HASAN BASRİ ÇANTAY (1887-1964) -4. BÖLÜM-
Türk Edebiyatının önemli şâirlerinden olan Hasan Basri Çantay, klasik formlarda yazılmış şiirleri içinde aruz vezniyle ve hece vezniyle de şiirler yazıyordu. Henüz 16 yaşında iken bile aruz vezniyle güç kâfiye kullanarak etkileyici şiirler kaleme almıştır.
ŞİİRLERİ
Türk Edebiyatının önemli şâirlerinden olan Hasan Basri Çantay, klasik formlarda yazılmış şiirleri içinde aruz vezniyle ve hece vezniyle de şiirler yazıyordu. Henüz 16 yaşında iken bile aruz vezniyle güç kâfiye kullanarak etkileyici şiirler kaleme almıştır.
Şiirlerinde Basri, Hüznî, Serseri ve Açık Hasan mahlaslarını(1) kullanan Hasan Basri Hoca, bazı şiirlerini yazarken Üstadı Mehmed Âkif'den de etkilenmiştir.
Cihan Savaşının, ahlâki yöndeki yıkıntıları üzerine aşağıdaki dörtlüğü yazmıştır:
Bir gün gelecek sen de perişan olacaksın,
Ey gonca bu cem'iyeti her dem mi sanırsın?
Zalim yine bir zulme giriftar olur âhir.
Elbette olur ev yıkanın hanesi viran…
Â
Ä°NKÄ°SÂR-I HAYAL (Sevgili Ä°zmir'in iÅŸgali münasebetiyle)Â
Diyorduk zulm ü vahşet geçti, bambaşka cihân geldi,
Onu tedvîr eden Vilson gibi kutb-i zaman geldi!
Diyorduk en zayıf akvâma hatta saltanat mev'ûd,
Kristof ülkesinden böyle sâhir bir beyân geldi.
Diyorduk fikr-i istîlâ, tahammük, ihtiras öldü
Koyun, kurt hep barıştı, âleme sulh ü emân geldi.
Diyorduk galip ü mağlûb yok, meydana bir hak var
O hakkı haykıran bir sayha, bir cankurtaran geldi.
Diyorduk en tabii hakkıdır Türk'ün de istiklâl,
Mezardan(2) böyle bir ses yükselip dünyaya can geldi.
Fakat heyhât, bunlar hep birer hülyâ-yı muğfilmiş
Adâlet beklenen yerlerden ateş geldi, kan geldi.
Cihân bir lütf-i şâmille nasîb-i kâmını aldı,
Bahâr-ı ömr-i İslâma fakat yalnız hazân geldi.
Şaşırdık rûh-i Kaanûnîye(3) arz-ı mâcerâ ettik,
Onun kabr-i hazîninden de nâd,m bir figân geldi.
İlâhî bunca yıldır nâmına tebcîl eden İslâm
Bunaldı. Mustafa'nın yurduna zehrin duman geldi
İlâhî mücrimiz, dergâh-ı ihsanından yarıldık,
Tapındık garbe, aldandık, belâ-yı asümân geldi.
İlâhî kıble-i ümîdimiz sensin ve sen varsın,
İnandık, ders-i hüsrân ü felâket çok yaman geldi.
Uyan ey ümmet-i merhûme, silkin artık Allah de!
Bakarken garbe gördün ya, yılan geldi, Yunan geldi!
16 Mayıs 1335/1919
Â
GAZEL
Ä°sterim her hazan bahar olsunÂ
Vatanım bir şükûfezâr olsun
Açılıp leyl-i mâtem-i hicrân
Nur doğsun, gönül nehâr olsun..
Bitmesin güft ü gûy-i aşk ü garâm
Sözümüz hep visâl-i yâr olsun.
İstemem ki hasûd-i bed endîş
İki âlemde hâksâr olsun
Koşarım müntehâ-yı âmâle
Ser-i gûyum velev mezar olsun
"Bu cedelgâh-ı bîbekaada beni
Sevmeyen de seven de var olsun..
17 Nisan 1341
Â
NAZÃŽREÂ
Vefa çekildi zeminden semâ semâ diyerekÂ
Ufukda inledi matem vefa vefa diyerek
Hayat duşuma, duşum hayata bâr oldu
Üşüştü sîneme her dert ibtilâ diyerek
Duyuldu ayn-i teellüm cihân-ı sâmitten
Visale bir iz ararken Hüdâ Hüdâ diyerek
Eser nesîm-i besîmi yabancı illerde
Enîn ü âhımı dinleyen yok cefa diyerek
İtaatim mi benim affedilmeyen günâhım
Belâya düştü başım, ey Hüdâ, belâ diyerek(4)
Cünûn-i aşka nedir çare, ey tabib dedim
Cevap verdi gönülden rıza rıza diyerek
Kapandı secdeye dilhasta Basri şimdi eder
Der-i rızada tese'ül rıza rıza diyerek
19 Mayıs 1931
Â
NEFSÄ°ME
Aşıkım der yürürsün
Ölü yılan sürürsün
Hod nefsini bilmeden
Elde noksan görürsün
Kullar kanar Hak kanmaz
Hak ÅŸerlere aldanmaz
Kârı bâtıl olanlar
Ziyan eyler kazanmaz
Gözündeki mertek ne?
Bu yalan ne, gerçek ne?
Bilmez desem bilirsin
Melek nedir, eÅŸek ne?
Tuza ekmek banarsın
Küfre fetva sunarsın
Hem göğsünde haçın var
Hem hac yolu ararsın
Tamu kaynak özünde
Dünya Cennet gözünde
Kalbin şeytan çağırır
Tanrı adın sözünde
Aşık Hasan bu ne iş
Ä°bliscedir bu gidiÅŸ
İçin fesad çarşısı
Dışın kâzib bir ermiş
Mart 1935
YENÄ° BÄ°R FELSEFE
Gûş ver erbâb-ı hûşun pendine
Kanma, aldanma güzeller fendine
Yari bendetmek dilersen ey gönül,
Zümre-i ağyarı yâr et kendine
21 Mayıs 1931
CÂNÂN DİYE SEVDİM
Sevdim seni hep canlara cânân diye sevdim
Bir ben değil âlem sana kurbân diye sevdim
Ecrâm-ı felek levh ü kalem mest-i nigâhın
Dîdârına âşık ulu Yezdân diye sevdim
Mahşerde nebîler bile senden medet ister
Gül yüzlü melekler sana hayrân diye sevdim
Aşkınla buhurdân gibi tütmede bu kalbim
Sensiz bana cennet bile nîrân diye sevdim
Tâ arşa çıkar her gece âşıkların âhı
Âsilere lütfun yüce fermân diye sevdim
Doğ kalbime bir lâhzacık ey nûr u dilârâ
Sevdânı gönül derdine dermân diye sevdim
Bülbül de senin bağrı yanık âşık-ı zârın
Feryâdı bütün âteş-i sûzân diye sevdim
Hûriler ezelden beri şeydâ-yı cemâlin
Yanmıştı sana Yûsuf-ı Kenân diye sevdim
Evlâd ü iyâlden geçerek Ravzana geldim
Evsâfını medhetmede Kur'ân diye sevdim
Kıtmîrinim ey Şâh-ı Resûl kovma kapından
Âlemlere rahmet dedi Rahmân diye sevdim
Şeydâ kuluna eyle nazar merhametinle
Bir lâhza nazar en büyük ihsân diye sevdim
DÄ°PNOTLAR
1- Lâkab.
2- Wilson'un nutuk söylediği Washington mezarı.
3- Vaktiyle Fransızları himaye eden Kanûni Sultan Süleyman.
4- "Kaalû bela"daki belâdır.
Devam edecek…
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DÄ°ÄžER YAZILAR
ŞEYH ALÂUDDÎN EL-OHİNÎ, HAYATI VE ESERLERİ-3
Yaşadığı Ortam Şeyh Alâuddîn, Osmanlı İmparatorluğunun son zamanları, Birinci Dünya Sa
ŞEYH ALÂUDDÎN EL-OHİNÎ, HAYATI VE ESERLERİ-2
Tasavvufi Yönü Şeyh Alâuddîn, evvela pederinin yanında Nakşibendî Tarikatına girmiştir. F
ŞEYH ALÂUDDÎN EL-OHİNÎ, HAYATI VE ESERLERİ-1
Nesebi Şeyh Alâuddîn el-Ohinî hicri 1299 (M.1881) yılında Bitlis’e bağlı Norşin (Güro
HASAN BASRİ ÇANTAY (1887-1964) -5. BÖLÜM-
“Hasan Basri Çantay, tasavvufun ruhu ve ahlâkı üzerindeki etkilerinin görüntüsü olarak sâ
HASAN BASRİ ÇANTAY (1887-1964) -4. BÖLÜM-
Türk Edebiyatının önemli şâirlerinden olan Hasan Basri Çantay, klasik formlarda yazılmış Å
HASAN BASRİ ÇANTAY (1887-1964) -3. BÖLÜM-
TASAVVUFA OLAN İLGİSİ Hasan Basri Çantay çocukluğundan itibaren tasavvufa merak salmıştı
HASAN BASRİ ÇANTAY (1887-1964) -2. BÖLÜM-
ÜSTAD MEHMED ÂKİF’LE DOSTLUĞU VE MİLLETVEKİLLİĞİ Büyük şâirimiz Mehmed Âkif’le ol
HASAN BASRİ ÇANTAY (1887-1964) -1. BÖLÜM-
Son devrin önemli âlim ve entelektüellerinden olan Hasan Basri Çantay, çok yönlü kültüre sa
KONYALI MEHMED VEHBİ EFENDİ (1861-1949) -2. BÖLÜM-
Şer’iyye ve Evkaf Vekilliğinden çekilen Mehmed Vehbi Efendi, hiçbir partiye girmeme konusunda
KONYALI MEHMED VEHBİ EFENDİ (1861-1949) -1. BÖLÜM-
Şer'iye ve Evkaf Vekili bulunduğu sırada Vekâletin resmî atlı arabasına bir gün bile binmem
SOLAKZÂDE SÂDIK EFENDİ (1884-1960) -2. BÖLÜM-
Eser yazmaktan daha çok talebe yetiştirmeye önem veren Sadık Efendi'nin ferâiz konusunda basıl
- SOLAKZÂDE SÂDIK EFENDİ (1884-1960) -1. BÖLÜM-
- BEKİR HÂKİ EFENDİ (1882-1975)
- TÂHİR’UL MEVLEVÎ (1877-1951) -4. BÖLÜM-
- TÂHİR’UL MEVLEVÎ (1877-1951) -3. BÖLÜM-
- TÂHİR’UL MEVLEVÎ (1877-1951) -2. BÖLÜM-
- TÂHİR'UL MEVLEVÎ (1877-1951) -1. BÖLÜM-
- HACI CEMAL ÖĞÜT (1887-1966) -2. BÖLÜM-
- HACI CEMAL ÖĞÜT (1887-1966) -1. BÖLÜM-
- ÖMER NASUHİ BİLMEN (1884-1971) -3. BÖLÜM-
- ÖMER NASUHİ BİLMEN (1884-1971) -2. BÖLÜM-
- ÖMER NASUHİ BİLMEN (1884-1971) -1. BÖLÜM-
- MUSTAFA SABRİ EFENDİ (1869-1954) -3. BÖLÜM-
- MUSTAFA SABRİ EFENDİ (1869-1954) -2. BÖLÜM-
- MUSTAFA SABRİ EFENDİ (1869-1954) -1. BÖLÜM-
- BABANZADE AHMED NAİM-2.BÖLÜM
- BABANZADE AHMED NAİM(1872-1934) 1.BÖLÜM
- ELMALILI HAMDİ YAZIR-3. BÖLÜM
- ELMALILI HAMDİ YAZIR-2. BÖLÜM
- ELMALILI HAMDİ YAZIR (1878–1942)
- HÜSREV AYDINLAR HOCAEFENDİ(1884–1953)
- ALİ ULVİ KURUCU BEY–2.BÖLÜM
- ALİ ULVİ KURUCU BEY-1.BÖLÜM
- MEHMED AKÄ°F VE BEDÄ°ÃœZZAMAN
- MEHMED AKİF ERSOY-3. Bölüm
- MEHMED AKİF ERSOY - 2. BÖLÜM
- IZDIRABIMIZIN ŞÂİRİ - MEHMED ÂKİF ERSOY(1873-1936)
- GÖNENLİ MEHMED ÖĞÜTÇÜ EFENDİ(1901-1991)
- GÖNENLİ VE BEDİÜZZAMAN
- Ä°SKÄ°LÄ°PLÄ° ATIF HOCA(1876-1926)
Sana yakîn (ölüm) gelinceye kadar Rabb'ine kulluk et!
Hicr, 99
GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°
Berâe (r.a.) şöyle rivayet etmiştir: "Müminlerden (özür sahibi olanlar dışında) (evlerinde) oturanlar ile Allah yolunda malları ve canları ile savaşanlar bir olamaz."
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm Ä°nternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yaptÄ...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARÄ°HTE BU HAFTA
*Fazıl Mustafa Paşa'nın Belgrad'ı Fethi(9 Ekim 1960) *HAZRETİ HÜSEYİN (r.a.) Şehid Edildi-Kerbela Vak'ası(10 Ekim 680) *Ömer Nasuhi Bilmen Vefat Etti(12 Ekim 1971) *Ankara Başkent Oldu(13 Ekim 1923)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...