IRKÇILIĞIN ZARARLARI NELERDİR?

Irkçılık, körü körüne bir ırkı ve kavmi veya bir soyu üstün sayarak diğer ırkları aşağı görmektir. Kendi adetlerine dayanmayan esasları kötüleyen, saldırgan,


2007-11-15 06:11:13

Irkçılık, körü körüne bir ırkı ve kavmi veya bir soyu üstün sayarak diğer ırkları aşağı görmektir. Kendi adetlerine dayanmayan esasları kötüleyen, saldırgan, istilâcı ve zulümkâr bir zihniyettir. Irkçılık, dinî bağları gevşeten, anarşi ve vahşete yaygınlık kazandıran ve toplum yapısında tahribe yol açan bir mikroptur. O, bilhassa hayata nizam veren dinî ve ahlâkîesaslar yerine, ırkî ve kavmî bağları esas aldığı için tahripkârdır.

Cemiyetlerin bünyelerinde fitnenin en korkunç olanı, soy-sop iddiasıdır. Bu sebeple bu hastalık, birliğimizi parçalamaya müsait unsurların başında gelir. Zira ırkçılığın özünde ihtilâf ve ayrılık yatar.

Irkçılığın Zararları şöylece özetlenebilir:

1-Soy-sop üstünlüğü toplum hayatının temel esaslarından biri olan adaleti ciddî biçimde zedeler. İnsanlığa hediyesi zulüm, baskı ve terördür. Zira, ırkdaşlarını kayırmak, ırkçılığın ayrılmaz bir vasfıdır. Bu bakımdan, bir ırkçının âdil olması ve insafla hareket etmesi mümkün değildir.

2-Irkçılık toplumdaki bağları zayıflatır. İnsan saadetinin ve mutluluğunun temel taşı olan meziyetleri kökünden yıkar, kardeşliği sarsar, muhabbeti gölgeler, samimiyeti yok eder. Kin, haset, düşmanlık gibi manevî mikropların kaynağı olduğundan, birlik ve beraberliği zedeler.

3-Soy-sop dâvası gütmek, insanı korkunç bir vahşet ve kin iklimine doğru sürükler. İnsanın mahiyetindeki şefkat, merhamet, yardımlaşmak gibi yüksek huyları tamamen yok eder. Bunun en açık ve günümüzdeki en yakın misali, doğu'daki ırkçı ve bölücü anarşistlerin masum insanlara yaptıkları fecî katliamlardır.

4-Irkçılığın tabiatı, başkalarını yutmakla beslenmektir. Irkçılığın felsefesi, gurur ve enaniyet, üstünlük iddiası ve asalet davası gibi çirkin esaslara bina edildiğinden toplum hayatında daima fitne ve fesadı körükler, huzursuzluk ve keşmekeşliğe sebep olur. Meziyet ve faziletleri yalnız kendinde bilmek, kendi kusur ve noksanlıklarını da kendinde görmeyip hep başkalarında görmek ırkçılığın sonucudur.

5-Irkçılık, insanlık âlemini mahveden bir zakkum ağacıdır. İnsanlık, onun zehirli meyvelerinin sancısını, asırlarca çekmiş ve halen de çekmektedir. Birinci ve İkinci Dünya Harpleri bunun en son şahitleridir.

6-Irkçılık, yıkıcı bir fırtına gibidir. Tarihin Şahitliğiyle nice devletleri zaafa düşürmüş, nicelerini tarih sahnesinden silmiş, zorlama ve baskı ile nice üzücü olaylara sebep olmuştur.

Dünya tarihi, Irkçılığın acı tablolarıyla doludur. Birkaç misâl vermek gerekirse; Hitler Almanyası'nın "üstün ırk teorisi" saçmalığı, İkinci Dünya Savaşı'nın patlamasını netice vermiş ve milyonlarca insan vahşice öldürülmüştür. İtalya'da Mussolini'nin faşist rejimi orada korkunç bir terör estirmiş, binlerce insanı imha etmiştir. Sömürgeci Avrupa'lıların Güney Afrika'daki yüz binlerce insanı top yekûn imha hareketleri Batı Medeniyetinin utanç verici kara tablolarından bir yenisidir. Bu cahiliye zihniyeti, bugün yine siyah-beyaz ayırımı halinde devam etmektedir. Amerika'da beyazların zencilere baskısı asırlarca devam etmiş, halen de etmektedir.

7-Irkçılık insandaki yüksek hamiyet hislerini, sadece kendi ırkına hususileştirmekle hamiyet çerçevesini daraltır. Yüksek, ebedî, manevî ve uhrevî ideallerin gelişmesini engeller. İnsandaki fıtrî seciyelerin yerlerini değiştirir. Meselâ: Tevazuya bedel gurur, muhabbete bedel kin, yardımlaşmaya bedel çarpışma psikolojisini aşılar, Hakka bedel kuvveti esas alır.

8 -Irkçılık hastalığına kapılanlar bütün Müslümanları adaletle, insafla, şefkatle kucaklayamaz. Kendilerini dine adapte etmek yerine, dini ırkçılık fikrine âlet etmeye bile kalkışırlar. Neticede, hamiyet duyguları daralır, körelir, söner gider. Nihayet, kendilerini ve taraftarlarını tatmin etmek için hayali efsane ve hikayelerden medet ummaya başlarlar.

*İslam’da Birlik- Mehmed Kırkıncı- Cihan Yayınları-İst-1987

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

MELİK FAYSAL’IN YAHUDİ KİSSİNGER'E VERDİĞİ TARİHİ CEVAP

MELİK FAYSAL’IN YAHUDİ KİSSİNGER'E VERDİĞİ TARİHİ CEVAP

Melik Faysal'ın en önemli gayelerinden birisi, Filistin meselesi ve Mescid-i Aksâ'nın hürriyeti

NESLİN EĞİTİMİNDE MAARİFE DÜŞEN VAZİFELER

NESLİN EĞİTİMİNDE MAARİFE DÜŞEN VAZİFELER

Mânevîyatsız ilmin, beşeriyete felâh ve huzur yerine, şüphe, tereddüt, hatta ızdırap verdi

NASIL BİR MAARİF?

NASIL BİR MAARİF?

Yıllardır ilmî ve fikrî çalışmalarım arasında memleketimizin mânevî, ahlâkî, derûnî

GENÇLERİ HEDONİZM ÇILGINLIĞINA İTENLER

GENÇLERİ HEDONİZM ÇILGINLIĞINA İTENLER

Diyorlar ki: Dünyaya bir kere gelinir. Sonun başlangıcı yoktur. Gülün, eğlenin, bir yıldır

HİCRET VE HAREKET

HİCRET VE HAREKET

Hicret, tâ ezelden ebede, âlem-i vücubdan âlem-i imkâna, daire-i ilimden daire-i kudrete, tâ

ORUÇ, ORUÇ BOZMAK VESAİRE

ORUÇ, ORUÇ BOZMAK VESAİRE

Ramazan ayının hususiyeti oruç. Orucun hususiyeti de kendisine ait meseleler. Başında; tutan tu

HEKİM VE FİLOZOF GÖZÜ İLE RAMAZAN

HEKİM VE FİLOZOF GÖZÜ İLE RAMAZAN

Hekim gözü ile Ramazan perhiz ayıdır. Bir çok hastalıklara karşı tıbbın tavsiye ettiği im

HÜZÜNLÜ BİR HAYVANAT BAHÇESİ GEZİSİ

HÜZÜNLÜ BİR HAYVANAT BAHÇESİ GEZİSİ

“Paris'in büyük hayat sıtmasına tutulduktan sonra(1) yapmaya hiç vakit bulamayacağım bir zi

YİRMİNCİ ASRIN BAŞINDA ANADOLUDA PAZARIN NAMUSU

YİRMİNCİ ASRIN BAŞINDA ANADOLUDA PAZARIN NAMUSU

Fransız yazar Claude Farrare, Çanakkale’de bir köyde, 1900’şerin başında yaşadığı çok

BİZ DE RAHATSIZIZ

BİZ DE RAHATSIZIZ

Elinize bir kalem alsanız ve siyasette, ticarete, sanatta, eğitimde en fazla isim yapmış insanla

"BANA KUR’AN YETER!”

Bana Kur'an yeter!" cilerden beni sevdiğini söyleyen biri, kendisi Hadisleri kabul etmeyerek doğr

Kim Allah'a ve Rasûlü'ne îman etmezse, (bilsin ki) biz inkâr edenlere alevi çılgın bir ateş hazırladık.

(Fetih, 13)

GÜNÜN HADİSİ

İşçi işverenin malından mesuldür.

Buhari

TARİHTE BU HAFTA

*İmam-ı Azam Ebu Hanife(r.a.) Vefat Etti.(6 Mayıs 765) *İkinci Dünya Savaşı Sona Erdi.(8 Mayıs 1945) *Osman Gazi'nin Doğumu(9 Mayıs 1252) *Ahmed Cezzar Paşa'nın Akka'da Napolyon'u Yenmesi.(10 Mayıs 1799) *1897 Türk-Yunan Savaşı Türk Zaferiyle Sona Erdi

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI