HOCALARIMIZLA UFUK SÖYLEŞİLER
Kıymetli Ziyaretçilerimiz, Sitemizde yayınladığımız röportajlarımız Nun Yayıncılık tarafından “Hocalarımız Konuşuyor” adıyla yayınlanmıştır. Bu esere yazar Ali İhsan Er beyin takrizini sizlere takdim ediyoruz.
Kıymetli Ziyaretçilerimiz, Sitemizde yayınladığımız röportajlarımız Nun Yayıncılık tarafından “Hocalarımız Konuşuyor” adıyla yayınlanmıştır. Bu esere yazar Ali İhsan Er beyin takrizini sizlere takdim ediyoruz.
“İslam tarihine hicrî dördüncü asrın sonu ve beşinci asrın başı itibarı ile her şey gibi ilim hayatında da çok büyük bir canlılık söz konusuydu. Ayrıca, fünûn-u müsbete dediğimiz Allah’ın kudret ve iradesinin yazdığı âyât-ı tekvîniye, Selçuklular’ın sonuna kadar belli ölçüde bir kitap gibi mütaala edilmiş, okunmuş ve değerlendirilmiştir.
Batı, karanlıklar içinde yüzerken -ki onlar o dönemlere zaten “İlk Çağ” ve “Karanlık Çağ” diyorlar- biz hicrî beşinci asrın başında doğuda bir Rönesans gerçekleştirmişizdir ki, bu yenilik Endülüs yoluyla uzun asırlar batılılara ışık tutmuştur.
Ne var ki daha sonraları, Allah’ın bu ümmete ihsan ettiği nimetleri, inanmış sinelerin çok iyi değerlendirdiğini söylemek zordur. Hususiyle tecrübe (deney) ve ciddî araştırmalar bir manada tâ o dönemde bırakılmış ve artık o ciddiyette ele alınmamıştır. Tabii bütün bütün kesintiye de uğramamış ve bir ölçüde eskinin ani’l-merkez hızıyla altı asır öncesine yani Fatih dönemine kadar tesirini sürdürmüştür.
Fatih devrinde İstanbul’un fethinin çok önemli olduğu tartışılamaz ama değişik alanlarda bir kısım ihmallerin olduğu da unutulmamalıdır. O dönemden sonra bir taraftan fünûn-u müsbete terk edilirken diğer taraftan da ulûm-i dîniye mevzuunda eskiye nispetle çok bereketli bir çağın yaşandığını söylemek zordur.
Ancak tarihî olaylar bazen öyle gelişir ki, tarih sahnesinde silinen bir devlet, yıkılırken de ilim hayatı adına en son büyük semerelerini verir, sonra duraklama ve yıkılmaya geçer. Bunun tarihte pek çok misalleri vardır.
Mesela Osmanlı’nın son zamanlarından Cumhuriyet dönemine geçerken çok bereketli bir dönem olmuştur. Bu dönemde Üstad Bediüzzaman’ın yanında, Filibeli Şehbenderzâde Ahmed Hilmi, Abdulaziz Çaviş, Ahmet Naim Efendi, Allâme Hamdi Yazır, Mustafa Sabri Bey.. gibi dev insanları görürüz. Bunlar, hem ilim, hem tebliğ, hem de temsil yönü itibariyle çok güçlü ve engin ufuklu insanlardır.
Bu devâsâ kâmetlerden biri de Zâhid el-Kevserî’dir. Bu zat, Mısır’a gidip oraya yerleşmiştir ki, son devrin ünlü muhakkiklerinden Abdulfettah Ebû Gudde, ona olan hayranlığını ifade etmek için soyadını değiştirmiş, kendisine Abdulfettah el-Kevserî demiş ve Zâhid el-Kevserî’yi müceddid ilan etmiştir.
İşte bütün bunları görünce bir yönüyle şöyle demek geliyor içimizden: Osmanlı Devleti biterken bütün vâridâtını ortaya dökmüş, tâ ki bu insanlar tekrar bir dirilişi gerçekleştirsinler veya gerçekleşecek olan dirilişe fikri muhassalalarıyla zemin hazırlasınlar.
Bu arada yine aynı dönemde tasavvuf cephesinde Abdülhakim Arvâsî, Süleyman Efendi, Ali Haydar Efendi gibi büyük zatlar yetişmişlerdir ki bunlar sadece İstanbul’da bulunan abidelerdir. Doğu’da Küfrevîlerden Alvarlı Muhammed Lütfi Efendi, Tâğîlerden Sırrı Efendi gibi daha nice büyük zatlar vardır. Bu devasa kametler hayatları boyunca etraflarını aydınlatmışlardır.
İşte Osmanlı, tarih sahnesinden silinirken pek çok tohum bırakıp gitmişti. Hani bazı canlılar vardır, yavrularını hiç görmezler. Bu canlılar gidip okyanusun bir yerinde yumurtalarını bırakırlar ve bu yumurtalar, ana-babalarını hiç görmeden civcive dönüşür, sonra da kalkıp denize girerler. Aynen bunun gibi bu büyük Devlet-i Âliye de adeta tarihe yumurtalarını bırakıp dünyaya öyle veda etmişti.
Osmanlı’nın bıraktığı bu tohumlar şükürler olsun ki günümüzde fidana, ağaca durmuştur. Yukarıda ismini zikrettiğimiz ilim ve irfan yolcularının günümüzdeki temsilcileri, Hayrettin Karaman’dan Mehmet Kırkıncı’ya, Emin Saraç’tan Salih Ekinci’ye, Mahmut Toptaş’tan Mustafa İslamoğlu’na, Ahmet Akgündüz’den Cevat Akşit’e, Suat Yıldırım’dan Ahmet Şahin Hocalarımıza kadar daha pek çok kıymetli hocamız, örnek hayatları, verdikleri eserleri, konuşmaları, yetiştirdikleri talebeleriyle bizlere ışık tutmaya devam ediyorlar. Cenab-ı Hak hepsine sağlık ve afiyet içinde hizmet dolu hayırlı ömürler, bize de onlardan istifade etmeyi nasip eylesin.
İsmini www.cevaplar.org sitesinden tanıdığımız Salih Okur Beyefendi, bizim için ülkemizin yetiştirdiği az önce sadece bir kısmını söylediğimiz nadide ilim adamlarıyla birebir görüştü ve onlarla okumaya doyamayacağınız röportajlar gerçekleştirdi. Kendi adıma söyleyeyim, her okuduğum röportajda birkaç kitap okuyacak şekilde bilgi sahibi oldum, ufkum genişledi. Eserde din, ibadet hayatı, tebliğ, güncel fıkhî konular, tarih ve aktüalite gibi farklı sahalardaki çok değişik konular uzmanlarının ağzından farklı bir bakış açısıyla irdeleniyor.
Salih Okur, gerçekten çok önemli bir hizmette bulunmuş. Kendileri ileride adından çok söz ettirecek titiz bir araştırmacı, iyi bir okur, müdakkik bir beyin. Daha güzel ifadesiyle bir “inci avcısı”.
Salih Okur’dan daha nice böylesi eserler bekliyor, kitabın ilim ve irfan hayatımıza hayırlı olmasını temenni ediyorum. Ali İhsan Er
Not: Eseri temin etmek için webmasterimiz Zafer beye ulaşabileceğiniz mail adresi: zaydin2000@gmail.com
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
Murat AKBULUT, 2009-08-21 14:29:35
Emeği geçenlerden Allah razı olsun.Gerçekten bir inci mahiyetinde ufuk söyleşiler gerçekleştirilmiş.
Bu yoruma katılıyor musunuz ?
DİĞER YAZILAR
TEHANEVİ HAZRETLERİNİN ESERLERİNİN DİLİMİZE ÇEVİRİLERİ MÜNASEBETİYLE
“Onun başarılarının bir benzeri birçok önceki yüzyılda bulunmaz.” Muhammed Taki Osmanî
KIRKINCI HOCAEFENDİ’NİN ESERLERİNİN YENİ BASKISI TAMAMLANDI
Ülkemizin mühim âlimlerinden olan merhum Mehmed Kırkıncı Hoca Efendinin tüm eserlerinin yer a
HANIMLARA ÖZEL HADİSLER ÜZERİNE
Mukaddime Buraya, her zaman yapılan kadınları övücü klasik sözlerle başlamayacağım. Zira
TEBRİK VE TEŞEKKÜR
Muhterem üstadım Prof. Dr. Niyazi Beki hocamın "El Münebbihat' ismiyle müsemma eserini mütala
NİYAZİ BEKİ HOCAMIZIN EL MÜNEBBİHAT ADLI ŞİİR KİTABI ÜZERİNE
“Şiir ise çendan kıymetdar, şirin bir vasıta-yı ifadedir.” Bediüzzaman Malum olduğu
TALİKAT TERCÜMESİ YAYINLANDI
Ta‘lîkât adlı eser Bedîüzzamân tarafından, Gelenbevî’nin Mantıkla ilgili yazdığı
HAYATIM HATIRALARIM’IN YENİ BASKISI ÇIKTI
Merhum Mehmed Kırkıncı Hocaefendi’nin bir devre ışık tutan hatıratı vefatının altıncı
KIZIL İCÂZ TERCÜMESİNİ TAKDİM EDERKEN
Kızıl Îcâz, Abdurrahman Ahdarî’nin 142 beyitten oluşan “Süllemü’l-Münevrak” isimli
NİYAZİ HOCAMIZIN YENİ ESERİ KIYAMET ALAMETLERİ ÇIKTI
İnsanların en büyük rehberi ilimdir. Kur’ân’ın ilk emri “Oku!”dur. “Bilenlerle bilme
KIZIL ÎCÂZ’IN TERCÜMESİNİ TAKDİM EDERKEN
Kızıl Îcâz, Bedîüzzaman’ın mantıkla ilgili bir kitâbıdır. Kızıl İcaz, Abdurrahman Ah
“HALK ARASINDA YANLIŞ BİLİNENLER”E DAİR
Allahu Teâlâ’ya hamd olsun, ısrarla uzun süredir beklediğimiz bir eser irfan dünyamıza kaza
- HANIM SAHABÎLERİN ÜÇÜNCÜ BASKISI ÇIKTI
- ULEMÂ [SEKÜLER DÜZENDE ÂLİM OLMAK]
- İSMAİL ÇETİN HOCAEFENDİ’DEN KİTAP TAVSİYELERİ
- MEHMED KIRKINCI HOCA VE HİKMET PIRILTILARI
- YUSUF ÖZCAN İLE “BİNBİR DAMLA” ÜZERİNE SÖYLEŞİ
- ESAD COŞAN HOCAEFENDİ’DEN KİTAP TAVSİYELERİ
- MÜSLÜMAN HANIMIN EL KİTABI
- ULEMANIN GÖZÜYLE BEDİÜZZAMAN KİTABI
- RAHMAN SURESİNİN HARİKA TEFSİRİ
- RASULULLAH HAKKINDA BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ ADLI ESERİMİZE TAKRİZİ BİR ŞİİR
- DÂVETÇİYE KİTAP TAVSİYELERİMİZ
- PEYGAMBER EFENDİMİZ HAKKINDA BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?
- VEHBİ VAKKASOĞLU’NUN KALEMİNDEN HANIM SAHABÎLER ÜZERİNE
- HANIM SAHABÎLER ÜZERİNE
- HOCALARIMIZLA UFUK SÖYLEŞİLER
- KİTAP TAVSİYELERİMİZ
- ŞİBLİ NUMANİ’NİN GAZALİ ADLI ŞAHESERİ ÜZERİNE BİR SÖYLEŞİ
Gökleri ve yeri yerli yerince yarattı. Sizi şekillendirdi ve şekillerinizi de güzel yaptı. Dönüş ancak O'nadır.
et-Teğabün: 3
GÜNÜN HADİSİ
"Biriniz bir oturma yerine girince selâm versin. Oturmak isterse otursun. Kalkarken yine selâm versin. Çünkü, birinci selâm ikincisinden daha üstün değildir."
Ebu Davud
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm İnternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yapt...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARİHTE BU HAFTA
*Nizamü'l-Mülk'ün Şehadeti(14 Ekim 1092) *II.Kosova Zaferi(17 Ekim 1448) *Gedik Ahmed Paşa'nın Vefatı(18 Ekim 1482)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...