ÖĞRETMENDEN İSTENEN

Bir eve fareler köstebekler alışmış. Ev halkı çare olarak yavru bir kediyi eve getirerek düşmanlara karşı onunla mücadele etmeye karar vermişler. Fakat daha ilk gün evin küçük çocuğu kedi yavrusunun kuyruğuna basmış. Evin delikanlısı onunu


İbrahim Köse

ibrahimkose60@gmail.com

2009-09-24 00:53:55

Bir eve fareler köstebekler alışmış. Ev halkı çare olarak yavru bir kediyi eve getirerek düşmanlara karşı onunla mücadele etmeye karar vermişler.

Fakat daha ilk gün evin küçük çocuğu kedi yavrusunun kuyruğuna basmış. Evin delikanlısı onunu bacağından yakalayarak havalarda döndürmeyi başarmış. Evin genç kızı da onun kükremelerine bir kısıtlama getirmiş. Kedicik ne zaman bağırsa hemen ona bir şey fırlatarak susmasını istemiş ve onu susmaya alıştırmış. Evin hanımı fareleri ve köstebekleri yakalasın diye onu hep aç bırakmış. Evin erkeği de onu hiç kâle almamış. Sanki evin köstebekler tarafından yıkılması diye bir şey yokmuş, sanki küçük kedi hiçbir yardım almadan zaten evi kurtaracakmış.

Evi kurtaramamış tabi yavru kedi. Bu şartlarda değil yavru kedi, ana kedi bile kurtaramazmış evi. Hatta aslan kedi bile kurtaramazmış bu evi.

Eğitim diyorlar. Her şeyin başı eğitim diyorlar. Önce eğitim diyorlar. Peki, nasıl kurtarır bu memleketi eğitimciler? Nasıl kurtarır bu memleketi öğretmenler? Değil kuyruğuna basmak, ağzına bile vuruyorlar bu memlekette öğretmenin. Hem de bunu evin en küçükleri yapıyor. Ayağından tutup onu havada değil ama karada diyar diyar sürüyorlar. En çok bu memlekette onun sesini kısıyorlar. En çok onun karnını aç bırakıyorlar. Ve devlet baba en çok onları görmezlikten geliyor.

Derdine yanayım güzel öğretmenlerin.

Haydi, kurtarın memleketi değerli öğretmenler!

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

ANTAKYA DEDİKLERİ ÇÖKELEK YEDİKLERİ

ANTAKYA DEDİKLERİ ÇÖKELEK YEDİKLERİ

Antakya’da iki yıl görev yaptıktan sonra, öğretmenlikte Reyhanlı yıllarımız başladı.

TUVALETLERDE BEKLEYEN ÇOCUK

TUVALETLERDE BEKLEYEN ÇOCUK

Soğuk bir ocak ayıydı. Bir iş için Ankara’ya gitmiştim. Diyanet İşleri Din Eğitimi Genel

HALDEN ANLAMAK-2

HALDEN ANLAMAK-2

Hüzünler, dertler ve acılar şairi Fuzuli de çeşitli gazellerinde bakın neler söylüyor:

HALDEN ANLAMAK-1

HALDEN ANLAMAK-1

Halden anlamak bir sanattır. Yeryüzünün en büyük sanatlarından biridir. Halden anlamak: r

ÇİÇEK, KOYUN, ÖĞRETMEN

ÇİÇEK, KOYUN, ÖĞRETMEN

Çiçeklerin dilinden anlamak isterdim. Kelebeklerle, arılarla, uğur böcekleriyle karşılaşın

ÖĞRETMEN BAŞKA BİRİSİ DEĞİLDİR

ÖĞRETMEN BAŞKA BİRİSİ DEĞİLDİR

Bugün okulda iken şöyle bir çanta muhabbeti oldu. Okulun en çok sevilen, kibar, efendi, tatl

ÖĞRETMENDEN İSTENEN

ÖĞRETMENDEN İSTENEN

Bir eve fareler köstebekler alışmış. Ev halkı çare olarak yavru bir kediyi eve getirerek düÅ

ÖĞRETMENLİK BİR SEVDADIR

ÖĞRETMENLİK BİR SEVDADIR

“Gözlerim kapalı ama görüyorum, Şimdi Türkiye’nin bütün okullarında zil çalıyor.

Hak (ancak) Rabbindendir. Artık, sakın şüpheye düşenlerden olma.

Bakara, 147

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Her insan hata yapar. Hata edenlerin en hayırlıları tevbe edenlerdir."

Tirmizi

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Prut Barış Antlaşması (Osmanlı-Rusya) 22 Temmuz 1711 *İkinci Meşrutiyet'in ilanı 23 Temmuz 1908

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI