RASULULLAH HAKKINDA BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?-8

Sevdikleri Efendimizin (Sallallahu aleyhi ve sellem) ata binmeyi çok sevdiğini... Atlardan da özellikle doru, karayağız veya sarı renkli olanları sevdiğini...(1)


Salih Okur

nedevideobendi@gmail.com

2009-02-14 09:42:41

Sevdikleri

Efendimizin (Sallallahu aleyhi ve sellem) ata binmeyi çok sevdiğini... Atlardan da özellikle doru, karayağız veya sarı renkli olanları sevdiğini...(1)

Rasulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve sellem) elbise rengi olarak beyazı sevdiğini...(2)

On sene hizmetinde bulunan Hz. Enes bin Malik'in (r.a.) rivayet ettiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve sellem)'in en sevdiği giysileri Bürd-i Yemani (Pamuktan veya ketenden dokunan bir kumaş) olduğu ve vefat ettiğinde beyaz bir Bürd-i Yemani (Araplar Hıbare de derler) ile kefenlendiğini… (3)

Peygamberimizin üç külahı olduğunu;

a)- Mısır işi Külah

b)- Şam işi Külah

c)- Kulaklı Külah.

Kulaklı külahı seferlerde giydiğini, Şam işinin renginin beyaz olduğunu...(4)

Server-i Ekrem'in (Sallallahu aleyhi ve sellem) en sevdiği yemeğin tirid (ufalanmış ekmek parçalarının üzerine et suyu dökülerek hazırlan yemek) olduğunu. Aynı zamanda, bal ve tatlılardan da hoşlandığını... (5)

Ebu Kebşeti'l Enmari'nin rivayetine göre Efendimizin (Sallallahu aleyhi ve sellem) turunç ve kızıl güvercini seyretmeyi sevdiğini…(6)

Rasul-u Ekrem'in (Aleyhissalatu vesselam) koyun ve keçileri çok sevip olara "bereket" adını verdiğini. Mesele bir kimseye "evinizde kaç bereket var" diye sorduğunda bununla keçiyi kastettiğini…(7)

At'ın, Efendimizin (Aleyhissalatu vesselam) en çok sevdiği hayvanlar arasında olduğunu... Hatta İbn-i Abdülberr'e göre atı övdüğü kadar hiçbir hayvanı övmediğini… Bir rivayette "Sahibi için koyun berekettir, deve izzettir. Ata gelince, hayır onun alnına bağlanmıştır" buyurduğunu...(8)

Nebi (Aleyhissalatu vesselam)'ın kedilerden de çok hoşlandığını. Ev kedileri için "min metai'l-beyt" (evin bir unsuru) "min ehl-i beyt" “ailenin bir ferdi" tabirlerini kullandığını... (9)

Mısır Mukavkısı Cüreyc'in, Peygamber'in (Aleyhissalatu vesselam) elçisi Hatib bin Beltea'ya; "sürme çeker mi?" diye sorduğunda Hatıb'ın "Evet, aynaya bakar, saçını tarar, seferde ve hazerde beş şeyi; "Ayna'yı, Sürmeyi, Tarağı, Makası, Misvak'ı yanından ayırmaz" cevabını verdiğini...(10)

Hanım, Çocuk ve Torunları

Hz. Ali ile Hz Fatıma’nın evliliğinden Rasul-i Zişan’ın (Aleyhis¬salatu vesselam) dört torunu olduğunu. Bunların; Hasan, Hüseyin, Zeynep, Ümm-ü Gülsüm” olduğunu…(11)

Peygamber Efendimizin (Aleyhissalatu vesselam) Hasan (güzel adam) ismini çok sevdiği için ilk torununa bu ismi verdiğini. Diğer torunu doğunca da bu sefer ona “küçük güzel adam (Hüseyin) ismini koyduğunu...(12)

Efendimizin (Aleyhissalatu vesselam) kızı Hz. Zeynep'ten Lübâbe (Bir rivayette Umame) adlı bir kız torunu olduğunu. Rasulullah'a (Sallallahu aleyhi ve sellem) bir gece kıymetli boncuktan yapılmış bir gerdanlık getirildiğini. Allah Rasulunun (Aleyhissalatu vesselam) "Bu gerdanlığı ailemde en sevdiğime hediye edeceğim" buyurduğunu. Herkesin sabaha kadar heyecanla beklediğini... Sabah olunca Lübâbe'yi çağırıp gerdanlığı onun boynuna taktığını ve annesi yeni vefat etmiş bu torununun gönlünü aldığını... (13)

Hatem-ül enbiya'nın kendisine Habeş Necaşisinin gönderdiği altın yüzüğü de yine Umame adındaki Hz. Zeynep'ten olan torununa vererek "Kızım, bunu sen takın" buyurduğunu…(14)

Peygamberimizin (Aleyhissalatu vesselam) hanımlarından ikisinin kendisinden evvel vefat ettiklerini bunlardan birinin Hz. Hatice diğerinin “Fakirlerin annesi” lakaplı Zeynep binti Hüzeyme olduğunu...(15)

Peygamberimize (Sallallahu aleyhi ve sellem) hanımları içinde ilk kavuşanın; on sene sonra, Zeynep bint-i Cahş validemiz olduğunu...(16)

Efendimizin (Sallallahu aleyhi ve sellem) çocuklarının doğum sırasının şöyle olduğunu; “Kasım, Zeynep, Rukiyye, Ümmü Gülsüm, Fatıma, Abdullah (Tahir), en son olarak da Mariye validemizden İbrahim”(17)

Hz. Fatıma'nın vefat tarihinin 22 Kasım 632 olduğunu…(18)

Sahabeleri

Sahabeden Abdullah bin Zeyd’e Rasulullah’ın (Sallallahu aleyhi ve sellem) vefatı haber verildiğinde “Rabbim gözlerimi al da, Habibim Muhammed’den başkasını görmeyeyim” dediğini...(19)

Hz Ali (r.a.)’nın ashabın Nebiyy-i Ekrem’e (Sallallahu aleyhi ve sellem) duydukları iştiyakı anlatma sadedinde; “Allah’a yemin olsun ki Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) bizim aramızda mallarımızdan, çocuklarımızdan, anlarımızdan ve şiddetli susuzlukta elimize geçen soğuk sudan daha fazla sevgiliydi” dediğini…(20)

Efendimizin (Sallallahu aleyhi ve sellem) “Kişi sevdiğiyle beraberdir” buyurmasının sahabeleri sevince boğduğunu... Hatta Enes bin Malik (r.a.)’in; “Sahabeler bu söze sevindikleri kadar hiçbir şeye sevinmemişlerdir” dediğini…(21)

"Ey iman edenler seslerinizi Peygamberin sesinden fazla yükseltmeyin" (Hucurat:2) ayeti nazil olunca, Hz. Ebubekir’in “Ya Rasulullah! Yemin ediyorum ki, bundan sonra sizinle iki sır dostunun gizli konuştuğu gibi konuşacağım" dediğini..(22)

Ashab-ı Kiramın, Efendimizle (Sallallahu aleyhi ve sellem) sohbette bulunurken edeplerinden başlarını kaldırıp, onun yüzüne bakamadıklarını. Sadece Hz Ebubekir ve Ömer’in kendisine zaman zaman bakıp gülümsediklerini Peygamber Efendimizin (Sallallahu aleyhi ve sellem) de tebessümle mukabelede bulunduklarını...(23)

Bir gün Hz. Ebubekir ile Hz. Ömer arasında ufak bir sürtüşme olduğunu... Bunun üzerine Allah Rasulunun (Sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurduğunu: "Cenab-ı Allah beni size Peygamber olarak gönderdi. Siz bana yalan söylüyorsun dediniz, Ebubekir beni doğruladı. Siz bana düşmanlık ederken o bana canıyla, malıyla siper oldu. Bari arkadaşımı bana bırakın"... Bu ifadelerin ashabı çok etkilediği ve bundan sonra Hz. Ebubekir Efendimizin hiçbir kimse tarafından en ufak bir şekilde bile incitilmediğini...(24)

Hz. Enes bin Malik'in (r.a.): "Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) bütün ashabını arardı. Onların hiçbirisi Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) yanında kendisinden daha değerli biri olduğu inancına kapılmazdı" dediğini…(25)

Katade (r.a.), O’nun (Aleyhissalatu vesselam) ashabını anlatırken: “Alışveriş yaparlar, ticaretle meşgul olurlardı. Fakat Allah’ın hukukundan bir hak onlara yaklaştığı zaman ne ticaret, ne de alışveriş onları Allah’ın zikrinden alıkoymazdı. Nihayet onu Allah’a döndürürlerdi” dediğini...(26)

Peygamberimizin Ensar'a hitaben: "Ben sizi tanıyalı beri, siz hep korku ve tehlike baş gösterdiği anlarda çoğalıyor ve menfaat ortaya geldiği zamanlarda azalıyorsunuz" buyurduğunu...(27)

Bir gün Ahirzaman Nebisi (Sallallahu aleyhi ve sellem)'nin Ebu Talha'ya; "Benden kavmine selam söyle ve tanıyalı beri onları hep onurlu ve sabırlı gördüğümü onlara bildir" buyurduğunu…(28)

İbn-i Ömer'e (r.a.): Rasulullah'ın ashabını gülerler miydi diye sorulunca, "Evet, gülerlerdi. Fakat her birinin göğsündeki iman, dağlardan daha büyüktü" cevabını verdiğini...(29)

Hakem bin Keysan esir edilip getirildiğinde Rasul-u Ekrem'in (Sallallahu aleyhi ve sellem) ona İslam'ı anlatmak için çok uğraştığını. Hz. Ömer'in (r.a.); "Ya Rasulullah! Ne diye kendini bu kadar yoruyorsun? Bu adam hiçbir zaman Müslüman olmaz. Bırak boynunu vurayım da, anası olan cehennemin kucağına girsin" dediğini. Fakat Rasulullah'ın anlatmaya devam ettiğini. Sonucu da Hz. Ömer efendimizin şöyle anlattığını: " Bir de baktım ki adamcağız Müslüman oldu. Böylece geçmiş ve gelecekte beni mahcup etti. Kendi kendime dedim ki “Resûlullah’ın benden daha iyi bildiği bir hususta nasıl Rasûlullah’a muhalefet edebildim. Oysa maksadım Allah’a ve Rasulü'ne hizmet etmekti.” Yine Hz. Ömer şöyle dediğini; “Hakem müslüman oldu. Andolsun onun İslâm’ı güzel oldu. Allah yolunda cihad etti. Ta ki Mauna kuyusunda şehid edildi. Binaenaleyh Rasûlullah kendisinden razı olduğu halde şehid düştü ve cennete gitti." (30)

Rasulullah’ın (Aleyhissalatu vesselam) özel hizmetkârlarının Abdullah bin Mesud, Bilal-i Habeşi ve Enes bin Malik olduğunu...(31)

Rasulullah’ın (Aleyhissalatu vesselam) ailesinin çarşı-pazar alışverişi, ödünç para bulma ve sonra ödeme, misafirlere yemek hazırlama gibi işlerin Bilal-i Habeşi hazretlerinin uhdesinde olduğunu...(32)

Amr bin As’ın (r.a.) Hicri 7. Yılda, Habeş Necaşisinin huzurunda Müslüman olduğunu… Geri dönerken biat üzere Medine’ye doğru yolunu çevirdiğini… Yolda kendisi gibi düşünen arkadaşları Halid bin Velid ve Osman bin Talha ile karşılaştığını ve üçü birden Peygamber şehrine gidip İslam'la müşerref olduklarını… Allah Rasulü’nün (Sallallahu aleyhi ve sellem) bu üç kahraman zatı görünce; “Mekke bize ciğerparelerini göndermiş” buyurduğunu…(33)

Abdurrahman bin Afv hazretlerinin asıl adının Abdulamr olup bu ismin Müslüman olduktan sonra Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) tarafından Abdurrahman olarak değiştirildiğini…(34)

Nebiyy-i Ekrem'in (Sallallahu aleyhi ve sellem) Hz. Cafer için "cennetin şakıyan kuşu" buyurduğunu. Bu mübarek insana iyilikseverliğinden dolayı Ebu'l Mesakin (Yoksulların babası) dendiğini…(35)

Peygamberimizin (Sallallahu aleyhi ve sellem) Hz. Bilal-i Habeşi için; “Habeş’in ilk meyvesi”, Hz. Süheyb için; “Rum’un ilk meyvesi”, Selman hazretleri için de; “İran’ın ilk meyvesi” buyurduğunu…(36)

Zübeyir Bin Avvam’ın sekiz yaşında iken Müslüman olup 18 yaşında hicret ettiğini…(37)

Sa'd bin Ebu Vakkas'ın (r.a.) Hz. Peygamberin (Sallallahu aleyhi ve sellem) annesinin yakınlarından olduğundan, Efendimizin (Sallallahu aleyhi ve sellem) onu dayısı olarak takdim ettiğini ve "Bu benim dayım. Varsa böyle dayısı olan göstersin" sözleriyle iltifat buyurduğunu...(38)

Hz. Peygamberin hizmetkârlarından Enes bin Malik’in Efendimizin (Aleyhissalatu vesselam) yaşamında gözlemlediği şeyleri not aldığını, aldığı bu notları zaman zaman Rasul-i Ekrem’e (Sallallahu aleyhi ve sellem) takdim ettiğini ve Efendimizin (Sallallahu aleyhi ve sellem) gerekli yerlerde düzeltmeler yaptığını…(39)

Asr-ı saadette Rasulullah'a (Sallallahu aleyhi ve sellem) simaen çok benzeyen bazı zatlar olduğunu... Bunların hadis ulemasınca şöyle sıralandığını; Cafer İbn-i Ebu Talib, torunu Hz. Hasan, Kusem İbn-i İyas, amca oğlu Ebu Sufyan İbn-i Haris, Sâib İbn-i Ubeyd ve Enes İbn-i Rebia olduğunu...(40)

Mir'at adlı eserde Efendimize (Sallallahu aleyhi ve sellem) en çok benzeyen sahabenin Enes bin Rebia (r.a.) olduğunu yazdığını... Enes bin Malik'in Enes İbn-i Rebia'yı ne zaman görse ağlayarak boynuna sarılıp; "Her kim Rasulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve sellem) görmek isterse bu zatın yüzüne baksın" dediğini.. Ahlaken de Efendimize (Sallallahu aleyhi ve sellem) çok benzeyen bu şanlı sahabenin bu benzeyişini halife Muaviye bin Süfyan'ın da işiterek kendisini sarayına davet ettiğini... Huzuruna girince de hemen ayağa fırlayarak kucaklayıp iki kaşının arasını öptüğünü, kendisine mal ve arazi verdiğini, Enes hazretlerinin malı kabul etmeyip, araziyi kabul ettiğini...(41)

Server-i Ekrem’in (Sallallahu aleyhi ve sellem) çok sevdiği amcaoğlu Hz Cafer’e bir defasında; “ Görünüşün ve karakterin bana çok benziyor” buyurduğunu...(42)

Siyer

Merhum allame Ebu Hasen en Nedvi’nin bildirdiğine göre Urdu dilinin Arapça’dan sonra Siret (Efendimizin hayatı) hakkında en çok eser yazılan dil olduğunu... (43)

İngiliz bilgini John Davenport’un; "Meşhur Peygamberler, kumandanlar, fatihler arasında hayatı Hz. Muhammed’in (Sallallahu aleyhi ve sellem) hayatı gibi en ince teferruatına kadar en vesikalı şekilde kayd ve zapt olan bir kimse gösterilemez” dediğini...(44)

Dipnotlar

1-Şibli Numani, age

2-Şibli Numani, age

3-Tecrid-i Sarih Şerhi

4-İslam Tarihi-Asım Köksal

5-İbrahim Canan, Hadis Ansiklopedisi

6-İbrahim Canan, age

7-İbrahim Canan, age

8-İbrahim Canan, age

9-İbrahim Canan, age

10-İslam Tarihi- M. Asım Köksal

11-Safiyurrahman Mübarek el Furi-age

12-Martin Lings-age

13-Büyük İslam Tarihi- Heyet-Feza Gazetecilik, Tecrid-i Sarih Şerhi

14-İslam Tarihi-Mustafa Asım Köksal

15-Safiyurrahman Mübarek el Furi-age

16-Kısas-ı Enbiya- Ahmed Cevdet Paşa

17-Safiyurrahman Mübarek el Furi-age

18-Büyük İslam Tarihi- Heyet-Feza Gazetecilik

19-Şibli Numani, age

20-Fezail-i A’mal- M. Zekeriyya Kandehlevi

21-M. Zekeriyya Kandehlevi, age.

22-Şibli Numani, age

23-Şibli Numani, age

24-Hayatü's-Sahabe-M. Yusuf Kandehlevi

25-Büyük İslam Tarihi- Heyet- Feza Gazetecilik

26-Fezail-i A’mal- M. Zekeriyya Kandehlevi

27-Hayatü's-Sahabe-M. Yusuf Kandehlevi

28-Hayatü's-Sahabe-M. Yusuf Kandehlevi

29-Hayatü's-Sahabe-M.Yusuf Kandehlevi

30-M.Yusuf Kandehlevi, age

31-Şibli Numani, age

32-Şibli Numani, age

33-Safiyurrahman Mübarek el Furi-age

34-Martin Lings-age

35-Büyük İslam Tarihi- Heyet-Feza Gazetecilik

36-İntişar-ı İslam Tarihi- T.W. Arnold

37-Y.Kandehlevi, age

38-Büyük İslam Tarihi- Heyet-Feza Gazetecilik

39-İslam’ın Doğuşu- Muhammed Hamidullah

40-Tecrid-i Sarih Şerhi

41-Tecrid-i Sarih Şerhi

42-Martin Lings-age

43-Safiyurrahman Mübarek el Furi-age

44-İslam Peygamberi- Prof. Dr. Muhammed Hamidullah

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

Gölge ha ha ha, 2017-03-27 19:28:06

Güzell beğendim tavsiye ederim

Bu yoruma katılıyor musunuz ?

Beyruha, 2012-05-12 02:23:53

Allah razı olsun.. paylaşım için. Salih Okur \\\'un o kitabı bende de var. Herkesin okumasını tavsiye ederim.. çok güzel vesselam..

Bu yoruma katılıyor musunuz ?

Hüzün Çiçeğ, 2009-02-26 00:39:27

gercekten bilmiyordum ben de. bizi bilgilendirdigin icin tesekkürler emeyine saglik

Bu yoruma katılıyor musunuz ?

DİĞER YAZILAR

İnfitar Suresi/6-8

Ey insanoğlu! Seni yaratıp sonra şekil veren, düzenleyen, mütenasip kılan, istediği şekilde seni terkip eden, çok cömert olan Rabbine karşı seni aldatan nedir?

GÜNÜN HADİSİ

İnsanların en fenası, birine ayrı, diğerine de ayrı görünen iki yüzlü insanlardır.

Seçme Hadisler, syf. 101

TARİHTE BU HAFTA

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI