KİMLER KURBAN KESEBİLİR?

Zekâtta olduğu gibi, zarurî (aslî) ihtiyaçlar şunlardır: Oturulan ev, evde kullanılan eşya, binek vasıtası, iş ve sanatta kullanılan malzeme ve âlet, kışlık ve yazlık elbise, bir aylık, başka bir görüşe göre bir senelik yiyecek ve içecek gibi erzak. İşte bunlardan fazla olarak elinde nisap miktarı kadar malı olan kimseye kurban kesmek vaciptir.


2013-10-07 15:10:15

Zekâtta olduğu gibi, zarurî (aslî) ihtiyaçlar şunlardır: Oturulan ev, evde kullanılan eşya, binek vasıtası, iş ve sanatta kullanılan malzeme ve âlet, kışlık ve yazlık elbise, bir aylık, başka bir görüşe göre bir senelik yiyecek ve içecek gibi erzak. İşte bunlardan fazla olarak elinde nisap miktarı kadar malı olan kimseye kurban kesmek vaciptir.

Zekâtta olduğu gibi kurban nisabı üzerinden bir sene gibi bir sürenin geçmesi şart değildir. Ayrıca koyun, keçi ve sığır gibi otlayan hayvanlar ve ticaret malları nisap miktarında hesaba dahil edilir.

Bu malların çoğalan ve artan cinsten olması da şart değildir. Meselâ yirmi tane koyunu olan bir kişinin koyunlarının toplam tutarı altın ve gümüşteki nisap miktarını buluyorsa, bu insan zengin demektir.

Yine elinde nisap miktarına ulaşan ticaret malı bulunan bir kimse de kurban hususunda zengin sayılır ve kurbanı keser.

Diğer taraftan oturduğu evden başka bir gayr-ı menkulü olan bir insan onun kira geliriyle aylık ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra elinde nisap miktarına ulaşan bir meblağ mevcut olursa ona da kurban kesmek vacip olur.

Bunun gibi, borçlu olan bir insan elindeki malını borcuna verdiği takdirde geriye nisap miktarı kadar bir meblağ kalabiliyorsa, buna da kurban kesmek icap eder.

Hattâ yazlık ve kışlık olarak iki takım elbisesinin dışında nisap miktarına ulaşabilecek başka elbiseleri olan kimse de bu hususta zengin sayılmaktadır.

Bazı fıkıh kitaplarımızda şöyle bir hüküm de vardır: Bir kimsenin kendi oturduğu evden başka bir evi olursa, onu ticaret veya kira için kullanmasa bile yine onun için kurban vacip demektir.

Kurban kesmesi vacip olan kimsenin Kurban Bayramından önce olduğu gibi, Kurban Bayramının 1., 2. ve 3. günleri içinde de nisap miktarına ulaşan bir mala sahip olması yeterlidir. Yâni, nisap miktarını tutan malın üzerinden bir yılın geçme şartı aranmaz. Meselâ Kurban Bayramının birinci günü ihtiyaçlarının dışında eline nisap miktarına ulaşan bir para geçen kimsenin kurban kesmesi vâciptir.

Ayrıca, "Kurbansız olur mu, kurban insanın sağlığına düşer" sözünün dinî bir dayanağı yoktur. Hattâ insan zengin olsa da sağlıklı olmayıp hasta veya sakat olsa bile yine kurban kesmesi vaciptir.

Diğer yönden kurbanın şartları arasında hiçbir yerde "sağlık" aranmaz. Yalnız kurban kesecek kimse, şu niyette bulunabilir:

"Ya Rabbi, aslında bize ihsan ettiğin bu kadar nimetin karşılığında kendimi sana kurban etmem gerekirdi, yalnız Sen insan kurban edilmesini haram kıldın. Benim yerime bu hayvanı kesiyorum."

Mehmed Paksu

Kadın Ve Aile İlmihali

Nesil Basım Yayın-İst.

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

MEHMED AKİF’İN AHLÂKI VE ŞAHSİYETİ

MEHMED AKİF’İN AHLÂKI VE ŞAHSİYETİ

Sebîlürreşâd dergisinin sahibi ve Mehmed Âkif i en yakından tanımış bir kimse olan Eşref E

MUALLİMLERİMİZ NELERE DİKKAT ETMELİ?

MUALLİMLERİMİZ NELERE DİKKAT ETMELİ?

İnsanları tenvir ederek cehaletten halas eden, onları atalet ve sefaletin karanlık gecelerinden

HÜRRİYET ADINA KAYBETTİKLERİMİZ

HÜRRİYET ADINA KAYBETTİKLERİMİZ

Dr. Alexis Carrel Her insan keyfine göre yaşamak ister. Bu insanın doğuştan gelen bir dileğid

ŞAFAĞIN IŞIĞINDAKİ SIR

ŞAFAĞIN IŞIĞINDAKİ SIR

“Annemin memnun bir eda ile: “Bu sabah kahvaltıdan önce ne yaptığımı dünyada tahmin edeme

UBEYDULLAH-I AFGÂNÎ İLE SEBÎLÜRREŞÂD İDÂREHÂNESI’NDE BİR MUHÂVERE

UBEYDULLAH-I AFGÂNÎ  İLE SEBÎLÜRREŞÂD İDÂREHÂNESI’NDE  BİR MUHÂVERE

Ubeydullah-ı Afgānî” nâmında bir zât tarafından geçenlerde Kavm-i Cedîd ünvânıyla neş

MAÂRİF, DİN EĞİTİMİNİ EN İYİ ŞEKİLDE VERMELİDİR

MAÂRİF, DİN EĞİTİMİNİ EN İYİ ŞEKİLDE VERMELİDİR

İnanmak yaradılışın bir gereğidir. Din, aklın mâverâsında, zekânın fevkinde bir mürşi

MELİK FAYSAL’IN YAHUDİ KİSSİNGER'E VERDİĞİ TARİHİ CEVAP

MELİK FAYSAL’IN YAHUDİ KİSSİNGER'E VERDİĞİ TARİHİ CEVAP

Melik Faysal'ın en önemli gayelerinden birisi, Filistin meselesi ve Mescid-i Aksâ'nın hürriyeti

NESLİN EĞİTİMİNDE MAARİFE DÜŞEN VAZİFELER

NESLİN EĞİTİMİNDE MAARİFE DÜŞEN VAZİFELER

Mânevîyatsız ilmin, beşeriyete felâh ve huzur yerine, şüphe, tereddüt, hatta ızdırap verdi

NASIL BİR MAARİF?

NASIL BİR MAARİF?

Yıllardır ilmî ve fikrî çalışmalarım arasında memleketimizin mânevî, ahlâkî, derûnî

GENÇLERİ HEDONİZM ÇILGINLIĞINA İTENLER

GENÇLERİ HEDONİZM ÇILGINLIĞINA İTENLER

Diyorlar ki: Dünyaya bir kere gelinir. Sonun başlangıcı yoktur. Gülün, eğlenin, bir yıldır

HİCRET VE HAREKET

HİCRET VE HAREKET

Hicret, tâ ezelden ebede, âlem-i vücubdan âlem-i imkâna, daire-i ilimden daire-i kudrete, tâ

İnsanlar yalnız inandık demeleri ile bırakılıveriliceklerini, kendilerinin imtihana çekilmeyeceklerini mi sandılar?

Ankebut, 2

GÜNÜN HADİSİ

Hikmetli söz, müminin yitiğidir. Onu nerede bulursa almaya en layıktır.

Tirmizi, İlim, 19.

TARİHTE BU HAFTA

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI