MİNARENİN BAŞINDA

27.05.1995’ te, Simav Fatih Vakfı’nda ders bitmiş sıra hatıra anlatmaya gelmişti. Konuşan Şerafeddin Kartal


İbrahim Köse

ibrahimkose60@gmail.com

2008-08-13 00:29:21

27.05.1995’ te, Simav Fatih Vakfı’nda ders bitmiş sıra hatıra anlatmaya gelmişti. Konuşan Şerafeddin Kartal Ağabeydi. Değerli ağabeyimiz, Risale-i Nur’u tanımanın bir nasip meselesi olduğunu belirttikten sonra, eserleri başkalarına tanıtmak için gayret gösterilmesini istedi. İlginç bir hadiseyi misal olarak anlattı:

Afyon’da Sait Sulak adındaki nur talebesi, adamın birini ısrarla derslere götürmek istiyormuş. Amacı Risale-i Nurları tanıtmakmış. Fakat adam bunu bir türlü kabul etmiyormuş. Her defasında bir bahane bularak kaçıyormuş. Sait Ağabey adamın evine gitmiş. Yenge, evde olmadığını, “Kâbe Camisi’nin” boyasını yaptığını söylemiş. Doğruca camiye giden Said Ağabey adamı camide bulamamış. Fakat duvardaki boya yeni yapıldığı için, boya kovası ve fırçası da orada olduğu için adamı aramaya başlamış. Adam ise Said Ağabey’in geldiğini uzaktan görmüş, “Bu adam, gene beni bir yerlere çağıracak, reddetmesi de zor oluyor” diyerek gözden kaybolmuş.

Caminin avlusuna ve tuvaletlere bakan ağabey, adamı bulamayınca. “Şu minareye de bir bakayım” diyerek minareye çıkmaya başlamış. Biraz çıkmış, fakat adamı bulamamış. Taa şerefeye çıkmış, adamı gene bulamamış. Tam inecekken şerefeyi şöyle bir dolanayım demiş. Dolaşırken bir de ne görsün adam orada bir yerde küçülerek oturuyor. Sait Ağabey içinden: “Vayy sen misin böyle kaçan?”demiş ve şerefenin iniş kapısının yanındaki taşın üstüne oturmuş, böylece inişi kapatmış. Cebinden Gençlik Rehberi’ni çıkararak “Tam yeridir” demiş ve okumaya başlamış. Gençliğin gittiğini, geride elem ve günahlar bıraktığını anlatan yerler okudukça adamın içinde bir muhabbet doğmuş, severek dinlemiş. Bir buçuk iki saat okuduktan sonra inmişler.

Adam artık sohbetleri hiç kaçırmayan ve Risale-i Nur’u devamlı okuyan birisi olmuş.

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

Ahmet Faruk Sakin, 2012-12-11 17:55:40

Aksiyon insanı olmalı . Ve aslında nerede olursan o mesuliyet duygusu seninle olduktan sonra tek bir insan nefeside olmasa o yerde yinede ağaca , kuşlara , böceklere anlatırsın. Yani o his olsun yeter ki . Her şey bir zincirin halkaları gibi . Bilmek öğrenmek yaşamak vs. bu zincirde bir eksiklik ciddi sorunlara neden olur. Fakat ciddi donanım her zaman yeterli mi bana göre çok önemli ama üslup en az onun kadar önemli. Sen çok bilgili sert bir bakışınla bir cümle makes bulduramazsında başkası samimi bir tebessümle bin cümle söyler. Kalpleri evirip çeviren bilir en güzelini. Allah hak olandan ayırmasın tüm kardeşlerimizi

Bu yoruma katılıyor musunuz ?

furkan, 2012-02-23 15:19:25

bu sevgili hocamız afyon yerel kanalında perşembeleri çıkıyor genelde afyonlular izlemeli

Bu yoruma katılıyor musunuz ?

nur talebesi, 2010-05-23 12:07:58

Said abim,benim abimin abisi kendisi artık evliyalık makamına yükselmiş bir abimiz.Tam bir hizmet adamı Allah ebeden razı olsun.Onu çok seviyorum.

Bu yoruma katılıyor musunuz ?

DİĞER YAZILAR

ALİ SERT HOCAMIZIN BANA ÇOK TESİR EDEN BİR HÂLİ

ALİ SERT HOCAMIZIN BANA ÇOK TESİR EDEN BİR HÂLİ

1 Mayıs 2017 Pazartesi akşamı Ali Sert Hocamız kalp krizi geçirmiş, Antakya Devlet Hastahanesi

HAKİKATLARI HURAFELERLE ZAYİ ETMEMEK LAZIM

HAKİKATLARI HURAFELERLE ZAYİ ETMEMEK LAZIM

Merhum Mehmed Kırkıncı Hocaefendi’nin yeğeni Muhammed Kırkıncıoğlu beyefendi anlatıyor;

MERHUM FIRINCI AĞABEYLE ALAKALI MÜTEVAZI BİR HATIRA

MERHUM FIRINCI AĞABEYLE ALAKALI MÜTEVAZI BİR HATIRA

Geçen hafta Rahmet-i Rahmana uğurladığımız merhum Mehmed Nuri Güleç veya ismini unutturan ta

VAHDET YILMAZ AĞABEYDEN GÖZ YAŞARTAN BİR HATIRA

VAHDET YILMAZ AĞABEYDEN GÖZ YAŞARTAN BİR HATIRA

Prof. Dr. Ahmet Akgündüz hocamız Erzurum’da okuduğu 1970’li yıllarda başından geçen bir

MOLLA ABDULLAH DOĞRU HOCAEFENDİYLE İLGİLİ BİR HATIRA

MOLLA ABDULLAH DOĞRU HOCAEFENDİYLE İLGİLİ BİR HATIRA

Değerli hocam Alaaddin Başar beyin Molla Mehmet Zahid Hocaefendinin babasıyla ilgili kıymetli bi

BEKİR HAKİ EFENDİ’DEN BİR HATIRA

BEKİR HAKİ EFENDİ’DEN BİR HATIRA

Sadık Albayrak beyefendi anlatıyor: “Bir gün merhum Bekir Haki (Yener) Hoca’yı ziyaret etmi

MÜCAHİDE BİR ANNENİN OĞLUNA MEKTUPLARI

MÜCAHİDE BİR ANNENİN OĞLUNA MEKTUPLARI

1971’in sıkıyönetim ortamında Balıkesir’de bir ahbabının evinde sabah namazı kılarken s

KALPLERE YASAKÇI KOYMADIKÇA

KALPLERE YASAKÇI KOYMADIKÇA

Vahdet Yılmaz Bey anlatıyor; “1969 seçim çalışmaları için devrin başbakanı Erzurum’a g

‘HEM SİZ İSTİFADE EDİN HEM BİZ’

‘HEM SİZ İSTİFADE EDİN HEM BİZ’

Cuma Kurnaz Ağabey’in çok geniş bir aile çevresi vardır. Reyhanlı’daki çevresinin yanınd

ŞİKÂYETİM YOK, AĞRILARIM VAR

ŞİKÂYETİM YOK, AĞRILARIM VAR

Allah” demenin suç olduğu zamanlarda, Risale-i Nur’un ve üstadın yılmadan usanmadan avukatl

“BİZ KABUL ETTİK”

“BİZ KABUL ETTİK”

Hacı Baki Bingöl, 1975’li yıllarda, Risale-i Nur okuduğu için Hınıs Hapishanesi’nde yatma

"Ey inananlar! Rabbinizden korkun.Çünkü kıyametin saatinin depremi cidden korkunç bir şeydir.”

Hac:1

GÜNÜN HADİSİ

"Şekavet sahibi Allah'a yakındır, insanlara yakındır, cennete yakındır, cehennemden uzaktır. Cimri ise Allah'tan uzaktır, insanlardan uzaktır, cennetten uzaktır, cehenneme yakındır. Cahil şekavet sahibini Allah, cimri ibadet düşkününden daha çok sever."

Tirmizi, Birr 40, (1962)

TARİHTE BU HAFTA

*Nizamü'l-Mülk'ün Şehadeti(14 Ekim 1092) *II.Kosova Zaferi(17 Ekim 1448) *Gedik Ahmed Paşa'nın Vefatı(18 Ekim 1482)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI