PROF. DR. ESAD COŞAN HOCAEFENDİ-5.BÖLÜM
Esad Hocamızı Yâd Edince…
Esad Efendi Hocamız; "mürşitler cahil olur" dendiği zamanda profesör unvanı ile kafalardaki bu pas durumu yıktı. Aslında bizim mürşitlerimizin, âlimlerimizin, ariflerimizin cehli falan yoktu. Ama neylersiniz ki her şeyi diplomaya, belli bir takım çerçevelere hapsetmiş dar bakışlılara verilecek en güzel cevabı da Esad Efendi Hocamız; yüksek lisansını, doktorasını, doçentliğini ve en nihayetinde profesörlüğünü ikmal ederek verdi. Ehl-i Sünnetin kamet isimlerinin hep âdetidir zaten; karşılıklı münazaaya girmektense; verilecek cevabı yaşayarak vermek…
Esad Hocamız; gerek düzenlediÄŸi seminerler ve paneller (Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevi, Düzceli Ä°mam Zahidül Kevseri, Mehmed Zahid Kotku gibi) gerekse katıldığı programlar ve organizasyonlar ile sürekli kamuoyunun önündeydi. MürÅŸitlerimizin, âlimlerimizin ve ariflerimizin " Şöhret afettir" hadis-i ÅŸerifi gereÄŸince medyadan ve kamuoyundan uzak olmayı yeÄŸlemeleri nedeniyle toplumun kahir ekserinde ulemamız ve urefamıza dair " Bunlar çatık kaÅŸlı. Astığı astık kestiÄŸi kestik" ÅŸeklinde yanlış, hatalı ve maksatlı bir imaj oluÅŸmuÅŸtu.Â
Malum medyanın keçisi çalınan müftüyü, keçi çalan müftü ÅŸeklinde bilerek ve isteyerek çarpıtması; YeÅŸilçam filmlerinde imam/alim/hoca tiplemelerinin illa kötü, içten pazarlıklı ve çıkarcı olarak gösterilmesi; mezkur imajın daha da pekiÅŸmesini saÄŸlamıştı. Ancak Esad Hocamızın kamuoyu önünde olması; muhtelif çevreler ile diyaloga açık olması bu imajı yıkmıştı.Â
Matbuat ve medya alanındaki girişimleri de bu konuda zikredilmelidir. Hocaefendi'nin neşrettiği/neşrine önayak olduğu onca esere; bizatihi akademik seviyedeki yazarlık kimliğine ve dergilerine rağmen Basın Yayın Kartının verilmemesi; bir takım çevrelerin Müslümanlara nasıl baktığının göstergesidir.
Esad Hocamız bir tebliğ insanıydı. Resulullah (sav)'den tevarüs ettiği tebliğ ve irşad metodlarına sımsıkı sarılan Hocamız; tavsiye ettiği her şeyi bizatihi kendi nefsinde yaşayan bir âlim-i amil zat idi. O; çocukla çocuk, büyükle büyük, âlimle alim, cahil ile cahil olan bir insan-ı kamildi. Muhatabının akıl ve zekâ seviyesine, ilmine göre hitab eden bir gönül adamı, bir dervişti.
İtizarım
Son yazı, sağlık problemlerimizden ötürü biraz gecikti. Hem siz muhterem okuyucularımızdan, hem site idaresinden hem de muhterem ve merhum Hocaefendi'den helallik istirham ediyorum. Hep söylediğim gibi; bir arif-i rabbaniyi, bir insan-ı kamili anlatmak bu abd-i acizin işi değil. Eğer bu hususta bir istihdam-ı Rabbani vuku buluyorsa; o fakire büyüklerimizin acımalarındandır. Sizlerden ayağımızın sürçmemesi, yazarken hataya düşmememiz ve sıhhat sorunlarım için dualar bekliyorum.
Hakkında Denilenlerden
İsteyen inanır, isteyen inanmaz, halkın büyük desteğini alan Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Hocaefendi'nin Süleymaniye'ye defni konusunda puan kaybetti.
Gün boyu duyduğumuz en çok kınama bu meyandaydı. O kadar fazla dile getirildi ki, açıkçası Sayın Ahmet Necdet Sezer'i sevenlerinin kalbinin kırıldığına şahit oldum.
Evet, "Muhteşem Cuma'da" Hocaefendi'ye dua ve niyazlar vardı, Cumhurbaşkanı'na da sitemler. Hocaefendi'nin cenazesi ülke barışı için ne kadar birlik ve beraberlik göstergesi olduysa, Cumhurbaşkanı'na bu kararı aldırtanlar da, o derece ayrılık ve bölücülük tarafı olarak zihinlere kazındı.
İrtica gibi sapık bir taarruzla masum insanları suçlayan artistler, gördünüz mü manzarayı? Bir sineğin kanadı bile ezilmedi. Çünkü bu insanların imanları, her varlığın canını kutsal bilir. Ne olur, biraz da sizin kutsallarınız olsa. Tabi rant için sahip çıktığınız kutsallarınız değil. Hüseyin Öztürk ; Akit ; 11/02/2001
- Âlimin ölümü, âlemin ölümü diye tavsif etmişlerdir.
Prof. Esad Coşan Hocaefendi'yi de böyle anlamak hiç mübalağa olmaz. Çünkü şimdiye kadar gösterdiği eşsiz gayretleriyle âleme hizmetler vermiş, imar ettiği gönüller ondan aldığı feyiz ve kuvvetle toplumun hayırlı insanları haline gelmiş, bulundukları yerlerde iyilik ve hayrın öncüleri olarak görülmüşlerdir.
Kendisini her dinleyişimde geçmişteki dört duvar arasında hizmetini sürdüren tarikat anlayışını duvarların dışına çıkardığını, topluma maddî, manevî hizmet veren bir tarikat anlayışı takdim ettiğini takdirle müşahede etmiş, işte gönlümüzde tarikat böyle anlaşılmalı diye söylenmiştim. Ahmet ŞAHİN
Bana ümmeti anlattınız efendim, "girişken olmak lazım" dediniz. "Güzel insan olmak lazım, her şeyin en güzelini yapmak lazım" dediniz. Sizi en çok güzel ahlaka çağırırken hatırlıyorum."Peki" demesini öğrenmek lazım derdiniz. " Peki diyemedik efendim.
Nefsimize " Peki" dedik ama güzel insanlara "Peki" diyemedik. Dervişliği sevdirmeye yaşatmaya çalışırdınız. Ne kadar yumuşak sözlü idiniz. Çocukları ne kadar severdiniz. Kim bilir Gül Çocuk kapandığında ne kadar üzülmüştünüz. Asım GÜLTEKİN; Milli Gazete, 05/02/2001
 O, ulvi bir davanın sürgünüyken şehit oldu. Sanki bu memleketin en kötüsü o muydu ki, ona karşı çıkanlar, ona rahat yüzü göstermediler. Sarhoşlara, kumarbazlara tanınan hak ona tanınmadı. Alim ve kamil olan bir insanın bu durumlara düşmesi geleceğimiz için pek de iyi sayılmaz. Bir ülkede faziletli insanlar baş üstünde tutulmuyorsa, diğerlerinin de yapacağı fazla bir şey yoktur.
Üstün insanları şucu, bucu olarak damgalayanlar, ülkeyi geri bıraktı. Biz bu devletten fazla bir şey istemedik. Alman, Hollanda devleti gibi bir devletimiz olsaydı, hiç şüphe yok ki biz de rahat ederdik. Muhterem hocam, Avustralya'da, Almanya'da, İsveç'te rahat ederken sürgün yaşamanın ıstırabını çekiyordu.
Ey üstün insan, değerli ilim adamı, insan yetiştiren insan, sana rahmetler dilerim, makamın cennet olsun. Dünya Müslümanlarına, insanlık alemine başsağlığı dilerim. Hekimoğlu İsmail
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
kamil, 2012-06-11 05:58:28
Teşekkürler Allah razı olsun sizlerden
Bu yoruma katılıyor musunuz ?
huzun yillari, 2011-07-25 07:03:00
yukarida soylenenlere ne ilave edebilirizki onlar soyledi bizede amin demek duser allah mekanlarini cennet kabirlerini pir nur bizlerede onlarin cizdigi yolda ayrilmayanlardan etsin
Bu yoruma katılıyor musunuz ?
uÄŸur, 2011-05-23 10:42:24
ahmet bey gayretleriniz için Allah sonsuz razı olsun.burda kaleme aldığınız büyüklerin hepsi kelimelere sığmaz güzellikte insanlar.Allahım onların şefaatlerine nail eylesin bizleri.Allah sizede şifalar versin.merhum esad coşan hz lerininde sevgisinden yolundan ayırmasın bizi.
Bu yoruma katılıyor musunuz ?
DÄ°ÄžER YAZILAR
KASIM KÃœFREVÄ°(1920-1992)
Şeyh Abdülbaki Efendi’nin oğlu olan Kasım Küfrevi Bey, 1 Mart 1336 (1920)’da Bitlis’in İ
ÅžEYH NESÄ°M KÃœFREVÄ°
Şeyh Nesim Efendi, Muhammed Küfrevi hazretlerinin torunu ve Şeyh Abdülbaki Efendi’nin büyük
ÅžEYH ABDÃœLBAKÄ° KÃœFREVÄ°
Şeyh Abdülhadi’nin 1914’de vefatından sonra Küfrevi postuna oturan pek muktedir bir mürşid
ŞEYH ÂSIM TUREL HAZRETLERİ
Şarkın büyük âlimlerinden, Bediüzzaman’ın da hocası olan Şeyh Fethullah el-Verkânisî’
UŞŞAKİ MEŞAYIHINDAN HÜSEYİN VASSAF EFENDİ-1.Bölüm
Harf Devriminin hemen öncesinde Preveze’den Bahçesaray’a; Medine-i Münevvere’den Saraybosna
PROF. DR. ESAD COŞAN HOCAEFENDİ-4.BÖLÜM
Esad Hocaefendi; Avustralya ‘da geçirdiÄŸi günlerin her birini ayrı deÄŸerlendirir. Koca
PROF. DR. ESAD COŞAN HOCAEFENDİ-3.BÖLÜM
1980’ler Türkiye’de Ä°slami hareketin hızla geliÅŸtiÄŸi, Müslümanların hizmetlerini
PROF. DR. ESAD COŞAN HOCAEFENDİ-2.BÖLÜM
Hocaefendi’nin; Mehmed Zahit Efendi Hazretlerinin elinden tutması ile sohbetlere baÅŸladığ
PROF. DR. ESAD COŞAN HOCAEFENDİ-1.BÖLÜM
Esad Hocamız; 14 Nisan 1938’de Çanakkale’nin Ayvacık Ä°lçesinin Ahmetçe Köyünde d
MUZAFFER ÖZAK EFENDİ(1916-1985)-3.Bölüm
Muzaffer Efendi’nin irÅŸad halkası geniÅŸledikçe, hizmetleri de geniÅŸler. Tam bir aksiyon adamÄ
- MUZAFFER ÖZAK EFENDİ(1916-1985)-2.Bölüm
- MUZAFFER ÖZAK EFENDİ(1916-1985)-1.Bölüm
- ALVARLI EFE HAZRETLERİ-2.BÖLÜM
- ALVARLI EFE HAZRETLERİ(1868-1956)-1. BÖLÜM
- ESAD ERBÄ°LÄ°(1847-1931)
- ALÄ° HAYDAR EFENDÄ° (1870-1960)
- ABDÃœLHAKÄ°M ARVASÄ° HAZRETLERÄ°(1865-1943)
- ABDÃœLAZÄ°Z BEKKÄ°NE (1895-1952)
- EFE HAZRETLERÄ° VE BEDÄ°ÃœZZAMAN
- MEHMED ZAHÄ°D KOTKU HAZRETLERÄ°(1895-1980)
- ULEMANIN GÖZÜYLE MEHMED ZAHİD KOTKU HAZRETLERİ
- SAMÄ° EFENDÄ° VE BEDÄ°ÃœZZAMAN
- SAMİ EFENDİ HAKKINDA ULEMANIN GÖRÜŞÜ
- RAMAZANOÄžLU MAHMUD SAMÄ° EFENDÄ° (1892-1984)
- ULEMANIN GÖZÜYLE SÜLEYMAN HİLMİ TUNAHAN HAZRETLERİ
- SÃœLEYMAN HÄ°LMÄ° TUNAHAN HAZRETLERÄ°(1888-1959)
Sana yakîn (ölüm) gelinceye kadar Rabb'ine kulluk et!
Hicr, 99
GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°
“Âdemoğlu, kurban bayramı gününde kan akıtmaktan daha sevimli bir amelle Allâh’a yaklaşabilmiş değildir.
İ. Mâlik, Muvatta’, Kur’an 24; Tirmizî, Edâhî, 1; İbn-i Mâce, Edâhî, 3)
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm Ä°nternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yaptÄ...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARÄ°HTE BU HAFTA
*Nizamü'l-Mülk'ün Şehadeti(14 Ekim 1092) *II.Kosova Zaferi(17 Ekim 1448) *Gedik Ahmed Paşa'nın Vefatı(18 Ekim 1482)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...