SABAH NAMAZINI CEMAATLE KILMANIN ÖNEMİ

Edirne'li bir hizmet ehli ağabey anlattılar. Tahiri Mutlu ağabey sabah namazlarında ilk rekatta Yasin, ikinci rekatta Tebareke okurmuş. Bir gün sabah namazını kıldıktan sonra, Tahiri ağabey ve yanındakiler namazı kılıp odalarına giderken, Tahir ağabey yatan bir ağabey görmüş. Tahir ağabey kendisini kaldırıp, "sabah namazını kıldın mı" diye sormuş. Ağabey de "kıldım" demiş. Tahir ağabey "Niye cemaate katılmadın?" deyince "Gece geç yattığım için katılamadım" cevabını vermiş. Bunun üzerine Tahir ağabey; "Keşke ölse idin de bunu yapmasa idin" demiş.

BÜYÜK VE KÜÇÜK ÇARKLAR

Merhum Vahşi Şaban ağabeyin yanında uzun zaman kalmış Afyonlu S.ağabey anlattı. Tahiri Mutlu ağabey çok takva bir zat imiş. Bir gün namazın sünnetini kılarken dördüncü rekatta iken, geç kalan Vahşi Şaban ağabey yanında namaza durmuş. Tahiri ağabey selam vermeden Vahşi Şaban ağabey namazı bitirmiş. Tahiri ağabey selam verince, "Keçeli, ben bir rekatı kılıncaya kadar sen dört rekatı kıldın" deyince Şaban ağabey; "Abi" demiş "Büyük çarklar yavaş döner, küçük çarklar hızlı döner."

Tahir ağabey de "keçeli, hazırladın da mı söyledin" demiş..

BİR KAVUK MACERASI

Sungur ağabey bir derste anlatmıştı: "Üstadı bir gün karakola getiriyorlar. Komiser "kavuğunu çıkar, şapka tak" diyor. Üstad, "Bu kavuk bu başla beraber çıkar" diyor. Komiser, Üstad çıkınca polislere "Trende zorla kavuğu çıkarıp şapkayı giydirin" diyor. Üstad, trene binince kavuğunu çıkarır ve başını kaşır, iki saat kavuğu başına takmaz. Trenden inecekleri zaman takar. Bunun üzerine iki polis üstada "Siz keramet gösterdiniz. Verin sizin elinizi öpelim. Allah razı olsun" derler.

Not: Bu dört hatırayı isminin açıklanmasını istemeyen bir ehl-i hizmet yayınlanması için sitemize göndermişti(cevaplar.org)