ASR-I SAADET HATIRALARI-38
“İSTEMEZ MİSİN BEN BABAN, AİŞE ANNEN OLSUN?” Beşir bin Akrebe el Cüheni(r.a) anlatıyor; “Uhud gününde Rasulullah(aleyhissalatu vesselam) ile karşılaştım. Ona “babam nerede?” diye sordum. “Baban şehid oldu, Allah’ın rahmeti onun üzerine olsun” buyurdu.
"İSTEMEZ MİSİN BEN BABAN, AİŞE ANNEN OLSUN?"
Beşir bin Akrebe el Cüheni(r.a) anlatıyor; "Uhud gününde Rasulullah(aleyhissalatu vesselam) ile karşılaştım. Ona "babam nerede?" diye sordum. "Baban şehid oldu, Allah'ın rahmeti onun üzerine olsun" buyurdu. Bunun üzerine ben ağlamaya başladım. Peygamber(sallalahu aleyhi ve sellem) elimden tuttu, başımdan okşadı, beni bineğine bindirdi ve "ben baban olayım, Aişe de annen olsun, istemez misin?" buyurdu.
HZ. EBUBEKİR(R.A)'İN HAYIR YARIŞIN DA BİRİNCİLİĞİ
Ebu Hureyre(r.a) anlatıyor; "Bir gün Rasulullah(sallalahu aleyhi ve sellem); "Sizden kim bugün oruçlu olarak sabahlamıştır?" diye sordu.
Hz. Ebubekir
-"Ben" dedi.
Bunun üzerine Peygamber(aleyhissalatu vesselam); "Sizden kim bugün bir hastayı ziyaret etmiştir?" buyurdu.
Hz. Ebubekir;
"Ben" dedi.
"Sizden kim bugün bir fakire yemek yedirmiştir? diye sordu
Hz. Ebubekir;
"Ben" dedi.
"Sizden kim bugün bir cenazede bulunmuştur?" diye sorunca yine Hz. Ebubekir;
"Ben" dedi.
Bunun üzerine Rasul-i Ekrem(aleyhissalatu vesselam); "Bu hasletler herhangi, bir kişide, bir günde toplanırsa, muhakkak o Cennete girer" buyurdu.
RASULULLAH'IN KAVGA EDEN İKİ CEMAATİ BARIŞTIRMASI
Hz. Enes (r.a) anlatıyor; "Evs ve Hazrec Ensar'dan iki kabileydi. Cahiliye döneminde aralarında düşmanlık vardı. Rasulullah(sallalahu aleyhi ve sellem) onların yanına gelince, bu düşmanlık ortadan kalktı. Allah onların kalbini birbirlerine ısındırdı.
Onların bu birlik ve beraberlikleri Yahudileri son derece rahatsız etti. Müslümanları tefrikaya düşürmek ve aralarına fitne sokmak için hileler düşünmeye başladılar. Bir gün, Şas İbn-i Kays ismindeki ihtiyar ve dessas bir Yahudi, bu iki kabilenin gençlerini bir sohbette gayet samimi bir muhabbet içinde görünce fevkalâde rahatsız oldu. Müslümanlar arasındaki bu ittifakın kendi varlıklarını tehlikeye düşüreceği endişesiyle bir Yahudi gencini yanına çağırdı. İçindeki gayzını şöylece döktü: "Git, onların arasına gir ve onlara Buas Harbi'nden ve eski savaşlardan bahset... Her iki tarafın şairlerinin birbirleri hakkında söyledikleri şiirleri oku, kavmiyetçilik damarlarını tahrik et..."
Bu genç, ihtiyar Yahudi'nin şeytanî plânını aynen tatbik etti. Neticede gençler arasında gurur ve iftihar hisleri deprendi. Birbirlerine karşı öğünmeye başladılar. Her iki taraf da kendi kavim ve aşiretinin üstünlük ve meziyetlerini sayıp döktüler. Bu hususta karşılıklı şiirler okudular; derken iş çekişmeye kadar vardı. Sonunda iki genç, diz üstü kalkarak karşılıklı ağır hakaretlerde bulundular ve birbirlerini harbe davet ettiler. Bir anda kavmiyetçilik damarları kabardı, hissiyatlar alevlendi. Diğer gençler de, gözleri dönmüş olarak bu teklife iştirak ettiler. Nihayet harbetmek üzere şehrin dışındaki Harre denilen mevkie doğru yola çıktılar. Ayrıca her iki taraf da kendi kabile mensuplarına haber saldılar.
Söz konusu mevkide toplanan Evs ve Hazreçliler, çarpışmaya başlamak üzere iken, durumdan haberdar edilen Resûl-i Ekrem (S.A.V.) Efendimiz, Muhacir ve Ensâr'dan bir cemaat ile birlikte vakıa mahalline yetişerek, önce yüksek sesle şu ayet-i kerimeyi okudu;
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اتَّقُواْ اللّهَ حَقَّ تُقَاتِهِ وَلاَ تَمُوتُنَّ إِلاَّ وَأَنتُم مُّسْلِمُونَ
"Ey İman Edenler! Gereği gibi Allah'tan korkun! Ve Müslüman olmanın dışında başka bir halde ölmeyin."(Âl-i İmrân: 102)
Ve sonra oradakilere şöyle hitap ettiler:
"Ey Müslümanlar! Ben sizin aranızda iken hâlâ siz cahiliye dâvası mı güdüyorsunuz? Allahu Teâlâ Hazretleri sizi İslâmiyet ile şereflendirdikten sonra, yine devr-i cahiliyete mi dönmek istiyorsunuz? Siz cahiliyet halinde iken Allahu Teâlâ aranızı te'lif etti. Cahiliyet dâvası ile eski hâliniz olan küfre mi dönmek istiyorsunuz? Allah'tan korkun, Allah'tan korkun!.."
Resûlüllah Efendimizin (S.A.V.) bu ikazı üzerine, her iki kabile bu işin, şeytanın bir aldatması ve dessas Yahudinin bir hilesi olduğunu anladılar. Silahlarını attılar, ağlayarak birbirlerine sarıldılar, kucaklaştılar.
Kaynaklar
1-M. Yusuf Kandehlevi, Hayatü's Sahabe, Cilt: 3, terc: Hayri Demirci, Gülistan Neşriyat, İst. 2009
2-Mehmed Kırkıncı, İslam'da Birlik, Cihan Yayınları, İst. 1987
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
"İyilik ve takva üzerine yardımlaşınız, kötülük ve düşmanlık üzerine yardımlaşmayınız."
Mâide, 2
GÜNÜN HADİSİ
Kim, rızkının Allah tarafından genişletilmesini, ecelinin uzatılmasını isterse sıla-i rahim yapsın.
Müslim, 2318
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm İnternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yapt...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARİHTE BU HAFTA
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...