MESNEVÎ'NİN TESİRİ

Mesnevi, İslâm âleminin düşünce ve edebiyatına derin etki yapmış, uzun süre devam eden bir tesir bı¬rakmıştır. İslâm dünyasının bu kadar geniş bir ortamı¬nı bu kadar uzun süreli etkileyen böyle eserler İslâm edebiyatında çok az bulunur. Altı asırdan beri İslâm dünyasının aklî, ilmî, edebî ortamları devamlı onun nağmeleri ile çınlamış ve kafalara yeni ışık, gönüllere yeni hararet bahsetmiştir. Her devirde şâirler ondan yeni konular, yeni üslûblar, yeni tabirler almışlar, Mesnevi onların düşünce güçlerini ve edebî yetenekle¬rini geliştirmiştir


2014-12-14 03:32:26

Mesnevi, İslâm âleminin düşünce ve edebiyatına derin etki yapmış, uzun süre devam eden bir tesir bı­rakmıştır. İslâm dünyasının bu kadar geniş bir ortamı­nı bu kadar uzun süreli etkileyen böyle eserler İslâm edebiyatında çok az bulunur. Altı asırdan beri İslâm dünyasının aklî, ilmî, edebî ortamları devamlı onun nağmeleri ile çınlamış ve kafalara yeni ışık, gönüllere yeni hararet bahsetmiştir.

Her devirde şâirler ondan yeni konular, yeni üslûblar, yeni tabirler almışlar, Mesnevi onların düşünce güçlerini ve edebî yetenekle­rini geliştirmiştir.

Kelâmcılar, öğreticiler kendi dönem­lerine ait sorunları ve şüpheleri çözmek için ondan yeni yeni deliller, kafalara yerleşen misaller, gönüllere hoş gelen hikâyeler ve taze taze yollar bulmuşlardır. Onlar Mesnevi sayesinde kendi dönemlerindeki huzursuz gö­nülleri ve zekî gençleri huzura kavuşturmuşlar, tatmin etmişlerdir. Tarikat erbabı ve intisablı hâl ehli marifet sahibi kişiler de Mesnevi'den, hikmetli konular, ince ve derin bilgiler, daha önemlisi, aşk mesajı, yanış yakılış, cezbe ve kendinden geçme malzemesi elde etmişler­dir. Onların halvetlerini, toplantılarını asırlarca o Mesnevi titretmiştir. Bu bakımdan her devrin aşk ve muhabbet erbabı ve marifet ehli kimseleri onu meclis­lerinin mumu, gönüllerinin tercümanı yapmışlardır.

Bununla birlikte Mesnevi'nin bütün konuları ve anlattıkları baştanbaşa tenkid üstü ve her çeşit hata ve kusurlardan arınmış değildir. Pek çok bozuk düşün­celi, sapık inançlı kişiler, sakat anlayışlı tasavvufçular ve uçarı nefsaniyetçiler ara sıra ondan yanlış yolda fay­dalanmışlar, bazı noktalarını ele alarak istismar etmiş­lerdir. Hâlâ vahdet-i vücûdçular onda kendi görüş ve kanaatlerini destekleyen deliller ve isbatlar bulurlar.

 

Her şeye rağmen o Mesnevi; günahsız ve kusursuz olmayan bir insan sözüdür ve içindekiler arasında onun gönül duyguları olduğu gibi, dışarıdan aldığı etki­ler de vardır.

Bütün bunlarla birlikte şu inkâr edilemez bir ger­çektir ki, Mesnevi kendi döneminin en büyük bir şaheseri ve İslâm düşüncesinin üstünlüğünün ölümsüz canlılığının isbatıdır. O, İslâm dünyasının düşünce durgunluğuna, ilmî ve edebî donukluğuna ve taklidçi edebiyat ile ilm-i kelâma öldürücü bir darbe vurmuş­tur. Hicri yedinci asırda ayağa kalkmaya hazır ve din­lenmeye çekilmiş olan İslâm düşünce ve fikir kervanını yeniden harekete geçirerek canlı ve istekli bir şekilde yol almaya azmettirmiştir.

Mesnevî'nin en önemli hizmetlerinden biri de, ye­niden İslâm dünyasına materyalizmin ve duyu organ­larının verdiği bilgilere sarılmanın hâkim olduğu, Av­rupa'nın yeni felsefesinin ve tekniğinin kalplere şüphe­ler ve tereddütler tohumu ektiği, imanla ilgili meselele­re ve gayb âlemine ait gerçeklere genel bir güvensizli­ğin doğduğu, sentez ve analizi yapılamayan, deney ve görüntüsü olmayan ve duyu organlarının elde edemedi­ği (yakalayamadığı) herşeyin mevcud olmadığı kanaa­tinin arttığı, eski akâid kitaplarının ve isbatlama usûlü ile kelâm ilminin bunlara karşı koyup mücadele yapa­madığı şu milâdî yirminci yüzyılda, bu azgın ve durma­dan artan (Avrupa'nın maddî ve siyasî istilâsından, sö­mürgeciliğinden daha az tehlikeli olmayan) tufana karşı başarılı bir mücadele vermiş olmasıdır.

Mesnevi; dinin ve görünmeyen gayb âleminin ger­çeklerinin azametini, peygamberlerin getirdiği bilgile­rin üstünlüğünü, gayb âleminin genişliğini ve kalp ile ruhun, iman ile vicdanın önemini yeniden kalplere ka­zımıştır. Felsefe ile materyalizmin yaraladığı ve irtidad (dinden çıkış) kapısının önüne getirip diktiği veya İslâm ve iman sınırını aşıp giden binlerce genci ve de­ğerli kafaları yeniden iman ve İslâm'a kazandırmıştır. Hindistan'da, böyle ilim adamlarından büyük bir mik­tar vardır. Onlar samimiyetle itiraf ederek, Mesnevi sayesinde yeniden İslâm'ın nimet ve servetine sahip ol­duklarını, onun feyiz ve cazibesi ile müslüman ve iman ehli olduklarını belirtirler.

Ebul Hasan en Nedvi

Târih-i Davet-u Azimet

Urduca'dan Türkçe çevirisi: İslam Önderleri Tarihi

Mütercim: Yusuf Karaca

Kayıhan Yayınları, İst.

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

EŞREF EDİP’TEN; “SİZ Mİ DİNE KARŞI DEĞİLDİNİZ?”

EŞREF EDİP’TEN; “SİZ Mİ DİNE KARŞI DEĞİLDİNİZ?”

1950 seçiminden az sonra, eski başbakanlardan, medrese kökenli Şemseddin Günaltay, İzmit CHP

Çünkü Allah, haktır. O'ndan başka taptıkları ise hiç şüphesiz batıldır. Gerçekten Allah çok yüce, çok büyüktür.

Lokman, 30

GÜNÜN HADİSİ

Kim bir oruçluya iftar ettirirse, kendisine onun sevabı kadar sevap yazılır. Üstelik bu sebeple oruçlunun sevabından hiçbir eksilme olmaz.

Tirmizi, Savm 82, (807); İbnu Mace, Sıyam 45, (1746)

TARİHTE BU HAFTA

*Nizamü'l-Mülk'ün Şehadeti(14 Ekim 1092) *II.Kosova Zaferi(17 Ekim 1448) *Gedik Ahmed Paşa'nın Vefatı(18 Ekim 1482)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI