LEVLAKE HADİSİ HAKKINDA TEREDDÜTLER VE İZAHI
Soru: Kudsî hadis olarak bilinen: “Sen olmasaydın felekleri (âlemleri) yaratmazdım.”[1] sözü gerçekten de kudsî hadis midir, değilse niçin bu kadar çok kullanılmaktadır? Doğruluk payı varsa biz bu sözü nasıl anlamalıyız?
Soru: Kudsî hadis olarak bilinen: "Sen olmasaydın felekleri (âlemleri) yaratmazdım."[1] sözü gerçekten de kudsî hadis midir, değilse niçin bu kadar çok kullanılmaktadır? Doğruluk payı varsa biz bu sözü nasıl anlamalıyız?
Cevap: Bu söz, dipnotta da görüldüğü gibi lafzı itibariyle tartışmalıdır.[2] Bize göre ise hadis, her ne kadar lafzı itibariyle tartışmalı olsa da, manası itibariyle doğrudur. İzahı da şöyledir: İstanbul'daki Sultan Ahmet Camisi'ni bilmeyen yoktur. Bu camiyi yaptıran Sultan Ahmet: "Ben bu camiyi beş vakit namazın yüzü suyu hürmetine yaptırdım; beş vakit namaz olmasaydı, ben bu camiyi yaptırmazdım." dese, doğru söylemiş olmaz mı? Elbette doğru söylemiş olur.
Şimdi Sultan Ahmet Camisi'ni kaldırın, onun yerine kâinat mabedini koyun. Kubbesi ve tavanı gökyüzü, avizesi güneş, gece lambası ay, kandilleri yıldızlar, tabanı yeryüzü. Bu muhteşem caminin banisi, mimarı Allah. İmam ve hatibi, Hz. Muhammed (s.a.v), cemaati de insanlar, cinler, melekler, ruhaniler, bitkiler, hayvanlar, canlı-cansız her şeydir. Yüce Allah bu muhteşem caminin, özel olarak eğitip yetiştirdiği imam ve hatibi Hz. Muhammed (s.a.v.) Efendimiz hakkında: "Habibim sen olmasaydın, (Senin o muhteşem namazın, o coşkun aşkın, o muhteşem zikrin, o mükemmel şükrün, Allah'a karşı sınırsız sevgin ve saygın olmasaydı) ben bu kâinat mabedini yapmaz ve yaratmazdım." dese bunun neresi yanlış olur? Bunun akıl almaz hangi yönü vardır?
Peygamberimiz, cismi itibariyle en son, ama ruhu ve nuru itibariyle en evveldir. Efendimiz, kâinatın yaratılmasından önce Allah'ın ilminde vardı. Gaye her şeyden önce gelir. Onun içindir ki Sevgili Peygamberimiz, hem hilkat ağacının çekirdeği, hem de aynı ağacın en son ve en mükemmel meyvesidir.
قُلْ إِنِّيَ أُمِرْتُ أَنْ أَكُونَ أَوَّلَ مَنْ أَسْلَمَ وَلاَ تَكُونَنَّ مِنَ الْمُشْرِكَينَ
"Doğrusu bana, Allah'a teslim ve itaat edenlerin ilki olmam emredildi de ve "Sakın müşriklerden olma!" buyruldu."[3]
Alûsî, bu ayeti şöyle yorumluyor: Bana: "Müslüman olanların, nefsini Rabbi'ne teslim edenlerin ilki "ol" denildi. Ben de oldum. Bu oluş, şu kâinatın yaratılmasından önce idi. Buna işaret, Resulullah'ın (s.a.v.) yaygın olan şu sözüdür: "Ben peygamber iken, Adem daha su ile çamur arasında idi."[4]
Hudu', inkıyad ve muhabbet meydanına düşen ilk ruh, Peygamberimizin (s.a.v.) ruhudur. O, vasıtasız nefsini Mevlâsına teslim etmiştir. Peygamber kardeşlerinin hepsi, ancak Onun (s.a.v.) vasıtasıyla nefislerini teslim etmişlerdir.
Hz. Peygamber (s.a.v.), bütün Nebi ve Resullere (a.s.) ruhlar âleminde peygamber gönderilmiştir. Onların hepsi O'nun ümmetidir. Onlar da şehâdet âleminde onun nâibleri ve vekilleridir.[5]
Her şey O'nun (s.a.v) yüzü suyu hürmetine yaratıldı. Bu âlemin yaratılmasının sebebi O olduğu gibi, ebedî saadet yurduna kavuşmamızın vesilesi de O'dur. Her şey ve herkes O'na borçludur.
قُلْ إِن كَانَ آبَاؤُكُمْ وَأَبْنَآؤُكُمْ وَإِخْوَانُكُمْ وَأَزْوَاجُكُمْ وَعَشِيرَتُكُمْ وَأَمْوَالٌ اقْتَرَفْتُمُوهَا وَتِجَارَةٌ تَخْشَوْنَ كَسَادَهَا وَمَسَاكِنُ تَرْضَوْنَهَا أَحَبَّ إِلَيْكُم مِّنَ اللّهِ وَرَسُولِهِ وَجِهَادٍ فِي سَبِيلِهِ فَتَرَبَّصُواْ حَتَّى يَأْتِيَ اللّهُ بِأَمْرِهِ وَاللّهُ لاَ يَهْدِي
الْقَوْمَ الْفَاسِقِينَ
"De ki: Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, hısım ve akrabanız, ter dökerek kazandığınız mallar, kesada uğramasından endişe ettiğiniz ticaret, hoşunuza giden konutlar, size Allah'tan ve Resulü'nden, ve Allah yolunda cihad etmekten, daha önemli ve sevimli ise, o halde Allah emriyle başınıza bir belanın gelmesini bekleyiniz."[6] mealindeki ayeti ve Rasulullah Efendimiz'in (s.a.v): "Beni, malınızdan, canınızdan ve çocuklarınızdan daha çok sevmedikçe mü'min olamazsınız."[7] mealindeki hadisi, her şeyimizi Allah'a, sonra da O'nun şanlı elçisi Sevgili Peygamberimize borçlu olduğumuzu anlatması bakımından çok önemli delillerdir.
M.Akif, hem bu gerçeği ifade etme, hem de vefa borcunu ödeme adına bir itirafta bulunuyor:
Dünya neye sahipse Onun vergisidir hep/ Medyun Ona cemiyeti, medyun Ona ferdi
Medyundur O masuma bütün bir beşeriyet/ Ya Rab! Mahşerde bizi bu ikrar ile haşret.
Yunus da borcunu şu şekilde ödemeye çalışıyor:
Hak yarattı alemi aşkına Muhammed'in/ Ay ve günü yarattı şevkine Muhammedin,
Ol dedi, oldu alem, yazıldı levh-i kalem/ Okundu hatm-i kelam şanına Muhammed'in
"Kur'an'ın kölesi, seçilmiş Muhammed'in yolunun toprağıyım." diyen Mevlana da bir başka şekilde borcunu ödemeye çalışıyor. Asırların ötesinden bağırıp: "Kavmin seni yurdundan çıkaracağı zaman keşke ömrüm vefa etseydi de sana yardımcı olsaydım" diyen Varaka, asırların berisinden bağırıp: "Ya Muhammed! Dinini, kitabını inceledim, ondan daha mükemmelini bulamadım, çağdaşın olamadığım için üzgünüm. Manevî huzurunda kemal-i hürmetle eğiliyorum." diyen Alman Başbakanı Prens Bismark da bu sözleriyle ona olan borçlarını ilan ve itiraf etmişlerdir. Dağlar, taşlar, ağaçlar, hatta kuru kütükler Onun davetine icabet etmişler, Ona kavuşunca sevinmişler, sevincinden titremişler, Ondan ayrı düşünce de hüngür hüngür ağlamışlardır.
Dipnotlar
[1]el- Karî, Molla Aliyy, el- Esraru'l-Merfuafi'l-Ahbari'l- Mevdûa, tahk. Muhammed b. Lütfî es-Sabbağ, s.288, Beyrut 1986/ 1406
Molla Aliyyü'l-Kârî'nin adı geçen eserinde şu bilgileri görüyoruz: Sağanî bu hadis için: "O mevzudur" demiş. Molla Aliyyülkarî ise, "Hülasa"da da böyle denildiğini ifade ettikten sonra manasının doğru olduğunu söylüyor. Deylemî'nin İbn-i Abbas'dan (r.a) merfu olarak rivayet ettiği şu hadisleri de rivayet etmeden edemiyor: "Bana Cebrail geldi. Ya Muhammed, Sen olmasaydın Cennet yaratılmazdı ve Sen olmasaydın Cehennem de yaratılmazdı." dedi. İbn-i Asakir'in rivayetinde de: "Sen olmasaydın dünya yaratılmazdı" denilmiştir. (Molla Aliyyülkarî, aynı yer, aynı sayfa)
[2]Aliyyü'l- Karî, a.g.e, s.288.
[3]En'am, 6 / 14
[4]Süyûtî, el-Câmiu's-Sağîr, s. 400 (6424 nolu hadis).
[5]Alûsî, VII, 140.
[6]Tevbe, 9/ 24
[7]es-Sabûnî Ali, Muh. Tef. İbn-i Kesir, III, s. 82
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
Emre Özkan, 2013-02-03 08:24:06
Mevzu olduğu bilinen bir sözün ısrarla manası sahihtir diye savunulmasına anlam veremiyorum doğrusu, yalanın manası ne zamandır sahih olmuş, hele ki Rasul-i Ekrem (sav) benim adıma taamüden yalan isnat eden cehennemdeki yerien hazırlansın buyurmuşken. Bir yan da İslam Peygamberi (sav) doğru, dürüst, güvenilir bir insan idi diye anlatacağız diğer yanda Allah Rasulü (sav) adına uydurulmuş bir söze manası sahih diye sahip çıkacağız, Allah aşkına bu Hz.Muhammed\\\'in (sav) öğrettiği ve örnekliğiyle yaşadığı bir müslümanlık mıdır? Hz.Ömer\\\'in (ra) elindeki tevrat sahifelerien dahi itiraz eden bir Nebi\\\'nin (sav) müslümanlığı mıdır?
Bu yoruma katılıyor musunuz ?
Serdar Hekim, 2013-01-23 11:06:57
Makaleyi okudum ve şimdiye kadar anlaşılması zor olan bu meseleyi aklımızın anlayacağı şekilde kaleme alındığını gördüm ve çok memnun oldum. Muhterem Vehbi Karakaş hocamıza bu yazısından dolayı çok teşekkür ediyorum. Eleştiriyi yapan arkadaş, eleştirisinde haklı değil. Allah fail-i muhtardır. Yapacağı halk işini, yarattığı bir varlığın varlığına bağlamasına bir engel mi var? Allah Teala, bağlar da bağlamaz da. Allah işinde icraatında hürdür. İsterse zerreyi kürreye kürreyi de zerreye bağlar.. \\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\"Ben cinleri ve insanları, hiç bir şey için değil, sadece ve sadece beni tanısınlar ve bana ibadet etsinler diye yarattım.\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\" ayetinde ifade buyrulduğu gibi Allah, ins ve cinnin yaratılmasını onlardan zuhur edecek ibadete bağlamış, yanlış mı yapmış? Hâşâ! Allah Tealâ hepimize hakkı ve doğruyu görmeyi nasip eylesin?
Bu yoruma katılıyor musunuz ?
Ö. osman faruk aktaş, 2013-01-23 07:06:12
yazının başındaki kıyas muteber değildir. zira hadisi hadis-i kudsi olarak kabul etsek Samed olan Allah, yapacağı halk işini --peygamber bile olsa- yarattığı bir varlığın varlığına bağlamaktadır ki böyle birşey düşünülemez. Sultan Ahmed ise cami inşa etme işini, başka bir varlığın -kainatın yaratıcısının- tasarrufuna bağlamaktadır ki bu gayet normaldir. Aslında metin tenkidinden önce senede bakmak gerekir. sened sıhhatli olmadığı için yoruma girdik. bu rivayet hem sened hem metin olarak problemlidir.
Bu yoruma katılıyor musunuz ?
DİĞER YAZILAR
Kur'an okuyacağınız zaman, kovulmuş şeytandan Allah'a sığının.
Nahl,98
GÜNÜN HADİSİ
İçinde Allah'ın anıldığı ev ile içinde Allah'ın anılmadığı ev diri ile ölüye benzer.
Müslim
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm İnternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yapt...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARİHTE BU HAFTA
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...