KUR’ÂN’DAN DUALAR-19

Kul len yusîbenâ illâ mâ keteballâhu lenâ, huve mevlânâ, ve alâllâhi fel yetevekkelil mu’minûn. De ki: “Hiçbir zaman bize Allah'ın bizim için takdir ettiğinden başkası dokunmaz. O bizim mevlamızdır. Müminler yalnızca Allah'a tevekkül etsinler.” (Tevbe, 9/51)


Nigâr Dere

nigardere@gmail.com

2011-11-08 16:17:25

TEVEKKÜL İÇİN DUA

قُل لَّن يُصِيبَنَا إِلاَّ مَا كَتَبَ اللّهُ لَنَا هُوَ مَوْلاَنَا وَعَلَى اللّهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُؤْمِنُونَ
Kul len yusîbenâ illâ mâ keteballâhu lenâ, huve mevlânâ, ve alâllâhi fel yetevekkelil mu'minûn.
De ki: "Hiçbir zaman bize Allah'ın bizim için takdir ettiğinden başkası dokunmaz. O bizim mevlamızdır. Müminler yalnızca Allah'a tevekkül etsinler." (Tevbe, 9/51)

فَإِن تَوَلَّوْاْ فَقُلْ حَسْبِيَ اللّهُ لا إِلَهَ إِلاَّ هُوَ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَهُوَ رَبُّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ
Fe in tevellev fe kul hasbîyallâh, lâ ilâhe illâ hûv, aleyhi tevekkeltu ve huve rabbul arşil azîm.
Eğer aldırmazlarsa onlara de ki: Bana Allah yeter. O'ndan başka ilâh yoktur. Ben O'na dayanmaktayım ve O, o büyük Arş'ın Rabbidir. (Tevbe, 9/129)

هُوَ رَبِّي لا إِلَهَ إِلاَّ هُوَ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَإِلَيْهِ مَتَابِ
Huve rabbî lâ ilâhe illâ hû, aleyhi tevekkeltu ve ileyhi metâb.
O Rahmân benim Rabbimdir, O'ndan başka tanrı yoktur. Ben O'na dayandım, tevbem de O'nadır. (Ra'd, 13/30)

وَلَئِن سَأَلْتَهُم مَّنْ خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ لَيَقُولُنَّ اللَّهُ قُلْ أَفَرَأَيْتُم مَّا تَدْعُونَ مِن دُونِ اللَّهِ إِنْ أَرَادَنِيَ اللَّهُ بِضُرٍّ هَلْ هُنَّ كَاشِفَاتُ ضُرِّهِ أَوْ أَرَادَنِي بِرَحْمَةٍ هَلْ هُنَّ مُمْسِكَاتُ رَحْمَتِهِ قُلْ حَسْبِيَ اللَّهُ عَلَيْهِ يَتَوَكَّلُ الْمُتَوَكِّلُونَ
Ve le in seeltehum men halakas semâvâti vel arda le yekûlunnallâh, kul e fe raeytum mâ ted'ûne min dûnillâhi in erâdeniyallâhu bi durrin hel hunne kâşifâtu durrihi ev erâdenî bi rahmetin hel hunne mumsikâtu rahmetih, kul hasbiyallâh, aleyhi yetevekkelul mutevekkılûn.
Andolsun ki onlara: "O gökleri ve yeri kim yarattı?" diye soracak olsan: "Elbette Allah!" diyeceklerdir. O halde gördünüz ya Allah'tan başka çağırdıklarınızı! Eğer Allah bana bir zarar vermek isterse, onlar O'nun zararını giderebilirler mi? Yahut bana bir rahmet dilerse, onlar O'nun rahmetini tutabilirler mi? De ki: "Allah, bana yeter." Tevekkül edenler, hep O'na dayanırlar. (Zümer, 39/38)

وَتَوَكَّلْ عَلَى الْحَيِّ الَّذِي لَا يَمُوتُ وَسَبِّحْ بِحَمْدِهِ وَكَفَى بِهِ بِذُنُوبِ عِبَادِهِ خَبِيرًا
Ve tevekkel alel hayyillezî lâ yemûtu ve sebbih bi hamdih, ve kefâ bihî bi zunûbi ibâdihî habîrâ.
Sen, ölümsüz ve daima diri olan Allah'a güvenip dayan. O'nu hamd ile tesbih et. Kullarının günahlarından haberdar olarak O yeter. (Furkân, 25/58)

قَالَتْ لَهُمْ رُسُلُهُمْ إِن نَّحْنُ إِلاَّ بَشَرٌ مِّثْلُكُمْ وَلَكِنَّ اللّهَ يَمُنُّ عَلَى مَن يَشَاء مِنْ عِبَادِهِ وَمَا كَانَ لَنَا أَن نَّأْتِيَكُم بِسُلْطَانٍ إِلاَّ بِإِذْنِ اللّهِ وَعلَى اللّهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُؤْمِنُونَ
Kâlet lehum rusuluhum in nahnu illâ beşerun mislukum ve lâkinnallâhe yemunnu alâ men yeşâu min ibâdih, ve mâ kâne lenâ en ne'tiyekum bi sultânin illâ bi iznillâh, ve alâllâhi fel yetevekkelil mu'minûn.
Peygamberleri onlara dediler ki: «(Evet) biz ancak sizin gibi bir insanız, ama Allah kullarından dilediğine nimetini lütfeder. Ve Allah'ın izni olmadıkça bizim size bir delil getirmemize imkan yoktur. Müminler ancak Allah'a dayansınlar. (İbrâhîm, 14/11)

وَمَا لَنَا أَلاَّ نَتَوَكَّلَ عَلَى اللّهِ وَقَدْ هَدَانَا سُبُلَنَا وَلَنَصْبِرَنَّ عَلَى مَا آذَيْتُمُونَا وَعَلَى اللّهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُتَوَكِّلُونَ
Ve mâ lenâ ellâ netevekkele alâllâhi ve kad hedânâ subulenâ, ve le nasbirenne alâ mâ âzeytumûnâ, ve alâllâhi fel yetevekkelil mutevekkilûn.
Bize yollarımızı göstermişken neden biz Allah'a dayanıp güvenmeyelim? Elbette bize yaptığınız eziyetlere katlanacağız. Tevekkül edenler yalnız Allah'a tevekkül etsinler. (İbrâhîm, 14/12)

حَسْبُنَا اللّهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ
Hasbunâllâhu ve ni'mel vekîl.
Allah bize yeter. O ne güzel vekildir. (Âl-i İmran, 3/173)

TEVEKKÜL VE NECAT İÇİN DUA

عَلَى اللّهِ تَوَكَّلْنَا رَبَّنَا لاَ تَجْعَلْنَا فِتْنَةً لِّلْقَوْمِ الظَّالِمِينَ وَنَجِّنَا بِرَحْمَتِكَ مِنَ الْقَوْمِ الْكَافِرِينَ
Alallâhi tevekkelnâ, rabbenâ lâ tec'alnâ fitneten lil kavmiz zâlimîn. Ve neccinâ bi rahmetike minel kavmil kâfirîn.
Biz Allah'a güvendik. Ey Rabbimiz, bizi o zalim kavmin fitnesine uğratma! Bizi rahmetinle o kâfir kavmin elinden kurtar! (Yunus, 10/85-86)

KAYNAKLAR:

1- Elmalılı M. Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'an Dili, Feza Gazetecilik, İstanbul, 1992.

2- Nevzat Yüksel, Hayat Rehberi Kur'ân Fihristi, Dergâh Ofset, Tarihsiz.

3- http://www.kuranmeali.org/kuran_meali.aspx?sorted=0

4- http://www.diyanet.gov.tr/turkish/dua/-detay-sozlu-dua-198.aspx

5- İmam Nevevi, http://www.darulkitap.com/hadis/dualarvezikirler/indexana.htm

6- http://www.multimediaquran.com/quran/turkce/dualar/dua-002.htm

7- http://www.darulkitap.com/oku/kuran/v2/kuranda/92/1.htm#_Toc138841858

8- Fevzi Zülaloğlu, Kur'an'da Dua ve Rasullerin Dua Örnekleri, Ekin Yayınları, İstanbul, 2005.

9- İsmail Çetin, Dua, Dilara Yayınları, Isparta, 2008.

10- http://www.belgeler.com/blg/1ayj/konulari-itibari-ile-kur-an-da-dua-prayer-in-the-holy-qur-an

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

Hamd alemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur.

Fatiha,1

GÜNÜN HADİSİ

Geçmiş peygamberlerin sözünden (hiç eksiksiz) nâsın eriştiği haberlerden birisi de: Utanmazsan dilediğini işle! (sözü) dür.

Abdullâh b. Mes'ûd (r.a)'dan

TARİHTE BU HAFTA

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI