TARİH PEYGAMBER EFENDİMİZİ TANITABİLİR Mİ?
Resul-i Ekrem hazretlerinin hayatı, binlerce cilt siyer ve tarih şeklinde yazılmış, fakat hiçbirinde hakiki hüviyeti aksettirilmeye muvaffak olunamamıştır. Neden acaba? Yazarların ehliyetsizliğinden, mevzuun ulviyetini takdirsizliklerinden m
Allah'ın kendilerine ihsan ettiği kabiliyetleri sebebiyle şöhret sahibi olmuş, nice büyük kumandan ve devlet reisleri gelip geçmiştir bu dünyadan..
Tarihler bunların hayatlarını büyük bir ihtimamla bizlere kadar ulaştırmış, kahramanlık ve icraatlarını teferruatı ile yazarak, kendilerinden sonraki nesle intikal ettirmiştir.
Ancak, geçmiş devlet reisleri ve ordu kumandanları hakkında bilgi veren bu tarihler, bazen o zatların hakiki hüviyetlerini aynen yazmışlarsa da bazen mübalağalar ile dolu ifadeler kullanıp, onların sahip olmadıkları bir takım vasıf ve icraatlar da tanıttıkları olmuştur.
Buna rağmen, tarihe mal olmuş öyle büyükler var ki, beşeri kalemler onların hayatlarını, diğerleri gibi mübalağa ile anlatmak şöyle dursun, aynen kaydetmeye bile muktedir olamamışlardır.
Evet, Peygamberlerin, hususiyle Resul-i Ekrem hazretlerinin hayatı, binlerce cilt siyer ve tarih şeklinde yazılmış, fakat hiçbirinde hakiki hüviyeti aksettirilmeye muvaffak olunamamıştır.
Neden acaba? Yazarların ehliyetsizliğinden, mevzuun ulviyetini takdirsizliklerinden midir?
—Hayır! Peygamberler, diğer tarihi lider ve dünya meşhurları gibi, tek şahsiyetli değildir de ondan!
Çünkü hayatı yazılan diğer beşeri liderler, meşhur komutan ve filozoflar, sadece bizim gibi birer kul ve beşerdirler. Gerçi Peygamberler de aynen bizim gibi beşerdirler. Lakin bu müşterekliğimizden ayrı olarak onlarda bir Resullük şahsiyeti, Peygamberlik hüviyeti vardır.
İşte dikkatinize arz etmek istediğim taraf da burasıdır. Zaten Peygamberi, diğer dünya büyüklerinden üstün kılan hususiyeti de bu Risalet tarafı, Peygamberlik vasfıdır.
Tarih ve siyerler, işte bu vasfı anlamakta güçlük çekmekle yahut yüksek Risalet şahsiyetini gerektiği ehemmiyette okuyucunu dikkatine verememektir.(*) Bu itibarla Peygamberin sadece beşeri hayatını okurken "işte Peygamber bundan ibarettir" dememek lazımdır.
Nitekim tarihten, Peygamberimizin hayatını okuyan kimse, O’nun da bizim gibi acıktığını, yokluk ve mihnet çektiğini, düşmanların eziyet ve zulmüne uğradığını, icabında kendi evinde hanımları ile münakaşa edip huzursuzluklara maruz kaldığını okuyunca bu halleri basit görüp Resulullah’a sevgi ve muhabbeti sarsılmaması için, derhal şöyle bir muhakeme de kurması gerekir:
—Bu gibi beşeri tavırlar, Peygamberin imam ve önderi olduğu insanlığa, örnek tavır ve hareketlerdir. Yoksa Peygamber bundan ibaret değildir. Çünkü beşeri mevzularda böyle mahrumiyetlere müptela olan Resulullah; icabında berk süratinde Burak’a binerek, bir gece içinde bütün semaları dolaşıp Hazret-i Cebrail’in bile geçemediği yerleri geçmiş, huzur-u İzzet’e varıp, Cenâb-ı Rabbü’l-Alemin’le görüşmüş, aynı gece içinde tekrar Mekke’deki makamına dönerek hiçbir insanın muktedir olamayacağı mucizelere mazhar olmuş, zamanı gelip hikmeti icap edince, Rabbimiz onun parmaklarından çeşmeler gibi sular akıtmış, oturduğu bir kişilik sofrada yüzlerce kişi karnını doyurup kalktığı halde, sofradaki bereket yine kaybolmamıştır.
İşte tarih ve siyerden, Peygamberin beşeri hayatını okuyan kimseler; O’nun beşeri hallerini, Resullük ve Nebilik vasfına ait binlerce mucizeleri ile beraber okur, ikisini birlikte düşünerek Peygamberi tanırsa, hürmetsizliğe düşmez. “Peygamber de diğer dünya kâşif, mütefekkir ve dâhilerinden biridir” demekten kurtulur.
Şayet böyle yapmaz da, Resulullah’ın sadece beşeri tavırlarını dikkate alır, binlerce mucizelerini hiç hatırlamazsa; bu takdirde hürmetsizliğe düşebilir, Peygamberi de diğer dünya dâhileri gibi sanır.-Hâşâ- Hz. Muhammed Felsefesi- gibi herzeler bile yazmaya başlar. Böyle bir inancın (Allah Korusun) imanı zayıflatıp, zedeleyeceği aşikârdır.
Bu bakımdan, Peygamberin hayatını okuyanlar, O’nun Resullük şahsiyetinin delili olan binlerce mucizelerini de yazıp okumalı, mucizelerle beşeri hayatını asla ayırmamalıdırlar.
Kaynak
Ahmed ŞAHİN
Köprü Dergisi- Nisan 1980
Sayı: 37
(*) Ahmed Şahin hocanın bu hükmünden Mevlana Şibli ve talebelerinin hazırladığı ve dilimize Asr-ı Saadet diye çevrilen 7 ciltlik şaheser hariçtir. Zira orada hayat-ı seniyye haricinde, Risalet mansıbı, mucizeler ve tebligat ve talimat ve ahlak-ı seniyye kâmil-i mükemmil bir şekilde ortaya konmuştur.(Salih Okur)
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
MUALLİMLERİMİZ NELERE DİKKAT ETMELİ?
İnsanları tenvir ederek cehaletten halas eden, onları atalet ve sefaletin karanlık gecelerinden
HÜRRİYET ADINA KAYBETTİKLERİMİZ
Dr. Alexis Carrel Her insan keyfine göre yaşamak ister. Bu insanın doğuştan gelen bir dileğid
ŞAFAĞIN IŞIĞINDAKİ SIR
“Annemin memnun bir eda ile: “Bu sabah kahvaltıdan önce ne yaptığımı dünyada tahmin edeme
UBEYDULLAH-I AFGÂNÎ İLE SEBÎLÜRREŞÂD İDÂREHÂNESI’NDE BİR MUHÂVERE
Ubeydullah-ı Afgānî” nâmında bir zât tarafından geçenlerde Kavm-i Cedîd ünvânıyla neş
MAÂRİF, DİN EĞİTİMİNİ EN İYİ ŞEKİLDE VERMELİDİR
İnanmak yaradılışın bir gereğidir. Din, aklın mâverâsında, zekânın fevkinde bir mürşi
MELİK FAYSAL’IN YAHUDİ KİSSİNGER'E VERDİĞİ TARİHİ CEVAP
Melik Faysal'ın en önemli gayelerinden birisi, Filistin meselesi ve Mescid-i Aksâ'nın hürriyeti
NESLİN EĞİTİMİNDE MAARİFE DÜŞEN VAZİFELER
Mânevîyatsız ilmin, beşeriyete felâh ve huzur yerine, şüphe, tereddüt, hatta ızdırap verdi
NASIL BİR MAARİF?
Yıllardır ilmî ve fikrî çalışmalarım arasında memleketimizin mânevî, ahlâkî, derûnî
GENÇLERİ HEDONİZM ÇILGINLIĞINA İTENLER
Diyorlar ki: Dünyaya bir kere gelinir. Sonun başlangıcı yoktur. Gülün, eğlenin, bir yıldır
HİCRET VE HAREKET
Hicret, tâ ezelden ebede, âlem-i vücubdan âlem-i imkâna, daire-i ilimden daire-i kudrete, tâ
ORUÇ, ORUÇ BOZMAK VESAİRE
Ramazan ayının hususiyeti oruç. Orucun hususiyeti de kendisine ait meseleler. Başında; tutan tu
- HEKİM VE FİLOZOF GÖZÜ İLE RAMAZAN
- HÜZÜNLÜ BİR HAYVANAT BAHÇESİ GEZİSİ
- YİRMİNCİ ASRIN BAŞINDA ANADOLUDA PAZARIN NAMUSU
- BİZ DE RAHATSIZIZ
- "BANA KUR’AN YETER!”
- MEALCİ KARDEŞLERİME KUR’AN’DAN MİSAFİRPERVERLİK DERSİ
- MEZHEPLERE TÂBİ OLMAYANLAR
- ‘KADİR GECESİ BİN AYDAN HAYIRLIDIR’ NE DEMEKTİR?
- İKİ PEYGAMBERİN DOĞUM GÜNLERİ
- “BİR ALLAHSIZA CEVAP”
- YEDİ YAŞIN ÖNEMİ
- DÜŞÜLEN MÜHİM BİR HATA
- YALANCININ MUMU
- BEN OLACAKTIM Kİİİİİ
- AĞIRLIĞINI DUYMAK
- SON ASIRDA TASAVVUFTA TECDİD YAPAN ÜÇ ŞAHSİYET
- KURBAN KESMEK KİMLERE VÂCİPTİR?
- KURBAN
- DİLİMİZE BİR ŞEY OLDU
- NERDE O ESKİ GÜNLER
- YALAN DOLAN SONRASI YAPILAN ASKERÎ DARBELER
- BAYRAMLA İLGİLİ SÜNNET VE ADABLAR
- BİR KOLERA SALGINI HATIRASI; NURİYE ABLA
- “GUSL-İ İÇTİMÂİ”
- İMANIN ÇİÇEĞİ RAMAZAN ORUCU
- EVLİYA
- BERAAT GECESİ İLE ALAKALI ÜÇ YANLIŞ MESELE
- ALLAH’IN AHLAKIYLA AHLAKLANANLAR
- ATEİST, DEİST ve BİLİME DİN GİBİ İNANANLARA SORULAR
Kim Rabbine kavuşmayı arzu ediyorsa güzel bir amel işlesin ve Rabbine kullukta hiç bir ortak koşmasın.
Kehf, 110
GÜNÜN HADİSİ
Yeryüzünde bir kötülük işlendiği vakit, ona şahid olan bunu takbih ederse (kötü olduğunu te'yid ederse), o kötülüğü görmemiş gibi zararından kurtulur. O kötülüğe şahid olmadığı halde, işittiği zaman memnun kalan kimse, sanki şahid olmuş gibi manen zarar
Ebu Davud, Melahim 17, (4345)
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm İnternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yapt...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARİHTE BU HAFTA
*Nizamü'l-Mülk'ün Şehadeti(14 Ekim 1092) *II.Kosova Zaferi(17 Ekim 1448) *Gedik Ahmed Paşa'nın Vefatı(18 Ekim 1482)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...