BAYRAM ÇOCUĞU
Bayram deyince, aklıma çocukluğum gelir. Annem beni, bayramdan bir kaç gün evvel Beyoğlu’nda, şimdi mevcut olmayan bir mağazaya götürürdü. Üst kata çıkardık. Satıcı kız, camekânlı uzun bir dolabın kapısını iter, renk renk elbiseleri, sopasının ucuna takarak, güzümüzün önüne sererdi.. Elbiselerin hışırtısı hâlâ kulaklarımdadır. Uçları fırfırlı, bir kırmızı tafta entari vardı, onu sevmiştim. İncecik mavi beyaz çizgiliyi de unutamam! Kirazlı beyaz şapkam bir bayram gecesi karyolamın başucunda beklemişti. Kokusu hâlâ burnumda tüten, madeni tokalı, siyah rugan iskarpinlerim de koynumda..
Bayram deyince, aklıma çocukluğum gelir. Annem beni, bayramdan bir kaç gün evvel Beyoğlu'nda, şimdi mevcut olmayan bir mağazaya götürürdü. Üst kata çıkardık. Satıcı kız, camekânlı uzun bir dolabın kapısını iter, renk renk elbiseleri, sopasının ucuna takarak, güzümüzün önüne sererdi.. Elbiselerin hışırtısı hâlâ kulaklarımdadır.
Uçları fırfırlı, bir kırmızı tafta entari vardı, onu sevmiştim. İncecik mavi beyaz çizgiliyi de unutamam! Kirazlı beyaz şapkam bir bayram gecesi karyolamın başucunda beklemişti. Kokusu hâlâ burnumda tüten, madeni tokalı, siyah rugan iskarpinlerim de koynumda..
Bayram sabahları, erkenden uyanırdım. Vakıa kurban bayramlarında bahçedeki koyunun sesini duymak içimi ezerdi ama, daima yağan yağmur, bana, çok geçmeden, dini bir tevekkül verirdi..Yeni elbisemi, parlak iskarpinlerimi giyip, birazdan evi dolduracak olan misafirleri beklerken, cidden mesuttum.
Bayramda, hürriyetimin de arttığım hissederdim. Misafirin yanına istediğim gibi girer çıkar, öğle uykusu uyumaz ve istediğim kadar şeker, çukulata yerdim.. Bayram günü, büfenin kilitli gözü de açılır ve bayram örtüleri, bayram takımları ortaya çıkardı..
Ailenin bütün çocukları, aynı masanın etrafında birleşirdik.. Çatal kaşık sesleri saadetimizin bir sembolü idi, hele bağrışmalar, gülüşmeler.. Akşam, gözlerim kapanırdı da gene misafir odasından çıkıp, yatmaya gönlüm razı olmazdı. O zaman babam beni kucaklardı ve merdivenleri çıkarken, uyuyakalırdım..
Ertesi gün, yeni elbisemin lekesini annemden gizlemek, hazım bozukluklarını yenmek için sarf ettiğim gayretlere rağmen gene de zevkli bir gündü. Bostancıdaki ihtiyar halamı, hakiki halam olmasa bile, ne çok severdim.. Bahçesinde bir kuyu vardı, eğilir, suda kendimi seyrederdim. Bakırköy'deki emektar bacı da bizi, içten gelen kahkahalarla karşılardı ama, bilmem neden, gözlerinde hep yaş vardı.
Seneler geçti.. Bayramlar yavaş yavaş bir külfet olmaya başladı. Evvelâ, çocuklara elbiselerini hazırlamak lâzım, sonra, ekseri sıcaklarda, kapı kapı dolaşmak.. Bazen bayramlarda, başımızı alıp, tenha bir otele kaçmayı düşünürüz. Biz, sofrada bu "sıkıcı bayram münakaşalarına haşlayınca, çocukların biraz hayret, biraz da hayal sukutu ile, bizi seyrettiklerini görür, susarım..
Onlar, gene erkenden uyanırlar, gene yeni elbiselerini giyinir, istedikleri kadar şeker yerler ama bakarım, birkaç saat sonra, kendi kendilerine, soyunuvermişler, ayaklarında sandal, sırtlarında bir rahat gömlek ve "blucin" bahçede oynuyorlar.. Bostancıdaki ihtiyar hala, öz halaları da olsa onlara vız geliyor.. - Bir bayramları var, sinemaya gidecekler! - Hele Bakırköy'deki, emektar bacıyı, tanımazlar bile.. Üzülürüm, ama kabahat bizdedir.
Sıcak da olsa, vesait kıt da olsa, yorulsak da, bayram günleri güzel günlerdir. Aslında, biz onları severiz.. Bütün sene çalmadığımız kapıları o gün çalar, o gün giyinir, o gün süslenir, o gün herkesle iyi olmaya gayret ederiz. Vakıa o gün, sokaklarda bir bayram koşusu vardır ve buna ister istemez katılırız, ama ziyaretine gideceğimiz ahbaba, kendi sokak kapımızda rastlayınca, neşelenir, güleriz.
Bazen aksilik olur, biz onlara gideriz, onlar bize gelirler. Ancak kartvizitlerimizi görürüz! Şekerlik bize uzanırken, naz etsek de, lokumu, badem şekerini severiz!..
Hiç olmazsa, bayramı arkasından çekiştirmesek ve çocuklarımız bayram saadetinden mahrum olmasa. Hem de canım, bayram kalkıyor dense, içimizden kaçımız buna razı oluruz.
Jale CANDAN
Akis Dergisi
30 Temmuz 1955
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
MUALLİMLERİMİZ NELERE DİKKAT ETMELİ?
İnsanları tenvir ederek cehaletten halas eden, onları atalet ve sefaletin karanlık gecelerinden
HÜRRİYET ADINA KAYBETTİKLERİMİZ
Dr. Alexis Carrel Her insan keyfine göre yaşamak ister. Bu insanın doğuştan gelen bir dileğid
ŞAFAĞIN IŞIĞINDAKİ SIR
“Annemin memnun bir eda ile: “Bu sabah kahvaltıdan önce ne yaptığımı dünyada tahmin edeme
UBEYDULLAH-I AFGÂNÎ İLE SEBÎLÜRREŞÂD İDÂREHÂNESI’NDE BİR MUHÂVERE
Ubeydullah-ı Afgānî” nâmında bir zât tarafından geçenlerde Kavm-i Cedîd ünvânıyla neş
MAÂRİF, DİN EĞİTİMİNİ EN İYİ ŞEKİLDE VERMELİDİR
İnanmak yaradılışın bir gereğidir. Din, aklın mâverâsında, zekânın fevkinde bir mürşi
MELİK FAYSAL’IN YAHUDİ KİSSİNGER'E VERDİĞİ TARİHİ CEVAP
Melik Faysal'ın en önemli gayelerinden birisi, Filistin meselesi ve Mescid-i Aksâ'nın hürriyeti
NESLİN EĞİTİMİNDE MAARİFE DÜŞEN VAZİFELER
Mânevîyatsız ilmin, beşeriyete felâh ve huzur yerine, şüphe, tereddüt, hatta ızdırap verdi
NASIL BİR MAARİF?
Yıllardır ilmî ve fikrî çalışmalarım arasında memleketimizin mânevî, ahlâkî, derûnî
GENÇLERİ HEDONİZM ÇILGINLIĞINA İTENLER
Diyorlar ki: Dünyaya bir kere gelinir. Sonun başlangıcı yoktur. Gülün, eğlenin, bir yıldır
HİCRET VE HAREKET
Hicret, tâ ezelden ebede, âlem-i vücubdan âlem-i imkâna, daire-i ilimden daire-i kudrete, tâ
ORUÇ, ORUÇ BOZMAK VESAİRE
Ramazan ayının hususiyeti oruç. Orucun hususiyeti de kendisine ait meseleler. Başında; tutan tu
- HEKİM VE FİLOZOF GÖZÜ İLE RAMAZAN
- HÜZÜNLÜ BİR HAYVANAT BAHÇESİ GEZİSİ
- YİRMİNCİ ASRIN BAŞINDA ANADOLUDA PAZARIN NAMUSU
- BİZ DE RAHATSIZIZ
- "BANA KUR’AN YETER!”
- MEALCİ KARDEŞLERİME KUR’AN’DAN MİSAFİRPERVERLİK DERSİ
- MEZHEPLERE TÂBİ OLMAYANLAR
- ‘KADİR GECESİ BİN AYDAN HAYIRLIDIR’ NE DEMEKTİR?
- İKİ PEYGAMBERİN DOĞUM GÜNLERİ
- “BİR ALLAHSIZA CEVAP”
- YEDİ YAŞIN ÖNEMİ
- DÜŞÜLEN MÜHİM BİR HATA
- YALANCININ MUMU
- BEN OLACAKTIM Kİİİİİ
- AĞIRLIĞINI DUYMAK
- SON ASIRDA TASAVVUFTA TECDİD YAPAN ÜÇ ŞAHSİYET
- KURBAN KESMEK KİMLERE VÂCİPTİR?
- KURBAN
- DİLİMİZE BİR ŞEY OLDU
- NERDE O ESKİ GÜNLER
- YALAN DOLAN SONRASI YAPILAN ASKERÎ DARBELER
- BAYRAMLA İLGİLİ SÜNNET VE ADABLAR
- BİR KOLERA SALGINI HATIRASI; NURİYE ABLA
- “GUSL-İ İÇTİMÂİ”
- İMANIN ÇİÇEĞİ RAMAZAN ORUCU
- EVLİYA
- BERAAT GECESİ İLE ALAKALI ÜÇ YANLIŞ MESELE
- ALLAH’IN AHLAKIYLA AHLAKLANANLAR
- ATEİST, DEİST ve BİLİME DİN GİBİ İNANANLARA SORULAR
Öğüt ver, hatırlat! Çünkü sen ancak öğüt vericisin. Onların üzerinde zorlayıcı değilsin.
Gâşiye, 21-22
GÜNÜN HADİSİ
"Size iki şey bırakıyorum. Bunlara uyduğunuz müddetçe asla sapıtmayacaksınız: Allah'ın Kitab'ı ve Resulünün Sünneti."
Muvatta, Kader 3, (2, 899)
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm İnternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yapt...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARİHTE BU HAFTA
*I.Dünya Savaşı Sona Erdi(11 Kasım 1918) *Bolu-Düzce-Kaynaşlı Depremi(12 Kasım 1999) *Mehmed Zahid Kotku Hz.lerinin Vefatı(13 Kasım 1980) *K.K.T.C Kuruldu(15 Kasım 1983) *Muhyiddin-i Arabi Hz.lerinin Vefatı(16 Kasım 1240)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...