MÜSLİME GENÇ ŞUURU-İSMAİL ÇETİN-DİLARA YAYINLARI-ISPARTA-2006

Allah Azze ve Celle kâinatı yaratırken insanı en ferd-i kâmil olarak yaratmıştır. İnsan deyişimizde maksad, tek başına anarşi halinde yaşamayıp tabiatiyle medenî olduğu halde birbirine muhtac, hayatta ortak erkek ve kadın olmak üzere iki nevi&#


Nurgül Dere

nurguldere@gmail.com

2010-05-07 14:47:33

· Allah Azze ve Celle kâinatı yaratırken insanı en ferd-i kâmil olarak yaratmıştır. İnsan deyişimizde maksad, tek başına anarşi halinde yaşamayıp tabiatiyle medenî olduğu halde birbirine muhtac, hayatta ortak erkek ve kadın olmak üzere iki nevi' yaratmıştır ki her bir nevi' diğerine dayanarak mutlulukla yaşayabilsin. S:8

· İki eşten biri hasta olursa diğeri hizmetçi, zaif olursa diğeri yardımcı, ikisi de normal hayatta olsa birbirine âşık olurlar. S:19

· Tarafeynin birisinden bir hata olsa dahi öbürü afuvla merhametle karşılar; kaymak anındaki hafif dil münakaşaları, tartışmaları yahud da hafif dövüşmeleri hemen derhal rahmete dönüşür ve mutlulukla semerelenir. S:19

· Kadının ilim, sanat, el işlerinden yahud mirastan ele geçirmiş olduğu mal kendisinin mülküdür, yani tasarruf hususunda muhayyerdir, erkek gibi. Binaenaleyh erkeğin kadının yevmiyesine el uzatması yahud kadının erkeğin kazancına el uzatması dînen meşru olmaz. S:19

· Demek kadın insandır; hayatın bütün levazımlarına müstehaktır; kazancı kendisine mahsustur; erkek değerli olduğu kadar kadın da değerlidir. Dışarıda erkeğin çalışma sahası geniş olduğu kadar, içerde kadının sahası da o kadar geniştir. S:22

· Bir cemiyetin, toplumun kalkınması, o cemiyetin gençlerinin olgun ve uslu olmalarına bağlıdır. Olgunluk ve usluluk da, genç kadınların dindarlığına bağlıdır. Dindarlığın temeli de, erkeğe nazaran namuslu ve çalışkan, kadına nazaran iffetli ve vakarlı olmaktır. S:24

· İffet ve vakar, kadın hakkında üstün şereftir; yani kadının şahsî şerefinden daha ziyade, iyalinin, aşiretinin, soyunun şerefinin yükselmesine esastır. S:24

· İffetin birinci temeli, kalbteki takva; dalı ise, ağızdan çıkan sestir. Artık kök ve dalın hayırlı olması nisbetinde semeresi olan söz makbuldur; kabulü nisbetinde de iffet sayılmaktadır. S:25

· Kadının hürriyeti, onun iffetinden ibarettir. Kadının üstünlüğü, şeref ve haysiyeti, örtüsünden ibarettir. S:40

· Kadın eşi için mahremleri içerisinde olsa dahi koku sürebilir, ziynet takabilir, fakat evden çıktığı takdirde evde giydiği süslü elbiselerini, takıları gizlemeye mecbur olduğu gibi aynı zamanda koku sürmekten de menedilir, yani koku süremez. S:86

· Kadın ve erkeklerin birbirine dokunmaları, tokalaşmaları, göz önünde olsa dahi yabancı erkekle fısıltıları haram olmuştur. Evin içinde dahi bir kadının, kayın birader = çelibağısından, erkeğin de baldızından kaçmaları farzdır. Bu gibi şeylerde örfe mebnî müsamahakâr davranmakta çok büyük fitneler vardır. S:95

· Kadınların dört hasleti şahsiyetlerini ifade ettiği gibi, üstün vazifelerini de ilan etmektedir. Birincisi, doğurma kabiliyeti; ikincisi, en kapsamlı manayla anne olmaları; üçüncüsü, şefkat ve merhametleri; dördüncüsü onların namaz kılmalarıdır. S:119

· Nasıl ki bir erkek gündüz oruç tutup geceleri ibadet ettiği zaman yirmi dört saati ibadetle geçiyorsa, böylece gebelik zorluğuna, doğum sancılarına tahammül gösteren ve çocuğunu rahm-u şefkatle kucaklayıp emdiren kadın da aynı sevabı kazanır. S:131

· Kadının cenneti, ameli, dört şeye bağlanmaktadır: Birincisi, beş vakit namaz; ikincisi, farz oruç, üçüncüsü, ırzını ve kocasının malını koruması; dördüncüsü de, Allah Azze ve Celle'nin emrine uygun şeylerde kocasına itaat etmesidir. S:132

· Cennetli kadın dînini sorandır. Cennetli erkek de haramdan sakınandır, sadâkatle davranandır. Kalb, ruh ve akıldaki sadâkatin belirtisi, şeraitin emrine uygun davranıştır. Mesela rahatlıkla kadının yüzüne bakan, sâdık değildir, kalbi de temiz değildir; nazardan sakınmayanın eline zina fırsatı geçmiş olsa yapacaktır. Olgunluk, günahları terk etmektir. S:138

· Kalbinde daimî zikir olmayan kimse, özellikle gençlikte şehvet duygusu ile hastadır. S:154

· Binaenaleyh şuurlu Müslüman gençler, şehvet ve öfkelerini yenmekle cihad ederlerse, şuur sahibi olurlar; çarpışırlarsa, mücahid olurlar. Aksi takdirde, ya hastane ya hapishane ya mezarhaneyi yurt edinmiş olurlar. S:159

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

İnkâr edenler, Allah'ın yolundan ve -yerli, taşralı- bütün insanlara eşit (kıble veya mâbed) kıldığımız Mescid-i Harâm'dan (insanları) alıkoymaya kalkanlar (şunu bilmeliler ki) kim orada (böyle) zulüm ile haktan sapmak isterse ona acı azaptan tattırırız.

Hac,25

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Emin ve doğruluktan ayrılmayan ticaret ehli (ayette sırat-ı müstakim ashabı olarak zikredilen) peygamberler, sıddikler, şehidler ve salihlerle beraberdir.

Tirmizi, Büyu 4, (1209); İbnu Mace, Ticarat 1, (2139)

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Yıldız Sarayı'nın İttihatçılar'ca Yağma Edilmesi(29 Nisan 1909) *Gazneli Mahmud'un Vefatı(30 Nisan 1030) *Yıldırım Bâyezid Tarafından Manisa'nın Fethi(1 Mayıs 1390) *Fatih Sultan Mehmed Hân'ın Vefatı(3 Mayıs 1481) *Eyüp Sultan Hazretleri(r.a.) Vefât E

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI