ŞERH-İ MESNEVİ NOTLARIM-4

*Hin ki İsrafil-i vaktend evliyâ Murderâ zişân hayat estû nemâ “Bilmiş ol ki, veliler vaktin İsrafil’idirler. Onların nağmelerinden ölülere hayat ve neşvü nemâ hâsıl olur.” Hz. Mevlana


Salih Okur

nedevideobendi@gmail.com

2014-11-08 10:33:34

4.Cilt

*Hin ki İsrafil-i vaktend evliyâ

Murderâ zişân hayat estû nemâ

"Bilmiş ol ki, veliler vaktin İsrafil'idirler. Onların nağmelerinden ölülere hayat ve neşvü nemâ hâsıl olur." Hz. Mevlana

* "Yemekten mideni hâli bulundur ki, kalbinde marifetullah nuru göresin." Sadi Şirazi

*"Her şeyde bakışa göre hem hüner hem de ayıp vardır. Sen onda ayıbı görme ki, hüneri elde etmiş olasın." Şeyh Nizâmi Gencevî

*Ayb şûd nisbet be mahlûk-i cehûl

 Ni be-nisbet ba- Hüdâvend-i kabul

Ayıbın ayıb olması mahlûk-i cehule nazarandır. Yoksa Allah'a göre değildir." Hz. Mevlana

*Goftehâ-yi evliyâ nerm û dürüşt

Ten me püşan z'anki dinet râst püşt

"Yumuşak olsun, sert olsun, evliya sözünden örtünüp kaçınma ki, o sözler dinin muzahiridirler." Hz. Mevlana

*Hod küdâmin hoş ki an nâhoş neşûd

Ya küdâmin sakf kân mefreş neşûd

"Hangi bir hoşluk vardır ki, sonunda nahoş olmasın? Hangi bir tavan vardır ki, nihayet yıkılıp, döşeme tahtası gibi yayılmasın?" Hz. Mevlana

* Aksetti bin vâ hasreta

Dağlarla çıktım âşina

Her dağdaki kalbi sadâ

Efgânımın efgânıdır. Muallim Naci

* Lisan-ı hâl ile gûyende her şey

Ki la mabude illa Rabbunel Hayy

*Sad hazerân ehl-i taklid u nişan

Efkened şân nim vehmi der gümân

"Takliden ve nişanu alamete itimaden iman edenlerden yüz bin tanesini, yarım bir vehm ü şek, şüpheye düşürür." Hz. Mevlana

*An direm daden sehira layıkest

Can süpürden hod seha-yı aşıkest

"Para vermek cömert olana layıktır. Aşıkın sehaveti ise canını vermektir." Hz. Mevlana

*"Canını cânâna vermektir kemâli âşıkın

Vermeyen can, itiraf etmek gerektir noksanına

 *İn cihan nefyest der isbat cû

Suretet sifrest der mâ'nat cû

"Bu dünya nefiyden(yani yokluktan) ibarettir. Sen maksadını isbat âleminde ara. Senin suretin sıfırdır. Manan ise bir deredir." Hz. Mevlana

*Ender in âlem hezâran can ver

Miziyed hoş ayş-i bi zirü zeber

"Bu âlemde binlerce hayvanat aşağı yukarı(yani az ve çok kaydı olmaksızın) hoşça geçinirler." Hz. Mevlana

*Danki her renci zî murden pare ist

Cüz-i merg ez hod ber ân ger çare ist

"Bilmiş ol ki, her hastalık ölümden bir parçadır. Eğer çare bulabilirsen ölüm cüzünü kendinden def et." Hz. Mevlana

*Derd hâ ez merg miayed resul

Es resuleş rü megerdân ey fodul

"Dertler insana ölümün elçisi olarak gelir. Ey fodul kimse! Ölüm elçisi olan hastalıklardan yüz çevirme(yani onlara ünsiyet et) ki, ölüme de alışmış olasın." Hz. Mevlana

*Her ki şirin miziyed ü telh mürd

Her ki û tenra perested can nebürd

"Tatlılık yani refah içinde yaşayan kimsenin ölümü acı olur. Çünkü alışılmış şeyden ayrılması güç olur. Bedenine tapan (yani nefsin her arzusunu yerine getiren) canını kurtaramaz." Hz. Mevlana

*Müstemi çun teşne vü cûyende şud

Vaiz er mürde şeved guyende şud

"Dinleyen hakikatı dinlemeye teşne ve talip olursa, vaiz ölü bile olsa yine söyler." Hz. Mevlana

*Müstemi çun taze âyed bi melâl

Sad zebân gerded be goften gung u hâl

"Dinleyen usanmaz ve daima dinlemeye teşne olursa, dilsiz bile yüz dil ile söylemeye başlar." Hz. Mevlana

*1936'da vefat etmiş olan şair Ermenekli Rüşdi'nin kafası keldi. Bir yaz günü, başı açık olduğu halde bir ağaç altında otururken, ağaca konan bir kuş başına terslemiş. Rüşdi başını kaldırmış, kuşa hitaben;

-Hakkın var, böyle kafaya ben de terslerdim" demiş.

*İz zeminrâ ez berâ-yi hâkiyân

Asumanrâ mesken-i eflakiyan

"Allah arzı hâkiler için yarattı. Semayı da eflakiler(yani meleklere) mesken yaptı." Hz. Mevlana

*Merdi süfli düşmeni bâlâ büved

 Müşteri-i her mekân peyda büved

"Süfli bir kimse, ulviyetin düşmanı olur. Her mekânın müşterisi ve mekini bellidir." Hz. Mevlana

*Rüstem-i Zâl er buved ve'z Hamza bis

Hest der ferman esir-i zâl-i his

"Bir kimse kuvvette Rüstem'den, şecaatte Hz. Hamza'dan fazla bulunsa da, kendi kocakarısının emrine esirdir." Hz. Mevlana

*Nasreddin Hoca haremiyle(hanımıyla) sofraya oturmuş. Önlerindeki çorba gayet sıcakmış. Kadın hırs ve acele ile bir kaşık almış, ağzı yandığı için gözünden yaşlar akmış. Hoca;

-Yahu niye ağlıyorsun diye sormuş. O da;

-Annem çorbayı çok severdi. Şimdi hatırıma geldi de ona ağlıyorum" diye kocasının ağzının yanmasını istemiş. Hoca da bir kaşık alınca, onun da ağzı yanmış, gözlerinden yaşlar dökülmüş. Karı;

-Efendi sen niye ağlıyorsun diye sorunca, hoca;

-Annenin ölüp de senin kaldığına ve başıma bela olduğuna ağlıyorum" cevabını vermiş.

*Mihrü rikkat vasf-ı insani büved

Hışm u şehvet vasf-ı hayvani büved

"Muhabbet, şefkat ve rikkat insanlık vasfıdır. Hışım ve gadab ise hayvanlık vasfıdır." Hz. Mevlana

*Ançi tû genceş tevehhüm mikunî

Zan tevehhüm gencra güm mikunî

"Sen aklına ve ilmine mağrur olarak hazineyi bulduğunu tevehhüm ediyorsun. Fakat o tevehhüm dolayısıyla asıl hazineyi kaybediyorsun." Hz. Mevlana

*"Beş vakit ezan okunuyor ve hayyalesselah ve hayyalel felah nidasını herkes işitiyor işitenlerden yüzde kaçı o davete icabet edip camiye gidebiliyor? Eğer manevi bir el göğüslerine dayanmamış olsaydı, ezanı işiten Müslümanlardan hepsinin de camiye koşmaları lazım gelirdi. Temenni edelim ki, o yed-i kudret göğsümüzden itmesin. Yakamızdan tutsun da, kendi tarafına çeksin." Tahirül Mevlevi

*Dalalet erbabı hidayet eshabıyla mücadelede bulunur ve fevkalade taassup gösterir. Çünkü onlar güneşin aydınlığına tahammül edemeyen yarasalar gibidir. Onun için din güneşinin batmasını isterler. Daha unutulmamıştır ki, İslam ismini taşıyan bir başvekil(Şükrü Saraçoğlu); "Din gibi bir zehirden şifa mı umuyorsunuz?" demişti. Hazret-i Mevlana yine Mesnevi'de "Mansıp ve mevkiin cahillere yaptığı rezaleti, yüz vahşi arslan yapamaz" buyurur. Tahirül Mevlevi

* "Akrebin sokması soktuğu adama kininden değildir. O, tabiatı icabı sokar." Sâdi Şirazi

*Ey besâ şirin cün şeker buved

Lik zehr ender şeker muzmer buved

"Şeker gibi tatlı ne kadar çok şey vardır ki, onların şekerine zehir karışmıştır." Hz. Mevlana

*"Bu namaz, oruç, zekât, hac, dini cihad itikada şahit göstermektir." Hz. Mevlana

 * "Moda dinsizlerin bak hepsi

Eski erbâb-ı nifakın tersi"

Evet, eski münafıklar dinsiz idiler. Fakat dindar görünürlerdi. Moda dinsizlerden bazıları ise, eski inandıklarını kalplerinden çıkaramadıkları halde, inanmamış, dinden, imandan alakayı kesmiş gibi davranırlar. Bunların içinden ezan ve kametin değiştirilmesi bid'atını alkışlayanlar da vardı." Tahir'ül Mevlevi

*Şu halde, lisan da Allah'ın tâlim ve telkini ile meydana gelmiş demek olur. Öyle olmasaydı, Dil Kurumunun senelerden beri uydurmaya çalıştığı garip ve ahenksiz kelimeler halk tarafından kabul edilir ve söylenirdi." Tahir'ül Mevlevi

*Bu kadar cürm ü seyyiatımla

Rahmet ümidimin budur sebebi

Ki buyurmuş Hüdâ-yı azze ve cell

"Sebekat Rahmeti ala gadabi" Şair Emin Hümâyi

*Çeşm-i Ahmed ber Ebubekri zede

Û zi yek tasdik-i Sıddık-i âmade"

"Hazret-i Ahmed aleyhisselam'ın mübarek nazarı Ebubekir radıyallahu anha değince, o, bir tasdik ile sıddıkiyet mertebesine erişti." Hz. Mevlana

*Vaktiyle Aksaray, Beyazıt, Fatih, Köprübaşı gibi İstanbul'un kalabalık yerlerinde "Kira Beygirleri" vardı. Ucuz bir ücretle tolcu taşırlardı. Fakat hayvanlardan çoğunun dizleri tutuk olduğu için düştükleri ve süvarisini düşürdükleri olurdu. Bu

Münasebetle zürefadan(zarif, ince, efendi zatlardan)birisine;

-Kira beygirlerine binenlere ne dersin diye sormuşlar.

-Deli derim cevabını vermiş

-Koşturan için ne dersin sualinde bulunmuşlar.

-Tabir bulamam demiş.

Onun gibi, öyle plajlarda "Çıplak Mustafa'yı" hatırlatacak hanımlar için tabir bulunmaz. Tahir'ül Mevlevi

*Gurur-u taat yani ibadetini beğenmek insan için büyük bir vartadır. Azim bir mehlekedir. Selamet, kendini âciz, yaptıklarını nâkıs görmekte ve "İlahi! Benim gibi bir mahlûkun taksirat ile dolu ibadetini kabul eyle diye yalvarmaktır. Tahir'ül Mevlevi

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

Şüphesiz Biz Seni, şahit, müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.

Fetih, 8

GÜNÜN HADİSİ

Sehavet sahibi Allah'a yakındır, insanlara yakındır, cennete yakındır, cehennemden uzaktır. Cimri ise Allah'tan uzaktır, insanlardan uzaktır, cennetten uzaktır, cehenneme yakındır. Cahil sehavet sahibini Allah, cimri ibadet düşkününden daha çok sever."

Tirmizi, Birr 40, (1962)

TARİHTE BU HAFTA

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI