MESELELER VE ÇÖZÜMLERİ–1 Mevdudi- Risale Yayınları-İst–1999-2.BÖLÜM
· Peygamberliğin son bulduğu Kur’an ve sünnet ile sabittir. Bundan sonra kim bu iddiada bulunursa o şarlatan bir deccal ve yalancıdır.s:166
· Peygamberimizin oğlu İbrahim için “eğer yaşasaydı peygamber olurdu” sözü zayıftır. Hiç bir hadis alimi bunu sağlam kabul etmemiştir. İmam Nevevi: “Bu batıldır, geçersizdir ve gayba at bir konuda düşünmeden söz söylemeye cüret etmektir” demiş. İbn-i Abdülberr ise: “Bu ne biçim bir söz anlamıyorum. Nuh’tan(as) sonra çocukları vardı, peygamber değillerdi. Eğer her peygamberin çocuğu mutlaka peygamber olsaydı, bugün hepsi de peygamber olurdu. Çünkü herkes Nuh(as)ın oğullarıdır” demekte. s:170
· Mevdudi’nin yalancı peygamber Gulam Ahmed Kadiyani hakkında kanaati: “Mirza Gulam Ahmed o kadar basit adam ki, eğer peygamberlik kapısı açık olsaydı bile en azından aklı başında biri onun peygamber olabileceğini kabul etmezdi.”s:187
· “Bana karşı gelenlere gelince, onlar her şeye rağmen benim her sözüme itiraz etmeye kendilerini görevli hissederler. Bu yüzden onların hiçbir hareketine önem vermemeye karar verdim. Diledikleri zamana kadar amel defterlerini karartmaya devam etsinler.” s:194
· “Her hükmün Kur’an-ı Kerim’de bildirilmesi gerekli değil. Hz. Peygamberin ağzından çıkan hükümler de Allah’ın izin ve işareti ile söylendiğinden, Müslüman, peygamberden duyduğu emir ve yasakları yapmakla sorumludur.” s:195
· Müellife göre Resulullah’ın çocukları içinde en büyüğü Hz. Zeynep, en küçüğü Hz. Rukiyye idi s:199
· Hz. Ebubekir ve Ömer devrinde ehl-i beyte bağlanan maaş, Fedek arazilerinin gelirinden kat kat fazla idi. S:209
· İbn-i Sirin, Peygamberi rüyada gördüğünü söyleyen bir zata onun şemailini sorardı. Hadis rivayetlerine rüyada görülen uygun düşmüyorsa: “Sen peygamberi görmedin” derdi. İbn-i Abbas da aynı kanaatte.s:210
· “Allah Teala ve Peygamberi, din konusunda, bizi rüyalara, ilham ve keşiflere bırakmamış, hak ve batılı, doğru ve yanlışı pırıl pırıl bir kitap ve senetli, delilli bir sünnet içinde bizim önümüze koymuştur.”s:210
· Necm suresi 4-12. ayetlerin Miracla ilgisi yoktur. Orada Cebrail ile ilk buluşma anlatılıyor.s:215
· “İslam’ın şefaat inancına gelince: O Kur’an-ı Kerim ve hadis-i şeriflerin belirttiğine göre kıyamet günü Allah Teala’nın huzurunda, mahkeme olunurken bir kişi hakkında Allah’ın izin verdiği kişinin yine ancak Allah’ın kendisi hakkında şefaat edilmesine izin verdiği kişiye aracılık yapmasıdır.”s:219
· “Ben Hz. Adem’i insan türünün ilk ferdi kabul etmekteyim ve ilk insan türünün bir kişi ve ferd olarak doğrudan doğruya yoktan yaratıldığına inanıyorum” s:220
· “İnsanın bir ara medeniyetten uzak olduğu, davranışlarının tamamen hayvanlar düzeyinde olduğu sadece bir tahmin ve teoriden ibarettir” s:221
· Firavun kadim Mısır hükümdarlarının ortak adı ve Hz.Musa devrinde iki firavun yaşamış. Yani boğulan firavunla, Hz. Musa’nın yanında büyüdüğü firavun aynı kişiler değil.s:225
· “Hadislerin tenkidi, incelenmesi, değerlendirilerek sınıflandırılması konusunda ilk dört asırda yapılan çalışmalar son derece övgüye ve takdire layık olsa da yeterli değildir, daha yapılacak şeyler var.” s:230
· “Ben ilmin şehriyim Ali de kapısı” rivayeti altı kitap içinde sadece Tirmizi almış ve garib, münker bir hadis demiş. Zehebi uydurma olduğunu dile getirmiş, Yahya bin Main “aslı astarı yoktur demiş, Nevevi Ve Cezeri uydurma olduğu kanaatinde, İbn-i Cevzi mevzu diyor. Buhari ise Münkerdir, sağlam bir senetle ulaşmamış diyor. s:232
· “Kim aşık olur, onu gizler, sonra iffetiyle yaşarsa, şehid olur” rivayetleri de İbn-i Kayyım ve İbn-i Abdülberr’e göre uydurmadır. S:244-245
· Müellif, hadisle ilgili şu önemli ölçüyü veriyor: “Hadisleri inceleyebilmek için hadis ilmine çok derinden vakıf olmak gerekir. Başka bir gerekli olan şey de; kişinin sözü anlayıp, kafasına mesele iyi girecek kabiliyette olmasıdır. Bu şekilde rivayet ve dirayette sağlam bir ölçüğ elde edildikten sonra, hadisleri inceleyip sağlam ve çürük olduğuna karar vermeye ve konusunun manevi yönü ile ilgili bir görüşe sahip olmaya yetkili olunabilir. s:246
· Eğer bir kişiye ve bir topluma hak tebliğ edilip, gerçek tekrar tekrar en iyi metotlarla anlatıldığı halde yaşayışında ve hayat tarzında hiçbir etkisi olmuyor, kendi nefsinin kulu olmaktan asla vazgeçmiyorsa bu kimselerle vakit kaybedilmemelidir.”s:252
· “Hz. Peygamber(SAV)’in gelecek olan, meydana çıkacak olan bütün felaket ve kötü durumları önceden bildirmesinden maksadı, müminlerin bu olaylara razı olup da durumlarını düzeltmeye çalışmayı terk etmeleri değil, aksine uyanık olmaları, duygu ve düşüncelerini düzeltmeleridir.” s:252-253
· Muvakkat nikah Cahiliyye zamanı çok cari idi. Efendimiz bir iki uzun sefere mahsus izin vermiş. Sonra ebediyen yasaklamıştır. Bu yasağı duymayanlarca bir süre daha devam etmişse de Hz. Ömer devrinde kesinkes yasaklanmıştır. s:258
· Güneşin Arş’a gidip secde etmesi mealinde ki hadisin anlatmak istediği bir mana güneşin hep emir doğrultusunda, yani yörüngesini şaşmadan devam etmesi demektir. s:260
· Cehennemin yaz ve kışa mahsus birer defa nefes alması ve sıcak ve soğuğun artması ile ilgili hadiste anlatılmak istenen bir mana yazın öğle namazı, kışın sabah namazına gelmeye üşenen nefislere bir ikazdır. S:262
· Aynı zamanda bu hadisten bir mana da; sanki yazın sıcaklığı cehennemin üfürmesi gibidir demektir.s:262
· Hz. Süleyman’ın bir gecede hanımlarını dolaşması ile ilgili olarak şöyle denebilir; Bu kadar değişik senetlerle gelen bir rivayetin aslı olmadığını söylemek zordur. Belki de ravinin anlamasında bir eksiklik olabilir. Belki ravinin yorumu hadise girmiş olabilir. Mesela hadisin aslında “bir gece de” kaydı olmayıp rivayet ederken ravinin bunu eklemesi(buna müdrec hadis deniyor) gibi. s:264
· Mevdudi hadis külliyatları için şöyle diyor: “Böyle bir iki örneği ele alarak bütün hadis hazinesini değersiz kılmaya çalışmak akıllı kişilerin kârı olamaz.”s:264
· Müellif, Hz. Ebu Hureyre(ra) için; “Hz. Ebu Hureyre’ye gelince; onun Hz. Peygambere bir kelime bile olsa yalan yanlış bir şeyi isnat edeceği hiçbir kimsenin aklının kenarından bile geçmez.” S:265
· Müellif, hadis ilminde bilgisi olmayanların okudukları hadislerle hüküm veremeyeceklerini şöyle diyor: “hadislerde araştırma yetkisi bu ölçüde olmayan kimselerin her şeyden önce doğrudan hadis kitaplarını okumaları,okurlarsa da ondan hüküm çıkarmaya çalışmaları yanlıştır.” s:270
· “Hz. Peygamberin açıklama ve izahlarından uzak kalanlar, onun uygulamalarını göz ardı edenler, Kur’an-ı Kerim’in her ayetine farklı, tuhaf manalar vermek zorunda kalırlar, onları kendi asıl manasından ayrı değerlendirirler.” s:272
· “Aslında sünnet Allah’ın onu insanlara kabul ettirmek ve hayata hakim kılmak için peygamberini gönderdiği bir hareket tarzı ve metodudur. Peygamberin şahsi hayatı ile ilgili olan sünnetler bu tarifin dışındadır. s:279
· Efendimizin “İmamlar Kureyş’tendir” hadisi Cahiliyye döneminde beri yönetici özelliği ile kendisini Araplara kabul ettirmiş bu gruba ait bir vakayı rapordan ibarettir. İşin ehli olmaları ve bütün Arapların eskiden beri bunu kabul etmelerinden kinaye söylenmiştir. Yoksa ebediyen bu böyle olacak ve olmalı demek değildir. s:284-285
· “Muhteşem Emevi idaresi” s:284
· Efendimizin vefatın yakın kağıt kalem istemesi hadisesi vefatından önceki son Perşembedir. Bundan sonra bir iyileşti. Mescide çıkageldi. Ama tekrar ayını istekte vefatına kadar bulunmadı ki, bu da Şia iddialarını geçersiz kılmakta. s:287-288
· Mehdi konusu: “Ben hadisler içinde Mehdinin gelişi ve ilgili olanların bir dereceye kadar doğru, ama Allahu alem, işaret ve alametlerini geniş geniş anlatan hadislerin herhalde uydurma olduğunu düşünüyorum. Maksatlı kişilerin daha sonra bunları sağlam hadislere eklemiş oldukları kanaatindeyim.” s:289
· “Hz. Peygamberin(SAV) olacağını önceden haber verdiği şeyleri incelediğimde gördüm ki; bu buyruklardaki üslup ve ölçü hiçbir zaman Mehdi’nin gelişi ile ilgili hadislerdeki kadar geniş teferruat ihtiva etmemektedir.”s:289
· “Hadis-i Şerif’te Mehdinin Peygamberlik sistemi üzerine kurulmuş bir hilafet sisteminin alt üst olması, yeryüzünün zulüm, haksızlık ve acılarla dolması sonucu, hilafet düzenini yeni baştan Peygamberlik sistemi üzerine kuracağı, yeryüzünün adalet ve eşitlikte huzura kavuşturacağı bildirilmiştir.”s:290
· “Benim, geleceği bildirilmiş Mehdi bu asra uygun bir lider olacak, sözümden, "sakal ve bıyığını kazımış, kravatlı, pantolonlu, ceketli, son moda giyinmiş bir tip olacaktır." manası anlaşılmamalı. Aksine ben bu sözümle, Mehdi ne zaman gelirse gelsin, o zamanın bilgisini, kültürünü, ahvalini, zorunluluğu şeylerini çok iyi bilecek ve zamanına uygun düşen tedbirleri alacak, dönemindeki fenni ve ilmi buluşlardan, aletlerden, faydalanacak, onları en iyi şekilde kullanacak demek istedim.” S:293-294
· “Herhangi bir topluluğun hedefine ulaşması veya bir hareketin muvaffak olması için değişmeyen yol, onların en modern aletlerle güçlenmesi ve kendi davalarını yaymak için en modern bilgi ve tekniği, en modern taktikleri uygulamaları yoludur.”s:294
· “Benim şimdiye kadar edindiğim tecrübem şudur ki; Allah Teala hiçbir zaman yalanı muvaffak kılmıyor.”s:295
· “Benim prensibim daima şu olmuştur ve gelecekte de aynı prensip üzerinde hareket etmeyi istiyorum; kendilerini dürüstlükten, samimiyetten uzak ve Allah korkusundan nasipsiz bulduğum kimselerin sözlerine hiçbir zaman cevap vermiyorum” s:295
· “Benim efsane dediğim şey Deccalın bir yerde bağlı olup hapsedilmiş olmasıdır. Büyük bir fitneye sebeb olacak olan ve hadislerde haber verilen deccalin çıkacağına ben de inanıyorum. Her namazdan sonra Peygamberimizden naklonulan ve kendisinden Allah’a sığındığı şeylerden biri olan “Deccalin fitnesinden sana sığınırım” duasını sürekli okuyorum.” S:297
Sahabeden naklonulan ekseriyet rivayetler Efendimizin ayaklarını yıkamasıdır ki, Maide; 6’yı izah ediyor. Akıl da bunu gerektirir. Zira en fazla pislenebilecek mahal şüphesiz ayaklardır.s:305
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
mustafa muaz ço, 2006-11-06 10:30:22
bu yazıyı gönderen arkadaş herhalde iyi bir araştırma yapmamış.eğer yapmış olsaydı daha çok sapık görüşleri olduğunu anlardı.
Bu yoruma katılıyor musunuz ?
DİĞER YAZILAR
Kim Allah'a güvenip dayanırsa, Allah ona yeter.
Talak,3
GÜNÜN HADİSİ
Ebû Malik'in babası şöyle dedi: Ben Rasûlullah'(S.A.V.)den işittim, şöyle buyuruyordu: "Her kim Allah'dan başka hak ilah yok eder, ve Allah'dan gayri ibadet olunan şeyleri tanımazsa onun malı ve kanı haram (dokunulmaz) olur. Hisabı da Allah'a aiddir."
(Müslim, Kitabu'l-İyman,37)
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm İnternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yapt...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARİHTE BU HAFTA
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...