MUSTAFA ÖZCAN BEY İLE İSLAM DÜNYASI, HAREKETLER VE KİŞİLER-2

İran, 79 devriminde “la Şiiye la Sünniye, İslamiye İslamiye” sloganıyla yola çıkmadı mı? - Tabii.. Öyle diyorlardı. Şunu söylemek lazım; Son dönemde Said Havva’nın kitaplarından birini bir kere daha okudum, o kitabın ismi de; Cundullah; Sakafeten ve Ahlaken..O kitapta


Salih Okur

nedevideobendi@gmail.com

2012-07-02 20:24:08

-İran, 79 devriminde "la Şiiye la Sünniye, İslamiye İslamiye" sloganıyla yola çıkmadı mı?

- Tabii.. Öyle diyorlardı. Şunu söylemek lazım; Son dönemde Said Havva'nın kitaplarından birini bir kere daha okudum, o kitabın ismi de; Cundullah; Sakafeten ve Ahlaken..O kitapta Hizbullah yapılanmasından bahsediyor. Aslında İran bunu kopya çekmiş. Çünkü kitap İran devriminden önce yazılmıştır. İran kaynaklarına bakın, Hizbullahla alakalı hiçbir literatür göremezsiniz. Tamamen Said Havva'nın o kitabından kopya çekmişler.

Said Havva da Humeyni ile devrimden sonra bir saat kadar görüşmüş ama bu görüşmeden herhangi bir sonuç çıkmamış. Daha sonra Havva, "El Humeyniyye" adlı küçük bir kitap yazmış. O kitap çok küçük, veciz ama manaları çok büyük..Hakikaten o yeni dalgayı keşfetmiş.

Şunu söyleyelim; Evet Velayet-i Fakih meselesi çoklarına göre İhvan'dan etkilenmiş. Hatta Ayetullah Muntazari bunun asıl teorisyeni. Onlar bunu Sünni dünya ile köprü kurmak için yapmışlar. Fakat İran yönetimini hiçbir zaman değiştirmemiş, bir sapmadan diğer bir sapmaya yönelmiş.

Hatta çok enteresan bir şey var. Devrimden sonra çoklarını İran'a çağırmışlar. Erzurum'dan da şu an ismini hatırlayamadığım hocalardan bir zat gitmiş. Sigara içen de bir zatmış. Orada İslam âleminden, Sünni kesimden çoklarını çağırmışlar. Oldu bittiyle biat alıyorlarmış. Kimse bir şey diyememiş. O zata sıra gelince, demiş ki; "yaptığınız doğru değil. Böyle oldu bittiyle bu işler olmaz" diye karşı çıkınca, ondan sonra gelen herkes ona topu atmışlar. Humeyni adamın sigarasını filan yakmış sonra ama adam demiş ki; "bu sigara meselesi filan değil, temel mesele. Dolayısıyla bu beni aşan bir şey."

Gerçekten de öyle. İran yeni yeni teorilerle Şiiliği yaymaya çalışıyor. Hamam eski hamam, tellak değişmiş sadece.

Devrimden sonra bazı Sünni âlimlere yaklaşmaya çalışmışlar. Mesela Fehmi Şinnavi'nin anlattığına göre, Humeyni, Muhammed Gazali ve Ömer Abdurrahman'a Ortadoğu'da kendisinin özel temsilcileri olmasını istemiş lakin bu şahsiyetler Şia ile Ehl-i Sünnet arasında derin fark olduğunu ileri sürerek bu teklifi geri çevirmişlerdir. O dönemde benzeri teklifler, "Seni Kum'a alalım" gibi teklifler, bilebildiğim kadarıyla Sadreddin Yüksel'e de gelmiş.

Bugünde hocaları tavlamak için girişimlerine devam ediyorlar. Geçtiğimiz günlerde maalesef Faris Kaya ve Mehmed Fırıncı gibi ağabeyleri Tahran'a davet etmişler. Bediüzzaman sevgisi üzerinden nur talebelerine köprü kurmaya çalışıyorlar. Orada denilen ifadelerden birisi de şu; "Bediüzzaman mezhepler üstüydü." Bunu söyleyenler mezhepler üstü mü? Şiiler tek mezhep kabul ettikleri için ki "ehl-i beyt mezhebi" diyorlar. Öbür mezhepleri kabul etmiyorlar.

O açıdan, o noktada takiyye yapıyorlar. Fakat bizim, Risale-i Nur deyince sadece Bediüzzaman sevgisi anlayan bir takım adamlar da, o sevgi üzerinden tav oluyorlar maalesef. Bunu söylemek zorundayız. Sapla saman birbirine karıştırılıyor.

Burada karşı tarafla her zeminde ilişki kurulabilir ama temel meselelerden asla taviz verilemez. Şia herkesi istismar edebilir. İran'a giderseniz, çok kimseden İmam Gazali'nin ömrünün son deminde Şii olduğunu duyabilirsiniz. Bu konuda doktora çalışması da yapabilirler. Ama Tus'a gittiğinizde hazretin mezarı bakımsızdır, metruktur, mezbelelikten ibarettir. Yani Şiilere güven olmaz doğrusu. Herkesi kast etmiyorum, Herkes her şeyden önce insandır. Ama onların mezheplerinin temelinde takiyye olduğu müddetçe, yani samimiyetin dışında bir takım unsurlar olduğu müddetçe biz kendimizi nasıl emniyete alabiliriz?

-Ali Şeriati'yi bu bakımdan nasıl değerlendiriyorsunuz?

-Ali Şeriati, Şii diyalektiğini modern temeller üzerine, Şia üzerine değil de batı felsefesi üzerine oturtmuştur. Daha ziyade modern sol düşünceyle Şii düşünceyi bir şekilde mecz etmiş, birbirine aşılamıştır.

Söylemi başarılı..Gerçekten de çok etkileyici bir şahsiyet. Benzetmeleri filan hakikaten muhteşem. Mesela Hacc kitabı öyle..

Ama Cemil Meriç'in dediği gibi, sosyalizan bir tarafı vardı. Sola eğilimli bir tarafı vardı.

En dikkat çekici yönlerinden birisi, Safevi Şiasını kabul etmemesi, Şia tarihi sürecini bir şekilde elemesi. Bediüzzaman'ın o konuda iki güzel tanımı var. Biri Şiayı Velayet, Diğeri Şia-yı Siyaset miydi?

-Şia-yı Hilafet..

- Şia-yı Hilafet..Ben Risale haber'de o konuya değinmiştim.

http://www.risalehaber.com/author_article_detail.php?id=11246

Şia-yı Velayet çok önemli. Bizdeki mutasavvıflar gibi. Cenab-ı Hak ehl-i beyte dünyevi saltanat vermemiş, fakat uhrevi saltanat vermiş. Bunu Bediüzzaman çok güzel, veciz bir şekilde ortaya koyuyor. Sadece o değil, Ebul Hasan en Nedvi'nin de sırf bu konuya hasrettiği bir kitabı var; "Es-Suratanu Mütedadetan (İki Zıt Suret) diye çok güzel bir kitabı var. O kitabında bu meseleyi aynen Bediüzzaman gibi anlatıyor. Diyor ki; "Cenab-ı Hak onlara dünyevi saltanatı nasip etmedi. Onun yerine uhrevi saltanat verdi."

Şia-yı Hilafet ise, bugün Ayetullah Humeyni'nin Velayet-i Fakih meselesi Şia-yı Hilafettir. Şia-yı Velayet olan Şiiler de var bugün. Birçok örnek verebilirim. Bunlardan bir tanesi Ali Emini. Diyor ki; "Şianın iddiaları tarihidir. Hiçbir mesnedi yoktur. Ve İslam'da İdare Şura'ya dayalıdır." Bunu biliyorsunuz Ahmed el Katip söyledi. Ali Emin gibi birçokları da söylüyor. Ve özellikle manevi alan üzerine yoğunlaşıyorlar. İşte bu, Bediüzzaman'ın dediği Şia-yı Velayettir. Halbuki bugünkü İran'daki resmi mezhep Şia-yı Hilafettir, kimse kanmasın…

-Yusuf Kardavi hakkında kanaatleriniz nasıl?

-Ben Yusuf el Kardavi'yi takdir ediyorum. Kanaatimce, Arap baharında en iyi, en orta yolu tutturanlardan bir tanesi. Zaman zaman hataları, yanlışları olabilir..

-Mesela?

-Mesela bazen "mezhebi konuların yüzde doksan beşi değişebilir" gibi mübalağa ifade eden şeyler söylüyor. Eleştiriler alıyor. Ama ben eleştirilecek yönlerinin cüz'i olduğu kanaatindeyim.

-Muhammed Ebu Zehra için neler diyebilirsiniz?

- Muhammed Ebu Zehra çok büyük bir âlim. Yalnız biraz Muhammed Abduh ekolüne yakın. Kur'an'ın Peygamber Efendimiz(aleyhisalatu vesselam)'ın tek mucizesi olduğunu kabul ediyor. Onun haricinde hissi mucizelere pek yer vermiyor. . Bazı konularda(Recm gibi) Cumhur-u ulemaya ters düşen fikirleri var. Bunun dışında bize uymayan bir tarafını görmüyorum. Çok kitabını da okudum. Önemli bir adam, çağımızın büyük âlimlerinden bir tanesi.

-devam edecek-

 

 

 

 

 

 

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

YAVUZ BÜLENT BAKİLER BEYEFENDİ İLE MÜLAKATIMIZ-3

YAVUZ BÜLENT BAKİLER BEYEFENDİ İLE MÜLAKATIMIZ-3

-Hocam, dilimize sadece Arapçadan ve Farsçadan değil diğer dillerden mesela Yunancadan veya baş

YAVUZ BÜLENT BAKİLER BEYEFENDİ İLE MÜLAKATIMIZ-2

YAVUZ BÜLENT BAKİLER BEYEFENDİ İLE MÜLAKATIMIZ-2

Hocam dilde tasfiyeler ile 300-500 kelimeyle konuşabilen bir nesil nasıl büyük düşünebilecek?

YAVUZ BÜLENT BAKİLER BEYEFENDİ İLE MÜLAKATIMIZ-1

YAVUZ BÜLENT BAKİLER BEYEFENDİ İLE MÜLAKATIMIZ-1

Takdim Kıymetli ziyaretçilerimiz, değerli mütefekkir, şar ve yazar Yavuz Bülent Bakiler beyef

SEYDA FETHULLAH AYTE İLE OHİN MEDRESELERİ ETRAFINDA SOHBETİMİZ

SEYDA FETHULLAH AYTE İLE OHİN MEDRESELERİ ETRAFINDA SOHBETİMİZ

Seyda Fethullah Ayte Hocaefendi ile Şark medrese eğitim zincirinde çok önemli bir rolü olan Ohi

MUSTAFA ÖZCAN HOCAMIZ İLE COĞRAFYAMIZDAKİ SORUNLAR ETRAFINDA-2

MUSTAFA ÖZCAN HOCAMIZ İLE COĞRAFYAMIZDAKİ SORUNLAR ETRAFINDA-2

-Demin biraz değindik ama şöyle sorayım, Mezhebinin görüşünü savunan bir mümin “mezhebin

MUSTAFA ÖZCAN HOCAMIZ İLE COĞRAFYAMIZDAKİ SORUNLAR ETRAFINDA-1

MUSTAFA ÖZCAN HOCAMIZ İLE COĞRAFYAMIZDAKİ SORUNLAR ETRAFINDA-1

Takdim Kıymetli ziyaretçilerimiz, geçtiğimiz ay değerli araştırmacı-yazar Mustafa Özcan be

SALİH EKİNCİ HOCAEFENDİ İLE TARTIŞILAN MESELELER ETRAFINDA-4

SALİH EKİNCİ HOCAEFENDİ İLE TARTIŞILAN MESELELER ETRAFINDA-4

-Ahmed bin Hanbel’in Müsned’inde naklettiği bazı hadisler için “keşke bunları nakletmese

SALİH EKİNCİ HOCAEFENDİ İLE TARTIŞILAN MESELELER ETRAFINDA-3

SALİH EKİNCİ HOCAEFENDİ İLE TARTIŞILAN MESELELER ETRAFINDA-3

-Eş’ariler ile Maturidiler arasındaki fikri çatışmaların dini yorumlamada zarar verdiğini s

SALİH EKİNCİ HOCAEFENDİ İLE TARTIŞILAN MESELELER ETRAFINDA-2

SALİH EKİNCİ HOCAEFENDİ İLE TARTIŞILAN MESELELER ETRAFINDA-2

-Usul-i fıkıhta bir şeyin vacip veya mendup olmasında yeni bir usul olarak şu söylenmektedir;

SALİH EKİNCİ HOCAEFENDİ İLE TARTIŞILAN MESELELER ETRAFINDA-1

SALİH EKİNCİ HOCAEFENDİ İLE TARTIŞILAN MESELELER ETRAFINDA-1

Salih Ekinci Hocaefendi ile son röportajımız

SALİH EKİNCİ HOCAEFENDİ İLE MODERNİST DÜŞÜNCE VE BİD’ATKAR MEZHEPLER ÜZERİNE-3

SALİH EKİNCİ HOCAEFENDİ İLE MODERNİST DÜŞÜNCE VE BİD’ATKAR MEZHEPLER ÜZERİNE-3

-Seyda izninizle başka bir soruya geçiyorum. Vehhabiler ehl-i sünneti müşrik olarak mı görmek

SİTE HARİTASI