İMÂM-I A’ZAM EBÛ HANÎFE’NİN FIKHÎ METODOLOJİSİ-3

Yukarıda yorum yapmadan verdiğimiz rivayet ve değerlendirmelerin ışığında İmam Ebû Hanîfe’nin fıkhî metodolojisi hakkında şunları söylemek mümkündür


Ali Pekcan

alipekcan65@hotmail.com

2010-04-21 12:48:25

SONUÇ VE DEĞERLENDİRME

Yukarıda yorum yapmadan verdiğimiz rivayet ve değerlendirmelerin ışığında İmam Ebû Hanîfe’nin fıkhî metodolojisi hakkında şunları söylemek mümkündür.

1- İmâm, herhangi hukûkî bir problemle karşılaştığında ya da kendisine arz edildiğinde, önce meselenin hükmünü Kur’ân-ı Kerîm’de arar, orada herhangi bir cevap bulamazsa, -kendisinin belirlediği sıhhat şartlarına uyan- hadis’lere başvururdu. Rivayet edilen hadislerde, meşhur olma (kullanımda yaygın kabul) şartını ileri sürmekteydi. Bunun nedeni, içinde yaşadığı Iraq (Kûfe-Bağdâd-Basra) bölgesi, sosyal ve kültürel şartlar bakımından diğer İslâm beldelerine göre daha karmaşık ve çeşitlilik arz ediyordu. Dolayısıyla önceleri bu bölgede bulunmayıp, daha sonradan ulaşan buraya ulaşan rivayetlere karşı çok temkinli ve ihtiyatlı davranıyordu. Bu ihtiyat ve duyarlılık onun haber-i vâhid’ler konusunda sıkı şartlar ileri sürmesine neden olmuş, yaygınlık kazanmamış (ğarîb-şâzz) haberlere itibar etmemiştir.(77)

2- Hadis konusunda,- sanılanın ya da iddia edilenin aksine- olumlu bir çizgi takip etmiş, ilke olarak, Kur’an’dan sonra teşri’de ikinci hukuk kaynağının Sünnet/hadis olduğunu kabul etmiştir.

3- Verilen rivayetlerde de görüldüğü üzere, onun ‘nass’ları-özelde ise hadisleri- bir tarafa bırakarak, salt kendi arzu ve isteklerine dayanarak kıyas, istihsân, maslahat, örf v.b nass dışı yöntemlere başvurduğu’ şeklinde -bilhassa kendilerini Ehl-i hadis ismini veren- kimi çevreler tarafından oluşturulduğunu sandığımız bir İmam Ebû Hanîfe aleyhtarlığının varlığı göze çarpmaktadır. Bu durum, bazı diyalogların muhtevasına da yansımaktadır. Ancak başta arkadaşları ve üç büyük mezhebin imamlarından aktarılanlardan da anlaşılacağı üzere; O, İslâm’ın temel ilke ve amaçlarını kavramış, eşsiz bir hukukçudur. Bu tespiti, karşıtı olduğu bilinen diğer uzman âlim ve fakihlerin itiraflarında da bulmak mümkündür.

4-İmam Ebû Hanîfe, hadislerde aradığı çözümü bulamazsa, Sahâbe’nin konu ile ilgili görüşlerini dikkate almaktaydı. Sahâbe bir konuda ittifak (icma) etmişlerse bunu bağlayıcı sayıyor, eğer ittifak söz konusu değilse, bunu fıkhî bir zenginlik kabul ediyordu.

5- Tâbiîn’den herhangi bir görüş rivayet edilirse, bu durumda, kendisinin de- çekinmeden belirttiği üzere- onlar gibi içtihat edeceğini söylemekteydi.

6-Ayrıca O, kendi yöresinde bulunan hukuk bilginlerinin görüş ve uygulamalarına da büyük önem vermekteydi. (Yöresel icma ya da sahih örf)

7- İmâm, yaygın bir istinbat metodu olarak kullanılmasına rağmen kıyas’ı, çoğu zaman terk etmektedir. Bunu nedeni ise, artık kıyasın monoton ve verimsiz hale gelmesi, artık kendisinden amaçlanan yararı sağlamamasıdır. Yapılan kıyas; maslahata, örfe, zaruret ilkesine aykırı oluyorsa bu durumda istihsân metodunu devreye sokuyor. Böylece kıyas’ın daralttığı dar ictihad alanını genişletiyor, hukukun esnek bir yapıya kavuşmasını sağlıyordu.

8- Bütün bu açık beyan ve değerlendirmelere rağmen yine de bir takım kimseler İmam Ebû Hanîfe aleyhtarlığına devam ediyorlarsa bunun, –(Bişr el-Hâfî, İbn Ebî Dâvûd ve Hureybî’nin yerinde tesbit ettikleri gibi(78))- geriye sadece iki nedeni kalmaktadır, hased (kıskançlık) ya da cehâlet (İmam Ebû Hanîfe’nin seviyesini kavrayamamak).

Dipnotlar

77-Geniş bilgi için bkz. (Kevserî, Muhammed Zâhid, Fıkhu Ehli’l-I’râq ve Hadîsuhum, (Hanefî Fıkhının Esasları), [ç.Abdulkadir Şener -Cemâl Sofuoğlu, Ankara 1991] , ek kısım s.88-90)

78-Bkz. Hatîb, Târîh, 13/367; Zehebî, Menâkıb, s.32

BİBLİYOĞRAFYA

1-ASKALÂNÎ, İbn Hacer (v.852/1447), Tehzîbü’t-Tehzîb, (Haydarâbâd/Deken, H. 1327, I. Baskıdan ofset.) Beyrut (c.I-12)

2-BAĞDÂDÎ, Hatîb (v.463/1071), Târîhu Bağdâd, Beyrut Ts.

3-İMAM EBÛ HANÎFE, Nu’mân b. Sâbit (v.150/767), el-Âlim ve’l-Müteallim, (thk. M.Zâhid Kevserî), Kahire 1949.

4-İMAM EBÛ HANÎFE, Risâle ilâ Osmân el-Bettî, (yy.hz. M.Zâhid el-Kevserî), (Mustafa Öz tar. Haz; ‘İmâmA’zam’ın Beş Eseri’ [İstanbul 1981.] adlı eserin içinde).

5-HEYTEMÎ, İbn Hacer (v.973/1567), el-Hayrâtü’l-Hısân fî Menâqıbi’l- İmâmi’l-A’zam Ebî Hanîfete’n-Nu’mân, (thk: Halîl Meys), Beyrut 1983, I.B.

6-İBN ABDİLBERR, Ebû Ömer b. Yûsuf (v.463/1070), el-İntıqâ fî Fedâili’l-Eimmeti’s-Selâse el-Fuqahâ, (yy.hz. A. Ebû Ğudde), Beyrut, 1997, I.B.

7-İBNÜ’L-IMÂD, (v.1089/1678), Şezerâtü’z-Zeheb, (thk. A.Arnavut- M.Arnavut), Beyrut 1988, I.B.

8-İBNÜ’L-CEVZÎ, Abdurrahman (v.597/1201), el-Muntazam fî Târîhi’l-Ümem ve’l-Mülûk, (thk. M. A. Atâ), Beyrut 1992, I.B.

9-İBN KESÎR, Ebû’l-Fidâ İsmâil (v.774/1373) el-Bidâye ve’n-nihâye, Beyrut ts.

10-KÂDÎ IYAZ (v.544/1149), Tertîbü’l-Medârik, (thk. Dr.A. Bukeyr Mahmud), Beyrut 1968, (c. I-III)

11-KERDERÎ, Hâfızuddîn b. Muhammed (v.827/1424), Menâqıbu Ebî Hanîfe, Beyrut 1981

12-KEVSERÎ, M. Zâhid (v.1952), Fıkhu Ehli’l-I’râq ve Hadîsuhum, [Hanefî Fıkhının Esasları], (ç. A.Şener – C. Sofuoğlu), Ankara 1991.

13-KURAŞÎ, Muhyiddîn (v.775/1373), el-Cevâhiru’l-Mudîyye fî Tabakâti’l-Hanefiyye, (thk. A.M. el-Hılv), Riyad 1993.

14-MEKKÎ, Muvaffak b. Ahmed (v.568/1172), Menâqıbü Ebî Hanîfe, Beyrut 1981.

15-ISFEHÂNÎ, Ebû Nuaym (v.430/1039), Müsnedü’l-İmâm Ebî Hanîfe, (thk. Nazar M. el-Fâryâbî), Riyad 1994, I.B.

16-MİZZÎ, Ebû’l-Haccâc b. Yûsuf (v.742/1341) Tehzîbü’l-Kemâl, (thk. Beşşâr Avvâd Ma’rûf), Beyrut 1992, I.B.

17-RÂZÎ, İbn Ebî Hâtim (v.327/939), Âdâbü’ş-Şâfiî ve Menâqıbuh, (yy.hz: A.Abdülhâliq), Kâhire 1993, II. B.

18-SİBTU İbni’l-Cevzî, (v.654/1256) el-İntisâr ve’t-Tercîh li’l-Mezhebi’s-Sahîh, (yy.hz. M.Zâhid el-Kevserî), Kahire h.1360.

19-SÂLİHÎ, Muhammed b. Yûsuf (v.942/1535), Uqûdu’l-Cümân fî Menâqıbi’l-İmâmi’l-A’zam Ebî Hanîfe en-Nu’mân, [hz.Ebû’l-Vefâ el-Afgânî] Medîne h.1394.

20-SÜYÛTÎ, Celâlüddîn (v.911/1505), Tebyîzu’s-Sahîfe bi Menâqıbi’l-İmâm Ebî Hanîfe, (ta’lîq: M.Âşık İlâhî el-Burunî), Karaçi/Pakistân 1990; (Bir başka thk; M.Hasan Nassâr Beyrut 1990, I.B.)

21-SAYMERÎ, Ebû Abdillâh (v.436/1044), Ahbâru Ebî Hanîfe ve Ashâbih, Beyrut 1985, II. B.

22-ŞA’RÂNÎ, Abdülvehhâb (v.973/1565), el-Mîzânü’l-Kübrâ, Kâhire h. 1306, (c.I-II).

23-ŞÎRÂZÎ, Ebû İshâk (v.476/1083), Tabaqâtü’l-Fuqahâ, (yy.hz. Halîl el-Meys), Beyrut, 1970.

24-TAŞKÖPRÜZÂDE (v.968/1562), Tabaqâtü’l-Fuqahâ, Musul 1954, I.Baskı.

25-UZUNPOSTALCI, Mustafa 'Ebû Hanîfe', DİA, İstanbul 1994; X/131-140; A.mlf., Ebû Hanîfe ve Nassları Değerlendirmesi, İslâmî Araştırmalar Dergisi, (Ebû Hanîfe Özel Sayısı), Ankara 2002, c.15; sy.I (sh.19-50);

26-ÜNAL, İsmail Hakkı, İmam Ebû Hanîfe'nin Hadis Anlayışı ve Hanefî Mezhebinin Hadis Metodu, Ankara 1994.

28-ZEHEBÎ, Ebû Abdillâh (v.748/1347), el-I’ber fî Haberi men Ğaber, Beyrut ts.

-Siyeru A’lâmi’n-Nübelâ, (thk: Şuayb el- Arnaût - Hüseyin el-Esed), Beyrut 1990, VII. B.

-Târîhu’l-İslâm, (thk. V. Abdurrahmân Tedmûrî), Beyrut 1988.

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

Ali Said, 2010-04-29 08:25:26

Yazı İmam Azam'ın ilmi ve fıkhi hayatını özetlemesi bakımından önemli. Oldukça zengin bir literatür taranarak oluşturulmuş anladığım kadarıyla. Yazarı ve yayımlayanı tebrik ederim. KONEVÎ-nisan-2010

Bu yoruma katılıyor musunuz ?

DİĞER YAZILAR

SAHABE DÖNEMİ İHTİLAFLARINDAN SÖZ ETMEK

SAHABE DÖNEMİ İHTİLAFLARINDAN SÖZ ETMEK

Ehl-i Sünnet âlimleri ihtiyaç olmadıkça Sahabe arasında baş gösteren anlaşmazlıklardan uza

“EHL-İ SÜNNET”İN ANLAMI ve KAPSAMI

“EHL-İ SÜNNET”İN ANLAMI ve KAPSAMI

Ehl-i Sünnet kavramı temelde "alem" yani belli bir fırkanın özel ismi ve ünvanı değildir. An

GÜVENİLİRLİK BAKIMINDAN İSLAM TARİHÇİLERİ

GÜVENİLİRLİK BAKIMINDAN İSLAM TARİHÇİLERİ

Aktardıkları bilgilere göre tarihçileri birkaç grupta değerlendirmek mümkündür: 1. Grup: G

İSLAM TARİHİ ESERLERİNİ DEĞERLENDİRMEDE ÖLÇÜLER

İSLAM TARİHİ ESERLERİNİ DEĞERLENDİRMEDE ÖLÇÜLER

Burada, İslâm ulemasının önde gelenleri ve muhakkik âlimler tarafından tesbit edilen ve İsl

İNSAN HÜRRİYETİ VE BEŞ TEMEL HAK

İNSAN HÜRRİYETİ VE BEŞ TEMEL HAK

Sosyal bir varlık olan insanoğlunun, topluluk olarak yaşaması, fıtratının bir gereğidir. Fer

MAĞDUR PADİŞAH: SULTAN İBRAHİM-2

MAĞDUR PADİŞAH: SULTAN İBRAHİM-2

Sultan İbrahim tahta çıkar çıkmaz başta Koçi Bey olmak üzere musâhipleri (özel danışmanl

MAĞDUR PADİŞAH: SULTAN İBRAHİM-1

MAĞDUR PADİŞAH: SULTAN İBRAHİM-1

Anadolu topraklarının bizlere vatan haline gelmesinde hizmeti geçmiş büyük tarihî şahsiyetle

PEYGAMBERLERİN MASÛM OLUŞU

PEYGAMBERLERİN MASÛM OLUŞU

Peygamberlerin masumiyeti konusu, çok yönlü bir konudur. Burada bizi ilgilendiren husus, peygambe

EBU HÜREYRE'YE YÖNELTİLEN ELEŞTİRİLER-6

EBU HÜREYRE'YE YÖNELTİLEN ELEŞTİRİLER-6

g. Ebu Hüreyre'nin Para Karşılığında Emevî Taraftarlığı ve Ali Aleyhtarlığı Yaptığı

EBU HÜREYRE'YE YÖNELTİLEN ELEŞTİRİLER-5

EBU HÜREYRE'YE YÖNELTİLEN ELEŞTİRİLER-5

e. Namazı Ali'nin Arkasında Yemeği Muaviyenin Sofrasında Yediği İddiası Ebu Hüreyre aleyhin

EBU HÜREYRE'YE YÖNELTİLEN ELEŞTİRİLER-4

EBU HÜREYRE'YE YÖNELTİLEN ELEŞTİRİLER-4

Sahabenin ve Bu Cümleden Olarak Hz. Aişe'nin Onun Rivayetlerini İhtiyatla Karşıladığı İddia

Rabbimiz! Bize gözümüzü aydınlatacak eşler ve zürriyetler bağışla ve bizi takva sahiplerine önder kıl!

Furkan, 74

GÜNÜN HADİSİ

Hiç bir vâli yoktur ki, o, müslüman ahâli üzerinde icrâ-yı velâyet ederken zulüm ederek ölür, muhakkak Allah Cennet kokusunu ona haram kılacaktır.

Ma'kıl İbn-i Yesâr (r.a)'dan rivayet olunur.

TARİHTE BU HAFTA

*Yıldız Sarayı'nın İttihatçılar'ca Yağma Edilmesi(29 Nisan 1909) *Gazneli Mahmud'un Vefatı(30 Nisan 1030) *Yıldırım Bâyezid Tarafından Manisa'nın Fethi(1 Mayıs 1390) *Fatih Sultan Mehmed Hân'ın Vefatı(3 Mayıs 1481) *Eyüp Sultan Hazretleri(r.a.) Vefât E

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI