MAHMUD TOPTAŞ HOCAMIZDAN İLGİNÇ BİR HATIRA
12 Eylül 1980 askeri darbesinde ben Mersin’in Mut kazasında vaizdim. On bir Eylülde boş olan hapishaneyi iki günde doldurdular. Üç gün sonra hapishane almayınca yazlık sinemaya da doldurdular. Sağa bakan, sola bakan, dik yürüyen, herkesi aldılar ve kapıdan içeriye girişte “sağcı mısınız, solcu musunuz?” sorusuna göre bir kimlik verdiler ve hapishanedeki bölümlere ayırdılar
12 Eylül 1980 askeri darbesinde ben Mersin'in Mut kazasında vaizdim. On bir Eylülde boş olan hapishaneyi iki günde doldurdular. Üç gün sonra hapishane almayınca yazlık sinemaya da doldurdular. Sağa bakan, sola bakan, dik yürüyen, herkesi aldılar ve kapıdan içeriye girişte "sağcı mısınız, solcu musunuz?" sorusuna göre bir kimlik verdiler ve hapishanedeki bölümlere ayırdılar.
Ben de, bu aslı Müslüman, nesli Müslüman insanlara iman ve İslam'ı öğretmek üzere görevlendirildim.
Sağcılar bölümünde tatlı tatlı dinlediler. Solcular bölümünde ise önceden hazırlık yapılmış. Dinlememekte kararlılar. Değerli müftümüz beni takdim ettikten sora bana "buyur konuş" dedi. Ben tam konuşacağım, dinleyenlerin hepsi birden ikişer ikişer konuşmaya başladılar.
Ben sustum. Suskunluğum iki-üç dakika devam edince onlarda sustu. İçlerinden biri alaylı bir ifade ile:
-"Konuşsana hocaaam!" dedi. Ben:
-"Bazen susmak konuşmaktan daha etkilidir. Bizi bu hale getirenler, sizi hapse itenler ve atanlar çok konuşanlardır. Müftü efendi haydi gidelim" dedim ve ayrıldık ileriki haftalarda dikkatle dinlediler. İçlerindeki küllenmiş imanın küllerini üflerken, çağdaşlık adına bu insanlara verilen zararlı düşüncelerin köklerinin çok eskilerde olduğunu göstermeye çalıştım.
Allah'a, meleklere, kitaplara, peygamberlere, imanı anlattım. Sorularını cevaplandırdım. Bunlara imanın zaruretini anlattım, kabul ettiler. Altıncı hafta da ahirete imanı tam anlatmaya başlayacağım ki, soygun yaparken yakalanan güçlü kuvvetli biri: "Hoca, bu dördüne inanırız ama ahirete inanmayız. Boşuna nefes tüketme" dedi.
- Neden? dedim.
-"Bak hoca, bir insan denize düşse, onu balina yutsa, balinayı balıkçılar tutsa, yirmi bin parçaya bölse yirmi bin insan yese, bu insanların da biri denizde ölse, biri karada yansa duman olsa, biri toprağa gömülse, ot olsa, koyun yese, et olsa.... Bu denize düşen ilk insanı Allah nasıl toplayıp ta ahirette hesap soracak? Diye cevap verdi. Dedim ki:
-Bu düşünce tarzı da yeni değildir. Buradan çıkınca babanın okuduğu Kur'an'ı Kerim'i aç. Orada Yasin suresi vardır. O surenin son sahifesini açarsan, orada bir müşrik çürümüş bir kemiği eliyle ufalayarak; "bu çürümüş kemiği kim diriltecek...." diye Efendimize sorar. Efendimiz de Kur'an'la cevap verir:
-"Hiç yok iken kemiği o hale getiren kim ise dağılınca toplayacak olan da odur."
Sen dağılışı anlattın, ben de senin toplanışını anlatayım dedim. Siz bundan otuz beş sene önce hiç yoktunuz. Derken bir damlanın milyonlarcasından biri olarak ana rahmine düştün. Bu Allah o küçücük damlaya şekil verdi. Suya yazı yazılır mı? Allah dilerse o gözle görülmeyecek kadar küçük suya güzel göz, tatlı yüz, bal gibi söz verir. Dokuz ay sonra dünyaya geldin. O güne kadar musluğu kapalı olan ananın göğüslerinden süt akmaya başladı. Dişlerin çıkınca süt kesildi. Bu sefer Adana'nın domatesleri sana doğru yuvarlanıp geldi. Rize'nin çayı, Karaman'ın bulguru, Edremit'in zeytini, Trakya'nın ay çiçek yağı, Erzurum'un peyniri sana akmaya başladı. Ayrıca bunların oluşması için Afrika'nın lodosu, Kafkasların poyrazı geldi.
Yani sen o denizde düşen adamın dağıldığı yerlerden toplandın ve seksen kiloluk adam oldun. Ölümlü insanoğlu Ankara'dan yaptığı yayını bir düğmeye basarak televizyon ekranında resmini, sesini, rengini, toplayabiliyorsa insanı yaratan Allah toplayamaz mı? deyince "toplar hocam" demişti.
Sonra o bölümde güzel oldu ve güzel kitaplar okuyarak eski pisliklerinden temizlendiler.
Mahmud Toptaş
Küfür Cephesinde Yeni Bir Şey Yok
Cantaş Yayınları
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
MUALLİMLERİMİZ NELERE DİKKAT ETMELİ?
İnsanları tenvir ederek cehaletten halas eden, onları atalet ve sefaletin karanlık gecelerinden
HÜRRİYET ADINA KAYBETTİKLERİMİZ
Dr. Alexis Carrel Her insan keyfine göre yaşamak ister. Bu insanın doğuştan gelen bir dileğid
ŞAFAĞIN IŞIĞINDAKİ SIR
“Annemin memnun bir eda ile: “Bu sabah kahvaltıdan önce ne yaptığımı dünyada tahmin edeme
UBEYDULLAH-I AFGÂNÎ İLE SEBÎLÜRREŞÂD İDÂREHÂNESI’NDE BİR MUHÂVERE
Ubeydullah-ı Afgānî” nâmında bir zât tarafından geçenlerde Kavm-i Cedîd ünvânıyla neş
MAÂRİF, DİN EĞİTİMİNİ EN İYİ ŞEKİLDE VERMELİDİR
İnanmak yaradılışın bir gereğidir. Din, aklın mâverâsında, zekânın fevkinde bir mürşi
MELİK FAYSAL’IN YAHUDİ KİSSİNGER'E VERDİĞİ TARİHİ CEVAP
Melik Faysal'ın en önemli gayelerinden birisi, Filistin meselesi ve Mescid-i Aksâ'nın hürriyeti
NESLİN EĞİTİMİNDE MAARİFE DÜŞEN VAZİFELER
Mânevîyatsız ilmin, beşeriyete felâh ve huzur yerine, şüphe, tereddüt, hatta ızdırap verdi
NASIL BİR MAARİF?
Yıllardır ilmî ve fikrî çalışmalarım arasında memleketimizin mânevî, ahlâkî, derûnî
GENÇLERİ HEDONİZM ÇILGINLIĞINA İTENLER
Diyorlar ki: Dünyaya bir kere gelinir. Sonun başlangıcı yoktur. Gülün, eğlenin, bir yıldır
HİCRET VE HAREKET
Hicret, tâ ezelden ebede, âlem-i vücubdan âlem-i imkâna, daire-i ilimden daire-i kudrete, tâ
ORUÇ, ORUÇ BOZMAK VESAİRE
Ramazan ayının hususiyeti oruç. Orucun hususiyeti de kendisine ait meseleler. Başında; tutan tu
- HEKİM VE FİLOZOF GÖZÜ İLE RAMAZAN
- HÜZÜNLÜ BİR HAYVANAT BAHÇESİ GEZİSİ
- YİRMİNCİ ASRIN BAŞINDA ANADOLUDA PAZARIN NAMUSU
- BİZ DE RAHATSIZIZ
- "BANA KUR’AN YETER!”
- MEALCİ KARDEŞLERİME KUR’AN’DAN MİSAFİRPERVERLİK DERSİ
- MEZHEPLERE TÂBİ OLMAYANLAR
- ‘KADİR GECESİ BİN AYDAN HAYIRLIDIR’ NE DEMEKTİR?
- İKİ PEYGAMBERİN DOĞUM GÜNLERİ
- “BİR ALLAHSIZA CEVAP”
- YEDİ YAŞIN ÖNEMİ
- DÜŞÜLEN MÜHİM BİR HATA
- YALANCININ MUMU
- BEN OLACAKTIM Kİİİİİ
- AĞIRLIĞINI DUYMAK
- SON ASIRDA TASAVVUFTA TECDİD YAPAN ÜÇ ŞAHSİYET
- KURBAN KESMEK KİMLERE VÂCİPTİR?
- KURBAN
- DİLİMİZE BİR ŞEY OLDU
- NERDE O ESKİ GÜNLER
- YALAN DOLAN SONRASI YAPILAN ASKERÎ DARBELER
- BAYRAMLA İLGİLİ SÜNNET VE ADABLAR
- BİR KOLERA SALGINI HATIRASI; NURİYE ABLA
- “GUSL-İ İÇTİMÂİ”
- İMANIN ÇİÇEĞİ RAMAZAN ORUCU
- EVLİYA
- BERAAT GECESİ İLE ALAKALI ÜÇ YANLIŞ MESELE
- ALLAH’IN AHLAKIYLA AHLAKLANANLAR
- ATEİST, DEİST ve BİLİME DİN GİBİ İNANANLARA SORULAR
Andolsun ki biz, öğüt alsınlar diye, bu Kur'an'da insanlara her türlü misali verdik.
Zümer, 27
GÜNÜN HADİSİ
Muavvizeteyn (Nas-Felak) Sureleri
"Şeytan insanoğlunun kalbinin üzerinde tünemiş vaziyette bekler. Allah'ı zikredince siner, çekilir, gaflet etse vesvese verir." (Buhari, Tefsir, Kul euzu bi-rabbi'n-nas 1)
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm İnternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yapt...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARİHTE BU HAFTA
*Nizamü'l-Mülk'ün Şehadeti(14 Ekim 1092) *II.Kosova Zaferi(17 Ekim 1448) *Gedik Ahmed Paşa'nın Vefatı(18 Ekim 1482)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...