TÛBA AĞACI-ŞENER DİLEK-FEYZA YAYINCILIK-İSTANBUL-2009
İman, müminin kalbinde bir manevî tûba-i Cennet çekirdeğini taşır. O çekirdek ilim ve marifet ile, ibadet ve ittika ile, tefekkür ve tetebbuat ile aşk-ı İslamiyet ve hizmet-i imaniye ile açılırsa, manevî, muhteşem ve mükemmel bir Tûba-i Cennet’e döner, firdevsi bir güzelliği hayatında yaşar, gerçek saadet ve sürura, itminan ve inşiraha yükselir. S. 30
Â
İman, müminin kalbinde bir manevî tûba-i Cennet çekirdeğini taşır. O çekirdek ilim ve marifet ile, ibadet ve ittika ile, tefekkür ve tetebbuat ile aşk-ı İslamiyet ve hizmet-i imaniye ile açılırsa, manevî, muhteşem ve mükemmel bir Tûba-i Cennet'e döner, firdevsi bir güzelliği hayatında yaşar, gerçek saadet ve sürura, itminan ve inşiraha yükselir. S. 30
İnsanın fıtratında camiyet sırrı var. Dünya, insan ruhunu tatmin etmiyor, doyurmuyor, dünyanın üç beş keçisi, beş on koyunu anlamındaki varlık ve servet, insanı işba etmiyor, fıtratın ebedi susuzluğuna çare olmuyor, olamıyor.. Fıtratın şehadeti gösteriyor ki, insan bu dünyaya ait değil.. Onun istidad ve kabiliyetleri baki âlemin pırıltılarını yansıtıyor.. S. 54
…Kainattaki "sanat-ı İlahiye" ve "nakş-ı rabbaniye" iman nuru ile okunur, anlaşılır. İman nuru olmazsa, insan kâinatı ef'al, esma ve sıfat dili ile okuyamaz; rububiyet-i İlahiyye'nin saltanatını, haşmet-i Ulûhiyyetin ihtişam ve azametini, hallakiyet-i İlahiyye'nin azim tecelliyatını, esma-i rabbaniyenin binbir cilvelerini ve o cilvelere ait güzellikleri, esrarları, hikmet ve hakikatleri göremez, bilemez, anlayamaz. S. 59
İnançsız insan, kendini okuyamadığı gibi kâinat kitabını da okuyamaz, şu müzeyyen bağları, şu muhteşem bahçeleri, şu latif çiçekleri, şu leziz meyveleri birer "sanat-ı İlahiyye" olarak göremez, hissedemez, duyamaz, zevk edemez. Hep kabukta, kışırda kalır. S. 60
…Allah'a dayanan ve O'ndan meded bekleyen bir kul, nokta-i istinadı bulmuştur artık; emniyet-i tamme ile yürür, kimseye minnet etmez, kimseden korkmaz, kimseden çekinmez. İstiğna, izzet içinde istikametle yoluna devam eder. Keskin ve Rasih imanıyla her dem Rabbine yönelir, O'na tevekkül eder, O'na sığınır. Ve her şeyde bir hazine-i rahmet kapısını bulur, dua ile çalar… S. 95
…Kör bir nazar, karanlık bir felsefe, her şeyi çirkin gösterir. İman ise, mazi ve müstakbel levhalarını nurlandıran, her şeyin güzel taraflarını gösteren nuranî, berrak ve şeffaf bir gözlüktür. Mesela, iman kabre şöyle baktırır: Kabir, insanı çürütecek, yılan ve akreplere yedirip imha edecek, zulümatlı, korkunç bir çukur değil, hayat-ı bakiyenin hadsiz güzelliklerine bir pencere ve bir temaşa menzilidir. S. 106
…İman gözlüğü, her şeyi güzel ve ünsiyetli gösterir. Bu gözlük şeffaftır, berraktır, nuranidir. İman gözünde dehşet, vahşet, meyusiyet ve panik yoktur. İman, sürurdur, ferahlıktır, itminan ve inşirahtır. S. 107
Mü'min, iman nuru ve feraseti ile küfür ve nifak ehlini tanır. Çünkü yalan o müfsitlerin simasında görünür, fiil ve davranışlarında okunur; içleri karanlık ve müşevveştir onların… S. 114
Fıtrata muhalif çarpık düşünceler, batıl fikirler virüs gibidir. Toplum bünyesini kemirir, dengeleri bozar. S. 147
İnsanların iç iklimi, yani akıl ve kalp dünyası, sürekli bakım ve beslenme ister. O dünya ilim ve marifetle, ibadet ve takva ile tahkim edilmezse, dengeler bozulur. S. 147
Osmanlı'nın son döneminde bir kısım aydınlar dini cemiyetten tecrid etmek, etki alanını daraltmak, itikat ve iman zincirinin yerine toplumu roman, tiyatro ve benzer figürlerle ayakta tutmak adına bir takım teşebbüslerde bulunmuş, bazı adımlar atmışlardı. Fikrî çalkantıların şiddetle yaşandığı dönemlerde Said Nursî, batıdan gelen ve hiçbir rafine süzgeçten geçirilmeyen o düşünceleri, hicri 1337 yılında, kaleme aldığı "Lemaat" isimli eserinde tenkit etmiştir. S. 151
Avrupa'dan gelen nazarın cevelan sahası ya aşk-ı mecazidir. Aşk-ı mecazi ise, iştahları kabartır, hissiyatı farklı kulvarlara taşır, zevk-i süfli içinde nefse rüşvet verir, kalb nazarını fanilere çevirir; ruhda ulvî manaları kilitler. (…) His ve arzu atmosferi, akıl-kalb dengesini bozar. Ruhubetin demiri kemirdiği gibi o nazar-ı süfli, o hiss-i hayvanî, fıtratı çürütür. S. 152
Romanvarî nazar, hakkı gözetmez, hakkın bayraktarlığını yapmaz. Zulme karşı çıkardığı senaryoları ile zalime tokat vururken, adaletin dengesini muhafaza edemez. S. 152
Romanvarî nazar, zaman zaman da ideolojilerin kulvarına girer. Propaganda ettiği ideolojinin kölesi ve maşası olur; cemiyeti çürük fikirler çarşısına çevirir. S. 152
Batının çarpık romanvarî nazarı, kalbleri karıştırır, nefisleri kırıştırır, fıtratları yakar, yıkar, tahrip eder. Zaman içinde bu tahrip dalgaları toplum sükûnetine ilişir. Yalanla örülü, abartılı ve süslü beyanların, demogojilerin faturası topluma çok pahalıya patlar. S. 153
Elhasıl, batı patentli süfli tarz ve telakkiler, bizim bünyemize mehenk ve esas olamaz. Temel değerlerimize ters düşer. Maddi ve manevi rabıtalar ilişir, toplumun mayasını bozar. Hâl-i âlem, buna şahiddir! S. 153
İman ilim ile beslenir, filizlenir, dal ve budak salar, görkemleşir. İman, ilim ile inkişaf eder, kemale yürür. S. 179
İlim adına, kemale giden yolda atılacak önemli bir adım, okuma disiplini kazanmak ve okuma alışkanlığına ulaşmaktır. S. 179
Talim olmadan ilim olmaz, ilim talim ile alınır. Talimin yanında, okuma, öğrenme ve derinleşme şevkini sürekli kılmak için özel gayret lazımdır. Bu amaçla okuma ve mütalaaya ciddi zaman ayırmak; bu görev ve sorumluluğu bir program çerçevesinde yürütmek gerekir. S. 179-180
…En uygun zaman ve mekanı seçip, ısrar ile, tekrar ile, müzakere ve mütalaaya yönelmek ve bu görevini ciddi bir biçimde ömür boyu sürdürmektir işin püf noktası.. S. 180
…İbadet ve taatta ihmal, tembellik ve lakaytlık tebliğ ruhunu yaralar, temsil sırrını incitir. İbadeti hayatına merkez kılmayanların iç iklimleri sığlaşır, hissiyatları çiğleşir, manevi balansları bozulur. S. 186
İbadet, istikamete kuvvet verir; insanı hata ve yanlışlardan korur. S. 186
Müminin en güzel libası, en sağlam kalkanı, en rasih kalesi takvadır. S. 200
İstidadlar takva ile açılır. Kulluk zevki, ibadet iştiyakı ve istikamet lezzeti takva ile zahir olur. Takva kırılırsa, manevi hayat pörsür, yakîn nuru gölgelenir, kalp aynası paslanır, karalanır. Takva ile beslenmeyen bir maneviyat çölleşir, semeresiz ve verimsiz topraklara döner. S. 200-201
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DÄ°ÄžER YAZILAR
GÃœZEL KONUÅžMA-YAZMA KOMPOZÄ°SYON Salih SARICA; Mustafa GÃœNDÃœZ, Fil Yay. Ä°st.1994
BAŞLIK: Kitabın adı, bölümün adı, konunun adı, paragrafın adı birer başlıktır. (25) Ba
AMERİKAN YÜZYILININ SONU Mustafa ÖZEL, İz Yayıncılık İst.1993
1. Bütün insanlığın kurtuluşu olmayan bir şeyin kurtuluş olmayacağını idrak etmedikçe, n
YARINKİ TÜRKİYE NURETTİN TOPÇU, Dergah Yayınları 3.Baskı, 1978-İst.
1. Hakikati araştırmanın metotları... 2. Anadolu’nun Kurtuluş Savaşı, ruh cephesinde henü
TİRYAKİ SÖZLER
Cenap Şehabettin, Tercüman 1001 Eser 1. Bir cemiyeti yükseltmek mi istiyorsunuz? Efradına mesu
KÄ°TLELER PSÄ°KOLOJÄ°SÄ°
Gustave Le Bon, Çev: Selahattin DEMİRKAN Yağmur Yayınevi 3. Basılış İst.1976 1. Unutulmaz
DİN GERÇEĞİ
Vehbi Vakkasoğlu, Cihan Yayınları-İst.-1984 1. Bu iklimin ekmek ve suyu ilim ve teknoloji; nefe
SANAYÄ°LEÅžMENÄ°N KÃœLTÃœR TEMELLERÄ°
John Nef; Çev.:Prof. Erol Güngör; Kalem Yayıncılık A.Ş. İst.-1980 1. *Sanayileşmeyi yarata
BİLGİ TOPLUMU VE EKONOMİK GELİŞME, PROF. DR. HÜSNÜ ERKAN
1. Sanayi devrimi ile ortaya çıkan yeni teknolojiler, yeni bir üretim ortamı ve yaşam biç
BÄ°LÄ°M TARÄ°HÄ°, CEMAL YILDIRIM
Geçmişin (günümüzde) dokunulmaz sayılan pek çok otoriteleri, varsayım ve inançları bilimin
BATI’YA KARŞI İSLÂM-WILLIAM I. CLEVELAND- 8. BÖLÜM
SONUÇ (…) Bir devlet otoritesi ile hareket etmeyen, hakikatte herhangi bir devletin belirli bi
BATI’YA KARŞI İSLÂM-WILLIAM I. CLEVELAND- 7. BÖLÜM
MİHVER’E (AXIS) DOĞRU (…) Alacaklılarının akbaba misali tepesinden ayrılmadıkları ger
- BATI’YA KARŞI İSLÂM-WILLIAM I. CLEVELAND- 6. BÖLÜM
- BATI’YA KARŞI İSLÂM-WILLIAM I. CLEVELAND- 5. BÖLÜM
- BATI’YA KARŞI İSLÂM-WILLIAM I. CLEVELAND- 4. BÖLÜM
- BATI’YA KARŞI İSLÂM-WILLIAM I. CLEVELAND- 3. BÖLÜM
- BATI’YA KARŞI İSLÂM-WILLIAM I. CLEVELAND- 2. BÖLÜM
- BATI’YA KARŞI İSLÂM-WILLIAM I. CLEVELAND- 1. BÖLÜM
- BATI’YA KARŞI İSLÂM-WILLIAM I. CLEVELAND- GİRİŞ
- ŞEHBENDERZÂDE FİLİBELİ AHMED HİLMİ’NİN DİNÎ VE FELSEFÎ GÖRÜŞLERİ-ÖMER CERAN-SIR YAYINCILIK-BURSA-2013
- TOTALÄ°TERÄ°ZMÄ°N SEFALETÄ°-MESUT KARAÅžAHAN-BEYAN YAYINLARI-Ä°STANBUL 1998
- MASONLUK-CARO Y. ROGRIGUEZ-ÇEVİRİ: HACASAN YÜNCÜ-ETKİN KİTAPLAR-İSTANBUL 2012
- OSMANLI TARİHİNDE MASKELER VE YÜZLER-MUSTAFA ARMAĞAN-TİMAŞ YAYINLARI-İSTANBUL–2008
- ŞÂH-I GÜLİSTAN-HARUN ÇETİN- KAYIHAN YAYINLARI-İSTANBUL-2012
- MÃœSLÃœMAN OLMAK-NURÄ° YILMAZ-MANA YAYINLARI-Ä°STANBUL-2008
- CEMAAT-İSMAİL ÇETİN-DİLARA YAYINLARI-ISPARTA-2005
- DÖRT RUKÜN-SEYYİD EBÜL HASAN ALİ NEDVÎ-TERCÜME YUSUF KARACA-NEHİR YAYINLARI-İSTANBUL–1992
- KANUN-İ ESASİ’DEN ASKERÎ MÜDAHALEYE II. MEŞRUTİYET-HAZIRLAYAN: YUSUF ÇAĞLAR- ZAMAN KİTAP-İSTANBUL-2008
- JÖN TÜRKLER VE İTTİHAT TERAKKİ, SİNA AKŞİN, REMZİ KİTABEVİ, İSTANBUL–1987
- II. MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE SİYASAL MUHALEFET-ABDULLAH İSLAMOĞLU-GÖKKUBBE-İSTANBUL-2004
- GENÇ TÜRKLER VE İTTİHAT TERAKKİ-ERNEST EDMONDSON RAMSOUR-ETKİN KİTAPLAR-ÇEV. HACASAN YÜNCÜ-İSTANBUL-2009
- VİRGİNİA WOOLF’TAN YAZARLIK DERSLERİ-HZL. DANELL JONES-TİMAŞ-ÇEV. EBRU A. KESEN&MERVE ÖN-İSTANBUL-2008
- TATSIZ GÃœNAHLAR-MUHAMMED ÅžEFÄ°Ä° DÄ°YOBENDÄ°-GÃœLÄ°STAN NEÅžRÄ°YAT-TERCÃœME MUHAMMED CEREN-Ä°STANBUL-(tarihsiz)
- KİTAP TİRYAKİLİĞİ-İBRAHİM ÜNAL-NESİL YAYINLARI-İSTANBUL-2005
- SÖZÜN GÜCÜ-YUSUF ALAN-NESİL YAYINLARI-İSTANBUL-2004
- TÛBA AĞACI-ŞENER DİLEK-FEYZA YAYINCILIK-İSTANBUL-2009
- BİLİNMEYEN OSMANLI-AHMED AKGÜNDÜZ-SAİD ÖZTÜRK-OSAV-İSTANBUL-2000-3. BÖLÜM
- BİLİNMEYEN OSMANLI-AHMED AKGÜNDÜZ-SAİD ÖZTÜRK-OSAV-İSTANBUL-2000-2. BÖLÜM
- BİLİNMEYEN OSMANLI-AHMED AKGÜNDÜZ-SAİD ÖZTÜRK-OSAV-İSTANBUL-2000-1. BÖLÜM-
- ABDÜLHAMİD’İN KURTLARLA DANSI 2- MUSTAFA ARMAĞAN-TİMAŞ-İSTANBUL-2010
- OLGUNLUK GÜNAHTAN SAKINMAKTIR-İSMAİL ÇETİN-DİLARA YAYINLARI-ISPARTA-2006
De ki: "Herkes kendi yapısına uygun işler görür. Rabbiniz, en doğru yolda olanı daha iyi bilir."
Ä°sra, 84
GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°
İnsanların en fenası, birine ayrı, diğerine de ayrı görünen iki yüzlü insanlardır.
Seçme Hadisler, syf. 101
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm Ä°nternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yaptÄ...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARÄ°HTE BU HAFTA
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...