidiyor?' Mübarek dedem Åžeyh Mehmet Celalî, talebelere biraz sertçe çıkışarak, 'Sizin Said'le hiçbir alâkanız yok, ona karışmayın!' diyor. Buna raÄŸmen dedem iki talebe tayin ediyor, 'Said'i gece takip edin, nereye gidiyor bakın; ama piÅŸman olacaksınız!' diyor.Â
"O iki talebe gizlice saklanarak Said'i takip ediyorlar, bakıyorlar ki mübarek Molla Said, Hani Baba'nın kabrine gidiyor ve takip edenler bir sesler iÅŸitiyorlar, 'Evet hocam, evet hocam!' diye, o talebeler Molla Said'in Hani Baba'dan ders aldığını burada duyuyorlar. Sonra babamın anlattığına göre bu iki talebe geri dönüyorlar, ama renkleri, benizleri atmış, neredeyse düşecek halde geri geliyorlar. 'Böyle böyle oldu; Said, Hani Baba'dan ders alıyor' diye meseleyi anlatıyorlar. Dedem, 'Ben size demiÅŸtim, sizin Said'le iÅŸiniz yok, ona karışmayın.'Â
"Sabah oluyor, dedem talebelere ders verirken, Said'e 'Şu şu kitapları getir' diyor. Bakıyorlar ki Molla Said gelen bütün kitapları halletmiş, bitirmiş... Diyor: 'Said artık senin benimle işin bitti, ben senin icazetini vereceğim, çık git.' 'Yok!' diyor Molla Said, 'Benim üç aylık müddetim var, üç ayı tamamlayıp ondan sonra gideceğim.' Nitekim üç ayı tamamladıktan sonra Siirt, Bitlis taraflarına gidiyor.
"Babamın Üstad'la muhabereleri devam etti"
"Pederim Hoca Sıddık burada, yani Doğubayazıt'ta fahrî olarak iki sene müftülük yaptı. Babamla Bediüzzaman haberleşirdi. Hatta buradan bizim akrabalar Üstad'ı ziyarete gittiklerinde 'Şeyh Mehmet Celalî'nin yeğenleri' diye takdim ettiklerinde hemen huzuruna aldırıyor, 'Siz benim üstadımın akrabalarısınız' diyerek ayağa kalkıyor, tek tek 'Hoca Sıddık hayatta mıdır? Nizamettin hayatta mıdır?' diye dedemin çocuklarını tek tek soruyor. Bizzat kendisi babama 'Asâ-yı Mûsâ' kitabı gönderdi. Kitap duruyor, fakat mektup zayi oldu... Dedem Şeyh Mehmet Celalî talebe okutmak için Siirt taraflarına gidiyor, mezarı Silvan'dadır."
Â
[1] Ahmed-i Hani Hazretleri 1600'lü yıllarda Osmanlı döneminde yaşamıştır. Hakkâri Han köyü doğumludur.
Â
Ömer Özcan
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DÄ°ÄžER YAZILAR
ÛLVİYE SÜMER (1895 – 1974)
Ûlviye Sümer, Risale-i Nur’un Kastamonulu hanım kahramanlardandır… “Âsiye, Ulviye, Lütfi
TACEDDÄ°N TOPAL(1927-2020)
Taceddin Topal ağabeyimiz Isparta/Yalvaçlıdır. Yalvaçlılar O’na Taci Dede diye biliyor ve ö
ŞÜKRÜ ALTUĞ(1914 – 1984)
Isparta’nın Sav köyü bin kalemle Risale-i Nur eserlerini yazarak çoğaltan, Hz. Üstadın ifad
ÅžEVKET AKIN(1923 -2021)
Batmanlı Şevket Akın, Bediüzzaman hazretlerini 1952 yılında Isparta’da ziyaret ediyor. Aynı
ŞAHABEDDİN ÜNLÜ (1945 -2021)
Bolvadinli Emekli Edebiyat öğretmeni Şahabeddin Ünlü ile Ankara’da halef selef oluyoruz. Biz
ŞAHABEDDİN GARGILI(1924 – 2017)
Molla Şahabeddin Gargılı, 1924 yılında Bingöl’ün Kığı ilçesinde doğmuştur. Erzurumlu
SÜLEYMAN ÇAĞAN(1930 - )
Malatya/Doğanşehirli Süleyman Çağan ağabeyimiz üç arkadaşıyla beraber Hz. Üstad’ı Ispa
SAİD NUR ÇELEBİ (1948 -)
Risale-i Nur hizmetkârlarından iki bahtiyar hanedanın silsilesi Said Nur Çelebi’de buluşuyor.
ÖMER HALICI(1919 – 1954)
Şehid Pilot merhum Ömer Halıcı, Risale-i Nur’da adı çokça geçen Konyalı (aslı Kığı il
OSMAN NURİ TOL(1885 – 1955)
Merhum Osman Nuri Tol 1885 doğumludur ve Abdullah Yeğin Ağabey gibi Kastamonu/Araçlıdır. Milli
OSMAN AKSOY(1940 - )
Denizlili emekli lise öğretmeni Osman Aksoy, Bediüzzaman hazretlerinin Isparta’da bulunduğu ta
- NEVÄ°N HALICI(1939 -)
- NECATÄ° AKKOYUN(1934 -)
- MÜBAREK SÜLEYMAN (KÖSE)(1898 - 1963)
- MUSTAFA CENGÄ°Z (1929 -2021)
- MUHAMMED ALİ ÖZTÜRK (1930 -)
- MUAMMER ŞENEL (1909 – 2000)
- MEVLÜD GÖNEN (1934 -)
- MEHMED KÜÇÜKAĞA (1924 – 1976)
- MEHMED KERVANCI(1940 - )
- MEHMET GÜLEŞÇİ
- MEHMED FIRINCI (GÜLEÇ) (1928 - 2020 )
- İBRAHİM GÜL (1892 – 1956)
- HÃœSEYÄ°N BİÇER (1923 -2018)Â
- HÜSEYİN AKÇAY
- HATÄ°CE SOYLU (ALTUÄž)(1930 - 2013)
- HASAN HALICI(1940 -)
- HASAN BASRİ SARIÇAM
- HAMDÄ° SAÄžLAMER
- HAFIZ MUSTAFA ERTÜRK (1906 – 1950)
- FİKRİ MERİÇ(1935 -2021)
- EÅžREF EDÄ°P FERGAN(1882-1971)
- AV. İBRAHİM ÜNLÜ(1942 - )
- ÂSİYE MÜLÂZIMOĞLU(1881-1981)
- ALÄ° YILMAZ(1936 - )
- ALİ SERT(1929 – 2017)
- ALÄ° RIZA MUHLÄ°S(1927 - 2016)
- ALÄ° RIZA ERTAÅž(1935 - )
- ALÄ° GÃœL(1901-1984)
- ALİ BAŞOL(1933 – 2018)
Elbette onların etleri ve kanları Allah'a ulaşmayacaktır. Ancak O'na sizin takvanız erecektir. Onları bu şekilde sizin buyruğunuza verdi ki, size yolunu gösterdiğinden dolayı, Allah'ı tekbir ile yüceltesiniz.
Hac:37
GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°
Takat getirebileceğiniz ameli alınız.Allah'a yemin olsun ki siz usanmadıkça Allah usanmaz.
Müslim, Kitabu Salati'l-Musafirin ve Kasriha
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm Ä°nternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yaptÄ...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARÄ°HTE BU HAFTA
*İmam-ı Azam Ebu Hanife(r.a.) Vefat Etti.(6 Mayıs 765) *İkinci Dünya Savaşı Sona Erdi.(8 Mayıs 1945) *Osman Gazi'nin Doğumu(9 Mayıs 1252) *Ahmed Cezzar Paşa'nın Akka'da Napolyon'u Yenmesi.(10 Mayıs 1799) *1897 Türk-Yunan Savaşı Türk Zaferiyle Sona Erdi
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...