Ya Rabbi kendimi çoban sanıyorum. Sanki bir seher vakti dünyanın bütün üzücü ve sevindirici hadiselerini bir sürü gibi önüme katmış dağlara doğru yürüyorum. Bana Ağrı Dağı kadar sabır ver Allah'ım.

Ağrı Dağı'nın başındaki karlar benim başımdaki belaların alevlerini söndürsün.

Ağrı Dağı'nın yaylalarında düşünce sürülerim otlasın.

Ağrı Dağı'nın pınarları mide ülserimi iyileştirsin.

Çiçek kokuları kalp krizlerimi önlesin,

Yüksek yerlere çıkayım ki aşağılıktan kurtulayım.

Bulutlarla tokalaşayım ki gönlüm havalansın.

Yabana tahammül edeyim ki çoban köpeğimin önümden kaybolmadığını göreyim. Yoksa bu zalim köpek fırsat bulunca kurtlarla birlikte olup koyunlarıma saldırır.

Dağ taş demeden yürürken sırtımdaki dağarcığı taşımaya hep tahammül edeyim ki aç susuz kalmayayım.

Durmadan bir çiçekten bir çiçeğe konayım ki balım hem bol hem kokulu hem de tatlı olsun.

Ey yüce Allah'ım, bana tahammül ver, bana dayanma gücü ver ve bana sabır ver. Çünkü senin ateş söndürücü karların hep o tahammül tepesinin başındadır.

Senin yürek serinleten sabah rüzgârların yine o sabrın içindedir.

Senin gönül dolduran ve mutluluk veren kokuların hep o sabırla beraberdir.

Önümden giden köpeğim ve arkamdan gelen sürüm hep o sabrın yaylalarında benimle dolaşıp durur.

Arılarım hep o sabrın çiçeklerini dolaşarak bal yapar.

Ya Rabbi ne olursun gerçekten bana Ağrı Dağı kadar sabır ver. Eğer ben Ağrı Dağı kadar büyük olursam o zaman bana dünya kadar sabır ver Allah'ım. Eğer benim vücudum dünya kadar olursa o zaman da bana kâinat kadar sabır ver Allah'ım.

Ey yüce Rabbim, hani sen dağına göre kar verirsin ya, işte bana da önce Ağrı Dağı kadar, yetmezse dünya kadar o da yetmezse kainat kadar sabır ver Allah'ım, sabır ver Allah'ım!!! Âmin.