UŞŞAKİ MEŞAYIHINDAN HÜSEYİN VASSAF EFENDİ-1.Bölüm

Harf Devriminin hemen öncesinde Preveze’den Bahçesaray’a; Medine-i Münevvere’den Saraybosna’ya uzanan coğrafyamızda neşet eden iki binden fazla arif-i billahın hal tercümelerini cem etme bahtiyarlığına erişen; bir yönüyle bahtsız ama hizmete ve ahirete bakan yönüyle alabildiğine nasipdar olan bu zat; Uşşaki Meşayıhından, Mesnevihan Hüseyin Vassâf Efendi’dir


Ahmet HaliloÄŸlu

ahmethaliloglu45@hotmail.com

2011-06-01 09:01:24

Çetin Altan geçmişten bahsetmeyi Türk'ün Türk'e propagandası olarak nitelendirir ve geçmişin övülmesini doğru olmaz. Geçmişini reddeden, hatta mahkûm eden Batı Medeniyetinden beslenen bir zihniyetin bu tür bir düşüncesi kabul gelebilir ama bizim kadim medeniyetimiz; geçmişten gelen nakillerin sağlamlığında ve tecrübelerin ışığında bugünümüzü aydınlatma ve yarınımızı inşa etmeyi ana düstur olarak benimsemiştir.

Bu bağlamda irfan ve kültür müktesebatımızda terâcim, tezkire/tezakir ve tabakat isimleri altında eslafın hal tercümeleri cem edilmiş ve pek çok âlimimiz kıymetli eserler vermişlerdir. Bu sahadaki eserlerin belki de en önemlilerinden birisi Sefinet'ül Evliya'dır.

Telifi yirmi üç seneyi bulan, Osmanlı coğrafyasında neşvü nema bulan urefanın, sulehanın, üdebanın hal tercümesine havi bu şaheser; tasavvufla alakalı her makalenin ve her kitabın mecburi başvuru kaynağıdır. Eserin şöhretine rağmen, müellifi eser kadar bilinmemektedir. Hatta müellifin pek çok eseri gayri münteşir vaziyette, hamiyet-i diniye sahiplerinin gün ışığına çıkarmasını beklemekte, bazı eserleri de meşhur Aksaray yangınında; müellifin kütüphanesi ile yok olup gitmişlerdir.

Harf Devriminin hemen öncesinde Preveze'den Bahçesaray'a; Medine-i Münevvere'den Saraybosna'ya uzanan coğrafyamızda neşet eden iki binden fazla arif-i billahın hal tercümelerini cem etme bahtiyarlığına erişen; bir yönüyle bahtsız ama hizmete ve ahirete bakan yönüyle alabildiğine nasipdar olan bu zat; Uşşaki Meşayıhından, Mesnevihan Hüseyin Vassâf Efendi'dir.

Hicri 10 Muharrem 1289'da (Miladi 1872) senesinde İstanbul Aksaray'da dünyaya geldi. Babası Ürgüplü Osman Ağa'dır. Doğumu; Muharrem ayının onuncu gününe tevafuk etmesi nedeniyle babasının mürşidi Salih Efendi'nin oğlu Ahmed Zarifi Efendi tarafından ismi ; Seyyidüş Şüheda Hazreti Hüseyin'den mülhem Hüseyin ve Fahr-ı Kainat Efendimizi anlatan bir zat olması için de Vassâf olarak konulur. Ahmet Zarifi Efendi'ye Osman Ağa'nın oğlunun ileride güzel bir edip, velud bir alim olacağı ilham mı edildi, yoksa mübarek zat keşif üzerine mi "Vassâf" ismini verdi bilinmez ama; Hüseyin Efendi Hazretleri ileride Süleyman Çelebi'nin Mevlid-i Şerifini satır satır şerh edecek; ve zuhur eden esere Gülzar-ı Aşk ismini verecek ; "Vassâf-ı Muhammedi" ismini hak edecektir.

Hüseyin Vassâf Efendi; klasik anlamda medrese eğitimi almaz. İlk tahsiline mahalle mektebinde başlayan Hüseyin Efendi; ilk mektebin ardından sırasıyla Medrese-i Hayriyye, Mekteb-i Osmanî ve Aksaray rüştiyelerinde okur. Eğitimini Mekteb-i Mülkiye'nin idadisinden mezun olarak tamamlar. Filhakika Hüseyin Vassâf Efendi'nin gençlik dönemi Mülkiye başta olmak üzere hemen hemen tüm okullarda Cennetmekan Sultan Hamid Efendimize karşı akımların yuvalandığı yerlerdir. Hüseyin Efendi gibi nice ehl-i tasavvuf ailelerin çocukları hüsn-ü niyetler ile bu okullara gönderilmiş, ancak pek çoğu yakasını Jön Türklere kaptırıp; kendi milletine ve milletinin değerlerine yabancılaşmıştır. Ancak Hüseyin Vassâf Efendi bu tür sapmalara maruz kalmaz ve sırat-ı müstakimden ayrılmaz. Nitekim ileride vereceği eserlerde duruşunu gözler önüne serecektir.

Tahsil hayatından sonra Rüsumat Emanetinde vazifeye başlayan Hüseyin Vassâf Efendi;1893 senesinde evlenir. Bu evlilikten Osman Talat, Ahmet Cevdet, Muhammed Suad isimli üç oğlu ve Ayşe Mualla isminde bir kızı dünyaya gelir. Ortanca oğlu Ahmet Cevdet'i on sekiz aylıkken kaybeden Hüseyin Vassâf, bir de evlat acısı çeker.

Hüseyin Vassaf Efendi'nin hayatında iki arifi billahın özel yeri vardır. Birisi mürşidi İnegöl Müftüsü Şeyh Mehmed İzzeddin Safiyullah Efendi , diğeri de Mesnevi-i Şerif okuduğu ve mesnevihanlık icazeti aldığı Selanikli Esad Dede'dir.

Esad Dede aynı zamanda kendisinin Rüşdiye'den Farsça öğretmenidir. Cuma günleri Fatih Cami-i Şerifinde hünkar mahfilinin altında; Ramazan-ı Şeriflerde ise müezzin mahfilinin altında Esad Dede'den Mesnevi-i Şerif okuyan Hüseyin Efendi'nin ders arkadaşları o devrin alim-i amil; kamil-i fazıllarıdır.

Mesnevi-i Şerif Şarihi Tahirül Mevlevi, Ahmed Remzi Dede (Akyürek), Mehmet Akif Ersoy, Düzceli Muhammed Zahidül Kevseri gibi pek çok zevat ile beraber aynı halkada Mesnevi-i Manevi okuyan Hüseyin Efendi; devrin pek çok edibiyle de samimi dosttur ki, bunların içinde en önemlileri İbnül Emin Mahmud Kemal Beyefendidir. İbnül Emin Mahmud Kemal Bey'in;"Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olurmu?" ayetini tefsir ve izah sadedinde Tercüman-ı Hakikatte yazdığı makale Hüseyin Vassâf'ı ilme ve tahsile teşvik etmiştir.

Selanikli Mehmed Esad Dede'den; sadece Mesnevi-i Manevi okumakla kalmamış; Bostân, Hafız ve Aruz-u Endülüs'ü Fatih Camii'nde; Kaside-i Hamriyye'yi ise Esad Dede'nin Çayırlı Medresesindeki hücresinde okumuştur. Kendi ifadesiyle kalbine tasavvuf tohumlarını Esad Dede ekmiştir.

1922 senesinde emekli olan Hüseyin Vassâf Efendi; kendisini tamamen ilme vermiş fakat Aksaray yangınında kütüphanesini ve kendi telif ettiği bazı eserlerini kaybetmiştir. Anadolu'dan, Mısır'dan, Suriye'den, Rumeli'den topladığı onlarca el yazması eser, yine kendi çektiği onlarca fotoğraf yok olup gitmiştir. Yaptığı seyahatler ile Hüseyin Vassâf Efendi'ye "Modern zamanların Evliya Çelebi'si" dense sezadır. Evliya Çelebi gibi Memalik-i Osmaniye'yi dolaşmıştır. İlk seyahatini 17 yaşındayken 1899 yılında Bursa'ya yapmıştır. Bursa Hatırası ismini verdiği eseri ile 1800'lerin son döneminde Bursa'yı bugünlere tanıtmıştır. Vassâf Efendi'nin bu eseri yeni harflere aktarılarak son dönemde neşredilmiştir.

1925 senesinde tekkelerin kapatılması esnasında Kasımpaşa Uşşaki Tekkesinde postnişin olarak irşad ve talipleri tenvir ile memur olan Hüseyin Vassaf Efendi mürşidlerinden Halvetiyye'nin Uşşakiyye, Şabaniyye (Bekriyye şubesi), Gülşeniyye(Sezaiyye Şubesi) ve Mısriyye kolları ile Kadiriyye icazeti almıştır. Ancak umumi irşadını Pir Seyyid Hasan Hüsameddin Uşşaki Hazretlerinden yapmıştır. Niyazi-i Mısri Hazretlerinin kimi şiirlerine şerh yazmıştır.

Harf Devriminden hemen önce eserlerini bastırmaya çalışan Hüseyin Efendi maalesef bunda başarılı olamamış ve bir kısmı el yazması olarak oğlu tarafından Süleymaniye Kütüphanesine bağışlanmıştır.

1929 yılında henüz 57 yaşındayken Arnavutköy'deki evinde vefat etmiş ve Rumelihisarı Kabristanına defnedilmiştir. Vefatına Tahirül Mevlevi Hazretleri tarih düşürmüşlerdir. Kolay adam beğenmemesi ile bilinen İbnül Emin Mahmud Kemal Beyefendi; HüseyinVassaf Efendi Hazretlerini şu beyitleriyle övmüştür :

 Sen mahzar-ı feyz-i evliyasın

Vassaf'ı safiyy-i asfiyasın

Merdan-ı Hudaya mahrem oldun

Âdemler içinde adem oldun

Devam edelim inÅŸallah.

 

 

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

KASIM KÃœFREVÄ°(1920-1992)

KASIM KÃœFREVÄ°(1920-1992)

Şeyh Abdülbaki Efendi’nin oğlu olan Kasım Küfrevi Bey, 1 Mart 1336 (1920)’da Bitlis’in İ

ÅžEYH NESÄ°M KÃœFREVÄ°

ÅžEYH NESÄ°M KÃœFREVÄ°

Şeyh Nesim Efendi, Muhammed Küfrevi hazretlerinin torunu ve Şeyh Abdülbaki Efendi’nin büyük

ÅžEYH ABDÃœLBAKÄ° KÃœFREVÄ°

ÅžEYH ABDÃœLBAKÄ° KÃœFREVÄ°

Şeyh Abdülhadi’nin 1914’de vefatından sonra Küfrevi postuna oturan pek muktedir bir mürşid

ŞEYH ÂSIM TUREL HAZRETLERİ

ŞEYH ÂSIM TUREL HAZRETLERİ

Şarkın büyük âlimlerinden, Bediüzzaman’ın da hocası olan Şeyh Fethullah el-Verkânisî’

UŞŞAKİ MEŞAYIHINDAN HÜSEYİN VASSAF EFENDİ-1.Bölüm

UŞŞAKİ MEŞAYIHINDAN HÜSEYİN VASSAF EFENDİ-1.Bölüm

Harf Devriminin hemen öncesinde Preveze’den Bahçesaray’a; Medine-i Münevvere’den Saraybosna

PROF. DR. ESAD COŞAN HOCAEFENDİ-4.BÖLÜM

PROF. DR. ESAD COŞAN HOCAEFENDİ-4.BÖLÜM

Esad Hocaefendi; Avustralya ‘da geçirdiÄŸi günlerin her birini ayrı deÄŸerlendirir. Koca

PROF. DR. ESAD COŞAN HOCAEFENDİ-3.BÖLÜM

PROF. DR. ESAD COŞAN HOCAEFENDİ-3.BÖLÜM

1980’ler Türkiye’de Ä°slami hareketin hızla geliÅŸtiÄŸi, Müslümanların hizmetlerini

PROF. DR. ESAD COŞAN HOCAEFENDİ-2.BÖLÜM

PROF. DR. ESAD COŞAN HOCAEFENDİ-2.BÖLÜM

Hocaefendi’nin; Mehmed Zahit Efendi Hazretlerinin elinden tutması ile sohbetlere baÅŸladığ

PROF. DR. ESAD COŞAN HOCAEFENDİ-1.BÖLÜM

PROF. DR. ESAD COŞAN HOCAEFENDİ-1.BÖLÜM

Esad Hocamız; 14 Nisan 1938’de Çanakkale’nin Ayvacık Ä°lçesinin Ahmetçe Köyünde d

MUZAFFER ÖZAK EFENDİ(1916-1985)-3.Bölüm

MUZAFFER ÖZAK EFENDİ(1916-1985)-3.Bölüm

Muzaffer Efendi’nin irÅŸad halkası geniÅŸledikçe, hizmetleri de geniÅŸler. Tam bir aksiyon adamÄ

Rabbimiz! Bize gözümüzü aydınlatacak eşler ve zürriyetler bağışla ve bizi takva sahiplerine önder kıl!

Furkan, 74

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

İslam hakkında.

"İslam beş esas üzerine bina edilmiştir: Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in O'nun kulu ve elçisi olduguna şehadet etmek, namaz kılmak, oruç tutmak, Kabe'ye haccetmek, Ramazan orucu tutmak" Buhari-İman:1

TARÄ°HTE BU HAFTA

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI