ASR-I SAADET HATIRALARI-47

“O BENDEN DAHA CÖMERTTİR” Abdullah bin Cafer(r.a) İslam tarihinde cömertliği ile meşhur zatlardandır.


Salih Okur

nedevideobendi@gmail.com

2014-11-15 04:16:11

"O BENDEN DAHA CÖMERTTİR"

Abdullah bin Cafer(r.a) İslam tarihinde cömertliği ile meşhur zatlardandır. Üstad Bediüzzaman, Peygamber Efendimizin(aleyhissalatu vesselam) ona olan duasından bahsederken şöyle der; "Hem Abdullah İbn-i Cafer'e, kesret-i mal ve bereket için dua etmiş. Hazret-i Abdullah İbn-i Cafer, o derece servet kazanmış ki, o asırda şöhretgîr olmuş. O bereket-i dua-yı Nebevî ile hâsıl olan serveti kadar, sehavetle de iştihar etmiş." (Mektubat s: 212)

 

Abdullah bin Cafer(r.a) bir gün kendi çiftliğine giderken, yol üzerinde bir bahçeye inip, istirahat eyledi. O bahçenin siyah, genç bir bahçıvanı vardı, bahçeyi beklerdi.

O gencin yanına bir köpek geldi. Genç, köpeği görünce, köpeğe bir ekmek atıverdi. Köpek onu hemen yedi. Bir ekmek daha verdi, onu da yedi. Üçüncü bir ekmek daha verdi. Köpek onu da hemen yedi.

Hz. Abdullah o gence;

-Sana bir günde ne kadar ekmek verirler diye sordu.

Genç;

-Şu gördüğün üç ekmekten fazla vermezler dedi.

Abdullah;

-Niçin bir günlük nafakanın hepsini o köpeğe verdin, kendini aç koydun deyince, genç;

-Bu makam köpek yeri değildir. Bildim ki bu köpek uzak yerden gelmiş ve çok acıkmıştır. Onu aç göndermeyi reva görmedim. Onun karnı doysun da ben bir gün aç kalır, oruç tutarım" dedi.

Bu söz üzerine Abdullah bin Cafer hazretleri yanındakilere dönerek; "Beni 'niçin bu kadar cömertlik yapıp malını dağıtırsın' diye kötülerler. Meğer ben cömert değilmişim. Bu genç benden daha cömerttir" dedi. Sonra o çiftlik ve köleyi satın aldı. Köleyi azad edip, çiftliği de ona bağışladı.

GIYBETİN ÇİRKİNLİĞİ

Eslem kabilesine mensup biri, bir gün ahlaki bir günah irtikâp etti. Bu günah onun üzerinde öyle bir tesir yaptı ki, bizzat Huzur-u risalete gelerek, günahlarını itiraf edip, Peygamber adaletine sığındı ve şeriat gereğince, hadd-i şer'i icrasını(cezasının verilmesini) istedi.

Zat-ı Saadetleri meseleyi tahkik etti, recm cezası yapılması için hüküm verdi. Recm edildiği zaman, Peygamberimiz(sallallahu aleyhi ve sellem)iki sahabenin birbirleriyle şöyle konuştuklarını duydu;

-Cenab-ı Hak bu adamın üzerine perde çekmiştir, fakat günahını açığa vurdu, köpek gibi recm edildi.

Zat-ı Risaletpenahi(Sallalahu aleyhi ve sellem) onların bu sözlerini duydu, fakat bir şey söylemedi.

Sonra yolda bir eşek leşi gördüler. Peygamberimiz(sallallahu aleyhi ve sellem) o sözleri söyleyen sahabelerin ne tarafta oldukları sordu, onları çağırdı, geldiler. Onlara şöyle buyurdu;

-Bu eşek leşinin etinden bir şeyler yemek istiyor musunuz?

Dediler ki;

-Aman Ya Rasulullah! Böyle pis bir eşek leşinin eti nasıl yenir?

Resul-i Ekrem(sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu;

-Siz kendi kardeşinizin gıybetini ettiniz. Acaba ölü kardeşinizin etini yemek, bu eşek etini yemekten daha mı iyidir?

Gıybetin, kardeş çekiştirmenin fenalığı bundan daha müessir bir şekil ve üslupta anlatılamazdı.

Kaynaklar

1-Bediüzzaman Said Nursi, Mektubat, Söz Basım Yayın, İst. 2010

2-Ramazanoğlu Mahmud Sami, Musahebe, Cilt: 3, Erkam Yayınları, İst. 1984

3-Seyyid Süleyman Nedvi, Siret'ün Nebi, Urducadan Çeviri; Asr-ı Saadet, mütercim Ali Genceli, Şamil Neşriyat, İst. 1985

 

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

Ne yerde ne gökte zere ağırlığınca bir şey Rabbinden uzak (ve gizli) kalmaz.

Yûnus,61

GÜNÜN HADİSİ

Herkesin niyet ettiği ne ise eline geçecek olan ancak odur.

Buhari

TARİHTE BU HAFTA

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI