EKMEK HAKKINDA İKİ HATIRA

Merhum Muzaffer Ozak Efendi(1916-1984) anlatıyor; “Çok küçüktüm. Bursa Yunan işgalinde bulunuyordu. Yunanlılar, Türk Müslümanlarının ekmeğe olan hürmet ve riayetlerini bildiklerinden, Müslümanlara manevi bir eziyet olmak üzere kendilerini verilen tayın ekmekleriyle top oynar gibi oynamakta ve ayaklarıyla tekmelemekte idiler.


Salih Okur

nedevideobendi@gmail.com

2014-09-01 02:20:53

Merhum Muzaffer Ozak Efendi(1916-1984) anlatıyor; "Çok küçüktüm. Bursa Yunan işgalinde bulunuyordu. Yunanlılar, Türk Müslümanlarının ekmeğe olan hürmet ve riayetlerini bildiklerinden, Müslümanlara manevi bir eziyet olmak üzere kendilerini verilen tayın ekmekleriyle top oynar gibi oynamakta ve ayaklarıyla tekmelemekte idiler.

Hatta bazılarının daha da ileri gittikleri, ekmek ile taharet ederek helâya bıraktıkları, artan yemek ve ekmekleri helâya döktükleri görülmüş ve işitilmiş idi.

Fakat onların bu zafer sarhoşlukları çok sürmedi. Harp, biizni ilahi bizim galibiyetimizle neticelendi. Esir edilen Yunan askerlerin bir kısmı Bursa'ya getirildi ve sanki konulacak başka yer yokmuş gibi, Cami-i Kebir'(Ulu Cami)in avlusunda nezarete alındı.

Hepsi de aç ve perişandı. Onların bu hallerine merhamet eden bazı Müslümanlar kendilerine ekmek atıyorlardı. Daha dün, ekmekle top oynayan, ekmeği hor hakir gören bu nankörlerin, önlerine atılan ekmekleri kapışmak için birbirlerini çiğneyerek seğirttiklerini ibretle seyrettim.

Allahu Teâlâ, bunların nankörlüklerinin cezasını çektiklerini Müslüman halka göstermişti.

Muzaffer Efendi'nin diğer hatırası;

"Askerlik hizmetimi yapıyordum. Ekmek sıkıntısı vardı. Boğazımdan keserek artırdığım iki tayını çocuklarıma getiriyordum. Yolda karşıma yaşlı ve bitkin bir ihtiyar kadın çıktı ve bana;

"Asker efendi" dedi, "üç gündür açız. Elindeki tayınlardan birisini bana verirsen, iki kızımdan biriyle yatmana razıyım" dedi.

Biçare kadıncağızın utanarak ve hicabından renkten renge girerek yaptığı bu teklifi tevfik-i subhani ile reddettim ve çocuklarıma götürdüğüm iki tayını da, açlıktan bu derekeye düşen o kadına Allah rızası için verdim." 

Kaynak

1-El Hâc Muzaffer Ozak,

İrşâd, Cilt; 3, s: 596-597

Salah Bilici Kitabevi

İst.

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

MEHMED KIRKINCI HOCAMIZIN CUMHURBAŞKANIMIZA VERDİĞİ İBRETLİ MESEL

MEHMED KIRKINCI HOCAMIZIN CUMHURBAŞKANIMIZA VERDİĞİ İBRETLİ MESEL

Suffa Vakfı başkanı Mustafa Karaman bey anlatıyor: "Cumhurbaşkanımız büyükşehir belediye b

İNSANLIK BAŞKA BİR ŞEY

İNSANLIK BAŞKA BİR ŞEY

“Talebeliğim esnasında bir sene Ramazan'da Deliorman'dan sayılmayan ova köylerinden birinde Ra

MEHMED EMRE HOCAEFENDİ’NİN ÜSTAD BEDİÜZZAMAN’I ZİYARETİ

MEHMED EMRE HOCAEFENDİ’NİN ÜSTAD BEDİÜZZAMAN’I ZİYARETİ

Emekli müftülerimizden merhum Mehmed Emre Hocaefendi anlatıyor; “Sivrihisar'da vazifeye başlad

KENDİLERİNİ İLİM TALEBESİ GÖRDÜLER

KENDİLERİNİ İLİM TALEBESİ GÖRDÜLER

Tevazu ve hilm ile beslenen ilim ne güzeldir. Alimlerimiz bu konuda ne kadar büyük ikazlarda bulu

BİR ALİMİN BÜYÜK BİR HAREKETİ

BİR ALİMİN BÜYÜK BİR HAREKETİ

Merhum Tahirü’l Mevlevi “Kıssalar ve Hisseler” adlı eserinde, büyük bir alimin büyük b

MÜMİN PAMUK ÇUVALINA MI BENZER?

MÜMİN PAMUK ÇUVALINA MI BENZER?

Merhum Ali Yakup Cenkçiler Hocaefendi(1913-1988) İslami İlimleri tahsil etmek için memleketi Ar

BEDİÜZZAMAN’IN ESKİ SAİD DÖNEMİNE AİT BİR HATIRA

BEDİÜZZAMAN’IN ESKİ SAİD DÖNEMİNE AİT BİR HATIRA

Merhum İsmail Çetin Hocaefendi anlatıyor; “Mecnasarlı Üstad Molla Musa Rahimehullah şöyle

KERAMET DEĞİL MARİFET

KERAMET DEĞİL MARİFET

Son dönemin büyük âlimlerinden merhum İsmail Çetin Hocaefendi’nin mahdumu muhterem Ahmed Mü

KALBTEKİLER UNUTULMAZ

KALBTEKİLER UNUTULMAZ

2012 senesinde, bir bahar ayında, Van Erek Dağı eteğinde, büyük İslam âlimlerinden Seyda Mo

ÜZÜLDÜĞÜM ŞEY

ÜZÜLDÜĞÜM ŞEY

1931 Menemen tırpanında idam edilerek şehadet mertebesin erişenlerden birisi de merhum Esad Erbi

SAMİ EFENDİ’DEN AKİKA KURBANI İKAZI

SAMİ EFENDİ’DEN AKİKA KURBANI İKAZI

Prof. Dr. Ethem Cebecioğlu hocamız anlatıyor; “Efendim, dünyaya gelen çocuklar için akika ku

De ki: "Herkes kendi yapısına uygun işler görür. Rabbiniz, en doğru yolda olanı daha iyi bilir."

İsra, 84

GÜNÜN HADİSİ

İki ni'met (iki güzel hal) vardır ki, insanlardan çoğu bu ni'metleri kullanmakta aldanmıştır: Sıhhat, boş vakit.

Abdullâh b. Abbâs (r.a)'dan

TARİHTE BU HAFTA

*Prut Barış Antlaşması (Osmanlı-Rusya) 22 Temmuz 1711 *İkinci Meşrutiyet'in ilanı 23 Temmuz 1908

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI