İSLAM’IN ANLAŞILMASINDA PEYGAMBERİMİZİN HAYATININ ÖNEMİ

Siyret-i Nebeviyye incelemesi, İslâm Hakikatinin Hz. Muhammed (s.a.v.)'in örnek hayatında eksiksiz olarak şekillendirme gayesini güden pratik bir çalışmadan başka değildir.


2013-04-15 05:09:08

Siyret-i Nebeviyye incelemesi, İslâm Hakikatinin Hz. Muhammed (s.a.v.)'in örnek hayatında eksiksiz olarak şekillendirme gayesini güden pratik bir çalışmadan başka değildir.

İmdi bu maksada ulaşabilmek için bir plânlama ve tasnife giri­şecek olursak, bunu aşağıda açıklanan hedeflerde çerçeveleştirmek mümkündür.

1- Hz. Muhammed (s.a.v.)'in yalnız şahsî dehasıyla kavminin arasında tanınmış yalnızca bir dahî olmadığını; fakat onun bun­dan da önce, Allah katından bir vahiy ve tevfikle desteklenen pey­gamber olduğunu sezdirebilmek için yaşadığı çevreden ve hayatı­nın, bütün dönemlerinden «peygamberlik şahsiyetini» kavramak.

2- İnsanın, karşısında erdemli bir hayat için en ideal bir ör­neği bulması... Çünkü O, bu örnekten kendisine tutunacak ve takib edecek bir düstur edinecektir. Hâlbuki bu insanın, en ideal örneği, hayatın neresinde ararsa arasın; yine en mükemmel ve açık şekliy­le bu örneği Hz. Muhammed (s.a.v.) 'in hayatında bulacağında şübhe yoktur. Çünkü Allah onu, bütün insanlığa rehber kıldı. Nite­kim Cenâb-ı Hak: «Sizin için Allah'ın Resûlü'nde (takib edeceğiniz) pek güzel bir örnek vardır» buyurmuştur.(Ahzâb sûresi, âyet: 21.)

3- İnsanın, Kitabullah'ı anlamada, onun maksatlarını ve ru­hunu tatmada, kendisine yardımcı olacak şeyi de Resulullah'ın siyretini incelemekte bulması... Çünkü Kur'ân-ı Kerim ayetlerinin ço­ğunu ancak, Resûlullah'm başından geçen ve onun bulunduğu yer­de cereyan eden hâdiseler aydınlatıyor ve tefsir ediyor.

4- Bir müslümanın, Resûlullah'ın siyretini araştırma esnasın­da, İslâmî bilgi ve kültürün daha büyük miktarda onun yanında birikmiş olması... O bilgi ve kültürün akâid, ahlâk ve ahkâm ile ilgili olması aynıdır. Zira Hz. Peygamber'in hayatı, İslâm prensip ve ahkâmının tümünü sergileyen yegâne canlı tablodur.

5- İslâm davetçisine ve muallimine, eğitim ve öğretim yönün­den canlı örnek olması... Hakikaten Hz. Muhammed (s.a.v.) öğüt ve­rici bir muallim, faziletli bir eğitimci idi. O, davetinin çeşitli dönem­lerinde eğitim ve öğretim metotlarının en uygun olanını arayıp bulmada hiçbir zaman gayreti elden bırakmadı.

Resûlullah'ın hayatını şu yukarıda saydığımız maksatları ger­çekleştirmede yeterli kılan en önemli şey, onun hayatının, insanda­ki sosyallik ve beşerilik yönlerini kapsamış olmasıdır. Çünkü insan bizatihi bağımsız bir fert veya toplumun faal bir uzvudur.

Resûlullah (s.a.v.)'in siyreti,

*Onun yolunda yürüyen dürüst ve çevresine güven kazanmak isteyen bir genç için de, *Allah'a da'veti kendine yol olarak seçen, hikmet ve güzel öğütle onun risâletini tebliğ etmek için bütün gücünü sarfeden insan için de,

*devletini ustalıkla idare edecek olan bir devlet başkanı için de,

*güzel muamelede örnek bir koca için de,

*çocukları ve eşi arasında hak ve ödevleri tevzi ederken âdil davranmakla beraber şefkat ve merhameti elden bırak­mayan bir baba olacak için de,

*yetenekli, sevk ve idareyi bilen usta bir komutan için de;

*hâsılı Allah'a karşı ibadetiyle, çevresine kar­şı münâsebetlerini çok iyi dengeleyen, şaka ile ciddiyi uyumlayabilen - her müslüman için de en güzel ve şaşmaz örnekler, ölçüler sergile­mektedir.

Şüphesiz ki bu duruma göre, Resûlullah'ın siyretini araştırmak demek, insanlığa «yaşamaya değer hayat» için en üstün ve en güzel yönetim biçimini canlı tablolar halinde sunmak demektir.

Kaynak

Said Ramazan el Buti

Fıkhu's Siyre

Terceme: Ali Nar

Gonca Yayınları

İst. 1991

 

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

cevahir, 2014-10-20 13:21:39

teşekkürler

Bu yoruma katılıyor musunuz ?

DİĞER YAZILAR

MUALLİMLERİMİZ NELERE DİKKAT ETMELİ?

MUALLİMLERİMİZ NELERE DİKKAT ETMELİ?

İnsanları tenvir ederek cehaletten halas eden, onları atalet ve sefaletin karanlık gecelerinden

HÜRRİYET ADINA KAYBETTİKLERİMİZ

HÜRRİYET ADINA KAYBETTİKLERİMİZ

Dr. Alexis Carrel Her insan keyfine göre yaşamak ister. Bu insanın doğuştan gelen bir dileğid

ŞAFAĞIN IŞIĞINDAKİ SIR

ŞAFAĞIN IŞIĞINDAKİ SIR

“Annemin memnun bir eda ile: “Bu sabah kahvaltıdan önce ne yaptığımı dünyada tahmin edeme

UBEYDULLAH-I AFGÂNÎ İLE SEBÎLÜRREŞÂD İDÂREHÂNESI’NDE BİR MUHÂVERE

UBEYDULLAH-I AFGÂNÎ  İLE SEBÎLÜRREŞÂD İDÂREHÂNESI’NDE  BİR MUHÂVERE

Ubeydullah-ı Afgānî” nâmında bir zât tarafından geçenlerde Kavm-i Cedîd ünvânıyla neş

MAÂRİF, DİN EĞİTİMİNİ EN İYİ ŞEKİLDE VERMELİDİR

MAÂRİF, DİN EĞİTİMİNİ EN İYİ ŞEKİLDE VERMELİDİR

İnanmak yaradılışın bir gereğidir. Din, aklın mâverâsında, zekânın fevkinde bir mürşi

MELİK FAYSAL’IN YAHUDİ KİSSİNGER'E VERDİĞİ TARİHİ CEVAP

MELİK FAYSAL’IN YAHUDİ KİSSİNGER'E VERDİĞİ TARİHİ CEVAP

Melik Faysal'ın en önemli gayelerinden birisi, Filistin meselesi ve Mescid-i Aksâ'nın hürriyeti

NESLİN EĞİTİMİNDE MAARİFE DÜŞEN VAZİFELER

NESLİN EĞİTİMİNDE MAARİFE DÜŞEN VAZİFELER

Mânevîyatsız ilmin, beşeriyete felâh ve huzur yerine, şüphe, tereddüt, hatta ızdırap verdi

NASIL BİR MAARİF?

NASIL BİR MAARİF?

Yıllardır ilmî ve fikrî çalışmalarım arasında memleketimizin mânevî, ahlâkî, derûnî

GENÇLERİ HEDONİZM ÇILGINLIĞINA İTENLER

GENÇLERİ HEDONİZM ÇILGINLIĞINA İTENLER

Diyorlar ki: Dünyaya bir kere gelinir. Sonun başlangıcı yoktur. Gülün, eğlenin, bir yıldır

HİCRET VE HAREKET

HİCRET VE HAREKET

Hicret, tâ ezelden ebede, âlem-i vücubdan âlem-i imkâna, daire-i ilimden daire-i kudrete, tâ

ORUÇ, ORUÇ BOZMAK VESAİRE

ORUÇ, ORUÇ BOZMAK VESAİRE

Ramazan ayının hususiyeti oruç. Orucun hususiyeti de kendisine ait meseleler. Başında; tutan tu

İnkâr edenler, Allah'ın yolundan ve -yerli, taşralı- bütün insanlara eşit (kıble veya mâbed) kıldığımız Mescid-i Harâm'dan (insanları) alıkoymaya kalkanlar (şunu bilmeliler ki) kim orada (böyle) zulüm ile haktan sapmak isterse ona acı azaptan tattırırız.

Hac,25

GÜNÜN HADİSİ

"Sizin en hayırlınız Kur'an'ı Kerim'i öğrenen ve öğretendir."

"Sizin en hayırlınız Kur'an'ı Kerim'i öğrenen ve öğretendir."

TARİHTE BU HAFTA

*Nizamü'l-Mülk'ün Şehadeti(14 Ekim 1092) *II.Kosova Zaferi(17 Ekim 1448) *Gedik Ahmed Paşa'nın Vefatı(18 Ekim 1482)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI