AÄžZIMIZIN TADI, EFENDÄ°MÄ°Z’Ä°N(ASM) MÃœBAREK ADI

Evlerinde anne babalar, okullarda öğretmen ve eğitimciler ve sokaklarda güvenlik güçleri, çocukların varsa problem olan davranışlarını düzeltebilmek için nasıl çalışırlar, hepimiz biliriz. Zaten eğitimcilerin en önemli amaçları, çocukların duyg


Hilmi Arkın

hilmi.arkin@hotmail.com

2009-03-13 07:13:57

Evlerinde anne babalar, okullarda öğretmen ve eğitimciler ve sokaklarda güvenlik güçleri, çocukların varsa problem olan davranışlarını düzeltebilmek için nasıl çalışırlar, hepimiz biliriz. Zaten eğitimcilerin en önemli amaçları, çocukların duygu ve yeteneklerini keşfedip, bunları geliştirmektir.

Devletler ve anne babalar en büyük bütçelerini bu alana ayırırlar ve doğru da yaparlar. Buna rağmen her zaman başarılı olamazlar. Bazen yanlış uygulama ve hesap hataları ve rehberlerin doğru davranışlarıyla desteklenmeyen eğitim sistemleri tam bir kâbusa dönüşebilir. Hatta bazen bir nesil kaybedilir. Çok büyük acılar çekilir.

Eğitimde başarılı olunamamışsa, bu defa çocuk ıslah evleri, hapishaneler ve arzulanmayan cezalandırma şekilleri devreye girer.

Sokaklar bir toplumun aynasıdır derler, doğrudur. Orada çocuklar boş ve amaçsız dolaşıyor, kötü alışkanlıklar onları kuşatmışsa, küfür ağızlarından düşmüyor ve her türlü şiddet kol geziyorsa, elbette bunların pek çok sebebi vardır. Böyle bir toplumun da cinnet geçirdiği kesindir.

Hastalanmış fert ve toplumların işi ne kadar zordur. Bir de kötü gelenek ve bilgisizliğin var olduğu tutucu topluluklarda yol almak çok gayret gerektirir. Bilirsiniz, yıllarca önlenemeyen kan davaları ve cinayetler hep bunu gösterir.

Kişi olarak, duygulu, ince, merhametli, estetik duygu, yetenek ve davranışlarla donanmış toplulukları nasıl arzularız değil mi?

İşte bin dört yüz sene öncesinin Arap yarımadasının, Cahiliye adet ve kötülüklerini düşünün…

-Bir kişi, bütün problemleri,

-görünüşte maddî kuvveti yok iken,

-gönüllere girerek çözüyorsa,

-yerlerine ince duygular, insanlık cevherleri olan merhamet, şefkat ve yüce ahlâki değerler yerleşiyor ve bunlar kısa zamanda yüz binlere ulaşıyorsa, düşünmek lâzımdır…

O’nun (ASM) nuruyla aydınlanan her asır, günümüzün milyarları aşmış Müslümanları ve insanlık EFENDİMİZ’e (ASM) çok şey borçludur.

Bunlar aklımızı besleyen hakikatlerdir. Bir de gönlümüzün gözüyle ona bakmalıyız;

O’nun(ASM) sofrasında şefkat bir başka lezzet verir… Sözlerinin gönüllere akışına doyum olmaz…Duyguların en incesi, letafetlisi O’nun(ASM) kalbindedir…

Mekke ve Medine sokaklarında göz göze gelemedik ama, sadık rüyaların en sıcak bakan Sultanı O’dur(ASM).

Dostluğunu, vefasını sahabelerine sormak lâzım…Tebessümüne baha biçilmez…

Mescid-i Aksa’daki kıldırdığı namazına ve o kutsal cemaatini seyre yürek dayanmaz…

Miracına, yol arkadaşına, dünyaları bırakıp ötelere geçişine, hızına ve getirdiği kutsal meyvelere hayran olmamak mümkün değildir…

Daha fazla acılar çekmeden O’nun prensiplerine sarılmalıyız.

Sözlerimiz Gül, halimiz Gül, gönlümüz O’nun (ASM) sevgisiyle nurlansın.

Adı ve salâvatıyla ağzımızın tadı olan Yüce Nebi, Büyük Resul, sünnetinle yolumuzu bulup Rabbimize(CC) yürüyoruz. Razı olacağın kadar salât ve selam sana olsun.

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

Zulüm (ve haksızlık) edenlere de sakın meyletmeyin! Sonra size de ateş dokunur. Sizin Allah'tan başka dostlarınız yoktur, sonra size yardım da edilmez.

Hûd, 113

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

"Kelimetan hafifetan alellisan. Sakiyleten filmizan. Habiybetan ilerrahman: Subhanellahi ve bi hamdihi, subhanellahi'l-azim."

"İki kelime vardır ki, dile hafif, mizanda ağırdırlar: Sübhanellahi ve bi hamdihi, sübhanellahi'l-azim." (Buhari, Deavat: 11/175)

TARÄ°HTE BU HAFTA

*İmam-ı Azam Ebu Hanife(r.a.) Vefat Etti.(6 Mayıs 765) *İkinci Dünya Savaşı Sona Erdi.(8 Mayıs 1945) *Osman Gazi'nin Doğumu(9 Mayıs 1252) *Ahmed Cezzar Paşa'nın Akka'da Napolyon'u Yenmesi.(10 Mayıs 1799) *1897 Türk-Yunan Savaşı Türk Zaferiyle Sona Erdi

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI