ÖRTÜNECEĞİNE SÖZ VEREN KIZLA EVLENMEK DOĞRU MU?

Burada unutulmaması gereken bir nokta vardır: Bazen problemleri zamana havale edersiniz, tedrici olarak, yani üstüne fazla gitmeden yavaş yavaş kendi seyrinde ve olgunluğunda çözümlenmesini beklersiniz


2009-07-08 00:44:48

Burada unutulmaması gereken bir nokta vardır: Bazen problemleri zamana havale edersiniz, tedrici olarak, yani üstüne fazla gitmeden yavaş yavaş kendi seyrinde ve olgunluğunda çözümlenmesini beklersiniz.

Bazı problemler de vardır ki, zamana havale etmek çare olmaz, teşhisini yapar yapmaz çözümü için belli prensipleri çalıştırmak gerekir. İşte sualde geçen mesele bu ikinci sınıf probleme girmektedir. Şöyle ki:

Böyle bir hanım ya çalışıyordur, işi gereği hemen tesettüre girmesi mümkün gözükmemektedir. Evlenince işten ayrılacaktır, böylece örtünmeyi engelleyen durum ortadan kalkacak ve örtünecektir.

Veya çevresi, ailevî durumu itibariyle birtakım engelleri tek başına aşamamakta, mücadelede yeterli performansı gösterememektedir; netice itibariyle bir türlü arzu ettiği kıyafete girememektedir.

Bu iki halin dışında bir başka hal daha vardır: İleride, evlendikten sonra tesettüre gireceğini, sizin istediğiniz gibi giyinip kuşanacağına söz veren kişi, bir kere bu konuda sizin kadar hassas ve bilinçli değildir. Tesettürü, “olsa da olur, olmasa da olur” gibi bir yaklaşımla yanlış bir değerlendirmeye tabi tutmaktadır.

Birinci ve ikinci durum zaten açıktır, bu konuda prensip anlaşmasına vardıktan sonra ilk adımı atabilirsiniz, ama her ihtimale karşı yine de açık bir kapı bırakmak gerekir.

Üçüncü durum ise pek inandırıcı gözükmemektedir. Meseleyi hem “sallantıya” bırakmakta, hem de bir hanımın hayatında bu konunun önemli bir değer taşımadığı kanaatindedir. Böyle bir insanla müşterek bir hayata “evet” demek beraberinde birtakım geçim riskleri getireceğinden teşebbüs etmemek en güzelidir. Çünkü evlilikte en başta gelen husus, inanç ve düşüncede birlik ve ortaklıktır. Diğer şartlar zamana bırakılabilir.

Kaynak

Kadın Ve Aile İlmihali

Mehmed Paksu

Nesil Yayınları

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

ŞAFAĞIN IŞIĞINDAKİ SIR

ŞAFAĞIN IŞIĞINDAKİ SIR

“Annemin memnun bir eda ile: “Bu sabah kahvaltıdan önce ne yaptığımı dünyada tahmin edeme

UBEYDULLAH-I AFGÂNÎ İLE SEBÎLÜRREŞÂD İDÂREHÂNESI’NDE BİR MUHÂVERE

UBEYDULLAH-I AFGÂNÎ  İLE SEBÎLÜRREŞÂD İDÂREHÂNESI’NDE  BİR MUHÂVERE

Ubeydullah-ı Afgānî” nâmında bir zât tarafından geçenlerde Kavm-i Cedîd ünvânıyla neş

MAÂRİF, DİN EĞİTİMİNİ EN İYİ ŞEKİLDE VERMELİDİR

MAÂRİF, DİN EĞİTİMİNİ EN İYİ ŞEKİLDE VERMELİDİR

İnanmak yaradılışın bir gereğidir. Din, aklın mâverâsında, zekânın fevkinde bir mürşi

MELİK FAYSAL’IN YAHUDİ KİSSİNGER'E VERDİĞİ TARİHİ CEVAP

MELİK FAYSAL’IN YAHUDİ KİSSİNGER'E VERDİĞİ TARİHİ CEVAP

Melik Faysal'ın en önemli gayelerinden birisi, Filistin meselesi ve Mescid-i Aksâ'nın hürriyeti

NESLİN EĞİTİMİNDE MAARİFE DÜŞEN VAZİFELER

NESLİN EĞİTİMİNDE MAARİFE DÜŞEN VAZİFELER

Mânevîyatsız ilmin, beşeriyete felâh ve huzur yerine, şüphe, tereddüt, hatta ızdırap verdi

NASIL BİR MAARİF?

NASIL BİR MAARİF?

Yıllardır ilmî ve fikrî çalışmalarım arasında memleketimizin mânevî, ahlâkî, derûnî

GENÇLERİ HEDONİZM ÇILGINLIĞINA İTENLER

GENÇLERİ HEDONİZM ÇILGINLIĞINA İTENLER

Diyorlar ki: Dünyaya bir kere gelinir. Sonun başlangıcı yoktur. Gülün, eğlenin, bir yıldır

HİCRET VE HAREKET

HİCRET VE HAREKET

Hicret, tâ ezelden ebede, âlem-i vücubdan âlem-i imkâna, daire-i ilimden daire-i kudrete, tâ

ORUÇ, ORUÇ BOZMAK VESAİRE

ORUÇ, ORUÇ BOZMAK VESAİRE

Ramazan ayının hususiyeti oruç. Orucun hususiyeti de kendisine ait meseleler. Başında; tutan tu

HEKİM VE FİLOZOF GÖZÜ İLE RAMAZAN

HEKİM VE FİLOZOF GÖZÜ İLE RAMAZAN

Hekim gözü ile Ramazan perhiz ayıdır. Bir çok hastalıklara karşı tıbbın tavsiye ettiği im

HÜZÜNLÜ BİR HAYVANAT BAHÇESİ GEZİSİ

HÜZÜNLÜ BİR HAYVANAT BAHÇESİ GEZİSİ

“Paris'in büyük hayat sıtmasına tutulduktan sonra(1) yapmaya hiç vakit bulamayacağım bir zi

Hak (ancak) Rabbindendir. Artık, sakın şüpheye düşenlerden olma.

Bakara, 147

GÜNÜN HADİSİ

Ey Allah'ın Resulü," dedim, "şayet Kadir gecesine tevafuk edersem nasıl dua edeyim?" Şu duayı okumamı söyledi: "Allahümme inneke afuvvun, tuhibbu'l-afve fa'fu anni. (Allahım! Sen affedicisin, affı seversin, beni affet.)

Tirmizi, Da'avat 89,

TARİHTE BU HAFTA

*Prut Barış Antlaşması (Osmanlı-Rusya) 22 Temmuz 1711 *İkinci Meşrutiyet'in ilanı 23 Temmuz 1908

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI