ASR-I SAADET HATIRALARI-30

PEYGAMBER EFENDİMİZİN GÖZ YAŞARTAN DİĞERGAMLIĞI Ayşe validemiz rivayet ederler: “Peygamber-i Zişan’ın nafile oruç tuttuğu günlerdi. Bir gün yemeğini hazırlamış, akşam ol gelsin iftar etsin, diye bekliyordum. Kapının dışından bir bin sesi geldi


Salih Okur

nedevideobendi@gmail.com

2012-06-08 23:02:52

PEYGAMBER EFENDİMİZİN GÖZ YAŞARTAN DİĞERGAMLIĞI

Ayşe validemiz rivayet ederler: "Peygamber-i Zişan'ın nafile oruç tuttuğu günlerdi. Bir gün yemeğini hazırlamış, akşam ol gelsin iftar etsin, diye bekliyordum. Kapının dışından bir bin sesi geldi:

"Yâ ehle beyti'n-Nebî, ene reculun garıbun, hel indekum şey'un âküluhû: Ey Peygamber hanesi, ben garip bir insanım, yolcuyum, açım, muhtacım, yiyecek bir şeyiniz var mı?"

Bu garibin sesini duyunca, peygamber efendimiz için hazırladığım sofrayı, kapıdan verdim. Yedi, dua etti, gitti. Resul-i Ekrem, akşam namazını kıldılar, geldiler. "Bana ve­recek bir yemeğin var mı ya Ayşe?" diye sorunca "Ya Resulallah, böyle oldu, böyle oldu" diyerek olanları anlattım.

"Çok iyi ettin Ayşe, ben de senden bunu beklerdim, ne iyi ettin!" dediler; hurma yediler, su içtiler, tekrar mescide gittiler.

Aynı hâdise üç akşam arka arkaya aynen tekerrür etti. Resul-i Ekrem, her seferinde bana "iyi etmişsin" dedikten sonra, hurma yivip, su içip yine mescide gidiyordu.

Mescidde sahabîler onu bekliyordu. Onlarla sohbet ediyor, onları yetiştiriyordu. Yemek içmek düşündüğü yoktu.

Dördüncü günü idi. Akşama doğru Hazret-i Osman, "Resul-i Ekrem oruçludur, hane-i saadettedir" diye görüşmeye gelmiş. Hazret-i Peygamber'i sordu. Kendisine, üç gündür olan­ları, gelen fakiri, iftar yemeğini ona verdiğimi, Peygamber-i Zişan'ın bu yaptığımı beğendiğini, ancak üç gündür hurma ve su ile oruç tuttuğunu anlattım.

Bu acıklı halden haberdar olan Hazret-i Osman ağlayarak şöyle diyordu:

"Ya Resulallah, malım canım sana feda olsun, anam babam feda olsun, kurbanın olayım... Benim gibi zengin bir damadın var, evim şuracıkta... Bir günden, bir güne, "Osman bize bir şey gönder. Bizim evde bir şey yok, demedin... Akşama kadar memleketin, ümmetin işi senin üzerinde olsun, devlet reisi, hükümet reisi, kumandan, her şeyi sen yap, beş vaktin imamı, hatibi sen ol, sonra da hurmayla suyla oruç tut... Benim evimde bu kadar nimet bulunsun da, sen benden bir şey isteme ya Resulallah!."

Hazret-i Osman böyle diyerek ve ağlayarak evine gitti. Hemen yufka ekmekleri, çömleklerle kavurma, yağ, bal getirdi. Daha çuvalla un getirmek için gitti.

O çıktı, Peygamber-i Zişan teşrif ettiler. "Ayşe, bana vereceğin yiyecek bir şey var mı?" diye sorunca, "Buyurun ya Resulullah, bakınız ne nimetlerimiz var" dedim. Baktı, kimin getirdiğini sordu. "Osman getirdi" deyince, oturmadan, kıbleye döndü ve şöyle dua etti:

"Allah'ım, ben Osman'dan razıyım, sen de razı ol... Ya Rabbi, Osman'ın servetinin, zenginliğinin bize çok faydası oldu. Hayır­lı insana, hayırlı mal ne kadar yakışıyor. Allahım, ben Osman'­dan razıyım, sen de razı ol."

Hazırladığım sofradan yedi, kalktı, yine mescide girdi. Az sonra baktım, Osman bir çuval un ile daha başka erzak da getir­miş. Dedim ki: "Osman, imrendim sana, bahtiyarsın, tebrik ederim!"

"Hayırdır inşaallah?"

"Peygamber efendimiz, nimetleri görünce, kim getirdi bun­ları, diye sordu. Osman getirdi, deyince, oturmadan, kıbleye kar­şı döndü: "Allah'ım, ben Osman'dan razıyım, sen de razı ol, diye dua etti..."

"Razıyım, dedi mi?"

"Vallahi dedi."

Bunun üzerine Osman sevincinden ağladı.

Kaynak

Ali Ulvi Kurucu, Hatıralar; 2, haz: M.Ertuğrul Düzdağ, Kaynak Yayınları, İst. 2012

 

 

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

"Kadınlara iyilikle muamele ediniz."

Nisa:19

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Kur'an öyle bir servettir ki, O'nu elde edenin hiçbirşeye ihtiyacı kalmaz. O'ndan daha büyük bir zenginlikte bulunmaz.

Camiü's Sagir, 4:535, Hadis No:6183

TARÄ°HTE BU HAFTA

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI