İSMAİL ÇETİN HOCAEFENDİ'NİN VASİYETNÂMESİ
Bismillahirrahmanirrahim Bu Mahfuz oğlu İsmail’in vasiyetidir. Kendisi hayatında Allah’tan başka bir ma’bûd olmadığına ve Allah Teâlâ’nın varlığına, birliğine, Hazreti Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’in de O’nun Rasûlü olduğuna, Allah v e O’nun Rasûlü’nün cennet ve cehennemin varlığı hakkında tavsif buyurduğu hükümlerin hak olduğuna şahadet ederdi.
Bismillahirrahmanirrahim
Bu Mahfuz oğlu İsmail'in vasiyetidir.
Kendisi hayatında Allah'tan başka bir ma'bûd olmadığına ve Allah Teâlâ'nın varlığına, birliğine, Hazreti Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem'in de O'nun Rasûlü olduğuna, Allah v e O'nun Rasûlü'nün cennet ve cehennemin varlığı hakkında tavsif buyurduğu hükümlerin hak olduğuna şahadet ederdi.
Binaenaleyh ölüm haktır, kabir azabı haktır, kabir sorusu haktır, kabir nimeti haktır. Hiç şüphesiz kıyamet kopacaktır, mahşer olacaktır. Sırat köprüsü haktır, terazi haktır, amel defterleri haktır. Allah Teâlâ bu mahlûku, ruh ve cesedle birlikte haşre davet edecektir. Mü'minlere mükâfat vereceği, ebediyen cennette iskanlandıracağı, kâfirleri ebediyen cehennemde bırakacağı haktır.
İman üzerinde ölmeyi umarım. Binaenaleyh geride bırakmış olduğum ehil ve iyalime, dost ve akrabalarıma, Allah Teâlâ ve O'nun Rasûlü'nün dinine itaat etmelerini tavsiye ediyorum. Kendi aralarında Allah Teâlâ'nın dininin hâkim kılınması için çalışmalarını tavsiye ederim.
Hâlihazırda bir kimsenin emaneti bende yoktur. Kimseye borçlu değilim. Dükkânımın borcu olursa, herhalde mukabilinde malım vardır; mirasçılarımın önce bunu çıkarmalarını tavsiye ederim.
Ehil ve iyalimin, dost ve akrabalarımın birbirlerin sevmelerini, gıybet, hased, hırs ve ihtirastan sakınmalarını, Allah yolunda çalışmalarını, cihadı tavsiye ederim.
İbrahim aleyhisselâm'ın ve Yakub aleyhisselâm'ın oğullarına dedikleri sözleri gibi derim. Bu iki peygamber evladlarına şöyle demişlerdi: "…Gerçekte Allah Teâlâ size dîn-i mübîn-i İslâmiyyeyi seçmiştir. Artık Müslüman olmaktan başka hiçbir sûretle can vermeyin." Kur'ân-ı Hakîm'i tilavet edin, çünkü Kur'ân-ı Hakîm ruha gıdadır. Vakit dualarını ezberleyin. Hizb-i A'zam'ın okunmasını unutmayın. Çünkü bunlar, insanın hayatı için koruyucudurlar. Birbirinizden küsmeyin. Dünya menfeatleri için dostluk ve akrabalık bağını koparmayın. Kötülüklere iyilikle mukabele edin. Kalbî zikirlere ihtimam verin. Ta'dîl-i erkanla namaz kılarak, namazdan sonraki tesbihleri ihmal etmeyin.
Sevgi bağı adlı eserim vakıftır, ücret mukabilinde satmayın. Şahsî kitablarımı, miras edilmeyecek, satılmayacak, hibe edilmeyecek sûrette Allah için erkek evlâdımın üzerine vakfettim. Sair Müslümanlardan bilginler, yerinde kitablardan faydalanabilirler. Ancak âriye olarak aldığı kitabı, ücretsiz, mütevellî olan oğlum Muhammed Saîd ve zevcem Hadîce'nin izniyle senedle ve yakınlarımın şahadetiyle muayyen bir zaman için altı aydan fazla olmamak şartıyla mütâlaa için götürebilir. Sonradan yerine teslim etmelidir.
Diyarbakır'daki evim babamın evladlarından makdur, dul kalanlar üzerine vakıftır. Kardeşlerimden hangisi dul kalırsa, yetimlerini orada barındırması için Allah yolunda vakfetmişim. İlelebed babamda benimle birleşen asabelerimin üzerine vakfettim. Şayet hayatımda bu vakfiyemin tesbiti için bir çare bulamazsam, yine mütevellî oğlum Muhammed Saîd, zevcem Hadîce, rüşd haline erdiği zaman oğlum Ahmed'i her hususta mütevellî tayin ettim. Bunlar hayatlarından endişe ettikleri vakit yerlerine başkasını mutlaka mütevellî tayin etsinler. Mirasçılarımın veya başkasının gerek kitab ve gerekse vakfetmiş olduğum evin değiştirilmesi hakları yoktur. Korurlarsa, kendileri de sevabda ortaklarım olduklarını unutmasınlar. En üstün mirasın, ilim serveti olduğunu bilsinler.
Yazmış olduğum eserlerimi hayatımda her Müslüman lafız ve cümleleri değiştirmeksizin neşretmekte, nakletmekte serbesttir. Haklarının mahfuziyeti, ölümümden sonra mirasçılarımadır.
Bu hususta oğlan ve kız evladlarımın izin ve rızaları gerekir. Özellikle damat olan ve olacaklara tavsiyem, vakıf olan şahsî kitablarımı korumalarıdır. Benden sonra kim bu vasiyetimi oynatırsa, bozarsa, ben kendisine davacıyım. Tel'îne cesaret etmem, amma kendisi aleyhinde olduğuma ve vakıf malından gasbettiğine kesinlikle inansın.
Hâlihazır 13 Ağustos 1992 tarihinde ilimde, kitâbet veya sözlü olarak icâze verdiğim bazı kardeşlerim vardır. Tarîkat hususunda bazı kardeşlerime, benimle irtibatı imkânı olmayanlara Nakşîbendî ve Kâdirî tarîkatinin ilk dersini vermeleri ve hatme-i hâcegan yapmalarından başka, ne çalıştırma ne de başka bir hususta izin vermiş değilim. Bu candan öz kardeşlerimin dahi hayatımdan sonra halîfe gibi kendilerini ilan etmemelerini hassaten tavsiye ederim. Kime ne vermiş isem kıyamete kadar vermişim.
Benden alamadığı bir şeyi iddia etmesi halinde davacı olurum. Aldıkları izin sahasında hayatımdan sonra da devam edebilirler. Kâmil ve ekmel mürşidi bulduklarından derslerini tamamlamalarını tavsiye ederim. Meşrebim sünnet ihya etmek, bid'atlere sed çekmek, ümmete hizmet etmek ve şer'î tatbîkattan ve hizmet mukabilinde mahlûktan hiçbir menfeat beklememekten başka değildir. Şayet birisine hilâfet hususunda izin vermiş olursam, mutlaka kardeşlerime bildiririm.
Öldüğüm zaman tantanalı mezar istemem. Bir karış mikdarında mezarımın etrafının yükseltilmesini, üzerimde toprağın yıkılmaması için taştan veyahud tuğladan sadece yan taraflarının muhkem olmasını dilerim. Kabrimin, üstünü kapatmaksızın yeşillendirilmesini, ağaç dikilmesini isterim. Çünkü ölüler, yeşil ot ve ağaçlardan faydalanırlar. Fatiha, İhlâs-ı Şerîf'le duaları, hayatımda ve vefatımda, evlad ve can kardeşlerimden dilerim. Bundan başka hiçbir maksadım yoktur, istek ve arzum yoktur. Allah'ın selamı, rahmeti, bereketi, geride bırakmış olduğum iyal ve dostlarımın üzerinde olsun. Samimiyet, bağlılık, sevgi, İslâm kardeşliğinin halkalarıdır. Mezar taşımda sadece Hazrolu Mahfuz oğlu İsmail ve doğum ve ölüm tarihinden başka hiçbir vasıf yazılmamasını tavsiye ederim.
Vesselâmu aleykum ve rahmetullâhi ve berekâtuh.
İSMAİL ÇETİN
ÖLÇÜLER
DİLARA YAYINLARI
ISPARTA 2006
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
bayram, 2011-07-17 15:40:58
ustadıma rabbım ganı ganı rahmet eylesın nolcak sımdı saıd abımı geccek basa
Bu yoruma katılıyor musunuz ?
Arif, 2011-06-21 19:17:08
Semiyyüz zebih olan üstazdan Allah ebediyyen razı olsun. sitenize de çok teşekkürler, hoşçakalın
Bu yoruma katılıyor musunuz ?
DİĞER YAZILAR
MUALLİMLERİMİZ NELERE DİKKAT ETMELİ?
İnsanları tenvir ederek cehaletten halas eden, onları atalet ve sefaletin karanlık gecelerinden
HÜRRİYET ADINA KAYBETTİKLERİMİZ
Dr. Alexis Carrel Her insan keyfine göre yaşamak ister. Bu insanın doğuştan gelen bir dileğid
ŞAFAĞIN IŞIĞINDAKİ SIR
“Annemin memnun bir eda ile: “Bu sabah kahvaltıdan önce ne yaptığımı dünyada tahmin edeme
UBEYDULLAH-I AFGÂNÎ İLE SEBÎLÜRREŞÂD İDÂREHÂNESI’NDE BİR MUHÂVERE
Ubeydullah-ı Afgānî” nâmında bir zât tarafından geçenlerde Kavm-i Cedîd ünvânıyla neş
MAÂRİF, DİN EĞİTİMİNİ EN İYİ ŞEKİLDE VERMELİDİR
İnanmak yaradılışın bir gereğidir. Din, aklın mâverâsında, zekânın fevkinde bir mürşi
MELİK FAYSAL’IN YAHUDİ KİSSİNGER'E VERDİĞİ TARİHİ CEVAP
Melik Faysal'ın en önemli gayelerinden birisi, Filistin meselesi ve Mescid-i Aksâ'nın hürriyeti
NESLİN EĞİTİMİNDE MAARİFE DÜŞEN VAZİFELER
Mânevîyatsız ilmin, beşeriyete felâh ve huzur yerine, şüphe, tereddüt, hatta ızdırap verdi
NASIL BİR MAARİF?
Yıllardır ilmî ve fikrî çalışmalarım arasında memleketimizin mânevî, ahlâkî, derûnî
GENÇLERİ HEDONİZM ÇILGINLIĞINA İTENLER
Diyorlar ki: Dünyaya bir kere gelinir. Sonun başlangıcı yoktur. Gülün, eğlenin, bir yıldır
HİCRET VE HAREKET
Hicret, tâ ezelden ebede, âlem-i vücubdan âlem-i imkâna, daire-i ilimden daire-i kudrete, tâ
ORUÇ, ORUÇ BOZMAK VESAİRE
Ramazan ayının hususiyeti oruç. Orucun hususiyeti de kendisine ait meseleler. Başında; tutan tu
- HEKİM VE FİLOZOF GÖZÜ İLE RAMAZAN
- HÜZÜNLÜ BİR HAYVANAT BAHÇESİ GEZİSİ
- YİRMİNCİ ASRIN BAŞINDA ANADOLUDA PAZARIN NAMUSU
- BİZ DE RAHATSIZIZ
- "BANA KUR’AN YETER!”
- MEALCİ KARDEŞLERİME KUR’AN’DAN MİSAFİRPERVERLİK DERSİ
- MEZHEPLERE TÂBİ OLMAYANLAR
- ‘KADİR GECESİ BİN AYDAN HAYIRLIDIR’ NE DEMEKTİR?
- İKİ PEYGAMBERİN DOĞUM GÜNLERİ
- “BİR ALLAHSIZA CEVAP”
- YEDİ YAŞIN ÖNEMİ
- DÜŞÜLEN MÜHİM BİR HATA
- YALANCININ MUMU
- BEN OLACAKTIM Kİİİİİ
- AĞIRLIĞINI DUYMAK
- SON ASIRDA TASAVVUFTA TECDİD YAPAN ÜÇ ŞAHSİYET
- KURBAN KESMEK KİMLERE VÂCİPTİR?
- KURBAN
- DİLİMİZE BİR ŞEY OLDU
- NERDE O ESKİ GÜNLER
- YALAN DOLAN SONRASI YAPILAN ASKERÎ DARBELER
- BAYRAMLA İLGİLİ SÜNNET VE ADABLAR
- BİR KOLERA SALGINI HATIRASI; NURİYE ABLA
- “GUSL-İ İÇTİMÂİ”
- İMANIN ÇİÇEĞİ RAMAZAN ORUCU
- EVLİYA
- BERAAT GECESİ İLE ALAKALI ÜÇ YANLIŞ MESELE
- ALLAH’IN AHLAKIYLA AHLAKLANANLAR
- ATEİST, DEİST ve BİLİME DİN GİBİ İNANANLARA SORULAR
Hiçbir günahkar, başkasının günah yükünü yüklenemez.
İsrâ, 15
GÜNÜN HADİSİ
İki ni'met (iki güzel hal) vardır ki, insanlardan çoğu bu ni'metleri kullanmakta aldanmıştır: Sıhhat, boş vakit.
Abdullâh b. Abbâs (r.a)'dan
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm İnternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yapt...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARİHTE BU HAFTA
*Nizamü'l-Mülk'ün Şehadeti(14 Ekim 1092) *II.Kosova Zaferi(17 Ekim 1448) *Gedik Ahmed Paşa'nın Vefatı(18 Ekim 1482)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...