ÇOCUK NE ZAMAN ORUÇ TUTMALI?

SORU: Çocuklara oruç tutturmak için baskı yapmak doğru mudur? Çocuk ne zaman oruca başlamalıdır? CEVAP: Cenab-ı Hak: "Allah size kolaylık ister, zorluk istemez" (Bakara/185) buyuruyor.


2013-07-08 18:31:36

SORU: Çocuklara oruç tutturmak için baskı yapmak doğru mudur? Çocuk ne zaman oruca başlamalıdır?

CEVAP: Cenab-ı Hak: "Allah size kolaylık ister, zorluk istemez" (Bakara/185) buyuruyor.

Bir başka ayette: "Allah din hususunda size zorluk yüklemedi" (Hac/78) buyurulmuştur.

Bir başka ayetle ise: "Allah hiçbir şahsa gücünün yettiğinden baş­ka, yük yüklememiştir" (Bakara/286) buyurulmuştur.

Hz. Peygamber de: "Bu din sağlam bir dindir. Onda bir şeye (iba­det veya uygulamaya) girişirken kolaylıkla (işe) başlayınız" buyuru­yor. Çünkü insan kendisine ağır gelecek şeylere girişirse kendisini yo­rar. Dolayısı ile Allah'ın kullarına lütfettiği rahmet ve kolaylıktan mah­rum olur.

Şüphe yok ki oruçta bir çeşit zorluk ve yorgunluk vardır. Zira oruç tutan kimse tanyerinin ağarmasından itibaren, güneş batana kadar yeyip içmeyi bırakmak durumundadır. Henüz ömrünün ilk yıllarında olan çocuğun buna gücü yetmez. Bunun için İslâmiyet, ergenlik yaşının al­tındaki çocuğa orucu farz kılmamıştır. Nitekim Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:

"Üç kişiden (sorumluluğu yazan) kalem kaldırılmıştır: Ergenlik ya­şına gelene kadar çocuktan, uyanıncaya kadar uyuyan kimseden ve aklı başına gelene kadar deliren kişiden."

Demek oluyor ki bu kimseler dinî görevlerle yükümlü değildir. Bu kimseler dinî bir görevi yapmamaktan dolayı Allah tarafından hesaba çekilmez. Bunlar ehliyet sahibi olana, gücü yetecek hale gelene kadar sorumlu tutulmazlar.

Fıkıh âlimleri çocuğun on yaş civarlarında oruçla yükümlü tutulacağını söylemişlerdir. Zira çocuğun oruca gücü yetecek çağa gelmesi yetiştiği çevrenin durumuna ve gelişme durumuna göre değişiklik arzeder. (Bu sebeble de âlimler kesin bir yaş tesbit etmemişlerdir).

Hz. Allah insanları bir takım görevlerle yükümlü tutmakla onla­rı bitkin hâle getirmek, yorgun düşürmek istememiştir. Aslında Al­lah'ın kullarına bir takım görevler yüklemesi onları daha güçlü, daha sıhhatli ve fazilet sahibi kimseler yapmak istemesindendir.

Bu bakımdan en iyisi velinin çocuğu oruca alıştırmasıdır. Bunu yaparken baskı ve şiddete başvurmamalı, yumuşak ve ibadeti sevdirici bir yol izlemelidir. Böyle yapılmasından maksat, çocuğu oruçtan nefret ettirmemek ve orucu sevimsiz hâle getirmemektir.

Siyerden öğreniyoruz ki Hz. Peygamber döneminde Müslümanlar, çocuklarını gücü yetecek çağa gelince oruca alıştırırlardı. Yemeği unutturmak ve oruca teşvik etmek için bir takım oyuncak ve hediyeler hazırlarlar, bunlarla açlığa karşı çocuğu teselli ederlerdi.

Bu konuda güvenilir bir doktorun görüşünü almak iyi olur. Belki çocukta bizim bilmediğimiz bir hastalık veya gelişme bozukluğu ola­bilir. Doktor çocuğun oruca dayanabileceğini söyleyince artık ona oruç tutmak farz olur.

Üniversite öğrencisine gelince; onun oruç tutması farzdır. Çünkü o yaştaki bir kimse oruca dayanabilir. Ders çalışacağı gerekçesi ile böyle bir kimsenin orucu tutmaması caiz değildir. Zira üniversite öğ­rencisi hem oruç tutup, hem dersine devam edebilir. Gündüz ilgilen­mediği dersini geceleyin yapabilir. Zira ramazan gecelerinde genellik­le uzun süre boş vakit olmaktadır.

Kaynak

Prof. Dr. Ahmed Şerbasi

Soru Cevaplı İslam Fıkhı

Terc: Heyet

Özgü Yayınları

 

 

  

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

MUALLİMLERİMİZ NELERE DİKKAT ETMELİ?

MUALLİMLERİMİZ NELERE DİKKAT ETMELİ?

İnsanları tenvir ederek cehaletten halas eden, onları atalet ve sefaletin karanlık gecelerinden

HÜRRİYET ADINA KAYBETTİKLERİMİZ

HÜRRİYET ADINA KAYBETTİKLERİMİZ

Dr. Alexis Carrel Her insan keyfine göre yaşamak ister. Bu insanın doğuştan gelen bir dileğid

ŞAFAĞIN IŞIĞINDAKİ SIR

ŞAFAĞIN IŞIĞINDAKİ SIR

“Annemin memnun bir eda ile: “Bu sabah kahvaltıdan önce ne yaptığımı dünyada tahmin edeme

UBEYDULLAH-I AFGÂNÎ İLE SEBÎLÜRREŞÂD İDÂREHÂNESI’NDE BİR MUHÂVERE

UBEYDULLAH-I AFGÂNÎ  İLE SEBÎLÜRREŞÂD İDÂREHÂNESI’NDE  BİR MUHÂVERE

Ubeydullah-ı Afgānî” nâmında bir zât tarafından geçenlerde Kavm-i Cedîd ünvânıyla neş

MAÂRİF, DİN EĞİTİMİNİ EN İYİ ŞEKİLDE VERMELİDİR

MAÂRİF, DİN EĞİTİMİNİ EN İYİ ŞEKİLDE VERMELİDİR

İnanmak yaradılışın bir gereğidir. Din, aklın mâverâsında, zekânın fevkinde bir mürşi

MELİK FAYSAL’IN YAHUDİ KİSSİNGER'E VERDİĞİ TARİHİ CEVAP

MELİK FAYSAL’IN YAHUDİ KİSSİNGER'E VERDİĞİ TARİHİ CEVAP

Melik Faysal'ın en önemli gayelerinden birisi, Filistin meselesi ve Mescid-i Aksâ'nın hürriyeti

NESLİN EĞİTİMİNDE MAARİFE DÜŞEN VAZİFELER

NESLİN EĞİTİMİNDE MAARİFE DÜŞEN VAZİFELER

Mânevîyatsız ilmin, beşeriyete felâh ve huzur yerine, şüphe, tereddüt, hatta ızdırap verdi

NASIL BİR MAARİF?

NASIL BİR MAARİF?

Yıllardır ilmî ve fikrî çalışmalarım arasında memleketimizin mânevî, ahlâkî, derûnî

GENÇLERİ HEDONİZM ÇILGINLIĞINA İTENLER

GENÇLERİ HEDONİZM ÇILGINLIĞINA İTENLER

Diyorlar ki: Dünyaya bir kere gelinir. Sonun başlangıcı yoktur. Gülün, eğlenin, bir yıldır

HİCRET VE HAREKET

HİCRET VE HAREKET

Hicret, tâ ezelden ebede, âlem-i vücubdan âlem-i imkâna, daire-i ilimden daire-i kudrete, tâ

ORUÇ, ORUÇ BOZMAK VESAİRE

ORUÇ, ORUÇ BOZMAK VESAİRE

Ramazan ayının hususiyeti oruç. Orucun hususiyeti de kendisine ait meseleler. Başında; tutan tu

Yeryüzüne iyi-yararlı kullarım vâris olacaktır.

Enbiya, 105

GÜNÜN HADİSİ

“Köleleriniz, kardeşlerinizdir”

Buhari

TARİHTE BU HAFTA

*Nizamü'l-Mülk'ün Şehadeti(14 Ekim 1092) *II.Kosova Zaferi(17 Ekim 1448) *Gedik Ahmed Paşa'nın Vefatı(18 Ekim 1482)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI