SÖZÜN DOĞRUSU

Eser Adı: Sözün Doğrusu Müellifi: Yavuz Bülent Bakiler Yayınevi: Türk Edebiyat Vakfı Yayınları


Salih Okur

nedevideobendi@gmail.com

2011-09-21 19:45:45

Eser Adı: Sözün Doğrusu

Müellifi: Yavuz Bülent Bakiler

Yayınevi: Türk Edebiyat Vakfı Yayınları

"Sabit olmayan ve her ân değişen dillere ölümsüz bir eser emanet edilemez!" Bossuet

Son bir yüzyıl içerisinde Türk insanına yapılan cinayetler, maddi manevi sabotajlar acaba arz üzerinde bir başka millete karşı işlenmiş midir? Ne savletli hücumlar yapıldı ya Rabbi? Bu milletin dinine, imanına, irfanına, örfüne, adetine, yazısına ve de diline..

Bu hücumların her biri için bir kitap yazılır. Mesela dile hücumu düşünelim. Faşizm ve Nazizm akımlarının Avrupa'yı kasıp kavurduğu 1930'larda CHP kodamanları "Güneş Dil Teorisi" diye bir şey uydururlar. Güya bütün dillerin atası Türkçe'dir(!) Koyu bir Kemalist olan Falih Rıfkı bile Çankaya adlı eserini okuyanların hatırlayacağı gibi, baştan beri bu garip uydurmaya ısınamadığını yazmıştır.

Sonra da dilimizdeki Arapça ve Farsça kelimeleri tasfiye hareketi başlar. Dil, Necip Fazıl merhumun tabiriyle "kurbağa diline" çevrilir. Ne güzel der üstad;

Ruhsal, parasal, soyut, boyut, yaÅŸam, eÄŸilim,

Ya bunlar Türkçe değil, yahud ben Türk değilim!..

Oysa halis Türk benim; bunlar, işgalcilerim,

Allah Türk'e acısın, yalnız bunu dilerim.

Daha sonra da Dil kurumunun başına Agop Dilaçar adlı bir Ermeni getirilip dilde büyük yaralar açılır. Ne hikmetse adı geçenin ismi de A. Dilaçar diye yazılır.

Alman şairi Goethe; "Bir millete yapılacak en büyük manevî suikast, onun diliyle oynamaktır" derken ne kadar haklıdır. Evet, Bir büyüğün ifadesiyle "Bir milletin dili, o milletin kültürüne bekçilik yapacak kadar gelişmiş ve güçlü değilse, o milletin başka kültürlerin işgâline uğraması ve zamanla da bütün özünü yitirmesi kaçınılmaz olur."

 Tabii "hayat boşluk kabul etmez" hakikatince, millet uydurukçadan batı menşeli kelimelere yönelince bizim ulusalcıların etekleri tutuşur. "Ulusal Dili" koruma gayretkeşliğine soyunurlar. Dil hakkında yazdıkları eserleri görünce insanın gülesi geliyor. Hele "Batı kaynaklı şu kelime yerine (uydurukça) şu kelimeyi kullanın" demeleri yok mu?

Yavuz Bülent Bakiler beyefendi'nin nefis teşhisiyle; "Dile zamanla, elbette birtakım yeni kelimeler girer; birtakım kelimeler, zamanla ölerek dilden elbette düşer. Ama bunlar, kat'iyyen zorlamalarla olmaz. Ben deli miyim ki, milletimizin bin yıldan beri kullandığı, bildiği, sevdiği, türkülerine, şiirlerine, destanlarına, masallarına, deyimlerine, atasözlerine işlediği, nakışladığı, adeta kurda kuşa öğrettiği güzelim kelimeleri "bunlar Türkçe asıllı değildir" safsatasıyla dilimizden çıkarıp atayım ve yerlerine zıpçıktı ucubeler koyayım?"

Yine şöyle yazıyor Bakiler hocamız; " Bilmeyen de zanneder ki ben Sivas'ta, ulus, ulusal, ulusalcılık, özgürlük, örneğin, yaşam, kent, yaşamsal, tüm, neden, sözcük, yapıt, gereksinim, koşul, batik vs. gibi kelimelerle konuşmuşum! Hâlbuki bu kelimeler, benim yazılarıma ve konuşmalarıma kat'iyyen bulaştırmadığım, sevmediğim, hatta öfkelendiğim ucubelerdir."

Yavuz Bülent Bakiler beyin iki ciltlik bu şaheseri çok akıcı bir sohbet tadında bizleri dil konusunda hassasiyet ve teyakkuza sevk eden mühim bir eserdir. Kendisini bu eserden dolayı bir kat daha seviyorum. Mevla sa'yini meşkûr etsin.

 Cemil Meriç'in o meşhur vecizesiyle bitirilelim isterseniz; "Kamusa uzanan el, namusumuza uzanmış demektir!

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

fatih, 2012-11-25 12:06:52

çok gerçekçi bir kitapmış...

Bu yoruma katılıyor musunuz ?

sude, 2012-05-08 09:33:09

bu kitabın özetimi acaba bgn yazarsanız sewinirim çnkü yarın gidecek

Bu yoruma katılıyor musunuz ?

DÄ°ÄžER YAZILAR

O gün ne mal fayda verir, ne de evlat. Ancak Allah'a selim bir kalb ile gelenler (fayda görürler.)

Åžuara, 88-89

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Ebû Malik'in babası şöyle dedi: Ben Rasûlullah'(S.A.V.)den işittim, şöyle buyuruyordu: "Her kim Allah'dan başka hak ilah yok eder, ve Allah'dan gayri ibadet olunan şeyleri tanımazsa onun malı ve kanı haram (dokunulmaz) olur. Hisabı da Allah'a aiddir."

(Müslim, Kitabu'l-İyman,37)

TARÄ°HTE BU HAFTA

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI