ÖMER MUHTAR
Soru: Ömer Muhtar'ın hayatını bir parça anlatır mısınız? Cevap: Ömer Muhtar, Müslümanların ve Arablar'ın şehidi ve Trablus'un ebedi kahramanıdır. Ömer Muhtar,
Soru: Ömer Muhtar'ın hayatını bir parça anlatır mısınız?
Cevap: Ömer Muhtar, Müslümanların ve Arablar'ın şehidi ve Trablus'un ebedi kahramanıdır. Ömer Muhtar, İslâmiyet ve (kendi milleti olan) Arab halkı adına savunma ve direnme konusunda güzel örneklerden biridir.
Ömer Muhtar miladi 1862 yılında iyi bir aileye ve köklü bir sülaleye mensup olarak dünyaya gözlerini açmıştır.
Babası ve annesinin hac yolunda vefat etmesiyle küçük Ömer yetimlik acısını çok erken bir dönemde tatmıştır.
Ömer Muhtar, İslâmî bir ortamda yetişti. Eğitimini Cağbub tekkesinde aldı ve Senûsiler'in güvenini kazandı.
1897 yılında Seyyid Mehdi kendisini Cebel-ül Ahdar "yeşil dağ" olarak bilinen yerde "saray tekkesi" şeyhi olarak tayin etmiştir. Ömer Muhtar büyük bir İslâm davetçisi idi. Düşüncelerini irşad, yönlendirme ve örnek olma yoluyla yayıyordu. Bu özelliği Allah vergisi idi. İnsanlar arasındaki anlaşmazlıkları dâhiyane ve ustaca çözümleme hususunda Allah vergisi bir yeteneği vardı.
Ömer Muhtar 1922 yılında İtalyanlara karşı koymak üzere Trabluslulardan ve Berkalılardan bir kuvvet oluşturmaya çalıştı. Daha sonra da İtalyanlara karşı koyacak mücahitlerin komutanı olarak onlara ağır kayıplar verdirdi. Pek çok savaşta İtalyanları yenilgiye uğrattı.
İtalyanlar Ömer Muhtar'ı para ile kendi safına çekmeye çalıştılar. Bunun için her yolu denediler, fakat başarılı olamadılar. O, bir iman ve akide adamı idi.
Ömer Muhtar, Muhammed b. Ali Senusi'nin 1787 yılında kurduğu Senusi Tarikatının önde gelenlerindendir.
Muhammed Senusi hazretleri bu tarikat çalışmaları ile Kur'an ve hadise sarılarak yaşama düşüncesini canlandırıyor, katı ve donmuş düşüncelere ve bidatlere karşı savaş veriyordu.
Bu çalışmaları vaaz, irşad, tekkeler yaptırmak ve (oralarda) İslâm davetçileri yetiştirmek suretiyle gerçekleştiriyordu. Yetiştirdiği İslâm davetçilerini şuraya buraya göndererek onları İslâm'ın yayılması hizmetinde görevlendiriyordu.
Muhammed Senusi hazretleri Cağbub'da oluşturduğu tekkeyi bu çalışmaların merkezi haline getirmişti.
Senusiliğin İslâm'a hizmetleri olmuştur. Zira insanları faziletlere teşvik etmiş ve rezilliklere karşı savaş açmıştır. Pek çok zenci kabilesi Senusilik hareketi aracılığı ile İslâm dinine girmiştir. Bu hareketin metodu, müslümanı savaşa hazır hale getirmek idi. Bir yandan da çeşitli savaş taktikleri öğretiliyordu.
1911 yılının eylül ayı sonlarında İtalyanlar Trablus'a saldırdı. O sıralar Trablus Osmanlı imparatorluğu yönetiminde idi.
Trabluslular vatan savunmasına koyuldular. Senusilerin şeyhlerini ziyaret ettikten ve İtalyanların Bingazi'ye indiklerini işittikten sonra Ömer Muhtar da bu savaşa katıldı. Bu savaşta Senusilerin bir süre kumandanlığını yapan Ömer Muhtar bir milli ordu oluşturarak düşmana ağır kayıplar verdirdi.
Alçak yabancılar Ömer Muhtar'dan intikam almak, bununla da içlerine işleyen öfkelerini dindirmek istediler. Bu uğurda ellerinden geleni yaptılar ve sonunda kendisini esir edip göstermelik bir mahkemede, göstermelik bir şekilde yargıladılar. 1931 yılı eylülünde "Tayyare Mahkemesi" adını verdikleri mahkemede yapılan yargılama sonunda Ömer Muhtar'ı idama mahkûm ettiler. O ise mahkemede de cesur ve yiğit idi. İdam karan verildiğinde: "Biz Allah için varız. Sonunda O'na döneceğiz" dedi.
Ölüme götürülürken paniğe kapılıp telaş ve korku eseri göstermedi. Çünkü o şerefli ve dik başı ile savaş meydanlarında çok defalar ölüme koşmuş bir kimse idi. Bir kere olsun tereddüt, zayıflık ve yılgınlık kelimesi ağzından çıkmadı. Ondan böyle bir şey beklenmezdi. Zira o arslan pençeli bir kahramandı. Şairin dediği gibi:
“Aslan olan aslan kükrer olsa da kafeste,
Kahraman kahrolsa da ağlamaz hapiste.
Bu kahramanı idam sehpasında ruhunu vermek üzere celladın ipine gönderdiklerinde Ömer Muhtar 70 yaşında idi. Ne alçaklık, ne adilik?!
Ahmet Şevki Bey Ömer Muhtar hakkında şu şiiri söylemiştir:
“Şerefli kahramanı verdiler cellâda, dünya karardı.
O köleleri hür yapar, yaralar sarardı.
Silahının kazancını bölüşürdü dostları, ederlerdi pay
Sofrasında düşmanlar bile saf olurdu bir-bir say
Aslan'ın boynuna ipi geçirdiler alçakça
Etrafına toplananlar tükürdü düşüklere ahlakça.
Ömer Muhtar dünya nimetleri içinde yaşayıp makam ve mevki içinde sakin ve rahat bir hayat sürebilirdi. Bunun için vatanının hürriyeti, ülkesinin hukuku konusunda ya düşmana teslim olmalı veya onlara yağ çeken biri olmalıydı. Ama o buna razı olmadı ve baş kaldırdı. Yaşadığı sürece müslüman ve Arab toplumu için örnek bir kahraman, vefatından sonrada mücahitlerin önderi, şehitler;
“Muhayyer idin, sıkıntı ile servet arasında
Sen aç uyumayı seçtin, yokluk merasında
İstemedin ne şan, şöhret, ne de servet
Suya kanarak değil, susuz ölmektir kahramanlık elbet.”
Kaynak
Yes’elünek
Prof. Dr Ahmed Şerbasi
Özgü Yayınları
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
EMİR ŞEKİB ARSLAN (1869-1946)-2. BÖLÜM
1927 yılında Emir, Kuzey Amerika'ya gitti. Orada Detroit beldesinde göçmenlerin sorunları için
EMİR ŞEKİB ARSLAN (1869-1946)-1. BÖLÜM
O, Emir Şekib Bin Hamud bin Hasan Yunus Arslan. Hire hükümdarlığı kurucusu olan Tenuhiler sül
NEDVİ’NİN KALEMİNDEN KUDÜS MÜFTÜSÜ EMİN EL HÜSEYNİ-2
Bundan sonra araya yeni bir fasıla girdi, ama bu ilki kadar uzun sürmedi. Ve onunla Mekke-i Müker
NEDVİ’NİN KALEMİNDEN KUDÜS MÜFTÜSÜ EMİN EL HÜSEYNİ-1
Kıymetli ziyaretçilerimiz, sizlere Filistin istiklal hareketinin mimarı, büyük aksiyon insanı,
İMAM MUHAMMED KASIM EN NÂNOTEVİ- 3. BÖLÜM
Papazlarla Ve Hindu Bilginleri İle Münazaraları Şeyh, Meerut şehrinde ikamet ederken, papazlar
İMAM MUHAMMED KASIM EN NÂNOTEVİ- 2. BÖLÜM
İngilizlere Karşı Cihadı 1857 yılında İngiliz yönetimine karşı Hindistan'da büyük bir a
ÖMER MUHTAR GRAZİANİ’NİN KARŞISINDA
... Graziani hatıratında diyor ki; “Ofisimin girişine geldiği zaman bana öyle geldi ki, ell
İMAM MUHAMMED KASIM EN NÂNOTEVİ- 1. BÖLÜM
Büyük imam, islam filozofu, rabbani alim, büyük ıslahçı, mücahid bir kahraman, İslam düşm
KURRA HAFIZ MEHMET GÜRGÜR HOCA EFENDİ (1937-2020 )
Mehmet GÜRGÜR Hoca Efendi 2 Mart 1937 yılında Dumlu Nahiyesine bağlı Akdağ köyünde dünyaya
ŞEYH MUHAMMED HAFİD (1928-2001)
Şeyh Muhammed Hafid hazretleri, dedesi ‘Hazret’ namıyla bilinen Muhammed Ziyauddin hz.'nin ve
ABDULĞAFUR HAS EFENDİ(1936-2007)
Abdulgafur HAS Hocaefendi 1936 yılında Çat ilçesi Babaderesi köyünde dünyaya geldi. Soyu sils
- BABADERELİ SEYYİD AHMED EFENDİ(1890-1977)
- MEHMED KIRKINCI HOCAEFENDİ
- MOLLA MUHAMMED CELALÎ
- MOLLA MUHAMMED KASORÎ
- MOLLA ABDÜLKADİR NADİR AZÎZÎ
- SEYDA MOLLA HASİP SEVEN (KS)(1917-1994)
- MÜDERRİS MOLLA MUSA CELÂLÎ (GEÇİT) HOCA
- ŞEYH ASIM EFENDİ
- ŞEYH HALİD-İ OHİNİ
- ŞEYH MAZHAR EFENDİ
- ŞEYH ALAUDDİN-İ OHİNİ
- ŞEYH FETHULLAH-I VERKANİSİ
- EBU’L HASAN EN NEDVİ HAKKINDA NE DEDİLER?-2
- MUHAMMED EMİN ER HOCAEFENDİ
- ÇAN ŞEYHLERİNİN TASAVVUFTAKİ YERİ VE KONUMU-2
- EBU’L HASAN EN NEDVİ HAKKINDA NE DEDİLER?-1
- ÇAN ŞEYHLERİNİN TASAVVUFTAKİ YERİ VE KONUMU-1
- ŞEYH SAFFETULLAH-I OHİNİ(1939-1989)
- EBU’L-HASEN ALİ EL-HASENÎ EN-NEDVÎ (1333-1420/1914-1999)
- DOSTUM NEDVİ
- BEDİÜZZAMAN'IN HAYATI VE ESERLERİ-2
- BEDİÜZZAMAN'IN HAYATI VE ESERLERİ-1
- M. AKİF'İN GÖZÜYLE BATICILIK-2
- M. AKİF'İN GÖZÜYLE BATICILIK-1
- AHMET NECİP FAZIL KISAKÜREK-3
- AHMET NECİP FAZIL KISAKÜREK-2
- AHMET NECİP FAZIL KISAKÜREK-1
- ŞEYH MUHAMMED DİYAUDDİN/HAZRET (K.S.)
- ŞEYHU'L-HİND MAHMUD HASAN DİYOBENDÎ (1851-1920)-2. BÖLÜM
O halde sabret. Sonunda kazanacak olanlar, elbette Allah'tan korkup sakınanlardır.
Hûd, 49
GÜNÜN HADİSİ
İki müslüman birbiriyle karşılaşıp da el sıkışılarsa, ayrılmazdan evvel günahları bağışlanır.
(Riyazü's-Salihin)
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm İnternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yapt...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARİHTE BU HAFTA
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...