RİND VE ZAHİD AKIL İLE KALBİN SÖYLEŞİSİ-FUZULÎ-HAZIRLAYAN: YUSUF ÖZKAN ÖZBURUN-SÜTUN YAYINLARI-İZMİR-2006

…Her kişi çabasının tamlığına göre, kendisi için ayrılan rızkı yudumlar. Bilesin ki dünyanın düzenini bozan, yaşlanmanın önüne geçen bir kazaya güven olmaz. İsteklerin elde edilmesi ve bağış kapılarının açılması bu yolda gayrete ve himmete bağlıdır. S. 21


Nurgül Dere

nurguldere@gmail.com

2011-04-15 06:58:59

 

…Her kişi çabasının tamlığına göre, kendisi için ayrılan rızkı yudumlar.
Bilesin ki dünyanın düzenini bozan, yaşlanmanın önüne geçen bir kazaya güven olmaz. İsteklerin elde edilmesi ve bağış kapılarının açılması bu yolda gayrete ve himmete bağlıdır. S. 21

…İlim, pir-i fani bir mürşidin nefesinin feyziyle dervişlerin ölü vücutlarına sirayet eden bir ruhtur. Dervişin hayatı, pir-i faninin nefesinin feyzindendir. Çünkü nefesin canı vardır. S. 26

Sonu yanlışa çıkan bir ilmi, akıl sahibi bir kimse nasıl sahiplenir? Eğer bir ilmin başlangıcı, kişiyi yerinden yurdundan eder, Hak yolundan ayırır, haksızlığa düşürürse onun hâli nice olur?
Doğrusu, saltanattan gafil olan bir cahil, sultanlara yanaşmaya çalışan bir âlimden daha iyidir. S. 31

Kulun kula kulluğu kula yaraşmaz. Allah-u Teâlâ, bir insanı kendisini bilmesi yönüyle diğer bir insana tercih eder, dilenci yahut padişah olması yönüyle değil! S. 32

Cahilin varsıllığı ve âlimin yoksulluğu Allah-u Teâlâ'nın kahır ve merhametiyle alakalı bir şey değildir. Bu onun hikmetinin sırlarındandır. S. 40

Allah-u Teâlâ'nın dünya nimetlerini daima cahillere vermesi hikmet gereğidir. Çünkü bilgili kişi aklıyla kolay bir şekilde cahilin sahip olduğu şeylere yaklaşabilir fakat cahilin âlime yaklaşması oldukça zordur. S. 41

Dünyada zevk ve rahat sağlayan şeyler birer tuzaktır. İlim ehli bu yolda yürümekten sakınır ve dünya ehlinden himmet elini çeker, tereddüt vadisinden uzaklaşarak bir köşeye çekilip oturur. S. 46

Dünya ile âhiret birbirine zıttır. Burada olan ne varsa orada yoktur. Dolayısıyla dünyada bedenen rahat yüzü görmeyen âhirette gönül rahatına erer. S. 46

Asıl marifet dünya zevklerini ele geçirdikten sonra onları terk edebilmektir. Aksi takdirde yoksunluk olgunluk olacaktır. S. 50-51

Bir nefs, gurbet tuzağına yakalanmadıkça meşakkatten incinmez. Gurbete düşmeyenin ilim ve sanat yolunu tutmaması şaşılacak bir şey değildir. S. 60

Yaratılışın dört mevsiminde her mihnete karşılık bir nimet verilmiştir. Acizliğe, habersizlik; güzelliğe, makbuliyet; aşka, muhabbet zevki; yaşlılığa hürmet görme nimeti bahşedilmiştir. S. 62

Unutma ki güzellik bir hazine, iffet onun kalesi, hamiyet o kalenin sözcüsüdür. Edepli insan, o kaleyi hırsızlardan korumak için gözcülüğü şiar edinen kimsedir. S. 63

Güzellik kendisini korumasını bilmeyen kişide kalmaz. Temiz güzelliğe, temiz aşk kılavuzluk eder. Şu âlemde her şey kendi cinsine meyleder. S. 64

Meyhane fitne, fesat ve şer diyarıdır
Şarap insan aklını alır
Senin gibi akıllı birinin
Bundan habersizliğine şaşılır!
S. 79

Bilmiş ol ki ruhun yakalandığı en korkunç hastalık, şeytanın vesveseleridir. Bir insanı cismani lezzetler kaplar ve ondaki şehvet güçlenirse ruh, bu hastalığa yakalanma yolundadır. Bunun belirtisi ise bir an olsun dünyevi işlerden başını kaldırmamak ve bu doğrultuda sürekli düşünmektir. S. 80

Bazı kimseleri cennet bahçesinin nimetleri, huriler ve gılmanlar, riya ile karışık bir kulluğa sevk eder. Böylece onu gerçekte arzulanması gereken şeyden uzaklaştırır. S. 80

…Her ayna aslında kabul içre bir özdür. Onda dostla düşman ayırt etmek zordur. İyi bildiklerin kötü, kötü bildiklerin iyi çıkabilir, peşin hükümlü olma. S. 85

…Kötü iş işleyen kişi, kötüyü iyiden ayıramayan kişidir. S. 87

…Suçunu itiraf edenlerin bağışlanması mümkündür. Gurur içre kulluk edenlerse her an Allah-u Teâlâ'ya isyan edebilirler. S. 88

Bilmiş ol ki aşk, insan bedeninin sedefinde ilahi bir incidir. İnsan ruhunun gerçeğidir o. Kâinat binasının temelidir. Külli akıl, irade ipinin başını ona teslim eder. Aşk anlatılmaktan uzaktır. Bunu biliyorum. Âşık ilahî zatın keyfiyetidir. S. 97

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

Hiçbir günahkar, başkasının günah yükünü yüklenemez.

İsrâ, 15

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

"Her şeyin bir alameti vardır. İmanın alameti de namazdır."

Münavi

TARÄ°HTE BU HAFTA

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI