Ä°SLAM HUKUKUNDA SÃœNNETÄ°N YERÄ°

Oryantalizm(Şarkiyatçılık, Müsteşriklik) son iki asırda maalesef İslam âleminin en büyük hasmı oldu. Gerçekten de çok iyi çalıştılar. “Öyle ki,


Salih Okur

nedevideobendi@gmail.com

2009-12-30 05:21:52

Eser Adı: İslam Hukukunda Sünnetin Yeri

Orijinal Adı: Es-Sünne ve Mekânetüha fi't- Teşri'il-İslâmi

Müellifi: Mustafa Sıbai

Mütercim: Halil Kendir

Yayınevi: Yeni Akademi Yayınları

Coğrafi keşifleri hemen peşi peşine takip eden Batı'daki Rönesans ve Reform hareketleri, hemen akabindeki Sanayi devrimi, İslam dünyası için yeni bir Pandora kutusunun açılmasına sebep oldu.

Yüzyıllardır batının kalbinde irinlenen Âlem-i İslam'a karşı haset ve intikam düşünceleri bu vesile ile kabından çıktı. Sömürgeciliğin keşif kolları misyonerlik ve müsteşriklik hızlı bir ilerleme ile İslam dünyasının gövdesini içerden kemirme işlevine başladılar.

Oryantalizm(Şarkiyatçılık, Müsteşriklik) son iki asırda maalesef İslam âleminin en büyük hasmı oldu. Gerçekten de çok iyi çalıştılar. "Öyle ki, o müsteşriklerden biri, kültür sahalarımızdan birinde bir eser telif edebilmek için yirmi yıl harcıyor ve yine bunun için eski âlimlerimizin yazmış olduğu kitaplardan ulaşabildiklerinin her birini okuyup inceliyordu."

Müsteşrikler, aralıksız devam eden bu araştırmaları ve bütün himmetlerini bu işe yoğunlaştırmaları ile, İslam dünyasının batı şoku yemiş zavallı aydınlarını fikri ambargoya alan bir metotla eserler vermeye başladılar. Özellikle 19. Asırda başta Goldziher olmak üzere oryantalistlerin görüşleri bütün dünyayı düşünce tahakkümü altına aldı, özellikle İslam dünyasında büyük bir akıl tutulmasına sebep oldu.

Batı karşısında şoke olan İslâm dünyasının Ahmed Emin, Taha Hüseyin, Ali Hasan Abdulkadir ve Ebû Reyye gibi sözde âlimleri" nazarında o Üstadların(!) dediği her şey şüphe götürmez gerçeklerdi. İşte size Ezher hocalarından Ali Hasan Abdülkadir'in sözleri; "Müsteşrikler-özellikle Goldziher-metinleri ve gerçekleri çarpıtmayan adaletli bilim adamları topluluğudur."

Hâlbuki, Müslüman olmuş Fransız asıllı müsteşrik Nasirüddin Danier'in de isabetli teşhis ettiği gibi, "Bunların hepsi-yani oryantalistler- Hz. Peygamberin Siyerini ve İslam'ın açıklanması sırasında meydana gelen olayları tamamen Avrupa'nın akılcı metodlarına göre tahlile kalkıştılar. Bu olaylar ayrı, Avrupa mantığı ayrı olduğu ve bu mantıkla Doğuda yaşamış Peygamberler hakkında doğru neticelere varmak imkânı bulunmadığı için de büyük hatalara düştüler." "Araştırıcılık iddiaları kendilerinden menkul bu oryantalistlerin tespit ettiğimiz çelişkilerini saymaya kalkışsak iş çok uzar. Üstelik hiçbir hakikate varamayız. Sonunda, İslam âlimlerinin yazdıkları Siyer'e dönmekten başka elimizden bir şey gelmez."

İşte böyle bir dönemde Cenab-ı Hakk, büyük bir ilmi donanıma sahip, yüce bir cesaret ve özgüvene malik, ilmiyle amil, büyük davetçi, mücahit, zahid, allame Üstad Mustafa Sıbai'yi gönderdi. O, hayâsızca süren bu akına göğsünü siper etti ve dur dedi. Biz onu bu müstesna himmeti için şükranla yâd ederiz. Odur ki Müşteşrik putlarına ilk baltayı indiren zamanın İbrahimi idi. Ve onun için kendisine haklı olarak "Kâsıru Sanem'il İstişrak"(Müsteşriklerin sanemlerini, putlarını kıran insan) ünvanı verilmişti.

Üstad Sıbai'nin 1949 senesinde Ezher'de doktora tezi olarak verdiği "Es-Sünne ve Mekânetüha fi't- Teşri'il-İslâmi" adlı şaheser müsteşriklerin büyüsünü bozma işlevi gördü ve daha sonra da onların yalan ve çarpıtmalarını, özellikle Resulullah'ın sünnetini devre dışı bırakmak için gösterdikleri gizli gayretlerini ortaya çıkartan birçok eser ve çalışmanın öncüsü oldu.

Eserin sadece giriş kısmını bile okumak, Oryantalistlerin ve çömezlerinin uydurmalarını öğrenme hakkında insana çok şey kazandırıyor. Sünnet ve Tedvini bölümleri de gerçekten çok akıcı bir şekilde kaleme alınmış ve aynı şekilde tercüme edilmiş. Bu büyük ilim hazinesinden azami istifade için yayınevi güzel de bir indeksi eserin sonuna yerleştirmiş.

Eser hakkında merhum allame Ebul Hasan en Nedvi'nin kanaati şöyledir; "Mücahid ve İslam davetçisi dostumuz Mustafa Sibai'nin 'Es Sünnetü ve Mekanetuha fi teşrihil İslam' adlı eseri ile kendi konusunda yazılmış eserlerin en üstünü ve en kapsamlısıdır."

 

Genç yaşında kaybettiğimiz Üstaz Mustafa Sıbai'ye Cenab-ı Hakk'tan rahmetler diler, eseri akıcı bir şekilde dilimize kazandıran mütercim Halil Kendir beye teşekkürlerimizi sunarız. Son olarak Sıbai'nin şu muhteşem tespiti ile konuyu bağlayalım; "Oryantalistler her ne kadar dinimizden şüphe etmemizi, âlimlerimize şüpheli gözlerle bakmamızı isteseler de dinimize sağlam bir şekilde inanmanın, âlimlerimize güvenmenin zamanı gelip geçmektedir."

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

ismail Arkan, 2010-02-28 10:31:47

Allah sizden razi olsun Ben Orta Asiyadan Ismail Arkan, bu benim numaram 00996559012345 kurban zeket bekleriz Mescit insaatina.

Bu yoruma katılıyor musunuz ?

DÄ°ÄžER YAZILAR

Andolsun ki biz, öğüt alsınlar diye, bu Kur'an'da insanlara her türlü misali verdik.

Zümer, 27

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

İslam hakkında.

"İslam beş esas üzerine bina edilmiştir: Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in O'nun kulu ve elçisi olduguna şehadet etmek, namaz kılmak, oruç tutmak, Kabe'ye haccetmek, Ramazan orucu tutmak" Buhari-İman:1

TARÄ°HTE BU HAFTA

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI