İ'CAZÜ'L-KUR'ÂN -1. BÖLÜM-

Kur'ân-ı Kerîm'in erişilmez üstünlüğünü ifade eden terim, bu konuda yazılan eserlerin ortak adı. Kur’ân-ı Kerim, Peygamberimizin (s.a.s) en büyük ve ebedî mucizesidir; onun bir benzerini meydana getirmek mümkün değildir. O, en büyük şa


Nigâr Dere

nigardere@gmail.com

2010-11-07 07:44:31

"Kur'ân-ı Kerîm'in erişilmez üstünlüğünü ifade eden terim, bu konuda yazılan eserlerin ortak adı. 

Kur'ân-ı Kerim, Peygamberimizin (s.a.s) en büyük ve ebedî mucizesidir; onun bir benzerini meydana getirmek mümkün değildir. O, en büyük şairleri, en meşhur hatipleri dahi hayrete düşüren üsluba sahiptir. Onu okuyan her seviyedeki insan kendi kapasitesince ondan faydalanır. Kur'ân'ın kelimeleri daha münasibi bulunamayacak şekilde seçilmiştir. Onun diğer bir özelliği de hem akla ve hem de kalbe hitap etmesidir." 

Sözlükte "gücü yetmemek, yapamamak" anlamındaki acz kökünden türetilen i'câz kelimesi "âciz bırakmak" demektir. Terim olarak genellikle "Kur'ân'ın, sahip bulunduğu edebî üstünlük ve muhteva zenginliği sebebiyle benzerinin meydana getirilememesi özelliği" diye tanımlanır. Bu tanımda yer alan edebî üstünlük birinci derecede Arap diline vâkıf olan edipleri ilgilendirirken muhteva üstünlüğü bunlarla birlikte bütün aklıselim ve ilim sahibi insanları ilgilendirmekte ve böylece Kur'ân'ı evrensel bir ilâhî mesaj haline getirmektedir.

Kur'ân'da i'câzü'l-Kur'ân terkibi geçmemekle birlikte Kur'ân-ı Kerîm'in beşer sözü değil insanların benzerini meydana getirmekten âciz kaldıkları ilâhî bir kelâm olduğu hususu ısrarla belirtilmektedir. Hz. Muhammed'in (s.a.s) peygamberliğini inkâr edenler diledikleri takdirde Kur'ân'a benzer sözler söyleyebileceklerini ileri sürmüşler ve Resûl-i Ekrem'den hissî mucize göstermesini istemişlerdir. Bu kişilere Kur'ân'ın yeterli bir mucize olduğu açıklanmış eğer güçleri yetiyorsa bütün yardımcılarını da çağırarak benzer bir eser meydana getirmeleri istenmiş, fakat bunu asla yapamayacakları da ifade edilerek kendilerine meydan okunmuştur. Hadislerde i'câzü'l Kur'ân'dan bahsedilmemiştir." 

"O vakit değil umum Kur'ân, ya bir sûre, yahut bir âyet, belki her bir kelimesi birer mu'cize hükmüne geçti" (Mektubat, 369)

"Kur'ân'ın değil âyetleri, kelimeleri, belki nun-u na'büdü gibi bazı harfleri dahi mühim hakikatlerin nurlu anahtarlarıdır." (Mektubat, 369)

Kur'ân-ı Kerim'in i'caz yönleri

"Kur'ân'ın mucize olduğu, âlem-i İslamca kabul ve tasdik edilmiş bir hakikattır.

Amma muhakkikin-i ulema tarafından, Kur'ân'ın vücuh-u i'cazı hakkında ihtilaf vaki olmuştur. Yani, i'cazını intaç eden cihetler çoktur. Herbir muhakkik, bir ciheti tercih ve ihtiyar etmiştir; aralarında muhalefet, musademe yoktur.

İ'cazın vecihleri.

Gaipten, istikbalden haber vermesi.

Âyetlerinde tenakuz, tehalüf, hata bulunmaması.

Nazım ile nesir arasında, ediplerce gayr-ı malum bir üslubu ihtiyar etmesi.

Okur-yazar olmayan bir zattan sudur etmesi.

Takat-i beşeriye fevkinde ulum ve hakaiki ihata etmesi gibi pek çok şeylerdir.

Kur'ân'ın Resulullah (s.a.v) tarafından tebdil edilmemesi." 

İsmail Hakkı Milaslı ise Kur'ân'ın İ'caz'ını maddeler halinde şu şekilde sıralamaktadır:

1- Kur'ân'ın fesahat ve belâgat cihetinden mucize olduğu erbabı indinde itiraz kabul etmez surette sabittir.

2- Dinin esaslarına aid metaneti ile mucize olması, Allah'ı ve birliğini en mükemmel surette bildirmiş olmasındandır.

3- Kur'ân, emrettiği ibadetlerin faideleri, hikmetleri itibariyle de mucizedir

4- İslâm dininin ahlâk mükemmelliği itibariyle mucize olduğu daha ilk fatiha sûresinden malûm olur ve (İslâm) kelimesi başlı başına bunu anlatır. Zira İslâmın manası insanın nefesini Allah'a teslim etmesi ve bu suretle gerek kendisi ve gerek başkaları için selamet bulması ve selamet vermesi demektir.

5- Hukuk ilmi hususundaki ekmelliği başlıca menatı hükmü, illete, sebebe raptetmesindedir.

6- Hılkate ve geçmiş zamanlara aid verdiği malumatın mucizeliğine misal olarak, beşerin yaradılması ve Hz. İsâ'nın ruhullah olmasının mahiyeti ve geçmişlere ve geleceklere aid verdiği malûmatın doğruluğu ve mukaddes kitaplara girmiş birçok hataları en doğru olarak tashih etmesi ve hiç bir kimsenin aklının ermediği bir zamanda tabiat kanunlarının değişmeyeceklerini esas tutarak mucizeler göstermesi ve sairedir.

7- İstikbale aid verdiği malûmatın mucizeliğine misal.

8- O vakitler hiç bir kimsenin bilmesine imkân olmayıp pek çok asırlar sonra keşf edilecek ilmî ve fennî hususlara dair malûmat vermesi.

9- İçtimai ve siyasî emirlerinde de mucizelik vardır.

10- Kur'an'ın emirlerine itaat ve tilavetlerine devam ve muvazabette bulunanların ruhani feyzlere ve keşf ve kerametlere nail olmaları sureti ile olan mucizesi." 

"Bazı âlimler Kur'ân-ı Kerîm'in i'cazını dört noktada hülâsa ederler:
1- Te'lifindeki güzellik.
2- Siyâk şekli ve üslûbu.
3- Geçmiş ümmetlerin ahvali ve ehl-i kitaptan pek nadir kimselerin ancak bilebildiği eski şeriatlar üzerine olan beyanlar.
4- Vukûa gelecek hâdiselerden ihbârı.
Bu dört şey dışında, başka hususlarda da inkârcıları aciz bırakan âyetler vârid olmuştur. Buna rağmen, Resûlullah'ı tekzibe onları mecbur kılan pek çok sebepler vardı. Mesela Yahudileri, ölümü temenni etmeye davet etmesi, Kur'ân'ı dinleyenin ürpermesi, okuyanın tekrardan usanmaması, dinleyenleri bıktırmak şöyle dursun, her tekrarda terâvet ve lezzetinin daha da artması, Kıyamete kadar korunması, çeşitli ilim ve marifetleri cem etmesi, insanları şaşırtan yönlerinin bitmeyişi, faydalarının tükenmeyişi." 

DİPNOTLAR:

1- Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, İstanbul, 2000, XXI.

2- Abdurrahman Çetin, Kur'ân İlimleri ve Kur'ân-ı Kerim Tarihi, Dergâh Yayınları, İstanbul, 1982.

3- Bediüzzaman Said Nursi, İşaratü'l-İ'caz, Zehra Yayıncılık, İstanbul, 2007.

4- İsmail Hakkı Milaslı, Kur'ân'ın Mucizeleri ve Müteşabih Ayetlerin Tefsirleri, Türkiye Matbaası, İstanbul, 1935.

5- İbnu Deybe, Teysiru'l-Vüsûl ilâ Câmii'l-Usûl, trc. İbrahim Canan, Akçağ Yayınevi, İstanbul, 1993, XII.

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

TEFSİR – TE’VİL-3-

TEFSİR – TE’VİL-3-

Te'vil, bir karineden dolayı lafzın muhtemel manalarından birisini tercih anlamı taşıdığı i

TEFSİR – TE’VİL-2-

TEFSİR – TE’VİL-2-

Tefsir Çeşitleri Tefsirciler, öteden beri tefsir çeşitlerini genellikle “rivâyet tefsiri”

TEFSİR – TE’VİL-1-

TEFSİR – TE’VİL-1-

Tefsir, Peygamber Efendimiz’in (s.a.s) bazı âyetleri açıklaması ile başlamış ve bu bakımd

KUR’ÂN’DA SUAL VE CEVAPLAR

KUR’ÂN’DA SUAL VE CEVAPLAR

Kur’ân-ı Kerim’de çeşitli sualler ve bunlara verilen çeşitli cevaplar vardır. Bunlar kend

MÜCMEL-MÜBEYYEN

MÜCMEL-MÜBEYYEN

Sözlükte "veciz söz, özet ve kısa söz, teennî ve itidal ile hareket etmek, güzelleştirmek"

MÜŞKİLÜ’L-KUR’ÂN

MÜŞKİLÜ’L-KUR’ÂN

Eğer kişi cehaleti sebebiyle âyetler arasında bir çelişki hissederse, zıt mana taşıdığı

MECÂZU'L-KUR'ÂN

MECÂZU'L-KUR'ÂN

Kur'ân-ı Kerîm'deki mecâzi lafızların tefsirini konu alan ilim dalı ve bu dalda yazılan eser

EMSÂLÜ’L KUR’ÂN

EMSÂLÜ’L KUR’ÂN

Kur'ân'dan doğan meseller (emsâlü'l-Kur'ân): (Şah damarından daha yakın), (Örümceğin evin

CEDELÜ'L-KURÂN (Kur'ân'ın Tartışma Yöntemi)

CEDELÜ'L-KURÂN (Kur'ân'ın Tartışma Yöntemi)

İslâm düşünce tarihi boyunca Kur'ân-ı Kerîm'in tartışma yöntemlerini konu alan "Cedelü'l

AYETLER VE SURELER ARASINDAKİ UYGUNLUK (TENASUBİ’L-AY VE’S-SÜVER)

AYETLER VE SURELER ARASINDAKİ UYGUNLUK (TENASUBİ’L-AY VE’S-SÜVER)

"Münâsebet" ilmi konu itibariyle kelime veya cümleler arasındaki anlam benzerliğini, irtibat ve

HAVÂSSÜ'L-KUR'ÂN

HAVÂSSÜ'L-KUR'ÂN

Esmâ-i hüsnâ île bazı sûre ve âyetlerin dileklerin kabulündeki tesirlerini ifade eden bir ta

Onlar ne hayır işlerlerse karşılıksız bırakılmayacaklardır. Allah, kendisine karşı gelmekten sakınanları bilir.

Al-i İmran, 115

GÜNÜN HADİSİ

Îmân altmış kadar şu'bedir. Hayâ da îmânın bir şu'besidir.

BUHARİ,KİTÂBÜ'L-ÎMÂN, EBU HUREYRE(r.a.)'dan

TARİHTE BU HAFTA

*Nizamü'l-Mülk'ün Şehadeti(14 Ekim 1092) *II.Kosova Zaferi(17 Ekim 1448) *Gedik Ahmed Paşa'nın Vefatı(18 Ekim 1482)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI