SİYER YAZARLARI VE ESERLERİ

Allame Şibli Numani, Siretün Nebi adlı şaheserinin mukaddimesinde der ki; Siret(Hz. Peygamber’in Hayatı) hakkında elde yüzlerce eser bulunduğu halde, bunların hepsi hakikatte üç dört kaynağa dayanır. Bunlar; İbn-i İshak, Vakidî, İbn-i Sa’d ve Taberi’dir. Diğer bütün eserler bunlardan sonra yazılmış ve muhtevi oldukları malumatı bunlardan almıştır. Tabii burada biz, hadis kitaplarını bahis mevzuu etmiyoruz.”


2013-04-22 19:14:45

Allame Şibli Numani, Siretün Nebi adlı şaheserinin mukaddimesinde der ki; Siret(Hz. Peygamber'in Hayatı) hakkında elde yüzlerce eser bulunduğu halde, bunların hepsi hakikatte üç dört kaynağa dayanır. Bunlar; İbn-i İshak, Vakidî, İbn-i Sa'd ve Taberi'dir. Diğer bütün eserler bunlardan sonra yazılmış ve muhtevi oldukları malumatı bunlardan almıştır. Tabii burada biz, hadis kitaplarını bahis mevzuu etmiyoruz."

Daha sonra merhum müellif, bu kaynaklardan üçünün itimada şayan olduğunu, Vakidi'ye ise güvenilemeyeceğini izah eder. Aşağıda Şibli Numani'nin Siyer eserlerine ait değerlendirmelerini okuyacaksınız.

"Siret Fennine dair eser yazan zevat ve eserleri şunlardır;

Urve b. Zübeyr: Hicrî 94 yılında vefat etmiştir. Zübeyr'in (r.a) oğlu olup Ebu Be­kir Sıddık'ın kızından torunudur. Hz. Aişe'nin (ra) ellerinde büyüdü. Siyer ve megâzî konularında birçok rivayeti vardır. Zehebî, Tezkiretü'l-Huffâz isimli eserinde onun hakkında: "Siyer ilmini çok iyi bilen biriydi" diye yazmaktadır. Keşfu'z-Zunûn kitabının yazarı(Katip Çelebi), megâzî ilmi hakkında açıklama yaparken: "Bazılarına göre, megâzî konusunda yazılan ilk kitap Urve b. Zübeyr'e aittir" demektedir.

Şa'bî: Hicrî 109 yılında vefat etmiştir. Ünlü bir hadisçidir. Birçok ilimde üstün yeteneğe sahipti. Emevîler tarafından Bizans'a -İstanbul- elçi olarak gönderilmişti. Megâzî ve siyer dalında o derece bilgiye sahipti ki, Hz. Ömer'in oğlu Abdullah (ra) onun hakkında: "O gazvelere doğrudan katılmış olsam da, Şa'bî savaşlara ait olay­ları benden daha fazla bilmektedir" demiştir.

Vehb b. Münebbih: Hicrî 114 yılında vefat etmiştir. Yemen'in Acmî sülâlesinden gelmektedir. Ebu Hureyre'den (ra) hadis dinlemiştir. Eski semavî kitapların Hz. Peygamber'in geleceğini müjdelediğine dair ifadeler daha çok onun tarafından ri­vayet edilmiştir.

Asım b. Ömer b. Katâde el-Ensârî: Hicrî 121 yılında vefat etmiştir. Ünlü tabiîler­dendir. Enes'ten (ra), babasından ve ninesi Rümeysâ'dan rivayette bulunmuştur. Megâzî ve siyer sahasında geniş bilgisi vardı. Ömer b. Abdülaziz'in emriyle Şam'daki Emevî Camii'nde oturup bu ilim dalında ders vermiştir.

Muhammed b. Müsellem b. Şihâb ez-Zührî: Hicrî 124 yılında vefat etmiştir. Daha önce ona ait bilgi verilmişti.

Yâkub b. Utbe b. Muğîre b. el-Ahnes b. Şurayk es-Sakafî: Hicrî 128 yılında vefat et­miştir. Son derecede güvenilir biriydi. Yöneticiler ve valiler, idari ve siyasî düzen­lemelerde ondan yararlanırlardı. Dedesi Ahnes b. Şurayk, Hz. Peygamber'in en bü­yük düşmanlarından biriydi.

Musa b. Ukbe el-Esedî: Hicrî 141'de vefat etmiştir. Kendisine ait bilgi daha önce verilmişti.

Hişâm b. Urve b. Zübeyr: Hicrî 146 yılında vefat etmiştir. Daha çok dedesinden ri­vayette bulunmuştur. Zührî'nin de talebesidir. Medine âlimleri arasında onun da adı geçer. Hadisçilerin anlattığına göre, Bağdat kaynaklı rivayetlere fazla değer verme­miştir. Siyerle ilgili rivayet birikiminde büyük payı vardır. Bu rivayetleri babası ara­cılığıyla Hz. Aişe'den (ra) rivayet etmiştir. Siyer ilminde ünlü talebeleri vardır.

Muhammed b. İshâk b. Yesâr el-Muttalibî: Hicrî 150 yılında vefat etmiştir. Kendi­sine ait bilgi yukarıda verilmişti.

Ömer b. Râşid el-Ezdî: Hicrî 152'de vefat etmiştir. İmam Zührî'nin talebeleri ara­sındadır, İmam Mâlik'ten sonra ikinci derecede gelmektedir. Hadis ilminin direk-lerindendi. Megâzî konusunda yazdığı bir kitabı vardır. Adını İbn Nedîm Kitâbu'l-Megâzî olarak kaydetmiştir.

Abdurrahman b. Abdülaziz el-Evsî: Hicrî 162 yılında vefat etmiş olup, imam Züh­rî'nin talebesiydi. Müslim ondan bir hadis rivayet etmiştir. Hadis âlimlerine göre zayıf râvilerdendi. Siyer ilim dalında geniş bilgisi olan biriydi. İbn Sa'd onun hak­kında: "Siyer ilim dalında vukûfiyeti olan biriydi" diye yazmıştır.

Muhammed b. Salih b. Dînâr et-Temmâr: Hicrî 168'de vefat etmiştir. Zührî'nin ta­lebesi Vâkıdî'nin de hocasıdır. İbn Sa'd onun siyer ve megâzî konusunda geniş bil­gisi olduğunu söylemektedir, birçok hadis bilgini onun sika (güvenilir) olduğunu bildirmişlerdir. Üstün seviyede bir hadis bilgini olan Ebu'z-Ziyad: "Eğer sağlam ve doğru bir megâzî ve siyer bilgisi öğrenmek istersen Muhammed b. Salih'ten öğ­ren" demiştir.

Ebu Ma'şer Nüceyh el-Medenî: Hicrî 170'te vefat etmiştir. Hişâm b. Urve'nin ta­lebesiydi, Sevrî ile Vâkidî ondan rivayetler yapmıştır. Her ne kadar hadis bilginle­ri hadis rivayeti konusunda onun zayıf biri olduğunu söylemişlerse de, siyer ve megâzî konularında onun üstün değerini ve azametini itiraf etmişlerdir. İmam Ahmed b. Hanbel bu ilim dalında onun sağlam görüş sahibi olduğunu söylemekte­dir. İbn Nedîm, onun Kitâbu'l-Megâzî isimli eserini kitabında zikretmiştir. Siyer ki­taplarında onun adı sıkça geçer.

Abdullah b. Cafer b. Abdurrahman el-Mahzûmî: Hicrî 170 yılında vefat etmiştir. Ünlü sahabi, Misver b. Mahreme'nin oğlunun torunuydu. Hadis ilminde özel yeri vardır. Hz. Peygamber'in sîretini en iyi bilen büyük âlimlerdendi. İbn Sa'd onun üstün değerini şu sözlerle belirtmektedir: "Medine'nin en önde gelenlerinden ve megâzî ilmini çok iyi bilenlerdendir."

Abdülmelik b. Muhammed b. Ebu Bekir b. Amr b. Hazm el-Ensari: Hicrî 176 yılında vefat etmiştir. Siyer ve hadis ilim dalında onun ailesi daima ünlü kişiler yetiştirmiş­tir. Dedesi; Halife Ömer b. Abdülaziz'in emriyle hadis ilminde ilk önce eser yazmış olan kimsedir. Eşi tarafından ninesi Amre, Hz. Aişe'nin ellerinde yetişmiş biriydi. Aynı zamanda siyer ve megâzî üzerinde geniş bir bilgisi vardı. Babasından ve am­casından eğitim almıştı. Halife Harun Reşid onu kadı tayin etmişti. İnsanlar kendi­sinden megâzî konusunda bilgi alıyordu. Bu bilim dalında onun Kitâbu'l-Megâzî isimli bir de eseri vardır.

Ali b. Mücahid er-Râzı el-Kindî: Hicrî 180 yılında vefat etmiş olup Ebu Ma'şer Nüceyh'in talebesiydi. İmam Ahmed b. Hanbel ondan rivayette bulunmuştur. Me­gâzî konusundaki bilgileri bir araya toplayan ve yazan biridir. Fakat tenkitçiler na­zarında onun eseri fazla önemsenmez.

Ziyad b. Abdullah b. et-Tufeyl el-Bekkâî: Hicrî 183 yılında vefat etmiş olup, İbn İshâk'ın öğrencisi, İbn Hişâm'ın da hocası idi. İşte bu iki ünlü büyük insanın birleş­tiği nokta odur. Sîret bilgisi öğrenmek aşkıyla evini, malını satarak hocasıyla bir­likte yollara düşmüştü. Uzun süre sefer ve hazar halinde onunla birlikte bulun­muştur. Hadis bilginleri nazarında her ne kadar onun değeri az ise de, siyer kitap­larının en güvenilir râvîsi işte bu Ziyâd b. Abdillah kabul edilmektedir.

Seleme b. el-Fadl el-Abraş el-Ensârî: Hicrî 191'de vefat etmiş olup, İbn İshâk'ın ta­lebesi ve onun siyer konusundaki bilgilerinin aktarıcısıdır. Rey şehrinin kadısıydı. Tenkit erbabı nazarında hüccet kabul edilebilecek biri değilse de, Esmâu'r-Ricâl (Biyografi) ilminin en büyük uzmanı olan İbn Muîn; megâzî konusunda onu güve­nilir biri kabul etmekte ve onun siyere dair kitabını Peygamber'in sîreti üzerine ya­zılmış kitapların en güzeli kabul etmektedir. Taberî'de onun tarafından yapılmış birçok rivayetler zikredilmiştir.

Ebu Muhammed Yahya b. Saîd b. Ebbân el-Ezdî: Hicrî 194 yılında vefat etmiştir. Hişâm b. Urve ile İbn Cüreyc'e talebelik yapmıştı. İbn Sa'd onun için: "Her ne kadar az rivayetlerde bulunmuşsa da, çok güvenilen biridir" demektedir. Keşfu'z-Zunûn kitabının yazarı ise megâzî yazarları arasında onun adını da saymıştır.

Velîd b. Müsellem el-Kureşî: Hicrî 195'te vefat etmiştir. Şam'ın ünlü hadisçilerin-den olup çok güçlü bir hafızaya sahipti. Kendi döneminde Şam'da ondan daha bü­yük bir âlim yoktu. Tarih ve megâzî konularında onun derecesi Vekî'den daha üs­tün kabul edilirdi. Eserlerinin sayısı 70'i bulmuştur. Onlardan biri Kitabu'l-Megâzî adını taşımakta ve Kitâbu'l-Fihrist'te de adı geçmektedir.

Yunus b. Bükeyr: Hicrî 199 yılında vefat etmiş olup Hişâm b. Urve ile İbn îs­hâk'm talebesidir. Hadis ve rivayet ilminde orta derecedir. Birçok hadisçi güvenilir biri olduğunu söylemiştir. Allâme Zehebî Tezkire isimli eserinde onu Sâhibu'l-Megâzî unvanı ile zikretmektedir, İbn İshâk'ın Megâzî'sine haşiye yazmıştır.

Muhammed b. Ömer el-Vâkıdî el-Eslemî: Hicrî 207 yılında vefat etmiştir. Peygam­ber'in sîretiyle ilgili iki kitabı vardır. Bunlar; Kitâbu's-Sıre ile Kitâbu't-Târih ve'l-Megâzi ve'l-Meb'as'dır. İmam Şafiî bu eserlerin yığın yığın yalanlardan müteşekkil olduğunu söyler ve onun hakkında; "Vâkıdi'nin bütün eserleri yalan deposudur" demektedir. Siyer kitaplarının birçok değersiz ve asılsız rivayetlerinin ana kaynağı işte bu şahsın eserleridir. Nüktedan bir muhaddis, onun hakkın­da ne güzel söylemiştir: "Vakidî, sözün doğrusunu söylediği zaman eşsiz bir adam olduğu gibi, yalan söylediği zaman da benzeri olmayan bir adamdır."

Yâkub b. İbrahim ez-Zührî: Hicrî 208 yılında vefat etmiş olup, Abdurrahman b. Avf in (ra) torunlarındandı. Zührî'nin ve talebelerinin talebesidir. Megâzî ilminde öyle bir dereceye ulaşmıştı ki, İbn Muîn gibi bir siyer tenkitçisi kendisinden ilim öğrenmiştir.

Abdurrezzak b. Hümâm b. Nâfi el-Himyeri: Hicrî 211 yılında vefat etmiş olup, hadisçilerin en güvenilirlerinden sayılmaktadır. Yapısında birazcık şiîlik vardı. İbn Muîn der ki: "Eğer Abdurrezzak mürted bile olsaydı ondan hadis rivayet etmekte yine tereddüt etmezdim." Hayatının sonlarına doğru gözleri kör olduğundan bu döneme ait hadislerine güvenilemez. Megâzî ilminde bir eseri vardır.

Abdülmelik b. Hişâm el-Himyerî: Hicrî 213 veya 218'de vefat etmiştir. Daha önce hakkında bilgi verilmiştir.

Ali b. Muhammed el-Medâinî: Hicri 225 yılında ölmüştür. Ebu Ma'şer Nüceyh ile Seleme b. el-Fadl ve diğerlerinin talebesiydi. Tarih ve Arapların nesepleri ilimlerin­de son derece geniş bilgisi vardı. Hadisçilerden sayılmamaktadır. Ama büyük bir tarihçi, hatta tarihçilerin imamıdır. Ebu'l-Ferec'in el-Eğâni adlı emsalsiz eseri onun yazdıklarına dayanır. Tarih ve nesep üzerinde birçok eseri vardır. Hz. Peygamber'in hayatıyla ilgili kitabı da son derece geniş bilgi veren önemli bir eserdir. İbn Nedim'in anlattığına göre her konuyu içermektedir.

Ömer b. Şebbe el-Basrî: Hicrî 262 yılında vefat etmiştir. Hadis, tarih, edebiyat, dil­bilgisi, şiir ve nahiv bilgilerinin imamıdır. Mekke-i Mükerreme'nin, Medine-i Mü-nevvere'nin ve Basra'nın tarihlerini yazmıştır. Siyer ilminde çok üstün dereceye sa­hipti. Hadis ilminde İbn Mâce, tarih ilminde Belâzurî ile Ebu Nuaym onun öğren­cileriydi.

Muhammed b. İsa et-Tirmizı: Hicrî 279 yılında vefat eden ünlü bir muhaddistir. Kitabı altı sahih hadis kitabı (=kütüb-i sitte) arasında üçüncü dereceye sahiptir. Peygamber'in sîreti konusunda müstakil bir risalesi vardır. Konu olarak önceki ki­taplardan farklıdır. Bu risalenin adı Kitâbu'ş-Şemâil olup, içinde Hz. Peygamber'in şahsî halleri, alışkanlıkları ve ahlâkı zikredilmiştir. Yaptığı rivayetlerin hepsinin güvenilir ve sağlam olmasına dikkat etmiştir. Bu risale üzerinde birçok âlim, şerh­ler ve haşiyeler yazmıştır.

İbrahim b. İshâk b. İbrahim: Hicrî 285 yılında vefat eden bu büyük hadis bilginidir. Müsned-i Sahabe isimli kitabı yazmıştır. Kitabının sonuna da Kitâbu'l-Megâzî'yi ek­lemiştir.

Ebu Bekir Ahmed b. Ebu Hayseme el-Bağdâdî: Hicrî 299 yılında vefat etmiştir. Ha­dis konusunda İbn Hanbel ile İbn Muîn'in talebesi olup, tarih ve siyer ilminin eşsiz bilginlerinden biriydi. Tarîh-i Kebîr onun eseri olup, içinde Hz. Peygamberin siye­rine ait bir bölüm bulunmaktadır.

Muhammed b. Aid ed-Dımeşkî: Megâzî'ye dair verdiği bilgiler güvenilir kabul edilmektedir. Hafız İbn Hacer ve diğerleri çoğu kez ona atıfta bulunmuşturlar.

Buraya kadar saydığımız kitaplar ilk devir âlimlerinin yazdıkları eserlerdir. Şimdi de sonrakilerin yazdıklarını kısa bir liste halinde sıralamak istiyoruz. Bu eserler, önceki eserlerden ve hadis kitaplarından alınmışlardır. Öncekilerin eserle­rinin şerhleri olarak yazılmış kitaplar da bu listede zikredilmiştir. Onlar da kendi başlarına önemli birer eser oldukları için kaydedilmiştir. Çünkü onlarda bulunan birçok bilgi, şerhlerini yaptıkları asıl kitaplarda bulunmamaktadır.

Ravdu'l-Unuf: Îbn Hişâm siyerinin şerhidir. Yazarı Abdurrahman es-Süheylî'dir. Hicrî 581 yılında vefat etmiş olup hadis âlimlerinin büyüklerindendir. Da­ha sonra gelen Hz. Peygamber'in sîretini inceleyen bütün yazarlar, onun bilgi dağarcığından saçılan kırıntıları toplayan kimselerdir, İbn Hişâm'ın siyerine yazdığı bu şerhin girişinde, Abdurrahman Süheylî: "Bu kitabı 120 kitaptan ya­rarlanarak yazdım" demektedir. Bu eserin elyazma bir nüshası kütüphanemde bulunmaktadır.

Sîret-i Dimyâtî: Hicrî 705 yılında vefat eden Dimyatlı Hafız Abdulmü'min'in eseridir. Birçok kitapta bu kitaba atıflar vardır. Kitabın asıl adı el-Muhtasar Fî Sîret-i seyyidi'l-Beşer'dir. Yaklaşık 100 sayfa tutmaktadır. Hindistan'ın Patna şehrindeki kütüphanede bir nüshası vardır.

Sîret-i Hılâtî: Hılâtlı Alâaddin Ali b. Muhammed'in eseridir. Hicrî 708 yılında vefat etmiştir.

Sîret-i Kâzerûnî: Hicrî 694 yılında vefat eden Kâzerûnlu Şeyh Zahîruddin Ali b. Muhammed'in eseridir. Bu eserin bir nüshası Bombay cami-i şerifine bitişik kütüphanede mevcuttur.

Sîret-i İbn Ebu Tayy: Yazarın adı Yahya b. Humeyde'dir. 630 Hicrî yılında vefat etmiştir. Kitabı üç cilt halindedir.

Sîret-i Moğoltâyî: Meşhur bir kitaptır. Mısır'da basılmıştır. Büyük âlim Aynî bu­nun bir cildini şerh etmiş ve Keşfü'l-Lisân adını vermiştir.

Şerefu'l-Mustafâ: Nîşabûrlu Hafız Ebu Saîd Abdülmelik'in eseridir. 8 ciltten oluşmaktadır. Hafız İbn Hacer, el-İsâbe adlı kitabında bu esere sıkça atıfta bulun­muştur. Ama Hafız Ebu Saîd'in naklettiği rivayetlerden bazıları son derece değer­siz ve geçersiz rivayetlerdir. Bundan anlaşılan, yazarın rivayetleri doğru yanlış ay­rımı yapmadan eserine almış olduğudur.

Şerefu'l-Mustafâ: Hafız İbn Cevzî'ye ait bu isimde başka bir kitap daha vardır.

El İktifa fî Megâzî'l-Mustâfâ ve'l-Hulefâi's-Selâse: Hicrî 634'de vefat eden Hafız Ebu'r-Rebi Süleyman b. Musa el-Kilâî'nin eseridir. Birçok kitapta bu esere atıflar vardır.

Sîretu İbn Abdilberr: İbn Abdilberr meşhur hadisçi ve imamlardandır. Bu kitabı­na da birçok atıf yapılmıştır.

Uyûnu'l-Eser: İbn Seyyidi'n-Nâs'ın eseridir. Seyyidi'n-Nâs, Endülüs'ün Hicrî 734 yılında ölen ünlü bilginidir. Bu kitap son derece sağlam olup birçok bilgiyi içine almaktadır. Güvenilir eserlerin kaynağı durumunda bir eser olduğunu gör­dük. Bu eserden naklettiklerimizi senetleriyle naklettik. Bu eserin yazma bir cil­di -ikinci cilt- Kalküta Kütüphanesinde mevcuttur ve onu bizzat inceleme fırsa­tı bulduk.

Nûru'n-Nebrâs fî Sîret-i îbn Seyyidi'n-Nâs: Bu eser, Uyûnu'l-Eser'in şerhidir. Ya­zarın adı İbrahim b. Muhammed'dir. Bu kitap son derece derin araştırma ve ince­lemeler sonucu yazılmıştır. Sayısız bilgilerin hazinesidir. İki cilt halinde olan bir nushası kütüphanemizde mevcuttur.

Sîret-i Manzum: Hafız İbn Hacer'in hocası olan Hafız Zeynüddin Irâkî bu eseri­ni manzum olarak yazmıştır. Ancak önsözünde bizzat kendisinin de yazdığı gibi, sağlam ve zayıf olan rivayetleri, yaş ve kuru birçok şeyleri nazım dizine soktuğunu itiraf ediyor.

Mevâhibü'l-Ledünniyye: Meşhur bir kitaptır. Sonraki âlimlerin yararlandıkları kaynak kitap işte bu eserdir. Bu kitabın yazarı Buhârî'nin ünlü şarihi olan Kastalâ-nî'dir. Hafız İbn Hacer'in çağdaşı idi. Her ne kadar bu kitap çok geniş bilgiler içe­riyorsa da binlerce uydurma ve yanlış rivayeti de içermektedir.

Şerhu Zerkânî ale'l-Mevâhib: Bu eser, el-Mevâhibü'l-Ledünniyye'nin şerhidir. Ger­çek şu ki Süheyli' den sonra hiçbir kitap bu genişlik ve titizlikte yazılmamıştır. Se­kiz kaim cilt halinde Mısır'da basılmıştır.

Sîret-i Halebî: Meşhur ve ellerde dolaşan bir eserdir.

Kaynaklar

1-Şibli Numani, Siretü'n Nebi'nin Yusuf Karaca tarafından dilimize Son Peygamber ismiyle çevrilen tercümesi, İz Yayıncılık, İst. 2004

2-Şibli Numani, Siretü'n Nebi'nin Ömer Rıza Doğrul tarafından dilimize Asr-ı Saadet ismiyle çevrilen tercümesi, Eser Neşriyat, İst. 1977

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

serkan çakır, 2013-04-29 05:54:54

siyer hususunda çok güzel tasnifi bir çalışma olmuş tebrik eder devamını ve hassaten EFENDİMİZ A.S.M ile çok silik sözlerin ve nakıs ifadelerin olduğu bir dönemde bu çalışmaların ve yönlendirmelerin faidede hali olmadığını belirtmek isterim selam ve dua ile

Bu yoruma katılıyor musunuz ?

DİĞER YAZILAR

EŞREF EDİP’TEN; “SİZ Mİ DİNE KARŞI DEĞİLDİNİZ?”

EŞREF EDİP’TEN; “SİZ Mİ DİNE KARŞI DEĞİLDİNİZ?”

1950 seçiminden az sonra, eski başbakanlardan, medrese kökenli Şemseddin Günaltay, İzmit CHP

İnsanlar yalnız inandık demeleri ile bırakılıveriliceklerini, kendilerinin imtihana çekilmeyeceklerini mi sandılar?

Ankebut, 2

GÜNÜN HADİSİ

Geçmiş peygamberlerin sözünden (hiç eksiksiz) nâsın eriştiği haberlerden birisi de: Utanmazsan dilediğini işle! (sözü) dür.

Abdullâh b. Mes'ûd (r.a)'dan

TARİHTE BU HAFTA

*Nizamü'l-Mülk'ün Şehadeti(14 Ekim 1092) *II.Kosova Zaferi(17 Ekim 1448) *Gedik Ahmed Paşa'nın Vefatı(18 Ekim 1482)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI