BİR AMERİKALI GÖZÜYLE GUSÜL ABDESTİ


2005-10-13 14:07:08

Çevremde bulunan birkaç Müslümanla, zaman zaman sohbetler yapardım. En çok dikkatimi çeken şey, gusül abdestiydi. Bu hususta epeyce düşündüm ve araştırma yaptım. Evvelâ, basit bir temizlik şekli olarak ele aldım. Biz Amerikalılar bol bol yıkanırız. Çünkü bizde tahâret yok. Kâğıtla silinme de gereken temizliği yapmaz. Bunun için her gün veya günaşırı yıkanmak zorunda kalırız. Zaten helâ ile banyo bir aradadır. Tuvaletten kalkan, duşun altına girebilir. Öyle ise, Müslüman olan bir Amerikalı, neden gusül abdesti alsın diye düşündüm.

Düşüncemi Amerikalı Müslüman arkadaşıma açtım. "Daha geniş düşünebiliriz" dedi. Zaten, ondan beklediğim de bu idi. Çünkü arkadaşım üniversitede ilim adamıydı. Bir de düşünmeye, tahlile, tenkide açık olmayan bir din, gerçek olamazdı. Dedim ki: "Temizliğin yanında, guslün ne gibi faydalarını gördünüz?" Evvelâ durakladı, sonra yüzüme baktı. Bekliyordum. İnsanla ilgili her şeyi araştırmaya kararlıydım. Dedi ki: - Bu konuya zaman ayırabilecekseniz geniş geniş konuşalım.

Çok sevinmiştim. Benim acı tenkitlerim, haklı görüşlerim vardı. Arkadaşıma yardımcı olabilirdim. Hemen kabûl ettim. Üniversitenin kafeteryasına çekildik. Sütlü kahvelerimizi içerken, arkadaşım konuya girdi: "Her şeyi bütün olarak ele almak zorundayız. İslâmiyet bir bütün olduğu gibi, İslâmiyet içinde gusül abdesti de bir ünitedir ve bir bütündür. İsterseniz, gusül abdestini, bütünüyle ele alalım. Evvelâ ben anlatayım. Siz de notlarınızı alınız. Sonra görüşlerinizi ve tenkitlerinizi sıralarsınız. Arkasından da ben cevaplarımı veririm.

Bu girişe "güzel" demekten başka çare yoktu. Arkadaşım anlattı: "Gusül abdesti, Müslüman olanla ilgili bir ibadettir. Müslüman olmayanlar için gusül abdesti söz konusu olamaz. Gusül abdestini Allah emrettiği için alırız. Yani İslâm dininde Allah emreder, Müslüman da emre itâat eder. Bir Müslüman gusül abdesti alırken, "kirden, pisten temizleneceğim" diye düşünmez. Gusül abdesti alması gerektiği için yıkanır. Amma bu arada temizlenmiştir de.. Olabilir. Asıl olan "emre itâat"tir. Maddî temizlik, sonradan ve kendiliğinden gelen bir hâldir. Hemen şunu da belirteyim ki, gusül abdesti gibi, maddî temizlik emri de vardır. Bu sebeble gusül abdesti alan, her türlü maddî temizliğini de yapacak. Bu da ayrı bir konudur."

Ben, müdahale ettim: "Rica ediyorum, ayrı konulara girmeyelim. Gusül abdesti üzerinde duralım." Arkadaşım ikazıma teşekkür etti. Benimle aynı fikirde olduğunu belirtti ve: "Gusül abdesti, bir emir olduğuna göre, gusül abdesti ile uzaktan yakından ilgili emirler de vardır. Meselâ Müslümanın zina etmesi, içki içmesi haramdır. Öyle ise, "gusül abdesti al!" emrine uyan Müslüman; "İçki içme, zina etme!" gibi emirlere de uyacaktır. Bu durumda dinin emirlerine uyan bir Müslüman, iki şekilde cünüp olur: Biri, eşiyle; diğeri de uykuda..

Eşi ile cünüp olmak, iradeli bir davranıştır. Öyle bir zamanda cünüp olmalı ki, namaz vaktini kaçırmamalı. Yıkanma zamanı bulmalı. İşine geç kalmamalı, soğukta yıkanıp, hasta olmamalı. Dikkat edilirse gusül abdesti alma mecburiyeti, insanın sık sık cünüp olmasını önlüyor. Bilindiği gibi sık sık cünüp olmak, insanın sinir sistemine ve beyin yapısına zararlıdır. Bir kısım hastalıkların sık sık cünüp olmakla ilgisi vardır. Hatta sık sık cünüp olanlarda verem, psikiyatri ile ilgili çeşitli rahatsızlıklar görüldüğü gibi, çıldırma, intihar gibi haller de görünür. Fakat her hastalığı yalnız cünüplüğe bağlamak ilmî olamaz. Kısacası aşırı sıklıkta cünüp olmanın, insan sıhhatini menfî yönde etkilediği bir gerçektir. Bir de kadının aybaşları halinde ve doğum sonrasında eş ilişkileri yasaktır. Böylece erkek korunmuş oluyor. Erkekteki cinsî mayi (Meni), erkek için bir enerji kaynağıdır. Cünüp olmadan evvel erkeğin gücü, düşüncesi, davranışları başkadır. Cünüp olduktan sonra, daha başkadır.

Meselâ cünüp olmadan evvel erkek kendini daha güçlü ve hareketli hisseder, mes'eleleri daha iyi anlar. Karısına alâka duyar. Cünüp olunca, bunlar tamamen tersine döner. Şayet sık sık ve biraz da zorla cünüp olmalar tekrar edilirse, erkek havası inmiş futbol topuna döner. Bir nevi yıkılır. Her cünüplükten sonra yıkanma mecburiyeti, kadını da cünüp olmaktan alıkor. Yine erkek korunmuş oluyor. İslâmiyette, kadının cinsî hayata düşkünlüğü, kötü sayılmıştır. Böyle bir kadın, erkeği çok zor duruma düşürebilir.

Dengeli bir cinsî hayat, dengeli insan tipini ortaya koyar. Cinsî hayattaki ifrat ve tefrit, her davranışta anormal sonuçları doğurur. Bu kısa açıklamamla bilhassa şunu belirtmek istedim: İnsanı yaratan, insanlara böbrek üstü kapsülleri koyan, meni denilen cinsî sıvıyı, belli yerde toplatan Allah, vücut makinasının en iyi şekilde çalıştırılması için gereken emirleri de vermiştir. Bunlardan biri de gusül abdestidir."

Arkadaşımın konuşması burada bitti. Açıklamaları bana yeni yeni görüş ve düşünce ufukları açtı. İslâmiyette aile hayatına verilen önem anlaşılıyordu. Çocuk bakımı, çocuk sıhhati kendiliğinden hallediliyordu. İslâmiyet öyle bir dindi ki her emrin birbiriyle birçok bağlantısı vardı. Bunları anlamak akademik bir çalışmayı gerektirirdi. Bu sebeble, görüş ve düşüncelerimi belirtmek için arkadaşımdan zaman istedim. İslâm'a âit kitapları okudukça, "Ben de Müslümanım" dedim. Ve önümdeki kâğıdın üzerine şu cümleyi yazdım. "İyi bir insan, İslâmiyeti yaşıyor demektir. İslâmiyeti yaşayan da iyi bir insandır." Bu cümleyi Müslüman arkadaşıma söylesem, diyecek ki, bizim için önemli olan ibadet etmektir. İyi olma halimiz kendiliğinden meydana gelir. Şimdi bu gerçeği çözmeye çalışıyorum. (Hedley Cant, Sur Dergisi)

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

murat mayam, 2006-02-10 01:22:16

Böyle hizmetlerde bulunduğunuz için Allah(c.c) sizden ve sizin gibi hizmet etmeye amade kullarından razı olsun inşaallah. bizleride bu kervanda bulunmak nasip etsin Allah yar ve yardımcınız olsun

Bu yoruma katılıyor musunuz ?

DİĞER YAZILAR

EŞREF EDİP’TEN; “SİZ Mİ DİNE KARŞI DEĞİLDİNİZ?”

EŞREF EDİP’TEN; “SİZ Mİ DİNE KARŞI DEĞİLDİNİZ?”

1950 seçiminden az sonra, eski başbakanlardan, medrese kökenli Şemseddin Günaltay, İzmit CHP

O gün ne mal fayda verir, ne de evlat. Ancak Allah'a selim bir kalb ile gelenler (fayda görürler.)

Şuara, 88-89

GÜNÜN HADİSİ

"Allah katında, duadan daha kıymetli bir ibadet yoktur."

Tirmizî

TARİHTE BU HAFTA

*Nizamü'l-Mülk'ün Şehadeti(14 Ekim 1092) *II.Kosova Zaferi(17 Ekim 1448) *Gedik Ahmed Paşa'nın Vefatı(18 Ekim 1482)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI