RİSALE-İ NUR’UN METOD VE GAYESİ-Prof. Dr. Şener Dilek-Feyza Yayıncılık-İstanbul-2008

Risale-i Nur’un yüklendiği görev, kâinatta ve insan fıtratında câri olan fıtrat kanunlarını açıklamaktır. S:13


Nurgül Dere

nurguldere@gmail.com

2009-07-21 04:45:58

• Risale-i Nur'un yüklendiği görev, kâinatta ve insan fıtratında câri olan fıtrat kanunlarını açıklamaktır. S:13

• Cenab-ı Hakk kâinatı insan için, insanı da marifet ve muhabbeti için halketmiştir. S:13

• Risale-i Nur'un me'hazi, menba'ı Kur'an-ı Azimüşşandır. Rehberi Peygamber-i Zîşan Hz. Muhammed Aleyhissalatu Vesselam'dır. Çizgisi, ehl-i sünnet ve'l-cemaatin cadde-i kübrasıdır. S:15

• En köklü kuvvet, en kalıcı değer, en sağlam cadde, en inşirahlı yol, en büyük teselli, en büyük güç, en büyük enerji dindir; din-i Hak'tır, İslamiyet'tir. S:15

• Risale-i Nur insanın iç mimarisini esas alır, onun nakşına yönelir. Etkisi derin, hayattar ve köklüdür, ruhu şekillendirir, düşünce ufkunu açar, akıl ve kalbin imtizacını sağlar. Onun etkisi, insanı en büyük ve en mükemmel bir değişime hazırlamaktır. Risale-i Nur, insanın iç iklimine rıza-yı İlâhî, ihlâs, hasbîlik, safvet ve samimiyet gibi hissiyatları yerleştirir. S:19

• Risale-i Nur, bir itminan ülkesine götürür insanı.. Baharı rahmet yüklü.. Yazı meyvedar ve hakikattar.. Dört mevsimi yediveren güle benzer; taze, renkli, kokulu ve hayattar.. Her mevsimi, bir uyanış, bir silkiniştir. Hakk'a yöneliş, Hakk'a gidiştir. S:20

• Evet, Risale-i Nur'un etkisi, hayat ve ameldedir. Davranışlarda görünür, simada okunur. S:20

• Risale-i Nur, içtimaî bünyenin sıhhat ve istikametine fevkalâde önem verir. İçtimaî sükûn ve istirahat-ı umumiyenin tesisine çalışır. Yıkıcı, dağıtıcı, parlayıcı ve parçalayıcı hareketlere asla itibar etmez. Müsbet hareketi bir vazife olarak görür, bir şiâr bilir. S:21

• Risale-i Nur'un içtimaî bünyedeki hedef ve gayesi, rıza-yı İlahî ve fazilettir. Hakk'ın rızasını başa tac yapan, Hakk'ın hatırını esas alan insanlarda riyakârlık, tabasbus, menfaat gibi hisler silinir gider. S:22

• Fazilet yerine madde ve menfaatin, alkış ve gösterişin sergilendiği bir cemiyette bütün ilişkiler dalkavukluk ve riyakârlık esasları üzerine kurulur, hakiki muhabbet ve tesanüd tesis edilemez. S:22

• Bugün ülkemizde ve bütün dünyada yüzbinlerce insan, Risale-i Nur'daki hakikat ve marifet derslerine muhatap olmakta, Risale-i Nur'un hilm, uhuvvet, muhabbet, şefkat, dayanışma ve tebliğ eksenli mesleğine mutabık bir hayat sergilemektedirler. S:22-23

• Risale-i Nur'un mesleği okuma mihveri üzerine kurulmuştur. Amacı, muhataplarını hakikat ve marifet ile eğitmek, okutarak onlara şahsiyet kazandırmaktır. S:23

• Risale-i Nur, sokak çığırtkanlığına, slogan edebiyatına, asla iltifat ve itibar etmez. Bâtıl zihniyetlere, yıkıcı faaliyetlere alet olmaz, onların yörüngesine girmez. S:24

• Risale-i Nur mesleğinin esası; imana, Kur'an'a hizmettir. Yaratılışının gayesi Allah'a imandır. En büyük dava, bâki olan âlemi kazanmaktır. S:31

• İnsan sadece bir "yığın", bir "ceset" değildir. İnsanın hayat felsefesi yalnız cesede hizmet etmek olamaz. Cesedi beslemek için kalb, dil, akıl, dimağ koparılıp o cesede yedirilmez. Onlar imha edilmez. Onlar da idare ister. S:31

• Risale-i Nur'un yolu ihlâs yoludur. Necat ve kurtuluş ancak ihlâs iledir. Kur'an'a hizmetteki muvaffakiyetin, kabul ve makbuliyetin manevî şifresi ihlâstır. Amelde Allah'ın rızası esas alınmalıdır. S:35

• Bediüzzaman, Kur'an hizmetini yürüten hakikat kahramanlarının riya, gösteriş, kıskançlık, hased, hırs ve tama gibi kötü hislerden sıyrılabilmelerinin yolunun ancak ihlâstan geçtiğini beyan etmiştir. S:36

• Hubb-u câh, nazarı kendine celbetmek, ruhî bir marazdır. Risale-i Nur'un mesleğinde yalnız ve yalnız Cenab-ı Hakk'ın rızasını esas yapmak gerektir. S:36

• İman, muhabbeti; İslamiyet, uhuvveti iktiza etmektedir. Mü'minler arasında birlik, ittifak ve imtizac rabıtalarını tesis eden bağlar Esma-i İlahiye sayısıncadır. S:37

• Risale-i Nur'un mesleğinin dörtte biri şefkattir. Kur'an nâmına ve ahiret hesabına manen yıkılan ve dökülen insanlara şefkat elini uzatmak, onların kurtuluşu için çırpınmak, didinmek ve yoğun gayret göstermek de Nur'un mesleğinin esaslarındandır. S:40

• Risale-i Nur'un mesleğinin temel rükünlerinden birisi de tefekkürdür. Meseleleri büyük boyutlarda ele almak, dakik ve ince düşünmek, olayları fikir süzgecinden geçirerek rafine etmek; neticede tasnife, tahlile, terkibe ulaşmak, onun mesleğinin esaslarındandır. S:40

• Varlık dünyasından tamamen sıyrılıp, tam bir ifna içinde ve hiçlik libasını giyip dergâh-ı izzete tam teveccüh etmenin ve külli ve kâmil bir ubudiyete çıkmanın en keskin yolu acz ve fakr yoludur. S:41

• Tebliğ görevini yerine getirmek için hakikat ilminde derinleşmek lazımdır. Gönül âlemini hikmetle süsleyemeyenler, hakikat dünyasının güzelliklerini yansıtamazlar. Marifet tablolarını güzel çizemezler. S:42

• Elemde, kederde, zevkte, sürurda, her halde, her mekânda, her zamanda şevkini muhafaza etmek, ye'se düşmemek, bulunduğu durum ve şartlar ne olursa olsun rahmet-i İlahiye'yi itham etmeden şükrünü ifa etmek de Risale-i Nur mesleğinin esaslarındandır. S:48

• Yeis, yani ümitsizlik, her türlü kemâlâta manidir; korkak, aşağı ve acizlerin vasfıdır. S:48

• Halik-ı Rahman'ın kullarından istediği en mühim iş şükürdür. Âlemde yaratılan her şey bir cihette şükre bakmakta, şükrü netice vermektedir. Hilkat şeceresinin meyvesi şükürdür. S:50

• Risale-i Nur, Kur'an-ı Hakîm'in bu asrın idrakine bir dersidir. Risale-i Nurlar'da Kur'an hakikatleri, ilim ve tekniğin dili ile asrın idrakine uygun bir biçimde açıklanmıştır. S:58

• Risale-i Nur metod olarak ruhtaki lakaytlığa karşı imanı kuvvetlendirmeyi, sefahat ateşine karşı da ibadet iştiyakını çare olarak nazarlara sunmuştur. Bu mesaj: "İmanın kuvvetini lakaytlığa, ibadetin iştiyakını sefahete hâkim kılmak.." cümlesiyle ne güzel ifade edilmiştir. S:59

• Risale-i Nur'un şahs-ı manevisinin hizmet tarz ve anlayışı maddî, siyasî, şeklî, sathî kalıplar içerisine girmez ve sıkıştırılamaz. S:64

• Risale-i Nur'un şahs-ı manevisi, bir "Kur'anî yakınlaşma" ve "ulvî hisleri paylaşma" oluşumudur. Risale-i Nur'un şahs-ı manevisi, toplum hayatının en kuvvetli, en güçlü manevi dinamiğidir. S:64

• Bediüzzaman bu memleket ahalisini birbirine karşı sertleştirecek, tarafgirlik ve iltizam hissini verebilecek, âsayiş ve sükûneti bozabilecek her türlü hareketten şiddetle kaçınmış ve talebelerini de kaçındırmıştır. S:68

• Risale-i Nur hizmetinin aktif, güçlü ve sürekli bir aksiyon gücü vardır. Bu gücün kaynağı imandır. İman inkişaf ettiği nisbette fertte aksiyon da inkişaf eder. S:70

• Risale-i Nur'un eğitim ve öğretim metodu mü'minlerin, özellikle genç nesillerin Kur'an terbiyesi ile yetiştirilmelerine büyük önem verir. Eğitimdeki amacı, kemiyetten ziyade, keyfiyete bakar. Bu anlamda "Ashab-ı Suffa" tarzını örnek alır; "1000 koyuna bedel bir aslan" felsefesini yansıtır. S:72

• Risale-i Nur'un eğitim ve öğretim metodu, okuyarak ve okuduğunu yaşayarak aydınlığa çıkmak, kendini geliştirmektir. "İlim-amel-aksiyon" ile, cehalet karanlığını yırtmak, istidatları açmak, hakikat ve marifet âleminin sınırsız cevelan sahasında çok cepheli bir terakki, tasaffi ve tekamül ile hakiki insan olmak, "ilim kimde ise, hayır ondadır" hakikatine ulaşmaktır. S:73

• Risale-i Nur'un tebliğ tarzı, İslamiyet'i nefsinde bizzat yaşayarak tebliğini ömür boyu sürdürmektir. Asr-ı Saadet'i bu zamana yansıtan bir ruh ile, duyarak, zevkederek, tadarak İslamî güzellikleri hayatında teşhir etmektir. S:78

• Bediüzzaman Said Nursî'nin tebliğ metodu, İslam'ın hayat, amel ve aksiyon güzelliğini fiilen sergilemek, insan ruhunu marifet matbahında pişirmek, hakikat sofrasında doyurmaktır. S:79

• Risale-i Nurlar, iman ve Kur'an dersidir. Maksadı, rıza-yı İlahi'dir. İman dersi için gelenlere, kim olursa olsun tarafgirlik nazarıyla bakılamaz. Dost-düşman derste fark etmez. Hâlbuki siyaset tarafgirlik bu manayı zedeler, ihlâs kırılır. S:99

• Siyasi cidalleşme, tarafgirlik ve kamplara ayrılma, müminler arasında uhuvvet ve muhabbeti zedeler, dayanışmayı parçalar. S:103

• Sağlıklı bir toplum inşa etmek için fıtratın vazgeçilmeyen lazımı olan din ve inanç hürriyeti her türlü istismarı önleyebilecek bir biçimde korunmalı ve muhafaza edilmelidir. S:120

• Said Nursî çağın diriliş ve ayağa kalkış reçetesini siyasette görmemiş, siyaset dünyasında aramamıştır. O, modern dünyanın kurtuluşunun "siyaset topuzu"nda değil, "aydınlanma ufku"nda olduğunun mesajını vermiştir. Bunun için de en güzel tarz ve en müessir yolun "nur göstermek" olduğunu vurgulamıştır. S:122

• Bediüzzaman, marifetullahın esrarında kulaç atan küheylan-ı zamandır, muarrif-i Kur'an'dır. Ve nihayet, beklenen ümid-i İslam'dır. S:127

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

Biz onu (Kur'an'ı) mübarek bir gecede indirdik. Kuşkusuz biz uyarıcıyızdır.

Duhân, 3

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Harb bir hiledir.

Buhari, Cihad 157; Müslim, Cihad 18, (1740)

TARÄ°HTE BU HAFTA

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI