EŞREF EDİB İSTİKLÂL MAHKEMELERİNDE-HAZIRLAYAN: FAHRETTİN GÜN-BEYAN YAYINLARI-İST-2005


Nurgül Dere

nurguldere@gmail.com

2010-03-07 01:57:49

· Bu hatırat, Eşref Edib Fergan gibi İslâmcı bir entelektüelin "İstiklâl Mahkemelerinde; tek kişilik hücrelerde, ölü kemikleri ve kafatasları arasında yaşanıp da" kaleme alınmışsa, daha bir anlam ve önem kazanır. S:11 

· Tarihimizde en fazla tartışılan konuların başında İstiklâl Mahkemeleri gelir. Hiç kuşkusuz bu tartışmada yakın tarihimizin bir "kavga alanı" olarak görülmesinin büyük payı vardır. S:22 

· "Resmi ideolojinin" tek parametreli "tarih algısı", gayri resmi tarih anlayışına ciddi bir katkı yaparken, olan tarih disiplinine olmakta ve bu durum tarihi gerçekleri perdeleyerek tarihi hadiselerin yüzüstü bırakılmasına büyük ölçüde prim vermektedir. S:22 

· Tarihi doğru bir biçimde okuyamama olgusu, her alanda menfi bir yönelime kapı aralarken, bir milletin olmazsa olmaz şartlarından biri olan "tarih şuuru", genç nesillere gerektiği şekilde verilememekte ve nesiller, bu alanda "bilinçsizce yapılan dayatmalar uğruna" cahil bırakılmaktadır. S:22 

· Birinci dönem İstiklâl Mahkemeleri, cephedeki orduyu cephe gerisinden takviye etmek amacına matuf bir girişim oldu. İşleyişi ve verdiği kararlar yüzünden çeşitli tartışmalarla, şayialarla birlikte Millî Mücadele'deki yerini aldı. S:24 

· Üzerinde en çok spekülasyon yapılan mahkemeler ise, Ankara ve Şark İstiklâl Mahkemeleri oldu. Zaten İstiklâl Mahkemelerini asıl şaibe altında bırakan gelişmeler birinci dönemde değil de, ikinci dönem olan ve Türkiye'nin siyasi atmosferinde oluşmaya başlayan normale dönüş izlerinin görülmeye başlandığı süreçte gerçekleşti. S:25 

· İstiklâl Mahkemeleri'nin İkinci Dönemi şeklinde niteleyebileceğimiz 1923-1927 yılları arasında kurulan "İstiklâl Mahkemeleri, yakın ve uzun vadeli siyasi hesaplaşmalar ve menfaatler uğruna kullanıldı, siyaset kavgasının aracı haline getirildi." S:25 

· Muhalefetin her alanda tasfiyesi, siyaset kavgasını tek taraflı bir kavgaya sürükleyip, muhalefeti etkisiz ve tesirsiz hale getirdi. S:25 

· Çamlar arasındaki köşkten, Cebeci'deki mezarlık üzerine kurulmuş tevkifhanenin mahzenlerine… Böyle zamanlarda insanlar için metanetini muhafaza etmekten, feleğin kahrına büyük bir tevekkül ile göğüs germekten başka kurtuluş çaresi yok. S:43 

· Mücadele yolu çetin bir yoldur. Nice kişiler bu yolda can vermişlerdir. Hak ve hakikati söylemek, müdafaa etmek onun için mukaddes bir iştir. Bu yolda olanlara bir ders olsun, diye bunları yazıyorum. Eğlence için değil. Hayatın türlü cilveleri olur. Hâdiseler altında çökmemeli, hâdiseleri çökertmeye çalışmalıdır. S:171

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

Ä°nfitar Suresi/6-8

Ey insanoğlu! Seni yaratıp sonra şekil veren, düzenleyen, mütenasip kılan, istediği şekilde seni terkip eden, çok cömert olan Rabbine karşı seni aldatan nedir?

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Ey Allah'ın Resulü," dedim, "şayet Kadir gecesine tevafuk edersem nasıl dua edeyim?" Şu duayı okumamı söyledi: "Allahümme inneke afuvvun, tuhibbu'l-afve fa'fu anni. (Allahım! Sen affedicisin, affı seversin, beni affet.)

Tirmizi, Da'avat 89,

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Yıldız Sarayı'nın İttihatçılar'ca Yağma Edilmesi(29 Nisan 1909) *Gazneli Mahmud'un Vefatı(30 Nisan 1030) *Yıldırım Bâyezid Tarafından Manisa'nın Fethi(1 Mayıs 1390) *Fatih Sultan Mehmed Hân'ın Vefatı(3 Mayıs 1481) *Eyüp Sultan Hazretleri(r.a.) Vefât E

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI