TARİHTE BUNLAR OLDU-26

DEDE BUTROS GALİ VE OSMANLI DEVLETİNE HİYÂNETLERİ “Bilindiği gibi Mısır, Osmanlı Devleti’nin bir Eyâleti idi. Osmanlı Devletini parçalamayı hedefleyen Batılılar ve özellikle İngilizler. Mısır’ı İngilizler 1883’de işga


Nurgül Dere

nurguldere@gmail.com

2010-06-06 13:05:21

DEDE BUTROS GALİ VE OSMANLI DEVLETİNE HİYÂNETLERİ

"Bilindiği gibi Mısır, Osmanlı Devleti'nin bir Eyâleti idi. Osmanlı Devletini parçalamayı hedefleyen Batılılar ve özellikle İngilizler. Mısır'ı İngilizler 1883'de işgal ettiler. Görünürde 1914 yılına kadar buradaki Osmanlı Hâkimiyetine dokunmadılar. Ancak Mısır idaresinde kargaşalar meydana getirerek Osmanlı hâkimiyet ve idaresini zayıflatmayı başardılar. İşte bu zayıflatmada kullandıkları en önemli silah Mısır'da yaşayan ve hristiyan olan Kıptîler yani hristiyan çingeneler idi. Bu hristiyan çingene aileleri arasında Osmanlı Devletine karşı en çok kullandıkları aile ise, Benî Süveyf'in Meymun Köyünden olan Ortodoks Kıptî ailelerinden birinin yani Gali Neyruz'un oğlu olan Butros Paşa veya Butros Gali idi. 1846 yılında dünyaya gelmiş ve 1910 yılında Kahire'de öldürülmüştü."

1992-1996 yılları arasında Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin dedesi olan Butros Gali Paşa, öğrenimini Mısır ve Avrupa'da tamamlamış, ayrıca çok sayıda da lisan öğrenmiştir. Mısır'da İngilizlerin desteği ve Osmanlı Devletinin insan haklarına gösterdiği saygı neticesinde birçok devlet memuriyetlerinde bulunmuştur.

"Dede Butros Gali, Osmanlı Devletinin ve Mısır Hidivliğinin himâyesinde geldiği önemli görevleri, hem Mısır Hidivliğine ve hem de Osmanlı Devletine ihânet etmek için kullanmıştır. Bunları kısaca sıralayacak olursak:

1- Sudan'ın Mısır'dan koparılmasına vesile olan antlaşmasının mimarıydı.

2- Hem İslâm Dini, hem Osmanlı ve hem de Mısır Hidivliği aleyhine yayın yapan Ortodoks Kıptî Gazetelerini ve benzerî Avrupa meşeli yayın organlarını destekliyor ve bunların ihânetlerini meşru gösterecek hukukî düzenlemeler yaptırıyordu.

3- Mısır'daki Cemiyet-i Umumiye adını taşıyan milli cemiyete benzeri milli kuvvetlere karşı mukâvemet ediyordu.

4- Ve nihâyet Süveyş Kanalının imtiyâz hakkını İngilizlere vermekle Mısır'ı İngilizlere peşkeş çekmişti. 1875 yılında da Süveyş Kanalının tahvillerini tamamen İngilizlere satan yine Butros Gali idi.

1888 Süveyş Kanalı Antlaşmasında da önemli rolü olan Gali, 1909'da İngilizlerin isteği ile kanalın imtiyazının 1969'lardan sonraya da uzatılması için Başkanı olduğu bakanlar kuruluna baskı yapmış, ancak halkın Kahire sokaklarında yaptığı mitingler, Ezher üniversitesi öğrencilerinin boykotları sebebiyle bakanlar kurulu bunu kabule cesaret edememişti.

Gali, bir yandan Ezher'i kapatmakla, diğer yandan ise "sansür kanunuyla" basını susturmakla hedefine varmak istemiş ise de, ancak başarılı olamadan Mısır milliyetçilerinden İbrahim Verdani'nin kurşunlarına hedef olarak, işbirlikçilik yolunda canını feda etmiştir.

Süveyş Kanalının imtiyâzını İngilizlere vermesi, Mısır vatanperverlerini harekete geçirmiş ve bu önemli hiyâneti, Kahire'de mitingler düzenlenmesine vesile olmuştu.

Mısır'ın vatanperver evlâdı İbrahim Nasıf el-Verdani olaydan hemen sonra yakalanmış ve İngilizlerin baskısıyla alel-acele Kahire Cinayet Mahkemesinde yargılanıp idama mahkûm edilmişti. Verdanî, mahkemede Butros Gali Paşa'yı "Vatan Hâini" olduğu için öldürdüğünü, Mısır'a ihanete yeltenecek bütün yöneticilerin de aynı sonu göze almaları gerektiğini ihtar ederken, Avukatı Mahmud Bey "Gali Paşa'nın Mısır'a yaptığı ihanet sebebiyle, bir değil bin kere ölmeyi hak ettiğini" haykırıyordu.

Mahkeme daha büyük olaylar çıkmaması için sadece Verdanî'nin idamıyla, yetiniyordu. İşin asıl ilginç yanı halkın, aydınların ve gençliğin birlikte açtığı "Verdanî'nin kurtulması" kampanyasına, Mısır müftüsünün de şeriate göre Verdanî'ye idam cezası verilemeyeceğini, aksine onun kahramanı bir mücahid olduğunu belirten fetvasıyla katılması olmuştu. Bu fetva İngilizler üzerinde şok tesiri yapmış, başta Times ve Daily Telgraph olmak üzere İngiliz basını müftünün fetvasının "İslamiyetin baskıcı bir din olduğunu gösterdiğini" ileri sürmüşlerdi."

Aslında Dede Butros Gali'nin yaptıkları bunlarla sınırlı değil, çok daha fazlası var, biz yalnızca en önemlilerini dosyamıza dâhil ettik.

FUAT PAŞA'NIN ZEKÂSI

"Keçecizade Fuad Paşa Sultan Aziz'le birlikte Paris'e gittiği zaman, bir gün bir mesele hakkında İmparatorla görüşmek üzere saraya gitmiş, mabeynciler kendisini hemen Üçüncü Napolyon'un bulunduğu salona götürmüşler. O sırada devlet adamlarından biriyle görüşen İmparator, Sultan Aziz'in bazı hareketlerini şiddetle tenkit ediyormuş, Paşa'nın içeriye girdiğinin farkında bile olmadığı için eleştirilerine devam edip durmuş, nihayet durumu anlayınca pek utanarak Fuad Paşa'dan şöyle bir ricada bulunmuş:

"Kusura bakmayın, insan bazen hislerine kapılıp en şanlı misafirini bile böyle eleştirebilir. Kendisine katiyen bundan söz etmemenizi sizden bilhassa rica ederim!"

İnce zekâsı ve nükteciliği ile ünlü Fuad Paşa da şöyle karşılık vermiş:

"Aman haşmetmeab, ben Padişahımın hakkınızdaki sözlerini size söylüyor muyum ki sizinkileri ona söyleyeyim?"

Fotoğraflar

1-Butros Paşa

2-Keçecizade Fuat Paşa

KAYNAKLAR

1-Ahmed Akgündüz, Tabular Yıkılıyor, OSAV, İstanbul, 1996, I.

2-İsmail Hami Danişmend, Tarihi Hakikatler, Timaş Yayınları, İstanbul,2007.

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

TARİHTE BUNLAR OLDU-56

TARİHTE BUNLAR OLDU-56

SADRAZAMIN ASİL HAREKETİ Mehmed Zeki Pakalın ‘Tarihe Mal Olmuş Hikayeler’de anlatıyor; “

TARİHTE BUNLAR OLDU-55

TARİHTE BUNLAR OLDU-55

MÜSLÜMAN KANI AKITMAK İSTEMEYEN HÜKÜMDAR İttihad ve Terakki fırkasına bağlı Hareket Ordus

TARİHTE BUNLAR OLDU-54

TARİHTE BUNLAR OLDU-54

İSTANBUL TÜRKLERİN ELİNDEN NASIL ÇIKAR? Kritovulos, 15. yüzyılda yaşamış Bizanslı bir t

TARİHTE BUNLAR OLDU-53

TARİHTE BUNLAR OLDU-53

HASAN BASRİ ÇANTAY VE 27 MAYIS Üstad Bediüzzaman modern zamanlarda dalalet ehlinin özellikle

TARİHTE BUNLAR OLDU-52

TARİHTE BUNLAR OLDU-52

“SENİN YANINA GİTMEK İSTEMİYORUM” Merhum Samet Ağaoğlu Bey, Ziya Gökalp’in amcasının

TARİHTE BUNLAR OLDU-51

TARİHTE BUNLAR OLDU-51

PAKİSTANLI İKİ YAŞLI PROFESÖRÜN DEDİKLERİ Muhterem Yavuz Bülent Bakiler beyefendi anlatıy

ŞEVKET BİNBAŞI

ŞEVKET BİNBAŞI

Not: Bugün merhum Sultan İkinci Abdülhamid hanın vefat yıldönümü. Cenab-ı Hak kendilerine r

TARİHTE BUNLAR OLDU-50

TARİHTE BUNLAR OLDU-50

Sultan İkinci Abdülhamid han Şam-Mekke demiryolunu yapmaya kalkışınca, alışkanlık icabı, b

TARİHTE BUNLAR OLDU-49

TARİHTE BUNLAR OLDU-49

ALMANYA CEPHESİNDE DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK Biraz abartı gelebilir ama Almanların Alman birliğ

TARİHTE BUNLAR OLDU-48

TARİHTE BUNLAR OLDU-48

Mercidabık zaferini kazanıp Haleb’i, Şam’ı ve Suriye’yi zapt eden Yavuz Selim hanın hazi

TARİHTE BUNLAR OLDU-47

TARİHTE BUNLAR OLDU-47

Tarihteki ilginç hadiselerden birisi de hayvanların muhakeme edilmesidir. Ortaçağ Avrupa tarihi

Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur'an'ın indirildiği aydır.

Bakara, 185

GÜNÜN HADİSİ

Kim Müslümanlar arasından bir yetim alarak yiyecek ve içeceğine dahil ederse, affedilmez bir günah (şirk) işlememişse, Allah onu mutlaka cennete koyacaktır.

Tirmizi, Birr 14, (1918)

TARİHTE BU HAFTA

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI