“ CENAZEYİ BİZİM EVE GÖTÜRÜYORLAR”

Bizim Nasreddin Hocamız olduğu gibi Arapların da Irak’ta yaşamış Cuhâ isminde bir fıkra kahramanları vardır. Cuhâ çocukken, bir gün babasıyla birlikte bir cenaze namazına katılmış. Bakmış ki bir çocuk babasının tabutu başında feryat ediyor; “Babacığım nihayet seni götürüyorlar


Salih Okur

nedevideobendi@gmail.com

2014-11-15 03:55:06

Bizim Nasreddin Hocamız olduğu gibi Arapların da Irak'ta yaşamış Cuhâ isminde bir fıkra kahramanları vardır. Cuhâ çocukken, bir gün babasıyla birlikte bir cenaze namazına katılmış. Bakmış ki bir çocuk babasının tabutu başında feryat ediyor; "Babacığım nihayet seni götürüyorlar. Seni dar ve kasvetli bir eve götürüyorlar ki, orada ne halı ne de hasır var. Ne geceleyin orada kandil ne de gündüzleyin ekmek var. Orada ne yemek kokusu ne de nişanı mevcut. O evin ne kapısı var, ne damına yol var, ne de sığınılacak komşusu bulunur. Gittiğin yer amansız bir ev ve daracık bir mahal ki orada ne bet ne de benzi kalır!"

Çocuğun sözlerini işiten Cuhâ babasına demiş ki; "Baba vallahi bu cenazeyi bize götürüyorlar!"

Babası "saçmalama, nasıl bizim eve götürürler?" deyince Cuhâ;

-Çocuğun söylediği alametler şüphesiz bizim eve aittir. Hasır yok, kandil yok, yemek yok, kapısı, sahnı, damı mevcut değil. Tıpkı bizim ev" cevabını vermiş.

Kaynak

Tahir'ül Mevlevi,

Şerh-i Mesnevi, Cilt: 8

Şamil Yayınevi, İst.

 

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

HAKİMİN SİHİRİ

HAKİMİN SİHİRİ

Aynı apartmanda yaşayan altı ev hanımı arasında çıkan anlaşmazlık mahkemede son bulmuştu.

ANNEN ÇOK AKILLIYMIŞ

ANNEN ÇOK AKILLIYMIŞ

Az konuşmakta dünyevî ve uhrevî birtakım faydalar vardır. Bununla ilgili şöyle bir hikâye n

“HERKESİN SELAMI VAR”

“HERKESİN SELAMI VAR”

Mısır’ın Saidi şehrinden bir öğrenci imtihanlar sonrası memleketine dönmeden önce Kahirel

NET KÂR MI, YOKSA?

NET KÂR MI, YOKSA?

Dedeler ve nineler torunlarının sofistike zeka derecelerini pek bilemiyorlar. Sinderella hikâyesi

“BİNDİK BİR ALAMETE”

“BİNDİK BİR ALAMETE”

Rahmetli Mehmed Fırıncı ağabeyin anlattığı bir fıkra; Trabzon’a (eski devirlerde)bir deve

CİMRİNİN TAVSİYE ETTİĞİ AYETLER

CİMRİNİN TAVSİYE ETTİĞİ AYETLER

Bir adam vardı. Kalaydan bardaklar, çanaklar ilerdi. Bir gün vakarlı bir tavırla, cübbe ve sar

“EN ŞAHANE FIKRAMI ANLATACAĞIM”

“EN ŞAHANE FIKRAMI ANLATACAĞIM”

Gökdelenin asansörü bozulmuştu. İki arkadaş 25. Kata kadar merdivenleri çıkmak zorunda kalı

ZATEN ONUNMUŞ

ZATEN ONUNMUŞ

Zor beğenir bir hanım bir ayakkabı mağazasından içeri girmişti. Aradan yarım saat geçti, b

İZİNİ SİNEMADA KAYBETMİŞ

İZİNİ SİNEMADA KAYBETMİŞ

Bir polis görevlisi, şefine rapor veriyordu; -Sabahtan beri suç zanlısını izliyorum şef.

“BEN DE BİLMİYORUM”

“BEN DE BİLMİYORUM”

Öğrenci, kopya çektiği için kâğıdına zayıf not veren hocasına; -Hocam, arkadaşım da be

BEN DE ARA SIRA BİRKAÇ LİRA VERİRİM”

BEN DE ARA SIRA BİRKAÇ LİRA VERİRİM”

Bir boşanma davasının son celsesinde hâkim, kadının kocasına; “bu kadıncağıza iyi bakmam

İnsanlar yalnız inandık demeleri ile bırakılıveriliceklerini, kendilerinin imtihana çekilmeyeceklerini mi sandılar?

Ankebut, 2

GÜNÜN HADİSİ

Resulullah (sav) buyurdu ki: "Kim "üç kız" veya "üç kızkardeş" veya "iki kızkardeş" veya "iki kız" yetiştirir, terbiye ve te'diblerini eksik etmez, onlara iyi davranır ve evlendirirse cenneti hak etmiştir."

Ebu Davud, Edeb 130, (5147); Tirmizi, Birr, 13 (1913)

TARİHTE BU HAFTA

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI