ASR-I SAADET ANILARI-18

ÖRNEK BİR ŞEHİD ANASI İslam tarihinde şehid anası olma imtiyazını kazanan mübeccel analarımızdan biri de Hansa(R. anha)dır ki, en doğru sözlü(SAV)nün beyanında "örnek İslam kadını" olarak vasıflanmıştır. İranlılarla yapılacak Kadisiye çarp


Salih Okur

nedevideobendi@gmail.com

2007-10-15 06:44:21

ÖRNEK BİR ŞEHİD ANASI

İslam tarihinde şehid anası olma imtiyazını kazanan mübeccel analarımızdan biri de Hansa(R. anha)dır ki, en doğru sözlü(SAV)nün beyanında "örnek İslam kadını" olarak vasıflanmıştır. İranlılarla yapılacak Kadisiye çarpışmasına dört ciğerparesini gönderirken onlara şöyle seslenmişti; "Yavrularım! Yeminle söylüyorum ki, siz bir ana babanın çocuklarısınız. Ben babanıza hiç bir surette ihanet etmedim. Babanız da temiz, asaletli bir insandır. Bunun için savaş meydanında ilk hücumu sizden bekliyor, şecaat ve cesaretinizi göstermenizi bekliyorum. Çünkü bu harp Allah içindir, Resulu içindir. Ya İslam'ın bayrağını Kadisiyye'de dalgalandıracaksınız, ya da sizin şehid haberlerinizi duyacağım."

Kendisi hasta yatağına geri dönerken dört oğlunu böyle yollamıştı. Bir süre sonra oğulların şehadet haberleri ulaştı kendisine. Üzüleceği beklenirken sevinç gözyaşları içinde yatağında etrafındakilere şöyle soruyordu:

-Ben şimdi şehid annesi oldum öyle mi?

-Evet. Hem dört şehid annesi..

-Zafer kimin?

-Müslümanların..

Bu cevap üzerine iyice ferahlayan bu büyük insan, tarihe geçen şu sözleri söyledi: "İslam'ın zaferi için dört oğul feda olsun. Eğer başka evlatlarım da olsaydı, onları da Allah için feda ederdim."

CENNET EHLÄ°NDEN BÄ°R Ä°NSAN

Enes bin Malik(RA) anlatıyor: "Nebi(ASM) ile birlikte oturuyorduk, Ferman etti ki; "Şimdi cennet ehlinden biri gelecek" Ardından Ensar'dan biri çıkageldi. Ertesi gün Resulullah(SAV) aynı şeyi söyledi. Birinci defada olduğu gibi aynı şahıs çıkageldi. Üçüncü gün aynı hadise tekerrür etti. Efendimiz(SAV) kalkıp gittikten sonra Abdullah bin Amr(şiddet-i takva ve ubudiyetiyle meşhurdur) o zatı takip ederek, üç gün kadar kendisini misafir edip edemeyeceğini sordu. O adam da buyur etti.

Abdullah üç gece o adamın evinde kaldığını, fakat adamın gece ibadetine kalkmadığını, ancak yatağında bir taraftan diğer tarafa dönerken Allah'ı zikrettiğini ve tekbir getirdiğini ve nihayet sabah namazına kalktığını anlattı ve şöyle dedi; "Ancak onun hayırdan başka bir şey söylediğini duymadım. Onun amelini neredeyse zayıf bulmuştum. Ona dedim ki; "Ey Allah'ın kulu. Benim burada kalmam için mucbir bir sebebim yoktu. Lakin Resulullah'ın(SAV) üç defa; "şimdi Cennet ehlinden bir adam çıkagelecek" dediğini duydum. Üçünde de sen geldin. Bunun üzerine üç gün yanında kalıp, amelinin ne olduğunu öğrendikten sonra sana uymak istedim. Halbuki büyük bir amelini de görmedim. Seni bu dereceye ulaştıran nedir?" dedim. "Gördüğünden başka bir şey yok" dedi. Ayrılmak üzere yürümeye başlamıştım ki, beni çağırdı ve şöyle dedi; "Gördüğünden başka bir şey yok. Ancak, içimde Müslümanlardan birini aldatmayı düşünmem. Allah'ın birine verdiği iyilikten dolayı da kimseye hased etmem."

ÇOCUĞUN HAKLARI

Bir adam, halife Hz. Ömer'e gelerek, oğlunun serkeşliğinden, ana babasına asi oluşundan şikayette bulundu. Bunun üzerine Ömer efendimiz adamın oğlunu huzura çağırıp ebeveyne itaat hususunda nasihat ve tahşidatta bulundu. Genç, onu dinledikten sonra şu soruyu sordu: "Ey müminlerin emiri! çocuğun ana babası üzerinde hakları yok mudur?" Hz. Ömer "Evet, vardır" dedi. Çocuk, onların ne olduğunu sorunca, hz. Faruk şu cevabı verdi;

1-Evlenirken anasını araştırıp, seçmesi

2-Çocuk doğunca ona güzel bir isim koyması

3-Allah'ın kitabını ona öğretmesi bu haklardandır.

Bunun üzerine o genç dedi ki; "Ya Emire'l müminin! Doğrusu babam bunlardan hiçbirini yerine getirmemiştir. Anama gelince, zenci bir kadındır, aynı zamanda daha önce bir Mecusi'ye aitti. Benim ismimi "Cuâl"(kara böcek) koymuş ve Allah'ın kitabını da bana öğretmemiş, bir harf olsun bana belletmeyi akletmemiştir. Şimdi benden ne saygı ve terbiyesi bekliyor?"

Bu sözler üzerine Hz. Ömer(RA) babaya dönerek şöyle dedi; "Be adam bana gelip oğlunun asiliğinden şikayet ediyorsun. Oysa ondan önce sen ona âsi olmuş, haklarını çiğnemişsin. O sana kötülük yapmadan evvel sen ona kötülük yapmışsın."

Kaynak: Ribat Mecmuası- cilt-1

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

Kur an'ı kesinlikle biz indirdik; elbette onu yine biz koruyacağız.

Hicr Suresi,9 (Mürşid 3.1'den alınmıştır)

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

İşçinin alın teri kurumadan hakkını veriniz.

Ä°bn-i Mace

TARÄ°HTE BU HAFTA

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI