“HER MEZARLIKTA BİZDEN BİRİSİ OLSUN”

Rasulullah'ın kabul buyurduğu Kamil Hocaefendinin ibretli öyküsü


Ferhat Doğan

mehmednecib@hotmail.com

2011-07-07 22:34:29

Mümin için esas mesele, Rasulullah'ın(asm) bizlere karşı olan büyük şefkatine karşı sünnetine ittiba etmek, O'nun(asm) nurlu yolundan gitmek, böylece dünyada manen, ahirette madden Resul-ü Ekrem(asm) ile birlikte olmaktır.

Ahmed Şahin Hocamız, bu hususla ilgili bir mesele naklediyor: 'Ebul Hasan Harkani'yi dinleyelim, Harkan Camii'ndeki kürsüsünde. Bakalım Peygamber sevgisini nasıl anlatıyor cemaatine?

- Ey müminler! Günlük hayatınızı sakın Peygamberimizden ayrı yaşamayın. Efendimiz'le birlikte olun bütün gün boyunca... Sorarlar:

- Nasıl O'nunla birlikte oluruz günlük hayatımızda?..

Şöyle açıklar gün boyu Peygamberimiz'le birlikte olmayı. Der ki:

- Günlük hayatınızı herhangi bir günaha bulaşmadan tamamlar da, evinize günah işlemeden dönerseniz, şükürler olsun bugün ben Peygamberimiz'le birlikte idim, diyebilirsiniz. Çünkü Peygamberimiz'de günlük hayatını günahsız tamamlıyor, günahsız tamamlayanlarla birlikte olacağını haber veriyor. '

Bendeniz de, oldukça ibretli bulduğum bir hatırayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Hatırayı anlatan, muhterem Sungur Ağabey'in 10 sene şoförlüğünü yapan, Kilis'li Abdullah Barışkan ağabeydir. Abdullah Ağabey anlatıyor;

"1990'lı yıllarda Sungur Ağabey beni çağırdı. Eflanili, Sungur Ağabeylerin komşu köyünden eski bir nur talebesi olan Kamil Hoca'dan bahsetti. Bu Kamil Hoca, Hazret-i Üstad'ın zamanında Risale-i Nur'lar'ı tanımış, külliyatı eskimez yazıyla yazmış, çok hizmetleri olan mübarek bir zat. O dönemin imkânsızlığı, fakirliği sebebiyle maalesef Üstad'ı ziyarete gidememiş, ihlâsla hizmete devam eden ihtiyar bir zat idi.

-Kamil Hoca Ramazan Umresine gitmek istiyor. Hem yaşlıdır, hem de tek. Yalnız gitmesin, sen de birlikte gider misin? Kendisine yardımcı olursun, birlikte geri gelirsiniz, dedi.

Ben de "tamam ağabey, giderim" dedim.

Kamil Hoca'yla Mekke'ye gittik. Umremizi yaptık, tavafımızı yaptık. Vaktimizi ibadetle dolu dolu geçiriyoruz. Kamil Hoca çok ihlâslı, muttaki, abid bir zat.20 günden sonra Ramazanın son on günü Medine-i Münevvere'ye gittik. Medine'ye gelince Kamil Hoca dedi ki:

-Sen Türkiye'ye dön, ben burada kalacağım. Ben buraya ölmeye geldim. Resulullah'la(asm) birlikte olacağım. Medine'ye gömüleceğim.

Tabii şaşırdım. Beraber gelmişiz. Onu bıraksam, tek dönsem, Sungur Ağabeye, çocuklarına ne derim? Birlikte dönmemiz lazım. Ne desem kabul etmiyor.

Hemen Bilal-i Habeş Camii Müezzini Mihr Ali Hoca'ya(*) gittim, durumu anlattım.

-Biraz sabret, bu gece bekleyelim, dedi.

O gece geçti. Ertesi gün olunca bu sefer Kamil Hoca:

 -Hemen dönmemiz lazım, çabuk geri dönelim, dedi.

Hayret ettim, dün böyle diyen adam hemen geri dönelim diyor Allah Allah, Ne oldu ki? Hem de daha dönüşümüze var. Neyse "bunda da bir hayır vardır" dedim.

Yine Mihr Ali Hoca'ya gittim. Hava alanı müdürü tanışıymış. Sağ olsun, gittik görüştük. Adam yardımcı oldu, biletlerimizi değiştirdi. Hemen o gün uçağa bindik. Tabii merakım devam ediyor.

Türkiye'ye dönerken uçakta Kamil Hoca işin sırrını anlattı: "Ben Medine-i Münevvere'ye gelip, burada vefat edip, defn edilip Peygamberimiz'e(asm) yakın olmak, şefaatine mazhar olmak istiyordum. Bunun için geri dönmeyecektim. Dün rüyamda Peygamberimizi(asm) gördüm. Bana dedi ki; "Kamil, ben seni kabul ettim. Yalnız her mezarlıkta bizden biri olsun. Sen geri memleketine dön" buyurdu. Ben de bunun için acele edip hemen dönmek istedim."

 Döndük, Kamil Hoca kısa bir zaman sonra vefat etti. Allah rahmet eylesin, âmin.

Aman Ya Rabbi ne güzel müjde, ne ulvi kabul. Demek ki Peygamberimiz'e(asm) maddi uzaklığın ehemmiyeti yok, esas olan manevi yakınlık. O(asm) sünnetine ittiba eden, yolundan giden, davasına sahip çıkanları unutmuyor. Kabul ediyor. Rabb-i Rahimim bizleri de kabul ettirsin amin.

 Bahsimizi Hazret-i Üstad'ın câmi bir duasıyla bitirelim:

 YA ERHAMÜRRAHİMİN!

RESUL-Ü EKREM'İN(ASM) HÜRMETİNE BİZİ O'NUN ŞEFAATINA MAZHAR,

SÜNNETİNİN İTTİBAINA MUVAFFAK,

DAR-I SAADETTE ONUN AL VE ASHABINA KOMŞU EYLE. ÂMİN

Ferhat Doğan/Cevaplar.org

Kilis

Dipnot

Mihr Ali Süleyman Hoca: Ağrılı bir Nur Talebesidir. 50 yaşlarındadır. Adapazarında İmam Hatip lisesini bitirdikten sonra, Şam-ı Şerif'e gidip medresede okumuş, daha sonra rüyasında Peygamberimizi(asm) görüp, manevi bir davet üzerine Medine-i Münevvereye hicret edip, mücavir olmuştur. Otuz dört senedir Medine-i Münevverededir. Bilali Habeş camiinin müezzinidir. Gelen misafirlerle ilgilenir, onları gezdirir, özellikle Uhud'a götürür. Uhud Harbini tüm detaylarıyla anlatır. Risale-i Nur tarzında Sahabeyi tanıtır. Dinleyenleri adeta Asr-ı Saadete götürür. Risale-i Nur'da ki hakikatlerle Peygamberimizi(asm) anlatır. Tam bir Peygamber (asm) aşığıdır, çok ihlaslı, sadık, fedakar, kalbi rakik, hassas mübarek bir zattır. Siyere vukufiyeti fevkaladedir, Medine'yi avucunun içi gibi bilir.

İslam âleminden gelen ulemayı, meşahiyi, mübarek zatları, Merhum Esad Coşan Hocaefendiyi, Hazret-i Üstad'ın talebelerinden Sungur Ağabey, Abdullah Yeğin Ağabey, Abdülkadir Badıllı Ağabey, Mehmed Fırıncı Ağabey, Seyyid Salih Özcan Ağabeyi gezdirmiştir.

Fazla söze ne hacet, daha ne diyelim. Medine-i Münevvere'ye gidenlerin kendisiyle görüşmesi faydalı olur

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

ALİ SERT HOCAMIZIN BANA ÇOK TESİR EDEN BİR HÂLİ

ALİ SERT HOCAMIZIN BANA ÇOK TESİR EDEN BİR HÂLİ

1 Mayıs 2017 Pazartesi akşamı Ali Sert Hocamız kalp krizi geçirmiş, Antakya Devlet Hastahanesi

HAKİKATLARI HURAFELERLE ZAYİ ETMEMEK LAZIM

HAKİKATLARI HURAFELERLE ZAYİ ETMEMEK LAZIM

Merhum Mehmed Kırkıncı Hocaefendi’nin yeğeni Muhammed Kırkıncıoğlu beyefendi anlatıyor;

MERHUM FIRINCI AĞABEYLE ALAKALI MÜTEVAZI BİR HATIRA

MERHUM FIRINCI AĞABEYLE ALAKALI MÜTEVAZI BİR HATIRA

Geçen hafta Rahmet-i Rahmana uğurladığımız merhum Mehmed Nuri Güleç veya ismini unutturan ta

VAHDET YILMAZ AĞABEYDEN GÖZ YAŞARTAN BİR HATIRA

VAHDET YILMAZ AĞABEYDEN GÖZ YAŞARTAN BİR HATIRA

Prof. Dr. Ahmet Akgündüz hocamız Erzurum’da okuduğu 1970’li yıllarda başından geçen bir

MOLLA ABDULLAH DOĞRU HOCAEFENDİYLE İLGİLİ BİR HATIRA

MOLLA ABDULLAH DOĞRU HOCAEFENDİYLE İLGİLİ BİR HATIRA

Değerli hocam Alaaddin Başar beyin Molla Mehmet Zahid Hocaefendinin babasıyla ilgili kıymetli bi

BEKİR HAKİ EFENDİ’DEN BİR HATIRA

BEKİR HAKİ EFENDİ’DEN BİR HATIRA

Sadık Albayrak beyefendi anlatıyor: “Bir gün merhum Bekir Haki (Yener) Hoca’yı ziyaret etmi

MÜCAHİDE BİR ANNENİN OĞLUNA MEKTUPLARI

MÜCAHİDE BİR ANNENİN OĞLUNA MEKTUPLARI

1971’in sıkıyönetim ortamında Balıkesir’de bir ahbabının evinde sabah namazı kılarken s

KALPLERE YASAKÇI KOYMADIKÇA

KALPLERE YASAKÇI KOYMADIKÇA

Vahdet Yılmaz Bey anlatıyor; “1969 seçim çalışmaları için devrin başbakanı Erzurum’a g

‘HEM SİZ İSTİFADE EDİN HEM BİZ’

‘HEM SİZ İSTİFADE EDİN HEM BİZ’

Cuma Kurnaz Ağabey’in çok geniş bir aile çevresi vardır. Reyhanlı’daki çevresinin yanınd

ŞİKÂYETİM YOK, AĞRILARIM VAR

ŞİKÂYETİM YOK, AĞRILARIM VAR

Allah” demenin suç olduğu zamanlarda, Risale-i Nur’un ve üstadın yılmadan usanmadan avukatl

“BİZ KABUL ETTİK”

“BİZ KABUL ETTİK”

Hacı Baki Bingöl, 1975’li yıllarda, Risale-i Nur okuduğu için Hınıs Hapishanesi’nde yatma

O halde sabret. Sonunda kazanacak olanlar, elbette Allah'tan korkup sakınanlardır.

Hûd, 49

GÜNÜN HADİSİ

Yapılan hayırdan (ma'ruf) hiçbir şeyi küçük bulup hakir görme, kardeşini güler yüzle karşılaman bile olsa (bunu ehemmiyetsiz görüp ihmal etme)

Müslim, Birr 144, (2626)

TARİHTE BU HAFTA

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI