SORULU-CEVAPLI İSLÂM FIKHI

Mısır ulemasından, 1980’de vefat eden Ahmed Şerbasi, kendisine tevcih edilen soruların cevabını topladığı yedi ciltlik bu eserde “sadece fıkhî konuları ele almamış, fıkhın yanında tef­sir, hadis, akaid, tarih, siyer, biyografi ile ilgili konuları açıklığa ka­vuşturduğu gibi, belli bir ilim dalına girmeyen çeşitli meselelere de değinmiştir


Salih Okur

nedevideobendi@gmail.com

2011-07-31 13:38:52

Eser Adı: Sorulu Cevaplı İslam Fıkhı

Orijinal Adı: Yes'elüneke fid-Dini ve'l Ha­yat

Müellif: Prof. Dr. Ahmet Şerbâsî

 Mütercimler; Mustafa Özcan, Dr. Ahmet İyibildiren, Bekir Ağlamaz

Yayınevi: Özgü Yayınları

İnsan, varlığının şuuruna başladığı andan itibaren hem kendini hem dış dünyayı sormaya, sorgulamaya başlar. Bediüzzaman'ın dediği gibi merak duygusu insanı en çok harekete geçiren ilahi bir vergidir. Kelam-ı İlahide birçok defa "Yes'elüneke" "sana sorarlar" ifadesi insandaki bu beşeri duyguya işaret eder. Soru-Cevap yoluyla bilgilendirme yöntemi eskiden beri irfan hayatımızda önemli bir yere sahiptir. Hatta Hz. Ali(r.a) 'nin "İlim bir nokta idi. Cahillerin soruları onu çoğalttı" sözü daima kulaklarda küpedir.

Mısır ulemasından, 1980'de vefat eden Ahmed Şerbasi, kendisine tevcih edilen soruların cevabını topladığı yedi ciltlik bu eserde "sadece fıkhî konuları ele almamış, fıkhın yanında tef­sir, hadis, akaid, tarih, siyer, biyografi ile ilgili konuları açıklığa ka­vuşturduğu gibi, belli bir ilim dalına girmeyen çeşitli meselelere de değinmiştir."

Kendisi kitabın serüvenin şöyle anlatıyor; "Kitabımızda bulunan çeşitli konulardaki sorular pek çok yerden mektuplarla sorulmuştu. Bana iletilen bu sorulara gücüm yettiğince ce­vap verdim. Bu cevaplar soruyu soranlarla birlikte yayını izleyen din­leyicilere radyo yoluyla duyuruldu. Ancak bilginin yazıya geçirilmesi ve yayınlanması daha iyi sonuçlar verir. Bu noktadan hareketle bana gelen sorulara verdiğim cevapların kitap haline gelmesini arzu ettim. Böylece kitabı okuyanların faydalanmasını ve bana da faydalı tenkitle­rin gelmesini istedim.

Sorulara verdiğim cevaplarda her şeyden önce Kur'an'dan yarar­landım. Çünkü o sözlerin en hayırlısıdır. Cevaplarımda Kur'an'dan sonra sahih hadislerden yararlandım. Zira Hz. Peygamber (s.a) "Sün­netimden ayrılmayın" (Tirmizî) buyurmuşlardır. Bu iki ana kaynaktan sonra sahabe ve tabiînin sözlerinden ve meşhur dört mezhepten yarar­landım. Cevaplarımda genellikle insanlara kolaylaştırıcı olmaya çalış­tım. Çünkü Peygamberimiz (s.a) "Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız. Müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz" buyurmuşlardır. (Buharî)

Soru sahibi belirli bir mezhebin hükmünü sormuş ise cevabı ona göre verdim ve mezhebin hükmünü kesin bir şekilde belirttikten son­ra, sorunun ilgisi nisbetinde çeşitli yönlerden konuyu aydınlatıcı bilgi­ler ekledim.Cevap verirken çok uzatmamaya, ancak kısa da cevap vermeme­ye çalıştım. Bu hususta orta bir yol tuttum. Fıkıh ilmi ile ilgili ıstılah­ları (terim) da mümkün olduğunca az kullanmaya çalıştım. Şayet du­rum bir fıkhî terim kullanmamı gerektirdiyse okuyucunun kolay anla­yacağı ifadelerle terimi açıkladım.

Cevapları hazırlarken başvurduğum kaynaklara gelince; bunların pek çok olduğunu söyleyebilirim. Bunlar arasında İslâm âlimleri tara­fından miras bırakılan çok geniş fıkıh kitapları var. Ayrıca tefsir, hadis tarih ve lügat kitapları da kaynaklarımız arasında yer alıyor.

Burada şunu ifade etmeliyim: Herhangi bir soruya kısaca cevap vermek isteyen kimse pek zorluk çekmez. Ancak uzun mütalaalardan sonra özlü bir cevap vermek kolay değildir."

Ülkemizin büyük fıkıh üstadı Halil Günenç Hocaefendi bu eser hakkında şöyle diyor; "Bir çok İslâm ülkesinde bulundum ve bir çok toplantıya katıldım ve gerçekten asrımızın ihtiyacını çözebilecek büyük İslâm hukukçuları gördüm. Va­kaları vuzuha kavuşturabilecek kabiliyeti haizdirler. Ve bunlardan biri de El-Ezher ulemasından Prof. Dr. Ahmet El-Şarbasi'dir. Bu zat bu alanda çok eser vermiştir. Bunlardan bir de Yeseluneke ani'd-Din ve'l-Hayat isimli kitabıdır. Bu kitab binlerce meselenin hükmünü belirtmiş­tir. Allah ondan razı olsun. Meselelerde tartışma olabilir, bu tabiidir. Mezhep ve fakihler arasında sayılmayacak kadar ihtilaf vardır. Hüsnü niyetle yazıldıktan sonra yanlış da olsa sevabı vardır. Peygamber (s.a) şöyle buyurmuştur: "Müçtehid isabet ederse iki, yanılırsa bir sevap alır."

Prof. Dr. Faruk Beşer Bey de eser hakkında şu mütalaalarda bulunmuş; "Değerli âlim Ahmed eş-Şerbâsî'nin Yes'elûnek adlı hacimli eseri, müellifin bir âlim ve üniversite hocası olarak, kendisine sorulan yüz­lerce sorunun pratik cevaplarından oluşmaktadır. Bu haliyle eser elbet­te, ele aldığı konulan derinlemesine incelemekten çok, halkın günlük ihtiyaçlarına çözüm bulmayı hedeflemiştir. Bu itibarla onun fıkhı araş­tırmalara kaynak teşkil etmesini beklememek gerekir. Ancak tercüme­sine güzel bir indeks de yapılması halinde pek çok konu hakkında ilk bakışta bilgi edinmeye yetecek bir el altı kitabı olmaya layıktır."

Ramazanda bilgi dağarcığımızı doldurabileceğimiz bir eser. Cenab-ı Hak merhum müellifine rahmetiyle muamelede bulunsun. 

 

 

 

 

 

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

İman edip salih ameller işleyen kimseler için mağfiret ve bol rızık vardır.

Hac, 50

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Oruç insanı cehennem ateşinden koruyan bir kalkandır; tıpkı sizi harpte ölüme karşı muhafaza eden bir kalkan gibi...

Buhari,Ebû Davud,Tirmizi, Nesai

TARÄ°HTE BU HAFTA

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI