HZ. ŞİFÂ BİNTİ ABDULLAH (R.ANHA)

Bu zeki hanımefendiye Hz. Ömer’in hilafeti devrinde memleket idaresinde vazife verilmişti. BABASI: Abdullah İbni Abdüşşems. ANNESİ:


Nurgül Dere

nurguldere@gmail.com

2010-05-30 03:52:15

Bu zeki hanımefendiye Hz. Ömer'in hilafeti devrinde memleket idaresinde vazife verilmişti.

BABASI:

Abdullah İbni Abdüşşems.

ANNESÄ°:

Fâtıma Binti Ebî Vehb.

NESEBÄ°:

Kureyş kabilesinin Adiyy kolundandır. Şifâ Binti Abdullah İbni Abdüşşems İbni Halef İbni Sedad İbni Abdullah İbni Karat İbni Zirâh İbni Adiyy İbni Kaa'b.

KÃœNYE VE LAKABLARI:

Künyesi Ümmü Süleyman b. Ebî Hasme'dir.

ŞEMAİLİ VE AHLÂKI:

Zamanının en akıllı kadınları arasındaydı. Kendini yetiştirmek için çaba gösteren fazilet sahibi bir hanımefendi idi.

BAZI ÖZELLİKLERİ:

v İlk hicret eden kadınlardandır.

v Cahiliye döneminde Arablar genelinde okuma-yazma bilen kişi sayısı çok az idi. Belâzurî'nin belirttiğine göre, Peygamberimiz'e (aleyhissalatu vesselam) Peygamberlik geldiği sırada Kureyş'te 17 kişi okuma-yazma biliyordu. Bu 17 kişinin içindeki tek kadın Hz. Şifâ'dır.

v Resûlullah'a (aleyhissalatu vesselam) kuvvetle bağlıydı. Efendimiz'de kendisine hürmet gösterir, birçok kez Hz. Şifâ'nın evini ziyaret edip istirahat buyururlardı.

v Hz. Ömer'de (r.a) Hz. Şifâ'ya çok hürmet gösterirdi. Hz. Ömer'in hilafeti devrinde kendisine memleket idaresinde vazife verilmişti. Hz. Şifâ (r.anha) çarşı-pazarın intizam işlerine bakıyordu.

HAYATI:

Hicretten önce Müslüman olmuştur. Ahmed b. Salih el-Mısrî isminin Leyla olduğunu söylemiştir. Adiyy kabilesinden Ebu Heseme (veya Hasme) İbni Huzeyfe ile evlenmiştir.

Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam), Hz. Şifâ'ya Medine'de oymaların yanında bulunan bir ev vermişti. Hz. Şifâ oğlu Süleyman ile birlikte bu evde ikamet etmekteydi.

Efendimiz (aleyhissalatu vesselam) arada sırada Hz. Şifâ'nın evini ziyaret eder ve kaylule yapardı. Hz. Şifâ (r.anha), Peygamberimiz için özel bir yatak hazırlamıştı. Efendimiz istirahatını bu yatağın üzerinde yaparlardı. Hz. Şifâ bu yatağı başka hiç kimsenin kullanmasına müsaade etmez, ihtimam gösterir ve Efendimiz için saklardı.

Resûl-i Ekrem'in (aleyhissalatu vesselam) vefatından sonra da Peygamberimize ait bazı eşyaları hatıra olarak saklamıştır. Evlatları da aynı şekilde devam etmişlerdi fakat Emevi halifesi Mervan bu mukaddes eşyaları onlardan almıştı.

Yukarıda da belirttiğimiz gibi Hz. Şifâ o dönemde okuma-yazma bilen tek kadındı. Peygamberimizin hanımları içinde okuma-yazma bilenler, Hz. Hafsa ile Hz. Ümmü Seleme idiler. Hz. Hafsa, Resûl-i Ekrem'in emriyle Hz. Şifâ'dan okuma-yazma öğrenmişti.

Hemen belirtelim ki; Müslümanlığın yayılmasıyla okuma-yazma'da yayılmıştır.

Peygamberimiz, Bedir harbinde esir düşen müşriklerden her birinin on Müslümana okuma-yazma öğretmesi mukabilinde serbest bırakılacağını ilân etmişti. Bu sayede Müslümanlar içinde okuma-yazma bilenler çoğaldı.

Şifâ'nın (r.anha) Ebû Hasme'den Süleyman adında bir oğlu ve ismine ulaşamadığımız fakat Şürahbil b. Hasene'nin karısı olduğunu bildiğimiz bir kızı olmuştur. Hz. Peygamber'den 12 hadis rivayet eden Hz. Şifâ'nın vefatı hakkında da bir bilgiye ulaşamadık.

HAKKINDAKÄ° HADÄ°SLER:

v Abdullah'ın kızı Şifâ (r.anha) şöyle demiştir: "Efendimiz'in (sallallahu aleyhi ve sellem) yanına varıp kendisinden bir şeyler istedim. O, özür beyan ederek verecek bir şeyi olmadığını söyledi, ancak ben içimden onun hakkında verip veriştiriyordum. Derken namaz vakti geldi. Çıktım, doğru Şürahbil b. Hasene'nin nikâhında bulunan kızımın yanına gittim. Baktım Şürahbil evde. Şurahbil'e: "Namaz vakti geldiği halde, sen hâlâ evde ne arıyorsun?" diye çıkıştım. "Teyze! Beni azarlama! Bir elbisem vardı, onu da Resûlü Ekrem Efendimiz (s.a.s) benden ödünç olarak aldı" dedi. "Anam babam sana feda olsun!" dedim. "Ben de bugünden beri, onun hakkında kötü şeyler düşünüyordum içimden. Demek ki, durumu gerçekten bu imiş; hiç bilememişim!" dedim. Şürahbil: "Gerçekten, şu anda, Allah Resûlünün bizim yamalayıp verdiğimiz o elbiseden başka elbisesi yok!" dedi."

v Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) ona: "Hafsa'ya yazı öğrettiğin gibi nemle muskasını da öğret" demiştir.
Hadis Hakkında Açıklama:
Mehmed Zihni Efendi'nin Meşahîru'n-Nisâ adlı eserinde bu konu ile ilgili şu bilgiler kayıtlıdır:
"Cahiliye devrinden kalma bir muskası vardı. (Nemle) hastalığına tutulmuştu bu muskayı onun için takıyordu. (Âsım'ın ifadesine göre Nemle hastalığı taşra Türkçesinde Siyircik ve Isırga adı verilen ateşli ve bulaşıcı bir nevi sivilcedir.)"

v Müsned'de, el-Mes'udî yoluyla, Ebu Hasme'nin ailesinden birinden nakledilir: "Şifâ Binti Abdillah muhacir kadınlardan idi. Resûlullah'a (sallallahu aleyhi ve sellem) amellerin en faziletlisini sorunca: "Allah'a iman, O'nun yolunda cihad ve kabul edilmiş hac" buyurdu.

v Bir ara Hz. Ömer, Hz. Şifâ'yı çağırıp, kendisine bir elbise vermişti. Fakat Âtike Binti Üseyd'e daha iyisini vermişti. O zaman şöyle dedi: "Senin elin toza bulaşmıştır. Âtike'ye daha iyi elbise verdin, hâlbuki ben ondan önce Müslüman olmuştum. Âtike senin amcanın kızı mıdır? Hem de sen beni çağırmıştın geldim, onu çağırmamıştın, kendisi gelmişti." Hz. Ömer de şöyle dedi: "Evet öyledir ama o da kendisi gelince ben onu da gözetmek zorundaydım. Nitekim o da neseb itibarı ile Zat-ı Saadetlerine daha yakın bir hatundur."

v Târih-i Kâmil'de Hz. Ömer'in sireti bölümünde şöyle anlatılıyor:
Şifâ, yavaş yürümek, yavaş konuşmak gibi riyakâr tavırları olan birtakım zevat görüp: "Bunlar kimlerdir?" diye sorduğunda, "Bunlar zâhidlerdir" şeklinde cevap verilince:
"Hz. Ömer, Allah hakkı için bir söz söylediği vakit işittirir. Yürüdüğü vakit süratle yürür, dövdüğü adamı incitirdi. Bununla birlikte kendisi gerçek bir zâhid idi" demiştir.

KAYNAK

Nurgül Dere, Hanım Sahabîler, Kayıhan Yayınları, İstanbul, 2019.

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

HZ. HANSÂ (R.ANHA)

HZ. HANSÂ (R.ANHA)

“Bütün bilginler ondan önce veya sonra hiçbir kadının ondan daha güzel şiir yazmadığınd

HZ. HAVLE BÄ°NTÄ° TUVEYT (R.ANHA)

HZ. HAVLE BÄ°NTÄ° TUVEYT (R.ANHA)

Allah’ın rızasını kazanmanın yollarından biri de eşinin rızasını kazanmaktır. Hz. Havle

HZ. ÜMMÜ HUMEYD ES-SAİDİYYE (R.ANHA

HZ. ÜMMÜ HUMEYD ES-SAİDİYYE (R.ANHA

Namaza çok düşkün bir hanımefendidir.

HZ. SÜBEY’A BİNTİ EL-HÂRİS EL-ESLEMİYYE (R.ANHA)

HZ. SÜBEY’A BİNTİ EL-HÂRİS EL-ESLEMİYYE (R.ANHA)

Allah Resûlü'nün, istediği kişi ile evlenebilmesi için ruhsat verdiği hanım sahabedir.

HZ. ÜMMÜ SİNÂN (R.ANHA)

HZ. ÜMMÜ SİNÂN (R.ANHA)

Peygamberimiz’in (aleyhissalatu vesselam) hacca giderken davet ettiği hanım sahabedir.

HZ. ÜMMÜ MÂLİK (R.ANHA)

HZ. ÜMMÜ MÂLİK (R.ANHA)

Resûlullah’ın (aleyhissalatu vesselam) duasını alıp, mucizesine şahit olmuştur.

HZ. HAVLE BİNTİ YEMÂN (R.ANHA)

HZ. HAVLE BİNTİ YEMÂN (R.ANHA)

Sahabenin büyüklerinden Huzeyfe bin el-Yemân’ın kız kardeşidir.

HZ. ÜMMÜ ZİYÂD EL-EŞCEİYYE (R.ANHA)

HZ. ÜMMÜ ZİYÂD EL-EŞCEİYYE (R.ANHA)

Efendimiz (aleyhissalatu vesselam) ile birlikte Hayber’in fethine iştirak etmiştir.

HZ. ÜMMÜ BUCEYD (R.ANHA)

HZ. ÜMMÜ BUCEYD (R.ANHA)

Kendisi fakir olmasına rağmen sadakaya çok ehemmiyet verirdi.

HZ. ÜMMÜ İSHAK (R.ANHA)

HZ. ÜMMÜ İSHAK (R.ANHA)

Hicret etmek için yola çıktıklarında kardeşini şehit vermiş ve tek başına Medine'ye gidere

HZ. ÜMMÜ SÜNBÜLE (R. ANHA)

HZ. ÜMMÜ SÜNBÜLE (R. ANHA)

Peygamberimiz’e (aleyhissalatu vesselam) ikramlarda bulunmuştur. NESEBİ: Eslem kabilesindendir

Ne yerde ne gökte zere ağırlığınca bir şey Rabbinden uzak (ve gizli) kalmaz.

Yûnus,61

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Sadakaların en efdali, iki kişi arasını düzeltmektir.

Seçme Hadisler, s.237

TARÄ°HTE BU HAFTA

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI